bugün

Koçero bir dağ çekirgesinin gecede irkilmesidir
Bir belirsiz karanlıktan
Bir belirsiz karanlığa
irkilip uçmasıdır
Bir dağ çekirgesinin
Bir kurdun kaçmasıdır kendi karaltısından
Yamaçtan bir taşın yuvarlanması
Bir pınarın durup durup akması
Bir çift gözün karanlığa bakması
Şimşeklerin uzak uzak çakmasıdır dağlarda
Bir mavzerin yanlışlıkla patlamasıdır
Bir geyiktir koçero
Sekerken taştan taşa kırılmış bilekleri
Tırnakları kekik nane ve menekşe kokulu
Tırnakları rüzgarlı
Suçsuz bir geyik
Avcılar yakalarsa mezedir eti
Köpekler kovalarsa diş kırasıdır
Bir okul piyesidir koçero
Açış konuşmalıdır ve halaylı türkülüdür
Müsamere derler adına oralarda
Kaymakamlı savcılı ve çavuşludur
Biletlidir ve yoksullar yararınadır

Muhtara sorarsanız
Bizim serseri veli
Marabaya sorarsanız
işini bilmemiş deli
Köylüye sorarsanız
Ekmeksiz garibin teki
Çocuklara sorarsanız
Yüce dağlar aslanı aslan koçero
Kimsesize sorarsanız
Hükümet bilir onu
Candarmaya sorarsanız
Devletin dağlarda silah çatması
Vurguncuya sorarsanız
Yolkesici yağmacı
Soyguncuya sorarsanız
Devletin acizliği
Sağcıya sorarsanız
Siktiret pezevengi
Solcuya sorarsanız
"ferman padişahın dağlar bizimdir"
Erzurum da kol başıdır
Erzincan da deli daylak
Pir sultan yoldaşıdır sivas ta
Bir "kılıcı kanlı" van da
Mardin de bir
Gözükanlı kaçakçı

Diplomata sorarsanız
Turistik bir serüven
Kaymakama sorarsanız
"ahval-i adiye"den
Sosyeteye sorarsanız
Eğlenceli bir briç
Sorarsanız bezirgan filimciye
Gişelik bir senaryo
Sorarsanız bürokrata
Atatürk'ün gardrobuna
Tükürmüş biri
Hümaniste sorarsanız
Fransızca bilmeyen
Montenyi den anlamıyan
Mitologya tragedya
Hümanizma helenizma
Hiçbirinden çakmayan
Bir yörüktür koçero
Ne anlar rönesanstan
Ne anlar restorasyondan

herhangi bir olgunun "görece" olmasının anlatabilecek en güzel örneklerinden biridir koçero, hasan hüseyin korkmazgil'in şiiridir...
Dünyayı, yaşadığım coğrafyayı, insanları, sesleri, renkleri, kokuları velhasıl çevremde var olan tüm canlıları algılayıp, tanımaya başladığım dönemlerde, onun ismini de duymuştum. Siirt'te doğup büyüdüğüm evin yanı başındaki değirmen irisi un fabrikamızda, ordu için öğütülen buğdayı korumakla yükümlü askerlerle yaptığım hoş sohbetlerde, 'Koçero'yu 'eşkıya' diye tanımlıyorlardı. Aynı evimizin yanında belirli dönemlerde konaklayan göçer Kürtler de, onu peygamberleştirip, adeta koruyucu melekleri gibi görüyorlardı. Koçeroyu çok merak ediyordum. O dönem Siirt hükümet tabibi olan dayım Vehip Arıkan, bir keresinde onu tedavi ettiğini söylediğinde, saatlerce dayımın peşinden ayrılmayıp, sorular sormuş, onu minik beynimde adeta dört boyutlu bir hale dönüştürmüştüm.

iri yarı, masallardaki pehlivanlar gibi güçlü kuvvetliydi. Tıpkı asker ağabeylerin ellerinde tanıdığım mavzer tüfeklerinden taşıyordu. Mermi şeritleri vücudunu çapraz bir şekilde sarıyordu. O, benim için bir devdi adeta. Aynı dönemde, yine onun kadar ünlü Hamidolar, Hekimolar vardı. Bence, hiçbiri Koçero gibi değildi. En azından benim kafamda.

Haksızlığa karşı baş kaldırıp, coğrafyamın vahşi dağlarında o yandan bu yana gezinen, uğruna savaştığı namusu, onuru için bölgedeki feodallere karşı gelen ve ne yazık ki, feodallerin yanındaki devlet güçlerini de karşısına almak zorunda kalan bir Koçero... Onunla hiçbir zaman tanışamadım. Kitabında tanımayı düşündüğüm bu yiğidin yanına sokulmuş, dünyasına girmiş ve o dönemlerde benim kafamdan geçen soruları kendi diliyle anlatan Mehmet Ali izmir'i okuyun. Okuyun ve kendinizi benim coğrafyamın kekikler, ıçkınlar, bıttımlarla dolu dağlarını, o dağların eteklerindeki yaşamı içinize iyice çekin.

Coşkun ARAL
1960 - 1970 yıllarında birçok adam öldüren Koçero lakaplı ünlü eşkıya Mehmet Kilit, Siirt'in Dodan Kampı yakınlarında girdiği çatışmada öldü.
koçeronun * oğlu M. Nuri Kilit, TEMSA otobüs firması tarafından 2005 yılında Türkiye'de yılın şoförü seçilmiştir.
bir ünlemdir koçero , sıgmaz okul kitaplarına , bir uzun masaldır ki kocero , dagların daglara yaslandıgı , gecitlerin gecitlerin birbirine küstügü yerde dir , yatar türkülerde upuzun agıtlarda fidan fidan kocero !

gocunmayın güzel beyler,hanımlar. alınıp incinmeyin. Koçero bir vatandır yaşanılır bi vatandır yaşanır boydan boya , kocero bir vatansızlıktır. mauserleşmiş bir hakıslık!

ve yanıtsız bir dileköedir koçero !
18 yaşında çıktığı dağda 31 yaşında ölmüş son büyük eşkiyadan biri. on üç yıl boyunca dağlarda sağ kalmasının sebebi zekası ve çevresinde dönen menkıbelerdir, cesur bir kişiliğe sahipmiş;ancak ölümü de dağa çıkması kadar ani ve şaşırtıcı olmuştur. evliliğini kaçakken yapmış hatta beş * çocuğu bile olmuştur.
sagciya sorarsaniz
Siktiret pezevengi
solcuya sorarsaniz
"ferman padisahin daglar bizimdir"
kürtçe göçebe demektir bu lakap. ayrıca siirtli büyük bir eşkiya.
1964 yapımı ümit utku filmi. senarist ve başrol yılmaz güney.
ahmet kayaya olan hayranlıgımın artmasına sebeb olan eserdir.
Atatürk'ün gardrobuna
Tükürmüş biri
yukarıdaki söylemden dolayı yasaklandıgını duydugum şarkıdır.
hani, kocero bir vazgeciştir, kocero bir ilgisizlik, itilmişlik diyor ya; doğuya yapılmayan yatırımlar, yollar okullar.. cahil bırakılan bir halk. kıro diye nitelediğiniz kenar mahalle cocukları.
koçero:

http://img72.imageshack.us/img72/7875/kurthb6.jpg
Selda bağcan ve Ahmet kaya'nın seslendirdiği türküdür.
ahmet kaya'nın ister beğenin ister beğenmeyin bu ülkede en iyi şiir okuyan adamı olduğunu , kör göze parmak hesabı , gözlere kulaklara soktuğu eserdir.

gocunmayın güzel beyler hanımlar
alınıp incinmeyin...
--spoiler--
siktiret pezevengi
--spoiler--
hayatını incelediğimizde türk basınının neden güzvenilmez olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.

krinolojik olarak bakacak olursak:

gerçek adı mehmedi ihsan kilit olan koçero hakkında gazetelerde defalarca ölüm haberi yayımlanmıştır.
örneğin 28.06.1961 tarihinde milliyet gazetesi "20 kişinin katili koçero öldürülmüştür. koçero 20 yıldan beri aranmaktaydı" diyerek sezonu açmış daha sonra ölmediği anlaşılınca

28.12.1961,
29.01.1962,
24.03.1962,
19.07.1962 tarihlerinde jandarma tarafından sıkıştırılmış ancak yakalanamamıştır.

30.08.1962 tarihinde bir astsubayı (veli erol) şehit eden koçero ve arkadaşları yine polisin elinden kaçmıştır. 1962 eylülünde bakanlar kurulu koçero'yu ihbar edene para mükafatı vereceğini vaad etmiş ancak sonuç alamamıştır.

31.08.1962 tarihinde içişleri bakanlığı müsteşarı "koçero'nun yakalanması artık gün meselesidir" demiştir.

29.09.1962 tarihinde milliyet gazetesi 1.sayfaya şöyle bir manşet atar: "koçero jet uçağı ile bombardıman edildi" . Van'ın arnas dağlarında fundalık bölgelere saklanan koçeroya havadan saldırı düzenlenmiş ve başarı kaydedildiği iddia edilmiştir. hatta uçağın pilotu koçero'yu öldürdüğünü kesin bir dille söylemiştir. ancak bir gün sonra irtibat bürosu bu haberi yalanlar.

bu sırada özellikle güneydoğu'da koçero bir halk kahramanı olarak anılmaya başlamıştır bile. köşe yazarlarından, gazete manşetlerine, koruculardan köy halkına kadar herkes koçero'dan bahsetmektedir, "ben dağların taçsız kralı koçeroyum" diyen bir deli beyoğlunda bir kilisenin camlarını kırmış hatta bazı bakanlar (sıddık sami onar gibi) koçero'ya benzetilmiş ve eleştirilmiştir.gazetelerde koçero'nun ölüm haberleri çıktığında halk artık haklı olarak bunlara itibar etmemeye başlamıştır.

03.10.1962 tarihinde koçero'nun trenle yunanistan'a kaçtığı iddia edilir.

30.10.1962'de koçero'nun suriyede olduğu iddia edilir.

06.11.1962'de koçero'nun suriye'den isteneceği bildirilir. bir kaç gün sonra suriye polisi de koçero'yu aramaya başlar. bir kaç hafta sonra suriyede koçero olduğu iddia edilen biri yakalanı ancak daha sonra o olmadığı anlaşılır. bir ay sonra bir başkası yakalanır ama sonuç aynıdır.

devam edecek... (arkası yarın havası yakalamak istedim)
lisede bi şiir dinletisinde duyup yıl boyu burak adlı arkadaşımıza o şekilde seslendiğimiz terimdir. ne zaman duysam suratımda hafif bi tebessüm oluşur.
bu şarkıda adı geçen kişidir.

http://www.youtube.com/watch?v=VeGChqWBF9A
selda bağcan'la ahmet kaya'nın tüyleri diken diken eden 17 dklık türküsü.

mitologya tragedya
hümanizma helenizma
hiçbirinden çakmayan
bir yörüktür koçero
yeni değil bu hikaye.. bu oyun eski oyun
ahmet kaya ve selda bağcan ikilisinin harika yorumuyla haberdar olduğum hasan hüseyin korkmazgil şiiri. karısı koçero'nun hayatının izinsiz şekilde film yapıldığı gerekçesiyle 100 bin liralık tazminat talep etmiştir. http://www.gecmisgazete.c...talep_etti&icerik=955
koçum demekten sıkılmış insanın türettiği bir sözdür. vay koçerroma bak be.
kocero"nun hayatini iyi bir sekilde bilmeyip yorumlamak bence bir hata ve hatta hakarettir. iki kizi bir oglu var denilmektedir ve bir cok yorumlar ve koceronun hakkindakiler yalandir. elinizde delilleriniz olmadikca farkli farkli yorumlarda bulunmaniz ne derece dogru bilemiyorum. koceronun 3 kizi ve iki oglu vardi bir kizi ve bir oglu vefat etmistir ama vefatlari cok eski tarihlerde degildi ki bir arkadasimizin yorumdaki bir gazeteden alinti yapmis ve o gazetede yazilanlarda yalandir. bilginize ve meraginiza..........!
bir vatanmış. boydan boya yaşanılırmış. öyle bir insanmış.
ahmet kaya hatrına dinlenen parça.

selda bağcan'ın sesi ahmet kaya'nın yanında itici kalmaktadır.
güncel Önemli Başlıklar