bugün

din ile devlet işlerini birbirinden ayıramayan insanların düşüncesi.
komünizmin ne olduğunu bilmeyen komünist karşıtı düşüncenin korktuğu şey, dinsizlik korkusundan çok mal kaybı korkusudur.*
insanların doyumsuzluğu ve aç gözlü olması komünizmi korkunç kılmıştır.
"komünizm", siyasi bir kavramdır. "allahsızlık" ise dinî bir kavramdır. ikisi de farklı alanlara ait farklı iki kavram olduğuna göre, bir tutulması mantık olarak yanlıştır. Allah'ın olduğuna inanan ve komünizmden etkilenmiş bir insan neden olmasın ki? zaten bir siyasi ve bir dinî kavramı karıştırarak, "laiklik" kavramına da değinilmiş oluyor ister istemez. konu görüldüğü gibi oldukça derindir. sözün bu noktadan sonrasını siyaset ve ilahiyat bilimcilere bırakmak sanırım en doğrusudur.
kapitalizmin kirli oyunlarından biri. ötekine çamur atarak kendini üstün göstermektir amaç. istediklerini de almışlardır, insanoğlunun zaaflarını kullanarak.
eğer işin felsefi boyutunu ele alacak olursak doğru olan ama kominizmi ekonomik bir politika olarak alıp, düşünüldüğünde gerekli ahlak ve etik değerlerine uygun olduğu düşüncesi görülmektedir.Sonuçta;eşitlik,özgürlük vb. konular ahlaki değerler için hiçbir yanlış teşkil etmezler...
türk halkının ideolojik akımlardan bihaber olmasının en büyük kanıtıdır. ve bu bihaberlik türk halkında bir siyasi kültürün oluşmasını engellemiştir.

komünizm karl marx ve charles darwin'in görüşleri ile doğmuş ve gelişmiştir. komünist rusya'da, evrim teorisi'nin ışığında bir çok uygulama yapılmıştır ancak bu demek değildir ki; komünizm allahsızlıktır. komünizm din yanlısı değildir fakat inanca karşı da değildir. komünizm allahsızlık olsaydı bugün rusya'da st. petersburg gibi bir şehir olmazdı, hakimiyet kurdukları topraklarda cami olmazdı.

biz türkler öyle veya böyle dinine sahip çıkan bir milletiz, soğuk savaş döneminde, abd'nin ve dönemin iktidarlarının komünizmden halkı soyutlamak için ortaya attıkları yalanlardan biridir. komünizm allahsızlıktır, komünist kişi anarşisttir gibi yalanlar ile halk; komünist düşünceden ve sol görüşten uzaklaştı. komünist bir insan değilim ancak, insanlara düşünme özgürlüğü tanınmadı, takip edeceği ideolojiyi düşünerek, bilerek kendisi tayin etmedi. türk halkı hep ezildi ancak; hep sağcı oldu. çünkü sol görüş demek dinden uzaklaşmak demek türk halkına göre. 1946'dan bu yana 60 yılda sağ ideoloji türkiye'ye hiçbir şey katmamış, batının uydu devleti haline getirmiş kimin umurunda? biz hala "dededen, babadan" demokrat partiliyiz... ülkemiz uydu devlet olabilir, her işimizde abd ve ab'den icazet alıyor olabiliriz ama yeter ki; dinimize bir şey olmasın, yeter ki; çocuklarımız sol görüşü benimseyip anarşist olmasın.
komunizm temelinde sınıf farklarını ortadan kaldırır, her insan aynı kosullar altında esit sartlarda yaşar der. evet komunizm materyalisttir, konumizmi ortaya cıkaran ve gelistiren insanlar dine inanmayan kisilerdir. (bkz: karl marx)
ancak bu demek degildir ki komunizm ile yonetilen bir ülkede yasayanlar allaha inanmayacaklar yada dine inanmayan allaha inanmaz.
dine inanmayıp allaha inanan bir sürü insan vardır.
komunist olup allaha inanan da bir sürü insan vardır.
hem komunizmi hem de dini bilmeyen safları kandırmak için sık kullanılan cümle. her ikisini de anlayanlar komunizmin dine açıkça düşman olduğunu bilir zaten.
saçma olan önermedir. çünkü genelleme yapılmıştır. genellemelerin çoğu da yanlıştır. allah tartışılamaz, dogmatiktir. komunizm ise bir dünya görüşüdür. bu iki olgu da birbirinden farklıdır ama konuşurken ya da yazarken komunizmi ateizmle karıştıran insanlar için normaldir. bu önermeler yeşil politikayı savunan bazı insanların uydurduğu birşeydir. bunun birçok versiyonu vardır:

(bkz: her sağcıyı şeriatçı sanmak)
(bkz: her komunisti allahsız sanmak)
(bkz: saçmalamak)
çok büyük günahtır. ulu manitu alır, çarpar, toplar böler. suç komünizm'de değil, marx'ta, lenin'de ya da şeyh şamil'Dedir çünkü komünizmi allah karşıtı yapmışlardır (hz. muhammed'i katamayız bunların arasına). şirk koşmayın diyorum kısaca. çarpar. allah.
komünizmi, marksizmden ibaret sananların veya bilinçli biçimde öyle göstermeye çalışanların iddiasıdır.
marx öncesi komünist hareket ve teori hakkında bilgi sahibi olunmamasından, veya marksizm damarı dışındaki akımların küçümsenmesinden kaynaklanabilir bu yanlış (pek çok marksistin de bu konudaki cehaletini hatırladığımızda, komünizm hakkında kulaktan dolma fikir edinmiş veya bir iki satır saçmalık okumuş insanların durumu daha anlaşılır olmakta).

örneğin, volkanar, inanç sahibi bir komünist prototipidir. doğanın kusursuz işleyişini açıklama savı sözkonusu ise diyalektik materyalizmi savunmaz. marksist değildir, yine de okuyanlar bilir, marksizm zaten doğayı felsefe yardımı ile açıklama girişiminde yalnızca tek bir eser üretmiştir (bkz: doğanın diyalektiği). o da marx'a değil, engels'e aittir. fakat marx'ın sosyal ve ekonomik çözümleme ve açılımlarının dünyayı kavramada önemli değeri olduğunu düşünür.
halkın özyönetim organları olan komün tipi örgütlenmelerle tabandan ve hiçbir temsile yer vermeksizin tüm iktdarı eline alabileceğine, mülkiyetin ve onun sonuçlarının acı olduğuna, daha mutlu ve yaşanabilir bir dünyanın kurulabileceğine inanır ve bunun bir yaratıcı inancı ile nerede çeliştiğini merak eder? 1 milyara yakın islam dünyasında milyon tane inanış,gelenek ve dini tarzın bulunduğunu bildiğinden, islami kaynakların "kendilerince" yapılmış yorumlarına karnı toktur.

inanç ve marksizm beraberliği (işin suyu çıkarılmazsa) teorik olarak mümkün gözükmemekte ama bir insan bu dünyada yaşadığı ekonomik ve toplumsal problemlerin çözümünde marksistlerin öneri ve politikalarını doğru bulabilir, onları destekleyebilir şüphesiz. zaten dikkat edilirse, marksizm ve din ilişkisindeki gerilimlerin yaratıcısı, taşıyıcısı ve sürdürücüsü marksistler ve dindar sıradan insanlar olmamıştır hiçbir zaman. özel mülkiyet ve baskı sisteminden bir biçimde nemalananlar bu işin altından çıkar hep.

furyaya uyup bir formül atacak olunursa;
inanç sahibi marksist olamaz ama pekala bir dindar marksistlerin toplumsal politikalarını doğru bulabilir.
inanç sahibi komünist ise bal gibi olur.

not: darwin'in türlerin kökeni 1859 yayınlandı, marx ilk ciddi eserini 1844'te yazdı, komünist manifesto da darwin'den 11 yıl önceydi. denildiği gibi, doğanın işleyişini çözmek değil ( bu bilimadamlarının, din bilginlerinin, filozofların vs. işi), çalışan insanların mağduriyetini gidermekti aslolan. cem karaca'nın yıllar evvel şarkısında dediği gibi:
(bkz: yoksulluk kader olamaz)
komünizmi bireysel, dini ise toplumsal temellendirmek isteyen ideolojilerinin kesişmesiyle oluşan yanlış önermedir.
komünizm üretimi temel alan toplumsal bir ideolojidir. Din ise teslimiyeti temel alan bireysel bir sistemdir. Kapitalizm ise bireyleri hedef alan toplumsal bir süreçtir.

Yani; ne komünizmi din ilgilendirir ne de dini bir herhangi bir ideoloji. Sorun, kapitalizmin her iki görüşü birbirine karşı konumlandırarark fayda sağlama çabasıdır.
herkesin kendi dinini diğer insanlara yayma isteği, kendi yaptığının doğruluğunu kanıtlama isteğidir. Böylece din gibi önemli bir konuda yanlış inanmadığını kendine inandırarak vicdanını rahatlatacaktır. Mesela bir din adamının "acaba doğru dine mi hizmet ediyorum?" diye şüpheye düşmesi konuyla ilgili ironik bir örnek olabilir.
Bu yüzden din değil, din adamları toplumlara seslenir. Toplumları tarafına çekmeye çalışır. yanlıştır.
Komünizm ise toplumları hedef alır. ve toplumları hedef aldığı için dini toplumların afyonu* olarak görür. Bu yüzden inananların günlük yaşamlarına yani bireylere karışmaya, onları düzenlemeye başlar. Daha büyük bir yanlıştır. *Kimileri din zaten toplumsaldır diyebilir. Ya da "birey toplumsuz olamaz, toplumları bireyler oluşturur, bu yüzden ikisini ayıramayız ve din ile ideolojilerin çatışması kaçınılmazdır" diyenler de olacaktır. Yukarıdaki yazı bu yüzdendir. Okusunlar, tekrar tekrar okusunlar. öyle demesinler diyedir. Ya da hala birbirleriyle çatışıp kapitalızme hizmet etsinler.*
akılları sıra denklemler kurarak kendini ıspatlamaya çalışan ve kendi beğenilmediğinde hakaret faşizan tutma girebilen insanların, düşüncelerini hiç platformda söyleyemeyen, söylemekten korkan, ezberci geri zihniyetin düşüncesidir. teorik olarak 19. yy da tam şeklini almış bir ideolojinin 6. yy. da yayılmaya başlayan bir "din"in kutsal kitabının neresinde komünizm =allahsızlık ibaresinde vardır yorumlarla mülkiyet kaybı korkusunu kurana sığınarak savunan kişinin yaptığı gerizekalılıktır.
aynı mantık üzerinden gidersek faşist düşünceler de yönetilmek için hep dine ihtiyaç duymuştur.. bu onları dindar yapmaz hiçbir zaman.. sadece dinci yapar.
çamur at izi kalsın olayıdır. işlerine gelmeyen herşeye bir çamur atarlar olur biter. ve bu çamur genellikle insanlarımızın yumuşak karnı olan din alet edilerek yapılır. alakalı olarak;
(bkz: şeytan icadı)
komünistlerin suçudur. daha çok çalışsalardı anlatsalardı millete detlerinin ne olduğunu.