bugün

hegel ile ilgili ; "insan beyninin yaşam-süreci, yani düşünce süreci -Hegel bunu 'fikir' (ideal) adı altında bağımsız bir özneye dönüştürür- gerçek dünyanın yaratıcısı ve mimarı olup, gerçek dünya, yalnızca 'fikir'in dışsal ve görüngüsel biçimidir. Benim için ise tersine, fikir, maddi dünyanın insan aklında yansımasından ve düşünce biçimlerine dönüşmesinden başka bir şey değildir."
insanlık tarihinin en büyük yazarlarından bir tanesi. yazdıkları o kadar mantıklı, gerçekçi ve devrimseldirki günümüzdeki pek çok liberalistin (celal şengör, efe aydal vb.) nefretini toplamıştır.
bişey bilmiyor.
Bir zamanlar dünyanın 3 de 1 ini komünist yapmış şahıstır. Keşke anarşistleri biraz dinleseydi.
"insanların varlığını belirleyen şey, bilinçleri değil; tam tersine, onların bilinçlerini belirleyen toplumsal
varlıklarıdır. "
11. tezi ile diğer tüm flozoflardan ayrılan devrimci.

"flozoflar dünyayı anlamaya çalıştılar, aslolan onu değiştirmektir"
görsel

anca getir götürünü yapar.
görsel
bütün dünyada ki işçiler. birleşin.
"yürekten sevdiğim,

sana gene yazıyorum çünkü yalnızım ve çünkü kafamın içinde seninle konuşurken senin bunu bilmiyor, ya da bana karşılık veremiyor olmana katlanamıyorum.

kısa süreli ayrılıklar iyi oluyor, çünkü hep bir arada olununca her şey hiç ayırt edilemeyecek kadar birbirine benzemeye başlıyor. yan yana durduklarında kuleler bile cüceleşirken, alelade ve ufak tefek şeyler yakından bakınca kocamanlaşır. küçük tedirginlikler onlara yol açan nesneler göz önünden kaldırıldığında yok olabilir. yan yanalık dolayısıyla sıradanlaşan tutkularsa mesafenin büyüsüyle yeniden büyüyüp doğal boyutlarına dönerler. aşkım da öyle. zamanın aşkımı tıpkı güneş ve yağmurun bitkileri büyüttüğü gibi büyütmüş olduğunu anlamam için senin bir an, sırf rüyada bile olsa, benden koparılman yetiyor. senden ayrılır ayrılmaz sana olan aşkım bütün gerçekliğiyle kendini gösteriyor: o, ruhumun bütün enerjisiyle yüreğimin bütün kişiliğini bir araya getiren bir dev. böylece yeniden insan olduğumu hissediyorum çünkü içim tutkuyla doluyor. araştırma ve çağdaş eğitimin bizi kucağına attığı belirsizlikler ve bütün nesnel ve öznel izlenimlerimizde kusur bulmaya iten kuşkuculuk bizi küçük, zayıf ve mızmız kılıyor. ama aşk -feurbachvari insana aşk değil, metabolizmaya aşk değil, proletaryaya aşk değil- sevdiğine aşk, yani sana aşk, insanı yeniden insanlaştırıyor...

dünyada çok dişi var, kimileri de çok güzel. ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim? senin tatlı çehrende sonu gelmez acılarımı, yeri doldurulmaz kayıplarımı bile okuyabilir ve senin tatlı yüzünü öptüğümde acıyı öperim.

hoşça kal canım. seni ve çocukları binlerce kere öperim.
senin, karl
manchester, 21 haziran, 1865"
komünizmin kuramcılarından biri. evet.
çoğu filozoftan farklı olarak bir şeyi eleştirirken aynı zamanda iyisiyle kötüsüyle bir alternatif sunarak kendisini başka bir boyuta taşımıştır. aydın insanların en büyük sorununun her zaman bir şeyi eleştirip elini hiçbir zaman taşın altına koymamak olduğunu düşünürsek (bkz: domuzcuk) (bkz: sineklerin tanrısı) ( umarım anlayan olur), karl marx çok büyük bir adamdır ve mülk’ü (bkz: jean jacques rousseau) ‘dan alıp başka bir boyuta taşımıştır.
AMK gavuru.insanlığın yüz yılını yedi.komünizmi yazarken işçi sınıfının yaygın olduğu o zamanın sanayi devletleri Almanya veya ingiltere'de olacağını düşünüyordu. Gitti köylü sınıfının olduğu Rusya komünist oldu.
zaten ''filozoflar şimdiye kadar dünyayı yorumladılar, önemli olan onu değiştirmektir'' demiştir, ki değiştirdiği de ortadadır.

peygamberlerden sonra tüm dünya insanını bu kadar etkileyen başka bir isim yok.

not:cindir.
Kendisinin dinin insanları uyuşturduğu, zenginlerin zenginliğini artırırken fakirleri kullandığı yönündeki tezine ulaşmasını sağlayan hristiyanlıktaki anlayışların tamamı, Müslümanlık kurallarınca reddedilmiştir.

Müslümanlık insana zenginleştikçe sahip olduğu mal ile ilgili daha fazla ödevler yüklemiş, daha fazla malı olan kişinin olmayanla daha fazla paylaşmasını, herkes aynı seviyeye gelinceye kadar paylaşarak toplumsal refahı sağlamak yönünde emirler vermiştir insanlığa.

Sadece mal ile değil doğrudan güçsüzü koruyan güçlüyü sınırlayan kurallar gelmiştir islam ile.

Karl marx'ın tüm itirazı hristyanlığadır. Müslümanlığı bilseydi tam olarak itiraz ettiği şeylere müslümanlığın da itiraz ettiğini görecekti.

*bizden de marx'ın fikirlerini bilmeyen direkt ateistliği öğütleyen biri sanan müslümanlar olduğu gibi müslümanlığı bilmeyip marx'ın fikirlerini müslümanlığın karşısına çıkarmaya çalışan dinsizler vardır.
karl marx
dünyadaki gelir eşitsizliğini analiz edip
ezilenlerin yararına olacak şekilde bir devlet yapısı öneren zatı muhterem..

mülke sahip olmanın şartı nedir? emek=para
ama bu dönemlerde ön plana çıkmaya başlayan bir durum var.. servet belli ellerde toplanıyor..tekelleşiyor.. ve bu toplanan servetin miras olarak alan kişilerin hayatları çalışmadan sadece bu paranın faiziyle krallar gibi geçirmesi söz konusu..

diyorki bu büyük servetlere devlet el koysun.. bu devasa servetleri eşit adil bir şekilde tekrar halka dağıtsın. kulağa hoş geliyor dimi..

peki zaten milletin alacağı kazanacağı şey belliyse o millet niye çok çalışsın?

benim zaten alacağım kazancağım belli.. ne diye kendimi yıpratayım deyip zamanla yozlaşacak bir sistemin bir dişlisini olmaktan öteye neden geçsin?

kapital sistemde ise (Amerika özelinde söylüyorum) yine tekelciliğe karşıdır.. tekelleşmek sonucunda büyüyen şirketler ekonomiyi etkileyen hatta sarsacak seviyeye gelebilirler.. bunun sonucunda hükümeti kendisi yararına kanun çıkarmaya zorlayabilir.. o yüzden büyük firmaların bu denli büyümesinde aynı işi yapan farklı bir şirketi de büyütürler ve rekabet ettirerek halkı tek başına o şirketin eline bırakmazlar..
böylece hem büyüme devam eder.. hem rekabet ile şirketleri kontrol ederler.. hem de ahaliyi performansı en üst derece de çalıştırmaya devam eder..
adam haklı. kim bu keril merks?
kominizmin temelini niçe ile beraber atam adam. ve felsefeci.
komünizmin kuramcılarından.
"Hegel, bir yerde, şöyle bir gözlemde bulunur: bütün tarihsel büyük olaylar ve kişiler, hemen hemen iki kez yinelenir. Hegel eklemeyi unutmuş: ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak."
son zamanlarda ilgi duyduğum felsefeci vakit bulsam kitaplarına başlayacağım.
1867 yılında çıkardığı (bkz: kapital) eseriyle ekonomi tarihine yön veren filozof ve ekonomist. Aslen Yahudi kökenli bir alman'dır. 1883 yılında Londra'da ölmüştür.
"işçilerin milleti yoktur. işçiler millettir."

demiş.
"katı olan herşey buharlaşıp havaya karışıyor, kutsal olan her şey dünyevileşiyor, ve insanlar nihayet kendi gerçek yaşam koşulları ve diğer insanlarla ilişikileriyle yüzleşmeye zorlanıyor.”
Bu dünya sana karl marx.