bugün

bugün otobüste leş gibi kokan birinin yanına oturdum.

dinimiz abdesti emrediyor. sabah uyanınca güne bir gusül abdesti alıp namaz kılarak başlarsanız hem vücudunuz temizlenir hem de ruhunuz huzur bulur.
Mesele parfüm değil siz hala anlamadınız mı?

(bkz: Feromon)
Aşkın kimyasıyla derinden ilgisi olduğunu düşündüğümdür. Koku aşka derin ve sarsılmaz bir zemin hazırlayabilir. kokusundan hoşlandığınız birine çekilir ve aşık olabilirsiniz, kokusundan hoşlanmadığınız birisine aşık olma olasılığınız yok denecek kadar az. Şimdi şöyle de düşünmek gerekir ki insan hiç görmediği bir insana da aşık olabilir ve fakat durum böyle değildir. insan, hiç görmediği bir insanı sevebilir. Hiç görmediği insanın; sesini, kelimelerini, masumiyetini, anlayışını, merhametini falan bunları sevebilir. Ancak bunların aşkla bir ilgisi yoktur. aşk; arkada, kuytularda derinden bir arzudur ve bunda bu çeşit sıfatlar yerine kimyalar konuşur.
köpekler suyun 9 metre altındaki bir ceseti tespit edebilecek kadar iyi koku alır.
Tek yumurta ikizleri hariç herkesin kendine has kokusu vardır.
güzel kadınlardan parfüm yapan bi sapık vardı.insan eti ağırdır,kokar.
alamıyorum sigaradan sonra kokuyosun diyorlar hiç koku almıyorum acaba burnumdamı bir sorun var?
Patrick Suskind'in kitabı. Okurken koku duyumun açıldığını düşünüyorum. Çevremdeki her şeyin kokusunu daha çok almaya başladım.
Kitap çok sürükleyici evet ama ben okurken çok zorlandım. çünkü karakter o kadar silik o kadar sevemeyeceğimiz türden biri ki karakterin ruhuna girilmiyor, benimsenmiyor.
Bu yüzden de okumak bir hayli zorlaşıyor.
Yine de çok çarpıcı bir kitap.
Okuduğum en ilginç kitaplardan biri oldu.
Son sahne tüyler ürperticiydi.
Bir de kitapta hep güzel kızların kokusu da güzeldir algısı yapılmış. Keşke karakter çirkin birinin güzel kokusunu da parfümüne katsaymış.
Filmi de varmış.
izlemedim.
Bir de Netflix yapımı bu kitaptan esinlenilen 'Perfume' dizisi mevcut. ilk bölümünü biraz izledim. Baya güzele benziyor, devam etmeyi düşünüyorum.
patrick süskindin sürükleyici kitabıdır. aynı adı taşıyan filmi de vardır.
bendeki yeri ayrıdır sırf kokusundan dolayı hoşlnadığım biri olmuştu. insanları sevebilmek ya da onlardan soğuyabilimek için yeterli nedeni verebiliyor yani. Koku: bir katilin hikayesi diye çok ilginc bi film de vardı. ilgi çekici ve güzel bi film. Hele hazırladığı kokuyu ilk kullandığında insanların aşka gelmesi ilginçti.

Yani koku Aşık edebilecek türden bi şey.
yukarıdaki arkadaşın dediği bugün başıma geldi. sanki biri yanımda parfüm sıkmış gibi taze geldi lan hem de. salise salise kokladım yemin ediyorum beynim o ana odaklandı sadece.
bütün algılarınızı bir anda uçurabilen bir etkisi vardır hele ki duymak istediğiniz o kokuysa o an sizi kilitler saliseleri koklarsınız.
Hafızada büyük rolü olan duyu.

Bir parfüm kokusundan yıllar evveline dönebilir, yemek kokusundan annemin mutfağını özleyebilirim.

Ayrıca patrick süskind'in şahane romanının adıdır.
Bugün kitapçıda gezerken masal kitaplarının olduğu bölümde buldum kendimi. Yüzde sekseni resimlerle dolu kitabı alıp sayfalarını çevirirken burnuma çok eskilerden bir koku geldi. Şimdiki kitaplarımda olmayan bir koku.Sonra dayadım burnumu sayfaları kokladım. ilkokulda okumamız gelişsin diye öğretmenimiz bize her gün başka bir masal kitabı verirdi. Ben okurken uykum gelince üzerine yatardım. Bu kokuyla uyuklardım.

Yıllar yıllar sonra tekrar aynı kokuyu duymak çok güzeldi.
bazı hayvanlarda insanlara oranla duyusu daha gelişmiş olan şey. hiçbir zaman bir köpek yerine geçip onun kokuları nasıl algıladığını bilemeyecek olsak da hayvanların bazı yönlerden bizden daha gelişmiş oldukları yadsınamaz.
Her türlü kokuyu çok derinden algılıyorum. insan teninin kokusu, bir gömlekte kullanılan boyanın kokusu, transistör ve mikroçip kokusu.
Hafizasi çok güçlüdür.

Nerde de olsa tanirsin sevdigin kokuyu.
Hafızanın en güçlü duyusudur.

Bilimsel araştırmalar, kokunun hafızaya etkisini görmekten daha etkili olduğunu belirtmiştir.

Dolayısı ile yıllar önce yaşadığınız bir anı, herhangi bir görüntü yada düşünceden daha çok, basit, anlık bir koku hatırlatabilir.
Çok garip bir şey ya bazen küçücük bir anımsamayla yıllar öncesine götüren duyu.
akla ' smelly cat ' i getirir.
Kitabının yanında solda sıfır kalacak bir film.
(bkz: kitabı daha güzeldi)
Kafam hep güzel, ihtiyaç duymuyorum.
Ne önemli şey şu hayatta koku.

Bir koku bazen alıyor insanı yıllar öncesinde bir anıya götürüyor. Sanki o andaymış gibi hissettiriyor. O kadar güçlü, o kadar gerçek.

Özlem oluyor o koku. içindeki sızıntı çağlayıp akacak bir kovuk bulmuşçasına kabarıyor.

Sonra...

Bakıyorsun, 'basit' bir koku. Varlığı bile şüpheli. Sen istediğin için mi geldi burnuna, yoksa orada mıydı?

Ne önemsiz şey şu hayatta koku.
Asla unutulmayandır. Sesini yüzünü adını unutabilirsiniz bir insanın ama kokusunu asla unutamazsınız. Bir insanın kokusundan aşık olunur mu, ben oldum. Olmaz olaydım.
Kabul etmeliyim/iz kokular bizim bam telimiz.

Daha doğduğumuzda ilk anne kokusunu arar onda huzur buluruz. Onun varlığını hissetmeyince huysuzlanıp ağlarız. Bu kokunun etkisi büyüsem de geçmiyor be sözlük.

Annem her evime geldiğinde kendi odasına da kokusunu getirir. Evin anlamı olur.
Evdir. Yuvadır.
Evden gitse bile bir süre onun kokusu odayı şenlendirir. Giderken bıraktığı Başörüsüne siner kokusu.
Koklarım o gidince.
Her huzursuzlandığımda.
Olmasa bile varlığını hissetmek için.

Sonra sevdiğin gelir hayatına kokusuyla birlikte. Yeni yuvanın huzuru o olur. Parfümü de eşlik eder aslında...

Sonra yeni bir üyeniz gelir o huzura.
Cennetin varlığına inandıran kokusuyla.
Doyamazsın koklamaya.
Eşsizliktir o.
Biraz sendir biraz sevdiğindir.

Koku bizi biz yapandır, her şeydir.