bugün

midtown madness serisinin ve çocukluğumun ilk araba oyunu. bir araba seçersin, bir şehrin içinde istediğin gibi gezersin. direksiyon çevirsen peşine polis takılır, çocukça adrenalin yaşarsın kaçarsın falan...
şehrin yollarında yürüyen insanların asla ezilemediği oyundur.
(bkz: özgürlük)
tüm şehir senindir. istediğin yoldan git, istediğini ez*, istediğin kadar polisi tak peşine...
chicagoydu sanırım şehir. 2000 li yıllarda az yardırmadım caddelerinde.
chicago şehrinde geçen, zamanında süper, şimdi ise acınası görülen yarış oyunu.
microsoft games yapımıdır.
oyun içinde enter'a basıp, postal yazıldığında kornaya basınca posta kutusu atılıyordu. onlarca polisi peşine takmak, açılan köprüler açık vaziyetteyken hızla gelip köprülerden uçmak, ana yolda trafiğin anasını ağlatmak büyük zevklerimdendi.
arkadaşlarla ağ üzerinden oynadığımız ve gerçekten özellikle o altını bir yerden bir yere taşıma bölümünde çok eğlendiğimiz oyun.
yayaların hepsinin kaleci veya panter olduğunu düşündüğüm oyun.ne zaman ezmek istesem mükemmel atlayışlar yaparlar.
yayaların içinden geçseniz dahi ezemeyeceğiniz oyundur.neyseki carmageddon oyunu ile bu özlem giderilmiştir.
chicagoda havaalanında ucak insin diye beklerdim lakin ucak ayagını koyar gibi yapıp kalkardı hic inmiyormus meger pislik o kadar da beklerdim, cocuklugumun guzel oyunlarından.
şimdiki araba oyunları gibi estetiğe kaçmayan *, yarışlarda koca koca ok tabelalarını yolun her kenarına koyan ve çarpınca arabanın inlediği, yayaların hiçbir zaman ezilmediği, her oyuna girdiğinizde hemen garip tuş kombinasyonuyla açılan komut satırında 'nodamage' yazdığınız, önünden sizle aynı hızda olan 10 araba geçse de, polisin hep size garezi olduğu unutulmayan enfes oyun.
oldukça eğlenceli, klasikleşme hakkını kazanmış oyun.
Zamanında cd'sini fellik fellik aradığımız**, zamanına göre süpersonik, günümüze göre eski bir oyun. Yarışlarda yeni arabaları açarım diye az yırtmıyorduk kendimizi. *
bu oyun çıkmadan önce:

+abi bi oyun olsa. şöyle araba oyunu ama parkur olmasın. şehirde istediğimiz gibi gezelim.

çıktıktan sonra:

+abi bu arabadan inilmiyo mu. insek şöyle gezsek.

sonra:

(bkz: driver 2)
(bkz: gta 3)
zamanının en efsane oyudu idi.
şimdi yerine gta falan aldı pek tabii.
Cafelerde 9-10 kişi multiplayer yapıp, yarış yerine, çarpışan oto kıvamında oynadığımız oyundur.
bir internet kafede veletin birinin " maytın fitnıs " diye telaffuz edip beni yarmasına sebep olmuş microsoft oyunu. bir benzeri için:

(bkz: hay layf)
beyaz yarış arabasıyla duvara tırmanma imkanı veren şahane oyun.ergen zamanlarımdı galiba ne zamn oyunu açsam düz duvara tırmaktaydım
yamulmuyorsam 2000 li yılların başında microsoft yapımı ender güzel oyunlardan bir tanesidir.
yayaları ezmeye yeltendiğimde yayaların ordan oraya zıplaması ile beni benden almış olan oyundur.
(bkz: lighttown madness)
Bu sefer doğru düzgün oynayacağım diye açılıp, her seferinde şehirde gezilen, çoğu parkurunu ezbere bildiğim, polisleri peşime takıp suya düşürmeye çalıştığım * microsoft oyunudur.
çocukluğumun eğlencesi, bilgisayar oyunu, adrenalini, herşeyi olan araba yarışı oyunu.
geçenlerde bi internet cafe de gördüm, öylesine heyecanlandım ki salise içinde oyunu çift tıkladım.
oyun açıldığında benden ilk çıkan ses 'bu muydu lan delicesine heyecanlandığın oyun' olmuştur.
ama hala sevgimi bitirmedim, bitmez de zaten.
80 sonu 90 başı doğan her bireyin çocukluğunun vazgeçilmez oyunlarından biridir.

(bkz: dxball)
(bkz: gta vice city)
(bkz: delta force)
eski bir dost gibi insanın içine işleyen, herkesin her şeyini ezbere bildiği oyun.
2000 'li yılların en iyi oyunlarından biridir. *düşük grafik özelliklerine sahip bilgisayarı olanların kasmadan oynayabileceği çok güzel bir oyundur.
2. versiyonunun önce demosunu sonra tam sürümünü zevkle oynadığım oyun. O zamanlar pek bir gerçekçi gelmişti. (bkz: o zamanlar zor zamanlar)