bugün

Ders çalışıyomuş gibi yapan yazarlardır, he gerçekten çalışanlar var o konu ayrı, bir de çiziyim de çalışmış gibi gözüksün diyenler var. Mesela benim ilkokul hayatım böyle geçti.
Kıyamıyorum. Kitabın sayfasının köşesini bile kıvıramıyorum.
kitaba not tuttmak gibi.

en son okuduğum kitabın sayfa boşluğuna el yazısıyla yazılmış ve altı çizilmiş not;

Gelmiyorsun , gitmiyorsun
Sesin yok , yüzün yok
Canımın ilmikleri arasında bir ishak kuşu
Sabahlar , çiy düşmüş uykusuzluk
Akşamlar , gözyaşı lambalarından bir sokak.

ŞükrüErbaş / Kuş Uçar Kanat Ağlar
Çocukların yapacağı olay daha takip etmeyi bilmiyorsanız kitabı okumayın.
Bence akıla kazınan kazınan kısımları temsil etmektedir, şahsen ben kendimden bir parça bulduğum yerleri çizerim genelde.
Sigirliktir ve koyluluktur benim nezdimde. Kitaba saygisizliktir. Kitabi katlayan, buken veya orasina burasina sokan da bu sigirlik ve koyluluk icerisinde yer almaktadir. Kitaptan bir yeri veya sozu cok mu begendin, yaz bir yere ayrica. Hadi yazmaya eriniyorsun cek o zaman fotografini. Iste bu yuzden asla ve asla ikinci el kitap tercih etmiyorum. 10-15 tl daha fazla verip sifirini aliyorum.
hayatım boyunca anlayamadığım rezalet bir harekettir. hem kitaba saygısızlık hem de yıllar sonra baktığında neden altını çizdiğini anlayamayacaksın. altını çizeceğine kitabın sayfaları arasına ufak notlar iliştir altını çizeceğin yerlerle ilgili.
"Post it" denilen işaretçi kağıtlarını haberi olmamaktır. Gerçi ben de okuma yaparken işaretçi kağıdı kullanmıyorum ancak zaten altını çizmiyorum çoğu şeyi. Kafama yazıyorum. Bulmak istediğim bir şey olursa küçük bir kağıda not alıyorum...
Ayrıca bu kişiler kaldıkları yerde sayfayı da kıvırıp katlarlar. Bu kişilerin empati yoksunu olduğunu ve bu kitabı benden başlası okumasın mantığında olduğunu düşünüyorum. Veya da “bak nasıl da güzel okumuşum işaretlediğim yerler bile var” gösterişi içerisindedirler.

Kitapta bir yer hoşuna mı gitti not al kardeşim. Sayfa numarasını falan da yaz hem bulman daha kolay olur. Eğer bir satır ilgini çektiyse başkasının da ilgisini çekecek diye bir şey yok. Senden sonra o kitabı okuyacak kişinin aklını karıştırmaya hakkın var mı.

Ayrıca Kitap ayracı denen bir şey var katlamayın .

Neyse sabah sabah gerildim ne gerek vardı sanki .
görsel
Yapılandır, dikkat çeken bir bilgi düşünce araştırma sonuç konu vb anlatımların bilinmeyen yeni öğrenilen ya da karşılaştırmalı okuma da doğrulama muhakeme etme sürecinde hangi sayfada olduğunu bulmak için yapılan şeydir.
Bir de o sayfanın alt tarafı kıvrılır.
Kitapta çok beğendiğim cümle olduğunda yaptığım şey. Bence güzel bir eylem. Aklınıza gelip onu bulmak da kolay olur. Her okuduğum kitapta en azından bir kaç satir cizmisimdir. Belki herkese uymayabilir ama bunda kötü birşey olduğunu düşünmüyorum. Mesela kütüphaneden bir kitap aldiğimda altı çizilmiş cümleler görürsem de anlıyorum ki o kitap okunmuş ve okurken o satırda birşeyler hissedilmiş. Bunda kötü olan ne var ki?

Edit; dün eklemek isteyip de af anlatmaya üşendiğim şeyleri bir arkadas eklemis krlime kelime eklemis. aynısına katılıyorum. Boş konuşuyorsunuz. Kalbi kırılmaz ayrıca Kitap benim kime ne?
kitabın ırzına geçmektir. biri sizi faça atarak dur okuyacağım derse ne hissedersiniz ?
(bkz: satır altı çizmek)
Kitabın ve sigaranın ırzına geçmeyi seviyorum.
Rahmetli babam yapardı bunu..şimdi babamın altını çizdiği satırları okuyorum.
düşün dunyasinda derinlere dokunabilmiş, metafor ve imgelerle dolu yazınların altlarının çizilmemesi saygısızlık bence. her okunduğunda farklı bir anlam çıkarılabilir ve belki de farklı bir perspektif kazandirabilir çünkü bunlar kişiye. ayrıca kitaba saygısızlık ne ya? olsa olsa kitabı daha sonra okuyacak kişiye saygısızlık olur ki eğer böyle bir şeyi de sorun ediyorsa gitsin yenisini alsin.
bir yerden sonra altını çizmeden okuyamama rahatsızlığına dönüyor iş.
bu nedenle belli bir mantık çerçevesinde kişi kendi kütüphanesinde okuduğu kitabın altını çizebilir.
ama dediğim gibi altını çizme işini abartmayalım. belki başka bir insan evladı da o kitabı okur.
Kitap okumayı çok sevmeme karşın asla yapmayacağım bir eylem. kitaplarıma zarar veriyormuşum gibi gelir ve aşırı rahatsız eder tabi bu kişinin bileceği iş
eskiden yapardım. şimdi pek yapmadığım iştir. her zaman yanımda bir kağıt bulundururum sayfa numarasıyla birlikte kısa kısa not alırım. Sonra bir yere alıntı yapacaksam yapar. Ondan sonra da yazdıklarımı atarım. Okuduğum zaten eski kitaplar. kiminin cildi elimde bile dağılabiliyor. Onları da onarıyorum. Eskiyecek olanlar varsa onlara elimden geldiğince kartondan muhafazalar hazırlıyorum. Çünkü onların geleceğe ulaşmasını istiyorum. Pek çoğunun cildi çok kötü. Amerikan ciltler 50 yıl falan anca dayanıyor. Sert kapaklı, dikişli ciltler daha fazla dayanıyor fakat onların da ciltlerinin yüzü eskiyebiliyor. Gördüğüm en sağlam cilt flekso (plastik) kapaklı dikişli bir sözlük oldu. yaklaşık 50 yıllık. Şöyle söyleyebilirim. insanların yaptığı tahribatlar, zamanın yaptığı tahribatlardan çok daha fazla. Ancak gene de sağlam durabilmiş.
ders çalışırken ilkokulda yapardım bunu. bu çocuk dersine iyi çalışmış düşüncesi verdirirdi. o hissi uyandırmak için ders çalışırmış gibi yapardım. (üniversiteye kadar ders çalışmaktan nefret eden biriydim)
ders kitapları için yapılması gerektiğini düşündüğüm eylemdir. romanda da önemli bir cümlenin altını çizmek yerine bir yere not alınması daha mantıklı olacaktır.
siygisizlik gibi giliyir kitibi yipritimim.

hayatında inceleme türünden hiçbir şey okumamış, akademiyle yolu kesişmemiş olanların gücüne gidendir. bilim dünyası otobüste metroda kıçınızı 130la yayıp alakadar olabileceğiniz okumalar üretmez.

çok sinirlendim çok doluyum. evet.
eger hukuk ogrencisiyse yapmaya mecburdur.
üşengeçliğimden ötürü bana çok uzak gelen eylem.
Abijim kendi kitabını istediğin kadar çiz. Kütüphane kitabını çizmek ne oluyor. Allah allah