bugün

avustralya'nın o uçsuz bucaksız yeşilliklerinde yaşayan, minicik ön ayakları, upuzun arka ayakları olan, kuyruğuyla kendisini dengeleyerek, ayakları üzerinde zıplayan, otla beslenen, sevimli hayvan.
ingiliz bir herif var denizci,
kaptan james cook..
bu, hayatında ilk kez gördüğü
hayvanın adını sorduğu yerli tarafından
şu cevabı alıyo: kanguru
james gaza geliyo öğrendim diye
oysa ki kanguru avustralya yerlileri
dilinde bilmiyorum demek..
geri geri yürüyemeyen bir hayvandır
(bkz: kangol)
çizgi romanlarda, boks eldiveni giydirilerek, insanlarla karşılaşma yaptırıldğına rastlanmıştır. doğruluk payı meçhuldur.

(bkz: zembla)
(bkz: kangurubu)
2. dünya savaşı öncesi, berlin' de ringe çıkarılan ve düzenlenen boks maçlarında yenilgi almayan memeli hayvan. *
çok iyi boks yapabilen bir hayvandır. ikinci dünya savaşı öncesinde berlin'de insanlarla dövüştürüyorlarmış. aslında tekme de attığı için kick-boksçu sayılır.
kucuk bebekleri tasımak icin yapılan, canta gibi bir nesne.

capraz askıları sırta, canta gibi olan kısmı goguse yerlestirilir. emniyet kemereleri kilitlenir, bebek icine oturtulur. islem bu kadar basit. asıl dikkat edilmesi gereken husus; bebegin basını yaslaması icin kangurunun elyaftan bir cıkıntısının olmasıdır.

son derece keyiflidir, hem tasıyan hem de bebek icin.

(bkz: bebek arabası)
(bkz: puset)
vücut bölgeleri şu şekildedir:

Dorsal: vücudunun sırt tarafı.
Ventral: karın tarafı.
Anterior: ön tarafı.
Posterior: arka tarafı.
Mediyan çizgi: vücudun burun ucundan ve kuyruk kısmından geçen eksen.
Lateral: yan tarafı.
Bazal: bir organın vücuda bağlandığı kısım.
Distal: uç kısmı.
Apikal: yüzeye bakan uç kısmı.
Apeks: tepe kısmı.
Proksimal: kaideye yakın kısmı.
Diskoidal: ortadaki alan.
Vertikal: düşey doğrultu ve düzlemler.
Horizontal: yatay düzlem ve doğrultular.
Kaudal: yan kısımlara, özellikle kuyruk tarafına ait olan kısımlar.*
avusturalya ya giden beyaz dediğimiz insanlar tarafından aborjinlere ,nedir bunu adı bilader denmiş , aborjinler tarafında ise " kangoroouu " denmiştir. bizim avrupalı beyaz insanlar ise "way .mına koyim adı kanguruymuş" deniştir. gel zaman git zaman aborjinlerle içili dışlı olan avrupalılar aborjinlerin her bilmediklere şeye "haboo kangoruu" dediğini görünce , olay ortaya çıkmış aborjin dilinde kangrooo demek bilinmeyen nesne demekmiş * . buda avustralya doğumlu bi ingilizce okutmanından duyduğum olaydır. *
dogdugunda miniminnacik kirmizi bir seydir. buyuyup boks yapabilecegine inanasi gelmiyor adamin.
kuyrugunun ustunde durarak kaslı bacaklarıyla cok siddetli tekmeler atabilir.Sahsen yumruk attıgını hic bir belgeselde gormedim.
(bkz: keseli memeli) geriye doğru zıplayamazlar ki onu ben bile yapamıyorum o yüzden kınanmamalılar..
aborjin yerlileri tarafından anlamıyorumanlamına gelen kelime.
sadece zikinin doğrultusunda ilerler efendim bu hayvanlar. geri geri yürüyemezler.
http://www.komikaze.net/komiks/komiks/k152.jpg
bu nasıl bir kangurudur bilen yazarlar açıklasın.
karınlarındaki ceplerinde yavrularını taşıyan, arka ayakları üzerinde zıplayarak hareket eden, uzun kuyruklu hayvanlardır.1769 yılında avustralya'nın doğu kıyılarını ortaya çıkaran james cook bu hayvanları gördüğünde yerlilere adlarının ne olduğunu sorar.yerlilerin 'kanguru' demesinden sonrada bu hayvanları dünyaya kanguru olarak tanıtır.aradan elli yıla yakın bir süre geçtikten sonra, 1800'lerin başında anlaşılırki kanguru avustralyalı yerlilerin dilinde 'ne demek istiyorsun yabancı?' anlamına gelmektedir.
manası aborjin dilince "bilmiyorum" olan kelime.
orjinali kangaroo'dur.
doğduklarında 2,5 cm'de olurlar. bu hayvanların hayatı ileriye dönüktür; yani her daim ileri giderler. geriye dönme, genişçe yana dönme şansları yoktur. geriye gitmek için ileriye gidip geniş dönmeleri gerekir. yana dönmek için de aynı durum geçerlidir.

avustralya'da araçla şehirler arası seyahat yapan araçlar kangurulara karşı tedbirler alırlar. çünkü bir kanguru araca rahatlıkla büyük oranda zarar verebilir. hatta birçok şehirde de kangurulara karşı uyarı tabelaları vardır. *
bazı türleri oldukça tehlikelidir ve inatçıdır. aborijinler için önemli hayvanlardır. nasıl ki türklerin destanlarında kurt, çok önemliyse; işte aborijinler için de kanguru böyledir.

ayrıca sylvester'ın büyük fare sandığı hayvandır. *
yurtta kalan öğrencierin vazgeçilmezidir. Dolap kapağına asılır ve cep ceptir * Bu yüzden adı kangurudur zira bunu bilmeyen bi insan kendini akıllı zannederek "öğrenci için kanguru bulunur" yazısı komik bularak internet alemine sunmuştur, yazık etmiştir kendine.
(bkz: ceplik)
(bkz: ıvır zıvır askısı)
doğduğunda bir gramdan az olan memeli hayvan.
koala gibi avustralya' da yasar.

(bkz: roberto carlos)
genellikle yurtlarda kullanılan, dolabın kapağının iç kısmına bağlanan ve kapağı kullanışlı hale getiren ceplerden oluşan kumaş parçasıdır.
zıplayan mike tyson'cıklar. avustralya'nın itoğlu itleri.