konsomatris

Bar, gazino gibi eğlence yerlerinde müşterinin masasına çağrılabilen, müşteriyle birlikte yiyip içerek çalıştığı yere kazanç sağlayan kadın.

pavyon kadını olarak da bilinirler.

bar, restoran ve pavyonlarda müşterilere içki karşılığında arkadaşlık eden ve müşterilere yüklü faturaların gelmesini sağlayan kadın.

eski filmlerde içkisini yanındaki adama caktırmadan yere döken insan

pavyona yalniz gitmis erkegin gecici arkadasi.

ahmet çakarın kazım kanatın ne olduğuna dair şüphelerinden birisidir;

"spor yazarı mısın, konsomatris mi?" *

ankarada bir pavyon ilanında konsomatrislerin içeceği içki fix menüye "bayan içkisi" olarak geçmiştir.

yiyici, asalak kadın anlamına gelen fransızca bir kelime.

bennu yıldırımlar eski fotoğraflar da bir konsomatrisi oynamıştır.
lakin çok şahane oynamıştır.

nitelikli or*spu.

Hiç biri o işi isteyerek yapmaz, hepsi borç batağının içindedir.
Ya çaresizlikten yada zorla çalıştırılırlar.
Hepsi bir kurtuluş umudu arar ama bulamazlar, sevdiği erkeğe ile gitmeye cesaret edemezler.

Orasını burasını açıp her gün başka erkekle gezen günümüz ünlülerinin kuytuda kalmış isimlerindendir.

Kadın hakları ihlalinin en büyük örneğidir. Şimdi kimi arkadaşlar ne alakası var kadeşim zorla mı o insanı oraya koyduk gitti kendisi çalışmaya başladı tepkisini vermeye hazırlanıyorlardır.

O arkadaşların zihniyetlerini öpüyorum ve güzide başbakanımız RTE den "durmak yok yola devam" alıntısını yolluyorum. Bu insanların orda çalışmasından fiziksel olarak sorumlu olunmaması, o kadınların orda çalışmasından tamamen sorumlulu olmamak anlamına gelmemektedir.

Bu ne demek hemen açıklayayım güzel yazar kardeşlerim. Siz bu kadınlara (durum sadece kadınlar için mevzu bahis olan bir şey değil)insan haklarının gerektirdiği standatları sağladınız da, onlar yok ben illa geceleri pavyonlarda erkeklere daha fazla içirmek için çaba sarf edeceğim mi dediler? işin ekonomik yönünü bir kenara bırakırsak, kadını hala insan değil bir eğlence aracı gibi gören zihniyet sahibi vatandaşlarımız bu mesleğin birinci elden mimarları değiller midir? Hala kadınlara et yığını gibi bakıp arkasından dünyada sayılı medeniyetler arasında bulunduğumuzu iddaa etmek ne kadar tutarlıdır. Nitekim bu durum sadece konsumatristlerde ortaya çıkan bir durum değildir. Ata erkil toplumumuzun yarattığı insan hakları ve eşitlik çelişkilerinin yansımaları aile hayatından sokak ortasında kurulan pazarda geçen diyaloglara bile yansımaktadır.

Sözlerime burada sonlandırıken, bu tutarsızlığı savunacak(beni de eksileyecek) arkadaşların bu mangal yürek ve at gözlüğü destekli tavırlarına şimdiden selam ederim.

fransızca consommatrice olarak yazılan ve kadın içici veya tüketici anlamına gelen bir kelimedir.

bu mesleği gerçekleştirenlerden hangi şart ve koşul olursa olsun üç şey beklenmez; vefa , sadakat ve sevgi.

diğer için; (bkz: orospu)

en dandik masa başı çalışanı.

kendi aralarında inanılmaz bir fesatlık söz konusudur. konsomatris'in müşterisinden başka dostu yoktur.

yunanistan da bir semt adı değildir.

salim uslu'nun evet demeyenleri yönelik sözylediği söz.

devlet bahçeli tarafından: "eğlence sektörü emekçisi" şeklinde tanımlanan insandir.
salim uslu'ya cevaben yaptığı konuşmada bu şekilde tanımlamıştır bu hanımları.

kaderin kötü rol dağıttığı kadınlardır. kimseye isteyerek yapmaz. çoğunluğu cocuk esirgeme(me) kurumunda büyümüş kimsesiz insanlardır.

hayat hikayeleri acıklıdır.

konsomatris Fr. consommatrice
a. Gazino, bar vb. eğlence yerlerinde müşteri ile birlikte yiyip içerek çalıştığı yere kazanç sağlayan kadın.(TÜRK DiL KURUMU)
MESLEKLERiNDEN MÜTEVELLiT NE DÜŞÜNDÜKLERi, HiSSETTiKLERi, KORKULARI VE BEKLENTiLERi iNCELENMEYE DEĞER KADIN GURUBUDUR.

Bunlar geçinmek için bar ve pavyonlarda içtikleri oranda pay alıp erkeklerle arkadaşlık eden kadınlardır. Çok çeşitlidirler. içlerinde evli olanlarda vardır, bekar veya dul olanlarda. Bazıları evden kaçmış kızlar, bazılarıysa kandırılmış, aşkı uğruna o yola itilmiş kızlardır.

Oturup içkinizi söylediğinizde cebinizde paranız varsa garson siparişlerinizi getirene kadar etrafta oturan kadınlara bakarsınız. gözünüze sizin için en güzel ve en yakın görünen kadını seçtiğinizde, garsona söylerseniz o kadın her ne konuşursa konuşsun sohbetini kesip ekmek parası için sizin masanıza gelir.

Karşınıza veya yanınıza oturtur onunla sohbet edersiniz, sohbet önce nerelisinden başlar ve uzar gider, o bu arada dikkati sizin onunla konuşmanızda değildir, onun yegane derdi ne kadar zamanda ne kadar çok bol dedikleri ve yalnız konsomatrislere verilen içkiyi kaç tane içtiğidir. Sohbet uzadıkca sayılar kabarmaya başlar. Bu arada garson sizden para bozmanızı rica eder, sizde çıkarır bozarsınız, ve buradan sizde ne kadar para olduğunu anlar ve kademenizi belirler. iyi paranız varsa kadınla samimiyetiniz ilerler, hatta bir kadın daha teklif ederki paralar daha kolay suyunu çeksin. Bu arada pazarlıklar yapılır, parada anlaşma sağlanırsa nerede ve ne zaman olacağı kararlaştırılır. Sabaha karşı zom bir halde hesaplar ödenir, mekandan çıkılır.

Söz verilen yere doğru yola çıkılması olağandır. Tecrubeniz yoksa kararlaştırılan otele gidersiniz ve bekleyiş süreci başlar. 1 saat, bekler gelir dersiniz, 2 saat bekler belkide kapıdadır ümit edersiniz, 3 saat sonra gece aldığınız alkolün etkisi dayanılmaz olur, bir uyku bastırırki, paris Hilton un bakire olarak geleceğini bilseniz dayanamassınız. Dalar gidersiniz.

Kalktığınızda başınızda kocaman bir ağrı, kolunuz vardır kalkmaz, diliniz vardır konuşmaz, ayağınız vardır yürümez, beyniniz vardır çalışmaz, diliniz vardır tat tuz almaz, burnunuz vardır koklamaz, gözünüz vardır, görmez, velhasılı tüm uzuvlarınız adeta hakkın rahmetine kavuştu veya kavuşacak vaziyettedir. Saat akşam üzeri vaktidir kalkarsınız, kalkmaya çalışırsınız yataktan, bir duş alir giyinirsiniz. Öder hesabı ayrılırsınız otelden. O kafayla parayı sizin verdiğinizi ama malı garsonun götürdüğünü anlamassınız bile. Bir daha karşılaştığınızda ne kadın seni tanır, ne sen kadını. Her gün bu böyle devam eder gider. Çarklar döner allah döner.

Pavyon gazino gibi yegane kro mekanlarda masanıza gelen içtiği içkinin fiyatını 10 la çarptırıp adisyona yazdıran çıkışta dayak yemenize sebep olan o yolun alsfaltını atmış kadın-demeyede dilim varmadı şimdi- .

KONSOMATRiS SARDUNYA

ANKARA PAVYONU

Bir gece daha başlıyor
Işıkları yanıp yanıp sönüyor ANKARA pavyonunun
A harfi hariç
Hiçlikler içinde dönüyor dünya
Git başımdan diyen hiç yok
Oturup dert dinlerim masa masa
Fiyatım belli, 3 şişe köpek öldüren ya da 1 şişe köpüklü şampanya
Bana Sardunya derler,
Hiç gerçek adımla iliglenen yok
arzu-halimi kimse sormaz
Amma hariçten gazel okuyan çok Anam çok
bir gece daha bitmek üzere sabaha dayandı;kafam on bin
Bu on binin içinde bir ben yokum anam, bir de sen
Belki de unutmak için değil unutulmak içindir benim işkencem
Hadi içelim unutalım çilem!
Vur kadehe kahpe kaderi çıkar içimdeki deliyi
Git başımdan teselli,
Henüz ağlamanın zamanı değil
Çalınca Şefik Abi
Pencereden Kar Geliyor Türküsünü
işte o zaman anam sar beni bendime
Ağla benim yerime de emi.

"Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar."

viranşairi