insanlar hayatlarını tamamen çıkar üzerine kurmuş.
Herkesin aq.
Kalbimi ısıtan anlar olmuyor değil ve o anları yakaladığımda uyuyamıyorum mutluluktan, kalp sesimden, heyecanımdan..
Ardından bir şey oluyor, ufak geliyor insanlara;
"Ne var ki bunda?"..
Aksine o kadar büyük çıkarımlarım oluyor -ki al beni ateşlere at, öyle yanmayacak sanki canım. incecik camdan sürahiyi al vur yere, sanki kalbimden daha az parçaya ayrılacak..
Hele de onu ondan çok düşünmüşsem.. Yapmayın bunu. Kimseye, her kim olursanız olun; yapmayın.
Bi an düşünün, bir saniye;
"Ben ne diyorum? Kime diyorum?"

iyi geceler sözlük.
insanların bakış açılarının darlığı sebebiyle sordukları sorulardan nefret ediyorum.
hiç bir şeyi araştırmadan anlamadan çoğunluğun fikrine kapılıp giden koyun ve sürü psikolojilerinden nefret ediyorum.
bir takım işlere, sırf ulaşmayacağı için hakkında ileri geri konuşup karalayan bu olmaz diyen tiplerden nefret ediyorum.
ezbere konuşan, ezbere fikir üreten sistemin asalak spermlerinden nefret ediyorum.
böyle gelmiş böyle gideceğiz diyen dilden nefret ediyorum.
bir daha mı geleceğiz dünyaya diyen tipten nefret ediyorum.
hazımsızlık, kibir ve anarşi fikirlerden nefret ediyorum.
bağımsız bir yapılanmayı parçalayarak içinde bağımsızlığı ilan etmeye çalışanlardan nefret ediyorum.
lanet olası pop kültüründen ve lanet olası hot-dog'dan nefret ediyorum.
Fuck you.
Utanmadan aklıma abartılı şeyler karalıyo.
Kalırsa yazık olur,
hayata küsüverirsin
hüzünler seni bulur

bir şeyler yapabilirsem
güzel gözlerin için,
başından geçeni anlat,
masaldır benim için... *
Pinhani'nin ilk öğrendiğim şarkısı... ilk duyduğumda melodisini çok sevmiştim. Şimdi ne çok şeyi anımsatıyor... Sanki bazı anılarımın fon müziği gibi...

http://www.youtube.com/watch?v=z4pt1DJw9m8
Birbirimizi sevmek zorlaşıyor. Zoru seviyoruz belki de. Aramıza duvarlar koyuyoruz.
Dua etmek elleri açmak ve o ellere düşecek kabulü beklemek hayat.
Beklemek hayatımızın en dokunulmaz ritüeli belki de. Her gidenin arkasından bir müddet beklemek. Susmak. Susmakla da yetinememek çoğu zaman. Elimizde koyduğumuzu arzdan arşa kadar her karışta aramak.
zoraki yapılan hiçbir işten hayır gelmez. gelmiyor da zaten. yapmak zorunda olduklarımız bizim görevimizdir, görevdir o ayrıdır karıştırılmasın. burada bahsi geçen , durup dururken gelen zorunluluk. sırf yapmak için yapmak.
bu sabah güneş doğmasın amk.
Neyse zaten hiç halim Yok..
Bence hala agustos bitmedi yoksa bu sicagin baska turlu anlamlandirilmasi olmuyor ekimdede eylulu yasar ocakta anca yağmur gorururz gibi geliyor .Eylulun romantizm tadi kacti simdi yaprak sararmalari olmadan nasil edebiyat kasilacak bir merak konusu.
Bunu kimse okumayacak ama yine yazacağım.

Ruh hastasıyım ben. Ruh hastası. içimdeki yapbozun çoğu parçası kayıp. Kayıbım ben.

Bir çiçek koklayınca, afyonlanırmışım meğer. Bir damla su düşsün yanağıma, bulut istermişim ben.

Güneş doğunca batmasın istiyormuşum meğer, gece hiç olmasın istiyormuşum.

Acizliğim, kıskançlığım, afyonlu ve kokuşmuş hislerim ve fikirlerim sebebiyle, sözlüğe bir iki günlük virgül koymak istiyorum. Umarım iradeli davranırım.
görsel
uykum gelsede uyusam.
eski heycanli zamanlarımizi özledim.
https://www.youtube.com/w...JqMJgTw&feature=share
Aleyküm selam. Ben de düştüm bi arabesk batağına. Gece gece depreyona girdim.
"depreyon" denilen ne ola ki?
kappenin gızı.
peki, sevmiyorsun beni unuttun aklına bile gelmiyorum bunların hepsi olabilir insanız sonuçta, ölüm bile var... gayet doğal karşılıyorum artık bak yüzleştim hepsiyle. peki niye mesaj atıyorsun durduk yere gecenin 3'ünde beni arıyorsun gavat oğlu gavat he. ben tam unuttum derken yaralarım kabuk bağlarken neden gelip hepsini tekrar kanatıyorsun he. ne biçim insansın sen he.
Rüyalarım var, elimden almasınlar, uyandırmasınlar..
kimseye güvenmeyin. eninde sonunda sadece kendinizla başbaşa kalacaksınız.
Derdini dert ettiğim kadar çare de olabilsem keşke.
hangi köşede ağlayayım?