bugün

(bkz: yerli malı)
ülke ekonomisine katkı sağlayacakbir tüketim alışkanlığını ilköğretim çağında çocuğunuza öğretebileceğiniz bir haftadır. idealist bazı öğretmenler tarafından devam ettirilen gelenektir. 51 haftanın sultanı sayılabilecek hafta
-yerli malı yurdun malı
-herkes onu kullanmalı
-mal da yalan
-noluyo lan *
kafada şeftaliden karton. yanaklarda hocanın suluboya ile yaptığı şeftali resimleri. sınıf sınıf gezip bu şiiri okumak;

Bursanın şeftalisi
Kilodur bir tanesi
Şeftaliyi kim sevmez
Tadına doyum olmaz...

ve en kötüsü 15yıl sonra bile bu şiiri unutamamak. geçmşine sövmek. kendine küsmek. şeftali yiyememek.
alt siniflarin yiyeceklerini calmaktan baska bir anlam tasimayan olgu
Serbest Piyasa Ekonomisi,küreselleşme ve imf gibi kavramların dilimize henüz yerleşmediği zamanlarda,ton ton amca kalemini gözümüze sokup sokup nasıl da atlayıp zıpladığımızı anlatmazdan az evvel,çocukluğumuzda -yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı-sözleri ile kutladığımız haftaydı.
Şimdilerin liberallerinin -ne yapsaydık,yabancı sermayeyi içeri almasa mıydık-tarzı tuhaf tutumları ile yokolup gitmiş ve belki de malesef anlaşılamamış haftadır.
Peki neden yerli sermaye desteklenmeli?
Ülkeler artık top ile tüfekle işgal edilmiyor.En son Irak bu şekilde işgal edilmeye çalışıldı ve başarıları da ortada.Bir ülke kendi patatesini,kendi pamuğunu içeride üretebildiği halde dışardan alır duruma gelirse işte o zaman gerçekten de işgal edilmiştir.Bu yüzden kaliteli üretip ucuza satan yerli sanayi ve tarım desteklenmelidir.Bugün liberal ekonominin lokomotifi ülkelerde bile (A.B.D.,ingiltere) yerli sanayiye destek verilmekte,örneğin Türkiye Amerika'ya anlaşılanın daha üzerinde tekstil ürünü satamamaktadır.
Peki bu sadece hükümetlerin ekonomi programları ile halledilebilecek bir durum mudur?
Yerli üreticiye verilecek krediler,kotaların kaldırılması konusundaki çalışmalar elbette hükümet programlarının işidir.Ancak tüketicinin de seçici olması aynı işlevde,kalitede,tatta ve görüntüdeki iki ayrı ürünü seçerken tercihini yerli olandan kullanması gerekmektedir.
türk malları haftası olarakta bilinen ve genellikle ilkokul veya ortaokul seviyesinde çeşitli etkinliklerle kutlanan hafta.
öğrencilerin getirdiği ürünler haftanın ruhuyla çelişse de(coca cola,çikita muz vs.),doyurucu nitelikte olan hafta.
okulda ders işlenmediği için öğrenciler tarafından sevilen gün**
adı yerli malı haftası olmasına rağmen, okulda yalnızca bir günle sınırlı bir kutlama yapılırdı.kutlama da; öğretmenin zoruyla evden getirilen gıdaları sınfta yemekti. zoruyla dedim ama aslen herkesin hoşuna giderdi bu aktivite. bir değişiklik olurdu sınıfta. buram buram meyve kokardı sınıf, tebeşir ve toz kokusuna inatla*. sonuçta ders de yapmazdık o günlerde.yerli malı ya "yiyip, içip, yatardık". böylece tam yerli işi olurdu. yalnız o günün enteresan ayrıntısı, meyvelere geçmeden önce yenilen yemeklerin kolayla* beraber tüketilmesiydi.
bilhassa kapalı ekonomi sisteminden yeni çıkan ülkelerde görülen ve kutlaması yapılan hafta. (bkz: zamanla geçer)
hatrı sayılır yerli malı kalmadığı için pas geçilen hafta.
sınıfın mandalina patlamış mısır kokmasını sağlayan üst sınıfların alt sınıflara giderek yiyecek çalmasını sağlayan dersten kaytarmak için lisede de kutlanmaya çalışılan ama her seferinde hüsranla sonuçlanan hafta.
yerli malların yerini farklı yerli malların aldığı bir ülke olan türkiyemizde artık kutlansa da bir anlam ifade etmeyen ama eskiden anlamlı olan hafta..
yerli malı diyince artık insanın aklına rte ve kabilesi pardon kabinesi gelebilir.
fakat onlara göre de yerli malı tamamen halkımızdır, mottoları da şudur:
yerli malı devletin malı herkes o malları kullanmalı..
ilkokulda öğrencilerin sınıfa yiyecek içecek getirip yemesi, aynı günün akşamı da hademeden küfür yemesine sebep veren gündür.
bu haftada sınıfta yapılan toplu ziyafetlerin en büyük özelliği hiç yerli malı bulunmamasıdır.
annemin evde olmadığı bir yerli malı haftasında yapılan kutlamaya bir şey götürememekten korkan bünye oturup börek yapmıştır. kiremit büyüklüğünde ve sertliğinde olan börekler küçük ve yumuşak beyinli öğrenciler tarafından severek tüketilince çok mutlu olmuştur.
sene bilmem kaç ilkokul günleri; evden herkesin yerli malı ürünler getirdiği bir nevi kış pikniği havasında geçen eğlenceli anlamlı tekrar ve tekrar hatırlanası yaşatılası hafta.
bir şey geldi aklıma. yıllarca önce arabada radyo dinliyodum. YiNE YERLi malları haftasıydı sanırım (bkz: ayça şen) de programdaydı o sıra. aynen şunu söyledi:

" aaa ne güzeeel yerli malları haftasıymış bu hafta. biliyor musunuz sayın dinleyenler ben eskiden çok fazla teksas-tommiks falan okurdum, ikinci sınıfta bu yerli malları haftası olduğunda ben kızılderili ürünleri kullanıcağımızı sanıp okula kafamda bir kuş tüyüyle gitmiş ve alay konusu olmuştum." dedi ve yaklaşıp yarım saat kendi kendiine güldü. bende komik mi değilmi karar veremedim pek.
**
gözlerimin bayram ettiği haftadır.
ilkokuldaki çocuklara (7-12 arasi) yerli mallarının ne kadar kaliteli olduğunu anlatmaya çalışan hafta.
ekonomik buhran döneminde yaşanan yoksullaşmaya tedbir olarak kendi ihtiyacını kendin gör politikası uygulanmıştır.Deevlet yolu ile sanayileşmeye gidilmiştir.Bunu sağlamak için de içerideki yatırımcı desteklenmiştir.Yerli malı haftaları ile de vatandaş tasarrufa yönlendirilmiştir.
12 18 aralık tarihleri arasında, yalnızca ilkokul sıralarında kutlanan ziyafet içerikli etkinlik.
http://tr.wikipedia.org/w...li_Mal%C4%B1_Haftas%C4%B1
bizim zamanımızda bir kaç tane aklı evvel coca cola falan getirirdi de gül gül ölürdük.
bildiğin çikita muzun, washington portakalın, golden elmanın, kivinin, coca cola'nın ilkokulda en çok tüketildiği haftadır.. şaka gibi lan, çocukken amma malmışsınız..
kappa marka şapkam yerine manav hasan amcanın portakal kartonu şapkasını taktığım gün.
bolca elma ve fıstık tüketilen,okuduğumuz şiirler yüzünden hayatımızın karanlık kısmını büyük ölçüde oluşturan güzide haftamız.
(bkz: yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı)
güncel Önemli Başlıklar