bugün

1969 çekimi başrollerindeki iki kişiyi (bkz: jon voight), (bkz: dustin hoffman) de en karizma halleriyle görebileceğiniz ender filmlerden birisi olan, en iyi film, en iyi yönetmen gibi dallarda da dahil 3 oscar almış, özellikle dostluk bazında çok önemli mesajlar veren süper film...
esasinda james leo herlihy romanindan uyarlanmis olan film.
1969 yapımı güzel bir film. jon voight ve dustin hoffman başrollerde oynuyorlar.

filmde hayali jigolo olup çok para kazanmak isteyen bir kovboy özentisinin yaşamı anlatılıyor. joe buck memleketinden kalkıp amerika'nın banliyölerinden birine geliyor ve bir yerde otururken italyan asıllı eski bir dolandırıcı olan ratzo ile karşılaşıyor. burada ona biraz para kaptırdıktan sonra bir yerde bu iki kaybedenin hayatı birleşiyor ve beraber iş yapmaya başlıyorlar. işte bu andan sonra hayaldeki amerika ile gerçek amerika arasındaki farkı görmeye başlıyor joe buck. saraylarda yaşayacağını düşünürken kendini izbe terkedilmiş bir binanın içinde soğuktan titrerken buluyor. çoğu günler aç yatıyor ama bu sırada hiç tatmadığı dostluk duygusunu tadıyor. ilk başta öldürmeyi düşündüğü ratzo ile bir arkadaşlık gelişiyor aralarında. ve bu ratzo'nun son rüyası olan miami'ye gidip orada ölmesine kadar devam ediyor bu arkadaşlık.

idealler ile gerçeklerin nasıl birbiriyle taban taban zıt olabileceğinin göstergesidir bu film. hor görülen bir yaşamın bir süre sonra nasıl özlenebileceğini anlatır yönetmen joe buck karakteri ile. zamanında iğrenilen şeyleri yapmak zorunda olmanın acısını anlatır. bunu ablamak için joe buck'ın eşcinsel bir adam ile yatmaya kalkmasını ama daha sonra vazgeçmesini anlatan sahneyi izlemek yeterlidir. hatta adamı öldüresiye döverek kendince hayattan intikam almıştır. ama bu çoğu zaman bizim de aldığımız yalancı intikamlardan birisidir sadece.

kısacası izlenmesi hatta defalarca izlenmesi gereken çok önemli bir film.
1969 yapımı olmasına rağmen, bugünlere de hitap eden, vurucu bir film. soundtrack de filme tam oturmuş.
john waynelerle, howard hawkslarla, sergio leonelerle özene bezene yaratılmış modern çağ realist kahramanları olan "o kovboylar"ın tahtını bir daha asla düzelmeyecek bir şekilde sarsan film. çünkü buradaki kahramanımız gerçek bir "loser"dır. (bkz: joe buck)
Dustin Hoffman'ın Rain Man'deki performansının üstüne çıktığı tek filmdir. sinema tarihinin en iyi performanslarından birini sergilemiştir. ancak yinede joe buck*, hoffman'ın gölgesinde kalmamış, birlikte filmi taşmışlar ve izleyen herkeste, özellikle erkeklerde, iz bırakan filmlerden biri haline getirmişler. konusu ise kısaca; şehir yaşamına uyum sağlamaya çalışan bir 'cowboy'un ve arkadaşının acıklı hikayesi olarak özetlenebilir.

efsane sahneleri ile de hafızalara kazınmıştır. misal unutulmaz "I'm walking here! I'm walking here!" repliği vardır. işler kötüleşmeye başladığı sırada joe buck'ın radyosundaki seslerin umutsuzlaşması güzel bir ayrıntıdır. soundtrack'i de süperdir.

çevrildiği 1970 senesinde büyük gişe yapmış, maliyetinin 15 katı kadar gelir elde etmiştir. ayrıca oscar törenine de damgasını vurmuştur. 3 oscar ödülü ve 4 adaylığı vardır. En iyi film, En iyi Senaryo uyarlaması ve en iyi yönetmen dalında 3 oscar kazanmış fakat asıl oscar alması gereken en iyi aktör*** dalında sadece aday olmuştur. ayrıca En iyi kurgu ve En iyi Yardımcı kadın oyuncu* dalında da adaylıkları vardır. afi'nin en iyi 100 film listesinde 36. sırada bulunur. imdb puanı ise 8.00 dir.

film başladığı andan itibaren zaten iyi bir film izlediğinizi anladığınız ve bittiğinde şiddetle tekrar izlemek istediğiniz, tekrar tekrar izlenesi bir fimdir.

http://www.imdb.com/title/tt0064665/
enstrümantal bir faith no more eseri. angel dust albümünde bulunur.
edward norton'un aslında dustin hoffman'ın gençliğine ne kadar benzediğini farketmemi sağlayan film. Florida Fantasy adlı soundtracki ise ayrı güzeldir.
dustin hoffman'ın ratso (yerine göre ricco) rolüyle izleyenleri büyülediği enfes filmdir. hasta ratso öksürdüğünde bizim de cigerlerimiz sökülüyormuş gibi olur (hatta dustin rolüne kendini kaptırıp öksürüğü abartıp sonunda gerçekten kusmuştur). bu emeği otoritelerce gelmiş geçmiş en iyi 7. performans olarak ödüllendirilmiştir.

http://www.filmsite.org/100greatperformances.html

--spoiler--
John McGiver'ın fanatik rahip rolü ve o sahnedeki diyaloglar ise beni gülmekten yerlerde süründürdü. film Bob Balaban'ın sinema salonunda sevişen liseli gay rolü, sahnelere attığı ilk adım olmuştur.
--spoiler--

--spoiler--
Dustin Hoffman ve Jon Voight sohbet ederek yolun karşısına geçecekken o sırada kırmızı ışıkta geçen bir taksi tarafından ezilme tehlikesi geçirirler. dustin hoffman ise o an yeteneğini konuşturur ve rolünü bozmadan, o sinema tarihine geçecek doğaçlamasını yapar.

''I'm walking here! I'm walking here!''

filmden sonra verdiği bir röportajında o sahnede korkusundan ağzındaki sigarayı düşürdüğünü itiraf edecektir. o anlardaki Jon Voight'in şaşkın bakışları ise görülmeye değerdir doğrusu. *

http://www.youtube.com/watch?v=c412hqucHKw
--spoiler--

film bana konusu itibariyle banker bilo'yu da anımsatmıştır.
Kendimi gecenin şu ve bu vaktinde soundtrackini dinlerken bulduğum sinema tarihinin en güzel örneklerinden biri.
1969 şaheseri film . Dustin hoffmann ratso'yu oynamamış,yaşamıştır.

--spoiler--
Film muhteşem bir karakter filmi.Joe buck karakteri çocukluğundan beri dışlanmış,özgüvenini yukarıda tutmaya çalışan toplumdışı bir karakterdir.Filmin ilk yarısı joe buck'un bu dışlanmışlığı yenmesi anlatılır.Bulaşıkcılıktan çıkması,jigoluluğa başlayarak özgüvenini yatakta kazanmaya çalışması bunların hep sonucudur.(artı olarak joe'nın babaannesinin bir hayatkadının olması onun özlemini yaşlı kadınlarda bulma durumununda etkisi olabilir)Üstün kişi artık kendisi olmalıdır.Ancak ne yaparsa yapsın bu dışlanmışlığı yenemez.Bunuda ancak bir dostlukla yenebilmiştir.Buarada new york toplumunun iticiliği ve ne kadar çıkarcı pislik insanlar olduğu bu bölümdede içten içe anlatılır.
ikinci bölümde ise joe'nun çizgisi değişmiştir artık yanında bir dostu vardır özgüveni eskisi gibi gereksiz şekilde yüksek değildir çünkü gerek yoktur çünkü artık düşünmesi gerektiği bir dostuda vardır.Burda önemli olan şey birlikte bir durum ortaya çıkarmaktır.Ratso joe'nun güvenini kazandığını bilir.Bir leşçi gibi davranmaktan vazgeçer,o da joe gibi iki kişi gibi düşünmeye başlar.Burda çaldıkları eşyalar,yiyecekler hepsi o kadar naif gelirki bize hiçbir kötü duygu hissedilmez nedeni new york'un iticiliği ve pislik bi yerden oluşmuş olmasıdır.Fakir edebiyatı yapılmaz , karakterlerde dipte oldukları için sevilmez tam tersi dipte olmaları onlar için iyi bir şey olduğunu hissedersiniz.Onlar dışındaki insanlar göt insanlardan başka birşey değildirler.
Neyse ikinci bölüme devamı olarak ;
Joe ve ratso şans eseri entellektüellerin bir partisine katılır ve bir kadınla tanışır.Ve bu jigololuk durumu onun için ulaştığı bir iş haline gelmiştir.işte burda dostluk adına söyledikleri şeyler karakterin çoktan değiştiğini gösterir.Artık onun için önemli olan şey ratso'dur.işler yine ters gider ve joe kendi kendini yenip ratso için erkekle yatmaya karar verir.Adamın vazgeçmesi üzerine joe adamın parasını soyar,bu onun karakterine ters bir olaydır.Çünkü ne yaparsa yapsın kimseyi soymaz,iyi niyetinden ödün veremez aç kalmak zorunda kalsa bile,ancak bunun tersine adamın parasını alır çünkü ortadala olan kişi kendisi değil ratsodur.Ratso'nun istediğini yapıp floridaya giderler.Ratso yolda ölür ancak burda mutheşem olan birşey vardır,ratso bir pislik olarak ölmez fiyakalı bir gömleği olan sanki bir floridalı gibi ölür.Son olarak joe'nun ratsoya söylediği son sözler olayı bitirir.Artık jigololuk yapmayacağım düzgün bir iş bulup çalışacağım.Her ikiside olmak istedikleri yerdedirler joe artık dışlanmış bir insan değildir.Ratso artıkcı fare değildir.
Flashbacklar uymuyo,oturmuyo diyenlere şöyle izlemelerini tavsiye ediyorum:burda mevzu adamın geçmişteki yaşamının tümü değildir,yani hepsini toplamak yerine bir yerden bakın zaten karakteri anlayabiliceksiniz.
--spoiler--

Saygılar John Schlesinger ve Waldo Salt
Çok iyi bir film ve aynı zamanda Jon voightin Thé champ ile birlikte en üst düzey performanslarından biridir.
Amerikan taşralı bir gencin amerikan kentli yaşamıyla arada ne kadar korkunç fark oluştuğunu gözlemlemesi filmidir.
jon voight inanılmaz bir performans sergilemiştir bu filmde. hatta ray donovan adlı dizide sanki bu karakterin devamını canlandırıyor.

görsel