bugün

Cumhuriyet üniversitesi tıp fakültesi teşkilatı olarak 45 kişi gittik. Film 35 yıldır ilk olması sebebiyle güzel ancak çok eksikleri var.

Filmde Türkeş'in adı dahi yok. Olmayabilir demeyin hapsanede Türkeş hakkında bilgi almak ya da suçu türkeş'in üzerine yıkmak için yapılanları biliyoruz.

Sonra dursun önkuzu'dan 10 yıl sonra bahsederken ihsan başkan vah rahmetli nur yüzlüymüş diye neden diyor. Lan 10 senedir resmini görmemiş mi adam önkuzu'nun fotoğrafını ? Ben hala anladım orayı.

Mustafa Pehlivanoğlu olayı tam bir fiyasko. Anlatmayacağım bile.

Biz Hülya avşar'a laf ediyorduk pehlivanoğlu'nun annesini oynayacak diye. Melda arat da hiç özen göstermemiş. Pehlivanoğlu'nun annesi nasıl saçı fönlü olur lan ?

Spreyle yazılmış yazılar bilmem neler olmamış pek.

Yine ilk olması açısından güzel. Daha iyilerini bekliyoruz.

Birde gişesi 154.000 dır şu an itibariyle.
Önceki hatalardan ders çıkarıp daha iyileri çekilmesi gereken film.

Söylediğiniz gibi bekliyoruz.
Son zamanlarda Türk sinemasında sahnelenen * en güzel filmdir.
Birçok siyasi/ideolojik filmde mesaj verme kaygısı varken kafeste böyle bir durum yoktur. Zira filmin çekilme amacı her ne kadar sağ-sol olaylarına sağdan bakmak olsa da sağı cici göstermek solu ise öcü göstermek gibi bir dert edinmemiştir. Esas verilen mesaj ise Türkiye'nin bir döneminde heba olan gençlik ve Ülkücü gençlerin vatanseverliğidir.
Filmde ortalama bir Ülkücü genci yansıtan Mehmet Sipahi karakteri ile o dönemde yaşayan Ülkücülerin yarım kalan aşkları,vatanına ve milletine olan sevgileri anlatılmıştır.
Darbe ve işkence anlatılmıştır..
Ve sağı da solu da galeyana getiren ajanlar anlatılmıştır.
Tüm bunların yanında da Muhsin Yazıcıoğlu'na bir selam göndermeyi ihmal etmemiştir filmin hikayesini yazan Lütfü Şehsuvaroğlu.
Ayrıca filmin müzikleri son dönemde dinlediğim en güzel film müziğidir.
Kısacası izlenesidir.
Ben iki kez izledim. Ve yine gitmek istiyorum.
volkan sönmez tarafından youtube kanalında film müziklerinin tamamı yayınlanmıştır dinlemek isteyenler için.
Bugüne kadar neden sinema filmimiz yok? Diye yakınırken, kafese sahip çıkmayıp, hatta gidilmemesi yönünde açıklama yapanları, ömründe hiç sinemaya dahi gitmediği halde, Kafes hakkında sinema eleştirmenliğine soyunanları, filmi eleştirirken vicdansızlık yapanları Allah'a havale ediyorum.
Okumayan, araştırmayan, bir şey üretmeyen ve buna rağmen birisi ortaya bir eser koyduğunda ona sahip çıkmayan bir camiaya kafes filmi çok bile....
iyi bir film.
beni duygulandıran film ama daha güzelde yapılabilirdi dediğim film.
Şu anda okumakta bulunduğum kitap. Aşırı derecede sürükleyici, öneririm.

Tom kalp ben.
az önce göz yaşları içinde izlediğim enfes film.
oyunculukları begenmedigim film. bi de sonunu bağlayamamışlar.
ilk defa ülkücülerin düzgün insanlar olduklarını öğrendiğimi yerli film.

filmde klişeler çok.

örneğin ülkücü bir gencin solcu bir kızımıza aşık olması. la olum 1 kere tersi olsun. cidden çok güzel ülkücü kızlar var.

onun dışında bizim de bu vatan için uğraştığımızı hatta sırf bu vatan için uğraştığımızı güzelce gözler önüne sermiş bir yapım.

solcular sürekli ülkücüler katliam yaptı öyle böyle derken kendi yaptıkları banka soygunları veya 14 yaşındaki kızı rehin almaları hemen çaktırmadan yok etmeye çalışıyorlar.

ülkücüler katliam yapmadı demiyorum. ama benim evin önünde arabasında oğlu ile birlikte ölen amcamı mit mi taradı ? eğer mit taradı ise o zaman polis bizim arkamızda değildi o zamanlar he mit taramadı ise dış güçler mi taradı ? belki sizin katliam dediklerinizi de dış güçler yaptı. hayır olmaz hep ülkücüler kötü.

biz iyi insanız olum. azıcık yakında tanımaya çalışsanız iyi insanlarız. içimizdeki o cahil kesimi biz de sevmiyoruz. nasıl ki sol kesimin içinde bir sürü cahil kesim var ise.

hoş sol kesimde artık cahil de kalmadı hepsi kürt sempatizanı oldu çıktı.

neyse film çok süper değil. izlenebilir. farklı bir bakış açısı ile anlatılmış bir film. onun dışında sıradan türk filmi. izlerseniz bir şey kaybetmezsiniz. izlemezseniz de bir şey kaybetmezsiniz.
80 darbesi zamanlarını, ülkücülerin gözünden anlatan film.

Açıkçası filmi izlemeden önce beklentim büyüktü fakat film beklentimi karşılamadı. Bu, filmin kötü olduğu anlamına gelmiyor tabii. Duygulandırmadı diyemem. Sanırım bir hikâyeyi işlemekten çok o zamanki durumu objektif bir biçimde sergilemek istemişler ki çoğu şeyi -mesela Elif'in başına ne geldiğini- bize aktarmamışlar. Objektif olunması bakımından başarılı olduklarını söyleyebilirim. izlemenizi öneririm. Umarım bu tarzdaki filmleri görmeye devam ederiz.
Ihtilalin ulkuculerinden babamla izledik az once. Filmde gösterilen iskencelere daha bunlar ne ki dedi. Hayalara elektrik vermeler, makata cop sokmalar daha neler neler olmus meğerse. Serefli turk ordusunun yaptiklari iste. Sucsuz adami idam ettiler 3 yil sonra beraat karari geldi. Vatanini sevenlerin adi da anarsist oldu onlari da komunistlerle ayni kefeye koydular.
josh malerman' ın korku türündeki romanı.
yunanistanlı bir futbolcudur kendileri.
Çok başarılı bi film sayılmazdı. Çünkü filmin çoğunluğu işkenceler hapis tusaklık flan. Ha kötü de değildi yani. Filmde de görüldüğü gibi komünist piçlerin başında ki kahpe ajan ortalığı karıştırdıktan sonra herkesten önce ihtilali öğrenip kaçıyo. Tabi Ülkücüler de de o murat denen ajan var mehmet Sipahi nin anlaması üzerine dövüp siktirettiği piç. Görüldüğü gibi ihsan başkan (yani Muhsin başkan) yurt dışına kaçabiliyoken ülküdaşlarının yanında kalıyo. Maruz kalacağı işkenceleri bile bile. Bu solcular arasında ki adamların yarısı sorsan kendini Türk olarak üstüne bide sözde Atatürkçü olarak nitelerler ama ne hikmetse bu vatan için can veren, bu vatanın fedailerine sırf vatansever milliyetçi olduğu için faşist derler. Şerefsizlik yapmaktan hiç geri kalmadılar. Gariban insanlara saatlerce işkence yaptılar Ciğerlerine hava bastılar ifla olmadılar üçüncü kattan aşağı attılar. Bizi Türk olduğumuz için suçladılar en büyük Türk katili Lenin denen orospu çocuğunun ideolojisiyle ölüm saçtılar. Kahrolsun emperyalizm bik bik dediler kendileri moskof Uşaklığı yaptılar. Aralarına sızan ajanlarla bi yandan o çok sövdükleri amerikan itinin hizmetini uşaklığınıda yaptılar. Faşizme karşı omuz omuza diye ötüp durdular kendileri kürtçülükde tavan yaptılar. Her zaman olduğu gibi Faşistliğin kralını yaptılar. Bunları yapan komünist solcu itlerin yarısı kendisini Türk olarak Atatürkçü olarak tanımladı. Mına godumun devşirme piçleri. Siktimin kriptoları sizi.
Kimi zaman durumların kimi zaman ise insanların zor durumda bıraktığı anlarda istenilmeyerek hapsedilen alan..
Bazı zamanlarda da içinde kaybolunan koca bir düşünce ,rüyalarda hapsolunanından..
türkiyedeki gerizekalı kafayı yüzümüze çarpan filmlerden yalnızca bir tanesi. öncelikle filmdeki oyunculuklar iğrençti. çoğu "bak ben burda rol kesiyorum ha" dercesine sırıtarak oynuyordu. oyunculukların rezaletliği haricinde gerçekleri yansıtması güzel tabi(böyle gerçeğin neresi güzelse..)
bu memlekette solcusu da sağcısı da ülkücüsü de bokçusu da püsürcüsü de bize işkence ettiler diyor. amınakodumunun malları vatan millet diye birbirine giriyorlar. karşısındakini öldürmek için "benimle aynı düşünmüyor" gerekçesini yeterli bulan insanlar işte bu topluluklar. bu kadar gerizekalı bir milletiz biz. önce üstten birileri bizi birbirimize düşürüyor, sonra başka birileri de bizi ayırmak için dövüyor sövüyor öldürüyor. sonra bu saçmalıkları yaşayanlar ya devrim şehidi oluyor ya ülkücü şehit...

böyle şehadet olmaz abi. aynı toprakta yaşayıp aynı havayı soluyup sırf seninle aynı düşünmüyor diye düşman kesilmek olmaz. bu düşmanlıkla gebertilmekse şehadet olmaz.

günümüzde de aynı gerizekalı zihniyeti geri getirmek için canla başla çalışan bir güruh var. ne diyelim, allah hepimize akıl fikir versin.
gerilim korku türünde josh malerman romanı.

--spoiler--
3 günde bitirdiğim gayet akıcı, kendine bağlayan bir romandı. Fakat sonu maalesef hiç tatmin edici değildi. özellikle çarpıcı finalli, uzun süre hafızalardan silinmeyecek tarzda romanlardan hoşlandığımdan olsa gerek, bu kitap hayal kırıklığı oldu benim için.

ayrıca bazı mantıksızlıklar vardı: örneğin bir insan kedisine köpeğine bile isim takma gereksinimi hissederken bir anne nasıl olur da 4 yıl boyunca-şartlar ne olursa olsun- çocuklarına "kız" ve "oğlan" diye seslenir. en azından o yaratıklar nedir, neye benzer, nerden geldi, niye insanları öldürüyor bunu açıklasaydı da biz de harıl harıl bitireceğiz diye uğraştığımız kitabın sonunda buna değecek bir şeyler bulsaydık.

--spoiler--

zaman kaybı demek haksızlık olur ama sıkıcı finallerden rahatsız olmayacaksanız okumanızı tavsiye ederim.
bu zamanlarda izlenince anlamı daha çok olan film. Ülkemiz bi zamanlar bunları atlattı. şükürler olsun ki bi kez daha yaşanmasına engel olundu. güzel bi film. izlenilmesi gerekir şahsi fikrim. film, ülkcülüğe MHP gözüyle bakılmadan izlendiğinde sağcısında da solcusunda da aynı fikirler uyandırıyor. yapanların emeğine sağlık.
--spoiler--
2 sahnede duygulandım. bisiklet gelince mehmet im mustafaya bakması ve sonda kitaptan bekle yazısının çıkması.
--spoiler--
Josh Molerman'ın çıkardığı korku, gerilim türünde insanı farklı dünyalara götüren eserlerden biri.

Dışarıda bir şey var…

Görülmemesi gereken korkunç bir şey… Ona atılan bir bakış kişiyi ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu ve nereden geldiğini ise kimse bilmiyor.

Öncelikle yazarın ürettiği dünyada tamamıyla bilinmezlik hakim.Ne kadar bilgi vermek istemesemde insanlar dış dünyaya gözleriyle bakamıyor.Camlarını battaniyelerle, kontrplakla kapatıyorlar hatta.Dışarıya çıkacaklarında da gözlerini kapatıyorlar.Sadece kulakları iş görüyor bu konuda.Konusu cidden çok değişik ve etkileyici.

Devamlı aklınızda soru işaretler kalarak okuyorsunuz romanı.Hep bir merak oluştuğu için bir anda bitiresiniz geliyor.

Ana kahramanımız maloire'nin ve iki çocuğunun hikayesini anlatıyor. Maloire hatta bu evrende büyütüyor çocuklarını.Kitapta bir yanda maloire'nin geçmişini bir yanda günümüzü anlatıyor.Olayları çok güzel götürüp Sonunda güzel bir yerde birleştiriyor yazar. Karakterimizin gelişiminide hissediyorsunuz gerçekten ve karakteri yaşıyorsunuz.Bir süre sonra ana karakter gibi düşünmeye başlıyorsunuz.Yazar gerçekten okuyucuyu içeri almayı başarmış bu konuda.

Olay örgüsü ve kişisel tahlilleri beğendiğimi belirtmeliyim.Kitapta 6-7 tane karakterimiz var ve hepsinin başından kötü olaylar geçmiş.Zaman ilerledikçe insan psikolojisinin ve fiziksel ihtiyaçlarının ne kadar acımasızca olabileceğinide gösteriyor ayrıca bize.

Sonu birazcık değişik bitsede bir oturuşta okunulacak ve zevk alınacak kitaplardan.

görsel
12 eylül darbesi zamanını anlatan türk filmi. Sırf ismail hacıoğlu var diye izliyorum. Güzel de birkaç replik var...

Kimse siyasi ideoloji ile doğmuyor, tıpkı katiller gibi onlar da katil doğmuyor. Şartlar onları katil kılıyor.
josh malermanın korku türündeki sürükleyici kitabı.
ikincisini sabırsızlıkla beklediğimiz film.
Darbeler ne masumların canına sebep olmustur onu en açık gösteren filmlerden biridir.

--spoiler--
Beni Benden aldın, sen nasıl bir filmsin helede sonun...
--spoiler--