candan erçetin de fransızca olarak söylemiştir. orjinali kadar güzel olmamıştır tabi ama dinlenesidir.
(bkz: chanson du film jeux d enfants)
des nuits d'amour à ne plus en finir
un grand bonheur qui prend sa place
des ennuis, des chagrins, des phases
heureux, heureux à en mourir.

ozellikle bu dizenin son satırındaki 'r' leri o kadar guzel vurgular ki edith piaf hemen fransızca ogrenmek ister insan.
ayrıca sadece asık kadınların diline yakısır bu sarkı;

'hayatı toz pembe goruyorum
ask sozcukleri soyluyor bana
benimsin sen dedi
bense onun' *
Des yeux qui font baisser les miens
- Eyes that make me lower mine.
Un rir' qui se perd sur sa bouch'
- A laugh that dissipates on his lips
Voila le portrait sans retouche
- This is the unretouched portrait
De l'homme auquel j'appartiens
- Of the man to whom I belong.

Quand il me prend dans ses bras
- When he takes me in his arms
Il me parle tout bas
- He speaks to me softly
Je vois la vie en rose
- And life seems perfect to me
Il me dit des mots d'amour
- He utters words of love to me
Des mots de tous le jours
- Everyday words
Et ca m'fait quelque chose
- And it touches me inside

Il est entre dans mon coeur
- He has brought a bit
Une part de bonheur
- of happiness into my heart
Dont je connais la cause
- And I know the cause.

C'est lui pour moi, moi pour lui dans la vie
- It's him for me, me for him, all our lives
Il me l'a dit l'a jure pour la vie
- He told me so, swore it, for all our lives

Et des que je l'apercois
- And the moment I laid eyes on him
Alors je sens en moi
- Right then I felt inside me
Mon coeur qui bat
- My beating heart.

Des nuits d'amour à en mourir
- Nights of love that never end
Un grand bonheur qui prend sa place
- A great joy takes hold
Les ennuis, les chagrins s'effacent
- Annoyances and sorrows disappear
Heureux, heureux pour mon plaisir
- Happy, so happy I could die.
bakışlarımı düşüren gözler,
dudaklarında kaybolan o gülüş,
işte su katılmamış portresi
ait olduğum adamın.
kollarına aldığında beni,
sessizce bir şeyler fısıldadığında,
ah ne denli pembe görüyorum hayatı.
aşk sözcükleri söylüyor bana,
her zamankinden,
ve bir şeyler oluyor sonra bana.
giriverdi işte kalbime
mutluluğumun ortağı
sebebini bildiğim.
benimsin sen dedi.
bense onun,
yaşam boyu,
söyledi bunu bana, hatta yeminler etti hayatı üstüne.
ve onu gördüğüm ilk andan bu yana
hissediyorum
deli gibi çarpan bu yüreği
hiç bitmeyen aşk gecelerini
yerini bulan yüce bir mutluluk
sorunlar, yaslar, evreler.
mutlu yine de, ölümüne mutlu.
kollarına aldığında beni,
sessizce bir şeyler fısıldadığında,
ah ne denli pembe görüyorum hayatı.
aşk sözcükleri söylüyor bana,
her zamankinden,
ve bir şeyler oluyor sonra bana.
giriverdi işte kalbime
mutluluğumun ortağı
sebebini bildiğim.
benimsin sen dedi.
bense onun,
yaşam boyu,
söyledi bunu bana, hayatı üstüne yeminler etti.
ve onu gördüğüm ilk andan bu yana
hissediyorum
deli gibi çarpan bu yüreği. *
biraz ses kalitesi kotu ama, guzel bir sabah, guzel bir baslangıc icin idare eder diyelim biz;

http://platea.pntic.mec.es/cvera/hotpot/vienrose.htm
louis armstrong yorumu takdire sayan olan sahaser.

http://www.youtube.com/watch?v=TbHAvBfmvFM
dünyanın en güzel seslerinden birisine sahip aşmış şahsiyetin hayatını anlatan film.
olivier dahan'ın senaryosunu isabelle sobelman ile birlikte yazarak yönetmenliğini yaptığı 2007 Fransa- ingiltere-Çek yapımı bir film. ünlü Fransız şarkıcı edith piaf'ın hayatını konu alıyor. piaf'ı marion cotillard canlandırmış. salt piaf şarkıları için bile görmeye değer. film 26. uluslararasi istanbul film festivalinde de gösterilmiştir. (bkz: kaldirim sercesi)
edith piaf versiyonu oldukca guzeldir. mutlaka dinlenmelidir hatta, sevilenlere armagan edilmelidir. *
filmi için (bkz: la mome).
edith piaf'ın yaşamını konu alan film, ağlatmadan bırakmıyor insanı. etkilenmemek imkansız. gidilip görülesi.
jeux d'enfants filminde bir çok versiyonunu bulabileceğiniz muhteşem şarkı.
bir çok insanın kulağına bir şekilde * * * * süzülmüş şarkıdır...ismi cismi söyleyeni bilinmese de...başka bir gün başka bir yerde yine duyulur,hoşa gider..gelir sonra yine bulur sizi bi zaman sonra, yine gider,hoşa...bu da böyle sürer gider...

edith piaf ve louis armstrong çığırışları birbiriyle yarışır.kimin galip geldiğini henüz çözemedim ben...

gecenin ilerleyen bir saatinde alkol, unutulması gereken bir sürü gereksiz dünyalık bilgiyi aklımdan geçici de olsa silmişken; tahta kapılı, tahta masalı,küçük ve sıcak,loş ışıklı sapsarı dumanlı, içinden kahkaların yükseldiği bir bardan dışarı adım atıp, komşusu olduğu denizden hafif de bir rüzgarın estiği , arnavut kaldırımlı -ne çok dar ne çok geniş- tarihi bir sokakta, çiseleyen yağmuru da bir armağan sayarak, yanıbaşımda kırmızı kadife elbiseli ve siyah fularlı çok hoş bir hanımefendinin ellerini ısıtırken tebessümle yürüyormuşum ... gibi hissettiren bir güzellik abidesi...
candan erçetin yorumuda ilginç olabilen parça
(bkz: fausto papetti)
bundan sonra dinlediğimde bir arkadaşımı hatırlayacağım, hüznünün yanında mutluluğu da verebilen jeux d'enfants filmiyle özdeşleşmiş şarkı.

sözlerinin ingilizcesi

Seeing who kiss mine
A laugh is lost on her mouth,
Here is the portrait without refinishing
From my own man

When he takes me in his arms
He speaks to me every down,
I see la vie en rose.

He tells me of the words of love,
Words everyday
And it gives me something.

He joined in my heart
A share of happiness
Of which I know the cause.

He is for me. Moi for him
In life,
He said to me, swear to a life.

And as I see
So I feel inside me
My Beating Heart

Some nights of love no longer an end
A great happiness that takes its place
Des enuis the sadness, phases
Heureux, a happy death.

When he takes me in his arms
He speaks to me every down,
I see la vie en rose.

He tells me of the words of love,
Words everyday
And it gives me something.

He joined in my heart
A share of happiness
Of which I know the cause.

He is for me. Moi pour lui Moi for him
In life,
He said to me, swear to a life.

And as I see
So I feel inside me
My Beating Heart
biyografik filmler arasında en iyilerinden diyebiliriz film için.oliver dahan'ın yönettiği ,edith piaf'ı marion cotillard'ın canlandırdığı filmde piaf'ın müzikal anlamdaki yükselişini izlerken bir yandanda nasıl zorluklar çektiğini ,hastalıklarla boğuştuğunu seyrediyoruz.
insanı alıp biyerlere götüren müthiş romantik yumuşak dinlendirici şarkı.
yabancı dvd kapağında * film ismi olarak la mome'un yanısıra (bkz: la vie en rose) yazar ki dinlenesi bir şarkıdır.
gözlerimi kapadğmda uçurabilir misin sevgilim beni sonsuzluğa..
kollarına aldığında beni,
sessizce bir şeyler fısıldadığında,
ah ne denli pembe görüyorum hayatı...
bir tanemiz, her şeyimiz, kaldırım serçe*miz edith piaf ımızın muhteşem şarkısı, insanı aşka sürükleyen ezgilerin sahibi, tenini zaman zaman acıtarak okşayan rüzgar ve teni tenine değince hissedişini arttıran bir sevgili ile dinlendiği dakikalarda tadı doruk noktasında hissedilen tanrısal yapıt.
100 kere dinlense bıkılmayacak olan şarkılardandır edith piaf' ın yorumuda ayrıca eşşizdir.
izlediğimde marion cotillard'ın oyunculuğuna ve makyajına hayran kaldığım filmdir.*
kendine aşık etmiş şarkıdır. edith piaf yorumu ayrı bir nostaljidir sizi paris sokaklarında yürütür diyecem de yemeyin. *