bugün

istatistikler mini etek gibidir ,çok şey gösterirler ama aslolanı göstermezler. Sir Alex Ferguson
işine gelen kısımları alıp, olumsuz kısımlardan bahsetmeyerek yapılan dalkavuklukların kullanıldığı bilim.

ülkemizde 1 milyon tane ultra zengin var yeaaaa.

ama 70 milyon fakirden bahsetmez.
Tıp ve diş hekimliği fakültelerinde "Bioistatistik" adı altında verilen, ama kimsenin ilgisini çekmeyen dersin konusu.
hem kötü hem de iyi entryler listesine aynı gün girebildiğiniz listelerin olduğu buton.
böyle de dehşet verici yazarlara sahibiz.
bir çeşit derstir.üniversitede eğitim fakültesindeysen başa beladır.

elimde 7 adet istatistik sorusu var mı yok mu yardım edicek.
3. sınıf istatistikten 3 yıl arka arkaya kalmıştım. hep hoca bana taktı diye düşünürdüm. dün, sözlükte istatistiki bi araştırma olarak seçim anketi yapmaya kalkıştım. ama hem çok eleştiri aldım. hem de gün ortasında silik yedim.
yani hoca falan takmamış. adam haklıymış ve ben istatistikten anlamıyormuşum amk.
hocam william’ın tanımı: branch of mathematics concerned with describing and drawing inferences from data.

darth vaderın tanımı: http://nooooooooooooooo.com/

tüm üzülen karışan bulanan ifadeler şimdi hep burada ve ben istatistik sınavı için hiç dua etmedim allah’ım, biliyorsun. şimdi burada isa heykelinin önüne geçip “he’s smiliiinnggmmmmmmmhhhhhmmhh” gibi boğuk kısa bi’ konuşmayla mercimeği fırının 175 derecesine kaldıran film hristiyanları gibi konuşmak istemiyorum. hem zaten bizimkiler o sahneleri hep zaplardı ve itiraf ediyorum ki ben de o zaman bi’ olay var zannederdim. ama yani işte canlı kanlı örnek: evleri için açılır kapanır masalar alan annem babam ve koridorun sonundaki odada mandalinaya "balloon ranger" yazan ben. girişim kahramanları ortada, ben ortada… ayna’nın gözlüklü solisti olsaydı tam burada müzik azalır ve içli bi’ sesle “kimse yok işime karışan” derdi ama neyse ki, hastane kapısından telaşla giren ve uuupuzun yoğun bakım koridorunu koşarak katedip sevdiğinin ölüm haberiyle dağılan bir ayna solisti değilim. ama belki de ikimizin de benzer bi’ istatistik tarihi vardır, bilemiyorum. öyle olsaydı istatistiği anlamayı daha da çok isterdim çünkü o zaman ölüm dili ve edebiyatı üzerine bir sıfır hipotezi oluşturması için kendisine yardım edebilirdim. belki de null hipotezi reddebilir ve standart sapmayı bir armut sapı kadar bile önemsemeyerek sevdiceğin ölümünü olasılık dışı gösterebilirdik. ama ne yazık ki zscore yanım alfadan “şirinimin kenarı” diye bahsediyor, sütlü mercimek iddialarım beta hatalarından geçilmiyor ve kafam çok karışık. zaten şu an ayna’dan bahsediyor olmam yeterince uncool, bi’ de sen istatistik istatistik gelme üstüme william bak rica ediyorum çok karışıyorum ben ya of!
Sınıf ogretmenligi ogrencilerinin neden aldigini anlamadigim ders.
işlemlerin bilgisayardan iki dakikada halledildiği halde hocaların amele gibi 2 saat öğrencileri kağıt kalemle uğraştırdıkları genel olarak vakit kaybı yaratan ve eğitim reformunun en gerekli olduğu derslerden birisidir.
Ebeniz sikilene kadar işlem yapılan ders.
kimine göre gerçekleri gösterme, kimine göre de rakamlarla aldatma sanatıdır.
finalinde hocanın önümüze 4 sayfa soru koyduğu ders. geçtik ama nasıl geçtik, bir daha karşıma çıkmasın dersi.
ehil ve doğru ellerde bir sanattır.
hiç alakası olmayan bölümlere ders olarak koyulan, sözel derslerin arasında beyni inanılmaz yoran, hele ki turkıyenın bırcok yerınde aynı bolumden aynı dersı alan arkadaslarının hocaları ''sızı pek ılgılendırmıyor'' deyıp kolayca gecıyorsa bu dersın ustunden fakat bızım hocamız ilim aşkıyla yanıp tutustugundan mıdır bılmem, cok zorluyor cok!
götte patlama ihtimali çok yüksek olan ders. ilk dönem yanlışlıkla butte geçtim ama bu dönem çok zor lan. bi de herkes beni ne ilgilendiriyorsa demiş; bende matematik öğretmenliği okuyom amk beni ne diye ilgilendiriyorsa kodumun dersi.
alex ferguson'un da dediği gibi mini etek gibidir. gerçekten sonucu göstermez ama sonuca çıkan tüm yolları gösterir.
genelde eşcinsellerin tercih ettiği bir bölüm olmakla birlikte hiçbir işe yaramaz. çok kullanılır da bana ne bilader neyse ne şimdiye kadar öyle oldu diye ondan sonra da öyle olacak değil ya. bu matematik zaten komple saçma hesap makineleri de yapıyo senin yaptığını robot gibi önceden yapılmış şeyleri tekrar ediyosun tam amele dalı.
bütün pozitif bilimlerin aynası vede namusudur.siz ne kadar iyi işler yaparsanız yapın yaptığınız iyi işleri ölçmek değerlendirmek ileriye kestirim yapabilmek geçmişten ders çıkarabilmek velhasıl ilerleyebilmek için istatistiğe mecbursunuz.alex ferguson bok yesin.
vizesinden 95 çakılan ders.

yazıyla doksanbeş.
illet bir derstir.

not: anlayan bilen yardımcı olabilecekler mesaj atarsa çok güzel olur.
üniversite 1. sınıfın ilk döneminde aldığım, 5. senenin sonunda, tek ders sınavıyla zor geçtiğim kuş beyinli ders.
tek kelime hatırlamıyorum.
her hafta başı, ismim çıksın diye gaza gelip entry girmeme, hafta sonuna doğru gazımın bitmesine sebep olan buton.
önümüzdeki pazartesi hem diyete başlıyorum, hem de en az 1000 entry gireceğim.

(bkz: yav he he)
anlamını bilen insan sayısının az olduğunu düşündüğüm bilim dalı. genelde 'istatistik' adı altında verilen bütün rakam ve bilgiler aslında sadece birer donedir. yani filanca maçta şu takım bilmem kaç, diğer takım bilmem kaç korner kullandı bilgisi sadece veridir. bu ve daha birçok veri yardımıyla, bir sonraki maçta filanca takımın kaç korner kullanabileceğini tahmin etmeye çalışan bilim dalına istatistik diyoruz biz. o değil de, akşamki maçta şu zonta hakem triosu umarım düzgün maç yönetir de seri 2-2' ye gelir.
bir antropolog adayı olarak, ne sikime yaracağını dört gözle merak ettiğim sikim sonik bir sayısal ders.
Her gün a. koyduğumdur (adını).
güncel Önemli Başlıklar