man on fire

denzel washington abimizin efsaneleştiği filmlerden biridir. izlemeyen varsa mutlaka önerilir.

--spoiler--
+ beni duyuyor musun?

- .....

+ nerede olduğumuzu biliyor musun? bir köprünün altındayız. anlaşmanın yerine getirmediği, fidyenin çalındığı yer. ne olduğunu anlatmak istiyor musun?

- le harmandatı duydun mu hiç? * *
+ evet duydum.

- ne olduğunu biliyor musun?

+ evet

- ben le harmandat'ın başkanıyım.

+ başkan sen misin?

- evet

+ başkan sen misin! vov! bana bak, aaa bakamıyorsun! özür dilerim. * *
sana nelerim olduğunu göstereyim; bunu gördün mü? bu bir şarjör, suçlular para ve uyuşturucu saklamak için kullanır. vücutlarında saklarlar, rektumlarına sokarlar. bunu tanıyor musun? bu bir kalem fünye, zamanlayıcı, alıcı ve verici olarak kullanılır. c4, çok güçlü bir patlayıcı, hepsini bir araya getirir ve bir bomba elde edersin. çok karmaşık değil ama çok güçlü. şu anda senin kıçında bu var biliyor musun? kımıldama orospu çocuğu kımıldama!

bu saati görüyor musun? ucuz bir saat... çağrı cihazı saati, bunu şuanda kıçındaki şarjöre mesaj göndermek için kullanabilirim. yani sana bir mesaj göndereceğim, tam olarak 5 dakika sonra alacaksın bu mesajı.

şimdi.... * bana senin adamlarınla kızı kaçıranlar arasında neler olduğunu anlatmak için 5 dakikadan az zamanın var.

- benim kaçıranlarla bir bağlantım yok. hiç bir ilişkim yok.

+ 4 dakika 30 saniye!!!

- bilmiyorum!

+ bilmiyor musun? 4 dakika 25 saniye...4 dakika 20 saniye... emin misin? tamam benim hiç acelem yok, senin var ama benim yok.

- hey sakin ol, sakin ol dostum...

+ ben sakinim. 3 dakika 59 saniyen var.

- sadece bir fırsat gördüm ve şansım yaver gitti nereye gidileceğini haber aldıktan sonra, adamlarıma hazır olmalarını söyledim.

+ teslimatı çalmak için hazır olacaklardı! kaçıranlardan birini öldürmeye hazır olacaklardı değil mi! bunu daha öncede yapmıştın! liderlerinin kuzeni öldü, öyle değil mi?

- bingo, bingo...

+ evet bingo bunu defalarca yaptınız! pek çok insanı'da öldürdünüz değil mi?

- hadi bayım biz elimizden geleni yapıyoruz.

+ elinizden geleni mi? 2 dakika 48 saniye...

- dur dur 1 saniye, hadi hadi hey hey.... sana küçük bir haberim var...

+ bana mı?

- evet evet.

+ neyin haberi?

- 10 milyon dolar yoktu... sadece 2.5 milyon dolar vardı.

+ fidye 10 milyon dolardı. 2 torbaya koydular, her bir torbada 5 milyon...

- 2 torba olduğu doğru ama birinde sadece kağıt vardı. diğeri sadece kağıttı.

+ belki senin adamların çalmıştır?

- kimler yapmışsa bunu değişimden önce yapmış.

+ tamam ramos evinde. değişimden önce torbaları arabaya koydu.

- biliyor musun?

+ neyi...

- ramos'un avukatı jordan calfus

+ jordan calfus mu?

- bayım lütfen. üzgünüm. küçük kız için çok üzgünüm! bu sadece işti. bilirsiniz, ben... ben bir profesyonelim.

+ zaten herkes aynı şeyi söylüyor! ben sadece profesyonelim, herkes bunu söylüyor ben sadece profesyonelim.

- peki şimdi ne yapacaksın?

+ ne mi yapacağım... gideceğim. gitmem gerek...

- gidecek misin?

+ evet...

- peki ya ben ne olacağım.

+ ne olmuş sana? 40 saniyen var...35....

- son bir dilek lütfen...

+ son dilek mi? dilerdim ki... daha çok zamanın olsaydı...
--spoiler--

görsel

dakota fanning'in harikalar yarattığı film. filmin müziği ayrı başarılıdır.

mr. creasy olmayı çok istediğim film olmuştur. keşke gerçek hayatta bu kadar sevimli bir kızın koruması olabilseydim. hakikaten çok iyi bir film. epey bir süre etkisinde kaldığım ve o etkiyle çevremde herhangi bir nesneye, canlıya zarar veren var mı diye aranma moduna girmeme vesile olmuş filmdir.

(bkz: mr creasy olmayı başarabilmek) *

filmin konusunun yanı sıra müziklerininde harika olduğu söylenebilir.lisa gerrard'ın the end şarkısının çaldığı izlenilesi bir film olmuştur.

sonu acıtan filmlerden ama çok güzel.

yazar varmıs lan böyle kımse de dememiş adama hos geldın bes gittin falan.

neyse bu da avukatmıs, bızım kızlarla bir konusun belki baş göz ederiz seni buralarda. asdasd.

sert adam ve küçük tatlı çocuk konusu son yıllarda sinemada sık yeralan bir tür. ama bunu böyle mükemmel işlemek pek az filme nasip oluyor. clint eastwood' un ilk yönetmenlik deneyimi olan kusursuz dünya'da bugünün frodo' su elijah wood ve kevin costner benzer bir ikili yaratmışlardı. iki filmde de durağan akışa rağmen aksiyonun ve dramanın dozunda kullanılması ve eşsiz finalleri sayesinde tempo hiç düşmüyor. tabii bu filmde eşsiz denzel washington ve dakota abla sözkonusu, o ayrı, çiller bir kadını bu kadar mı seksi yapar yahu.

denzel washington ' un aştığı filmdir, izlenesidir. ufaklık da ayrı bir tatlıdır.

2004 yapımı film.

--spoiler--
sen mikey rourke'a öyle sıradan bir karaktermiş gibi rol verirsen, izleyici daha filmin başında çakar olayı.

aynı olay olağan şüphelilerde de var. ulan koskoca kevin spacey'e öyle rol verilir mi. ki o zamanlar bile tanınmış bir oyuncuydu benim bildiğim.
--spoiler--

bir kelime birsey anlam etmez...
ayni zamanda icinde herseyi saklar...
ruzgarin, suyu sakladigi,
ciceklerin camuru sakladigi gibi...

bir bakis birsey soylemez...
ayni zamanda herseyi soyler...
yuzundeki yagmur gibi,
yada eski bir hazine haritasi gibi...

bir gercek hicbirsey soylemez...
ayni zamanda herseyi saklar...
parlamayan bir senlik atesi yada
toz dogmus bir tas gibi...

eger birgun bana ihtiyacin olursa, ben degersiz, hicbirsey olucam
ama ayni zamanda hersey olucam
cunku gozlerin benim kanatlarim
ve icinde boguldugum bir kumsal...

(bkz: una palabra)

https://m.youtube.com/watch?v=0KUMxmoEl1U

denzel washington ı bir kez daha sevdiğim ve meksika trafiğinden bir kez daha nefret ettiğim film. oscar lı ufaklık da canımı yakmıştır ağladığında...

denzel abimizin döktürdüğü keşmekeş meksika gerçeğinin anlatıldığı 2004 yapımı güzel film.
filmin şahane müziklerini indirmek için:

http://www.torrentspath.c...-2004-b-soundtrack-b.html

denzel washington'ın her role yatkın olduğunu gösteren film.

iyi oyunculuklar, sürükleyici senaryo. ortaya izlenilebilirliği yüksek bir film çıkmış.