bugün

-----Alıntıdır-----

Şiir, roman, öykü ve oyun yazarı Mihail Yuryeviç Lermontov, 1814 yılında Moskova'da dünyaya geldi. Babası iskoç kökenli soylu bir aileden geliyordu. Lermontov, annesini küçük yaşta kaybetmesi üzerine, bakımını ve eğitimini üzerine alan anneannesiyle birlikte Penza eyaleti, Tarhanı kasabasına yerleşti. Çocukluğu burada geçti. 1827'de büyükannesiyle Moskova'ya yerleşen Lermontov, 1828'de soylu çocuklarının eğitim gördüğü yatılı bir okula girdi. Puşkin ve Byron romantizminin etkileri görülen ilk şiirlerini burada yazdı. 1830'da Moskova Üniversitesi'ne girdi. iki yıl sonra bir profesörle tartışması sonucu üniversiteden ayrıldı ve Petersburg'a gitti. 1832'de Harp Okuluna giren Lermontov iki yıl sonra asteğmen olarak mezun oldu. 1837 yılında ünlü Rus şairi Puşkin'in ölümü üzerine yazdığı "Şairin Ölümü" adlı ünlü şiiri nedeniyle, Çar tarafından Kafkasya'ya sürüldü. Bir yıllık sürgünden sonra Petersburg'a döndü. Zamanımızın Bir Kahramanı adlı ünlü romanını bitirdi. 1840'da Fransız elçisinin oğluyla yaptığı düello nedeniyle tutuklandı, yeniden Kafkasya'ya sürüldü. Bu iki sürgün dönemi ve çocukluğunda Kafkasya'ya yaptığı yolculuklar, Kafkas doğasının büyüleyici gücü yaratıcılığını derinden etkiledi. "Mtsıri" ve "iblis" adlı uzun şiirlerini bu dönemde tamamladı. "Âşık Garip" masalını Rusçaya uyarladı. 1841 yılında emekli bir binbaşı olan Martinov'la yaptığı düello sonucu 27 yaşında yaşamını yitirdi. Pyatigorsk kentinde büyük bir törenle toprağa verildi. 1842 yılında naaşı alınarak Tarhanı'daki aile mezarlığına defnedildi.

DOSTLARA

Ateşli bir ruhla doğdum ben,
Severim birlikte olmayı dostlarla;
Ve geçirmek bir zamanı hızla,
Şişenin arkasında bazen.

Gözüm yok gürültüde bir ünde,
Yalnız aşktır ısıtan yüreğimi;
Çınlayan lirin o titrek sesi
Kanımı kaynatır bir de.

Fakat tam ortasında eğlencenin,ikide bir,
Üzülüyor ,acı çekiyor ruhum;
Gürültüsünde azgın sarhoşluğun
Bir kurt yüreğimi kemirmektedir.

___Alıntıdır----
hem sikinti hem huzun ve yok el uzatacak kimse
icimin daraldigi bu dakikalarda
istekler..!bosuna ve sonsuzca istemenin yarari ne?
ve yillar gecmede..en guzel yillar
sevmek..!fakat kimi? degmez emegine bi an icin
ve yok olanagi sonsuz bir askin
kendi ruhundada kalmamis izi gecmisin
yitirmis anlamini sevinclerin, acilarin
tutkular mi? gonlun o tatli agrisida mantigin sozu onunde silinip gidecektir.
ve yasam..!cevrene soguk bi dikkatle baktiginda
bos ve aptalca bi sakadan baska nedir

dizelerinin sahibi. benzer bi ruh halini cagimizin bir kahramani adli kitabinda gormekte mumkun
Büyük rus romanının önde gelen yazarlarından ve rus edebiyatının önemli şairlerindendir. Çağımızın Bir kahramanı adlı eserinde Peçorin karakterini yaratır. Dünya edebiyatının en ilgi çekici karakterlerinden biridir. Yaşamı önemsemeyen, onun alışılmış düzeneğine uygun davranmayan kişidir. Belki de insan doğasının işlenmiş, daha da ilginçleştirilmiş şeklidir.
Karakter kendinden sonraki romancılara da esin kaynağı olmuştur. Lermontov'dan birkaç cümle:

"Dünyada mutluluk yok; ama huzur ve irade gücü vardır."

"Anladım ki, gerek şan, gerekse mutluluk bu değerlerden çok uzak. Çünkü en mutlu insanlar bilinçsiz olanlardır."

"mağrur bir ruh ile doğan kimsenin taca ihtiyacı yoktur. Şairin aşksız ve şarkısız geçen günleri soğuk mezara bırakılmışlığından daha beterdir."

Lermontov
rus asıllı yazar ve şair, 15 ekim 1814'de doğmuş, 27 temmuz 1841'de ölmüştür.

kaymak: http://tr.wikipedia.org/w...l_Yuryevi%C3%A7_Lermontov
hocasi puskin'in bir numarali takipcisi sair-yazar.
siirleri ve tek romani ile puskin'in izinden gitmis, ama puskin'in etkisini abartip onun gibi olmaya calisinca yine puskin gibi duelloda , yine puskin gibi gencecik yasta yasama veda etmistir.
(bkz: zamanimizin bir kahramani)
kafkasyalilari anlattigi ismail bey adli siirinin meshur son kismi su sekildedir:

ve vahşidir bu vadilerin kavimleri...
onların tanrıları özgürlük,
yasaları savaştır.
orada düşmanı yok etmek suç değildir.
dostluklar orada gerçektir.
ama, daha da gerçeği intikamdır.
orada iyiliğe iyilikle,
kana kanla karşılık verilir.
ve nefret de aşk gibi
ebedidir...
hayatı sürgünlerle,aşklarla,kovalamacalarla geçmiş rus şair.

27 yaşında düelloda ölmesi rus halkını çileden çıkartmıştır. zira puşkinde gencecik yaşında düello sonucunda hayatını kaybetmiştir.
(bkz: mihail yuryevic lermontov)
çağımızın bir kahramanı romanı ile beni etkilemiş yazar. genç yaşta 27 yaşında bir düolla sonucunda yaşamını yitişmiş rus şair ve romancı. puşkin'den etkilendiği görülür. çağımızın bir kahramanı romanında peçorin karakterini gizemli aykırı bir karakter olarak sunsa da aslında peçorin özünde iyi bir adamdır. kendini zorla kötü olarak tanımlama çabasındadır bütün yakın çevresine. bir nevi intikam alır herkesten, kendinden bile. isyankar bir kötüdür! artık.

şairdir aynı zamanda. bir örneği;

L. için

(Byron a Öykünerek)

Başkalarının ayaklarına kapanmışken
Senin bakışlarında anımsadığım;
Onları okşayıp severken
Eski günlerin aşkıyla acılıydım;
Bellek denilen güçlü şeytan
Öyle canlandırdı ki geçmişi,
Yineliyorum durmadan:
Sevdiğim bir tek, bir tek kişi!

Alıp gidecek seni eller,
Türkücün unutulacak;
Sürükleyecek seni hayaller
Yaban illere, yurdumdan uzak;
Bir gemi hızla götürecek
Bilinmez bir ülkeye beni;
Denizde dalgalar yineleyecek:
Sevdiğim bir tek, bir tek kişi!

Kendi kargaşasına dalmış dünya
Bilmeyecek kimdi sevilen böyle,
Nasıl üzüldüğümü anısıyla
Onca yıl nasıl acı çektiğimi de;
Nereye gidersem gideyim
Bulmak için eski dinginliği,
Fısıldayacak hep yüreğim:
Sevdiğim bir tek, bir tek kişi!

(1833)
hayır! ilgi beklemiyorum ben
hüzünlü sayıklamalarına ruhumun,
alışkınım el çekmeye isteklerimden
en uzak günlerinden beri çocukluğumun...

dizelerinin sahibi.
buyurun.

http://www.moscow-taxi.co...ums/lermontov-museum.html
''Ruhumu toplum bozmuş, kafam endişeli, kalbim hiç doymak bilmiyor; hiçbir şey beni avutmuyor; kedere de zevke de alıştığım kadar çabucak alışıyorum. Bu yüzden hayatım günden güne anlamsızlaşıyor; benim için bir tek çare kalıyor: seyahat etmek''
hayır böyle tutkuyla sevdiğim sen değilsin
güzelliğinin parıltısı etkilemiyor beni.
sende, geçmiş yılların acılarını seviyorum
ve yıkılıp giden gençliğimi.

sana baktığımda kimi zaman,
dalıp gittiğimde gözlerine,
gizemli bir konuşmaya dalmışımdır,
seninle değil ama, yüreğimle.

konuştuğum, sevgilisidir genç günlerimin,
başka çizgileri arıyorum seninkilerde…
çoktan susmuş dudakları, canlı dudaklarında senin,
sönmüş gözlerin ateşini, senin gözlerinde…

lermontov

türkçesi: ataol behramoğlu
rus yazınının prenslerinden biri. 1814-1841 yılları arasında yaşamıştır, kısacık yaşamı yoğunlukla doldurarak...
şiiri, şairanelikten uzak, gerçekten de sahici bir şiirdir. kendini yaratmaya girişen has dehalardandır.
türkçede a. behramoğlu çevirisiyle derleme şiir kitabı "hançer" bulunmaktadır.
"zamanımızın bir kahramanı" romanı ise başkadır; kanımca "yeraltından notlar"a (dostoyevski) zemin hazırlayandır.
puşkin ve sabahattin ali gibi erken yaşta göçen bir başka dahi.
başlığı gördüm yine hüzünlendim.
evet, hüzünlendiren şair ve yazardır. şiirlerini Türkçe'ye çeviren ataol Behramoğlunun da kulaklarını Çınlatalım.
leemontov bildiğiniz üzere puşkin'in çağdaşı muhteşem bir şairdir. ölümü de düello sonucu olmuştur.
lermontov doğa tasviri konusunda gerçekten bir dahi.
kişilik olarakta o sikindirik turganyev ya da Dostoyevski gibi değildir. sapına kadar asidir.
ah ulan Çar, senin taaa...
dertlendim yine.
--spoiler--
seviyorum seni çelik hançerim,
parlak ve soğuk arkadaşım.
bir gürcü, öç gününde dövdü seni örste,
özgür çerkez, kanlı bir savaşa biledi.

zambak bir el taşıdı seni bana
ayrılık anında, anmalık olarak;
ve ilk kez kan değildi üstünden akan
acının inciden gözyaşlarıydı, parlak.

o kara gözler, dikilen üstüme,
gizemli bir tasayla doluydular;
çeliğin gibi senin, titrek bir alevde,
ansızın bulanıyor, parlıyordular.

aşkın dilsiz güvencesi ve yol arkadaşımsın sen,
seni hep örnek olarak göreceğim;
değişmeyeceğim ben de, ve ruhum hep
senin gibi sert kalacak, demirden dostum benim
--spoiler--
-acaba diye düşünüyordum... benim hayatta tek işim başkalarının umutlarını yıkmaktan mı ibaret? yaşamaya, hareket etmeye başladığımdan beri, kader beni başkalarının dramlarının sonuna yetiştiriyordu, sanki kimse bensiz ölemeyecekmiş ya da acı çekemezmiş gibi!

ben beşinci perdenin vazgeçilmez kişilerindenim; ister istemez celladın ya da hainin sevimsiz rolünü oynamak zorundayım...

döneminin en büyük enteli.
Mihail Yuryeviç Lermontov: Rus şairidir (Moskova 1814-Kafkasya/ Pyatigorsk 1841).
Anneannesinin özenli bakımında özel ve yoğun derslerle yetişti, birkaç yabancı dili şiir yazabilecek kadar öğrendi, iki yılını Moskova Üniversitesi’nde geçirdikten sonra (1830-1832) hassa alayına subay olarak geçti (1834). Alexandre Puşkin’in (1799-1837) ölümü üzerine yazdığı Smert Poeta (Şairin Ölümü) adlı şiirinde göze batar toplum eleştirilerini dile getirince rütbesiz olarak Kafkasya’ ya sürüldü. Bir süre sonra başkente dönünce (1838), kırsal yaşamın ve doğal değerlerin etkisiyle daha da bir kimliğe bürünmüş gibiydi, düello yapması, ikinci kez Kafkasya’ya gönderilmesine yol açtı (1840), dönüşte konakladığı kaplıca kasabasında eski askerlik yoldaşı Martiynov ile düello etmek zorunda kaldı. Yalnızca yirmi yedi yıllık olan bu sanatçı ömrü de orada noktalandı. Duygulu ve coşkun şiirinin gerekli aşk kaynaklarıyla bile daha yeterince beslenmemiş olduğu kabul edilir.