bugün

determinist, maddeci ve pozitivisttir.

hegelin diyalektiğini materyalist düzene oturtmuştur. darwinin doğal seleksiyonunuda toplumsal sınıfları açıklamada kullanmıştır.
Marks’a göre yatırımların tek bir yerden o da proletarya tarafından kurulmuş bir otorite tarafından yapılması gerekmektedir. Kapitalizm bu denli gelir adaletsizliği oluşturarak daha fazla ayakta kalamaz. Üstelik ticari hacmi giderek daralmakta ve tıkanmaya doğru gitmektedir. Neticede proletarya sistemi ele geçirerek diktatoryasını kuracak ve Komünizm kaçınılmaz olarak hakim olacaktır (Tarihi tıkanma ve Proletarya Teorileri) (Elster, 2004).

atabaka'ya göre isteyen herkes devletten izin almak kaydı ile yatırım yapabilmeli ve bu yatırımların hem devlet, hem de millet tarafından kurulmuş bir otorite tarafından denetlenmesi gerekmektedir. Yaşama gereksinimleri sabittir, ticaret hacmi ise bu sebeple daralmaz. Ticaret hacmi, üretim sürdükçe, sürekliliği olan gereksinimler ve yeni gereksinimler ortaya çıktıkça genişlemeye ve geçerliliğini korumaya devam eder. Neticede karşılıklı çıkar ilişkisi imparatorluğu kurulacak ve al gülüm ver gülüm kaçınılmaz olacaktır (uydurdum ama tuttu) (bizzat ben, 2015).
her malın değerinin o malı üretenin harcadığı emek kadar oluşacağı kabul görmüş olmasına rağmen, emeğin değeri sermayedar tarafından gasp edilmekte ve hakkı kadar kendisine verilmemektedir. üretim sonucun elde edilen kârdan emek sahibinin de hakkı bulunmaktadır. ancak emeğe, klasiklerin de öngördüğü üzere sadece geçimini sağlayabilecek bir miktar verilmekte ve geri kalanı sermayedarın kârını oluşturmaktadır. verilmeyen bu miktar ‘artık değer’ olarak isimlendirilmiştir(tarihi tıkanma ve proletarya teorileri) (elster, 2004).

malın değeri müşteriye göre belirlenir. emek veren insan gibi yaşayabilecek kadar, üretici de daha fazla üretip gerekirse ihracat yapabilecek kadar kazanmalıdır. ülkelerin birbirleriyle rekabetinin getirdiği zorunluluk budur. velhasıl ülkenin ihracat yapması uzun vadede ülkeye bolluk getirecek bir olaydır. çalışan çalışamayacak duruma gelirse yaşamını sürdürebilmesi için devletten yardım almalıdır. çünkü devletin kendisine maddi borcu olmasa bile vefa borcu vardır. verilmeyen bu miktar 'değere değer katmak' olarak isimlendirimiştir (uydurdum ama tuttu) (bizzat ben, 2015).
kadir mısıroğlu'na göre cinnidir.
Komünist sistemin babası.
Bazılarının çekemediği insan. ikileyin ülkücüler.
büyük adamdır. boş konuşmaya gerek yok okuyun anlayın. evet.
milyonlarca müslümanların rusyada, çindeki türklerin açlık ve kıtlığından dolayı ölmesinden sorumlu adamdan biri.
Friedrich Engels' in otlakçısıdır. Engels' in zenginliğinden faydalanarak rahat bir yaşam sürmüştür ve onun sayesinde düşüncelerini dünyaya tanıtmıştır. Kendisi parayı alınabilecek en güzel şekilde ele almıştır ve en büyük baştapıtı daskapitaldir.
"din halkın iphone'udur." en sevdiğim sözüdür. dinin ne kadar kullanışlı olduğunu ifade eder.
das kapital kitabıyla kapitalistlere; kapitalizmin nasıl yıkılmayacağını anlatarak onları aydınlatan manyak komünist adam.

lan orta sınıf yaratırsanız tampon bölge olur denir mi ya?

bu sayede yıllardır liberalizm ve kapitalizm ayakta duruyor.
--spoiler--
ortaokulda ve lisede sakallarım herkesinkinden uzundu. bu yüzden arkadaşlarim benimle çok dalga geçerlerdi. o zamanlar keşke herkesin sakal uzunluğu eşit olsa diye saçma bir fikir gelmişti aklıma.
--spoiler--
işidci zannedilip türkiyede darp edilebilirdi .
Sakalın da yüz olan bir abimiz. Diyalektik Materyalizmi engels abi ile oluşturmaya çalışmıştır. Alt yapı üst yapıyı belirler der. Alt yapıdan kasıt ekonomi, üst yapı siyasettir. Ekonomi siyaseti belirler der. Herşeyin belirleyicisi ekonomidir der sonra sıçtığını farkeder tek belirleyici ekonomidir lafını biraz yutup tek belirleyici olmasa da belirleyicidir der. Sonra weber abimiz çıkar der ki nerde lan statü? Bir vali ile bir işadamı nasıl birdir der. iş. Adamı valinin önünde düğme ilikler konuşma yapması için çağırır vs der. Ama validen çok daha zengindir der üstün şimdi kim lan der bir nevi. Ama siyaset bilimciler marksın komünist ideolojisini (ki marks ideoloji demez ideoloji pistir kakadır) hala başarılamamış olarak görür. Suç başaramayanların, marksın değildir der. Hala başarılabilir der. Saygı duyarız. Proletaryanın birgün egemen güç olacağını savunur.

Ne çok ''der'' dermişim.
bu dünya ne sana nede bana karl marx.
dinsizliği temel alarak fanatizm oluşturmasına hayranım. ateizm bir fanatizm barındırmaz çünkü kişileri örgütlemek bu yüzden mümkün bile değildir ama marx bunu yapmıştır.

üzücü yanı ise şudur; bu haliyle komünizm bir din adını almıştır o yüceltilmiştir yani bir nevi fanatizm komünizm üzerinden sağlanmıştır.

oysa ateizm özünde tanrıya karşı duruşuyla aynı zamanda yüceltmeye de karşıdır.

çünkü yüceltilen her şey fanatizm barındırır ve bir tür tabu halini alır bunun peşinden gidenler de bağnaz olur.

oysa ateizm sadece tanrıya değil yüceltilen her şeye özünde karşı olmalıdır.
alman futbolcu.

imza: tek övüntüsü ligleri ezbere bilmek olan kaptan mağara adamı.
Sakalıyım.
komünistlerin peygamberi. hakkında kötü konuşulunca biraz ters bakıyorlar. çok bariz hataları ve çelişkileri var kitaplarında. kapital'de söylediği başka el yazmalarında söylediği başka olabiliyor. zaten determinizmin dibi o ayrı. tabi marksistlere göre aslında marx yanılmıyor ondan sonra gelenler yanlış yorumlamış. tek ülkede sosyalizm de neymiş ama değil mi ya da brezhnev doktrini? troçkistler stalin'in hiçbir eylemini üstlenmezler ya. ya da ne bileyim. okursunuz poulantzas'ı ya da althusser'i. neymiş efendim aslında üst yapının görece özerkliği varmış da son kertede yine belirleyici olan alt yapıymış. bak hele. yani marks yine yanılmıyor sayın dinleyiciler. ya da genç marks ile olgun marks da farklı olabilirmiş. bin tane kılıf bulunabiliyor. ama ben "hayır marks yanıldı, iyi bir beyin jimnastiği yaptırdı ama tarih onun dediği gibi işlemiyor" diyenine rastlamadım. zaten dese marksist olmaz ya. bu arada marks'ı çok beğenir ve okurum. sonuçta böyle bir teori basit bir zekadan filizlenmez. bir kitabına 45 tl verdiğim ender kişilerdendir. entelektüel zenginlik diye bakıyorum yoksa postmodernlerin dediği gibi "bu yeni bir dünya, her şey güneş altında, her şey gider, grand teorilere yer yok."

edit: ya düşündüm de acımaz olmuş biraz. aslında yeri geldiğinde de eleştiriliyor marx. aklıma rosa luxemburg'un eleştirileri geldi. ama hangi bağlamda vs. çok derin bilgim olmadığı için yorum yapamam. tabi marksist denilirse bu radikal demokrasiciler de iyice marksizmin çizgisinden çıktılar tabi. kafam karıştı şimdi. adam tam bir karın ağrısı. teorisi sayesinde öyle bir külliyat yükseldi ki hepsini okumadan emin olamıyor insan.
Alt tabaka üst tabakaya hardcore yapar diyen düşünür.
kapitalizmi çok iyi açıklıyor olabilir ancak anlattığı komünizm modeli tam bir hayal dünyası. anlattığı tüm komünist ekonomi yapısı ve komünist sosyal yapıyı 16. yy da hobbes tek cümle ile silmiştir. insan insanın kurdudur ve herkesin herkese karşı savaşı. devletin olmadığı bu doğal modele ulaşmak için komünist devrimi öngören marx, komünizmde insanların o doğal yapıdaki gibi hak ettiğini kazanacağını ön görmüş. insanın bir 'nefs' sahibi olduğunu ve içten bir nankör olduğunu unutmuş olsa gerek, herkesin hakkına sadık olacağını düşünmüş. oysa ki komünist devletin liderleri zenginlik içinde yaşarken halk fakirliğe batmış, bu liderler tatlı sözlerle geldikleri iktidarda ülkeyi demir yumrukla yönetmiş ve karınca öldürür gibi milyonlarca insan öldürmüştür. marksist komünizmde proleterya devrimi ve sosyalizm yerini komünizme bırakacak, herkes hak ettiğini kazanacak sonra da devlete gerek kalmayacak ve çürüyerek gidecektir. devletsiz düzende insanlar mutlu mesut yaşayacaktır. yahu bunu düşünmek için fazla iyimser olmak gerek. bak bir daha diyorum, hobbes insan insanın kurdudur diyerek şu hikayeyi yerin dibine sokuyor yüzyıllar öncesinden.
Kızıl tehlike olan komünizmi fikr-i küfrisini başlatan asılsız bir başıbozuktur. Zenginin malını fakire helal eden, kardeşine kardeşini öldür diyen ve bütün insanların karşısında titrediği o bozuk fikrin başını çeken bir soysuzdur.
Dönüşü olmayan bir yolun son neferi... Pata küte olmuş bir sistemde herkesin eşit muamele görmesi en güzel farkındalıktır. insanların maddi yaşam koşullarını belirleyen onların bilinçleri değildir, bu maddi koşullar onların bilinçlerini belirler. Eşitlik o sebeple kabul edilen en güzel şeydir. Demokrasi paraya bakıyor.
Richard marx ı anımsattı az önce.
yazdığı das kapital'i lise yıllarında okumustum.
insanlar das kapital'i bir solculuk komünizm ütopyası ve de romantik aforizmalardan ibaret sanıyor.
das kapital bir ekonomi kitabıdır.
içerisinde komünizmle idare edilen bir bölgenin nasıl ayakta kalacağı anlatılıyor...

eyorlamam bu kadar.