bugün

istanbul hanımefendisi ile birlikte nesli tükenenlerdendir.
istanbul'luyum demekle olmayan mertebe.12.000.000 nufusu olan istanbul'da sadece 500.000 kisinin istanbul kokenli oldugunu biliyorum, soylenir ya da. ama oyle bilinir, biliyorum... kac kusak kayiplardadir, kaci istanbul'u nefesine cekmek nedir bilmeden yasar bilebilsem aslinda. dolayisiyla neslinin tukenmekte oldugu gayet aciktir. devam edin la, delianliyiz demeye....
tertemiz giyinen, sabah olur olmaz dükkanını açan, küçüğüne sevgide, büyüğüne saygıda kusur etmeyen ve saçma muhabbetlere karışmayıp herkese örnek olan şahıs. nesli tükenendir.
zannımca tanzimat fermanı ve cumhuriyetin kuruluşu arasında istanbulda doğmuş batı kültürü ile haşır neşir olmuş er kişilerdir.
küLtürLü,konuştuğu keLimeLeri özenLe seçen, kibarLığıyLa hayranLık uyandıran,bukowski'nin "sinek kaydı traşLı,kravatLı tipLer" benzetmesinin karşıLığı beyefendiLerdir. Günümüzde pek rastLanmamakLa birLikte,mumLa aranıLan insan tipidir.
kalmamistir böylesi.
(bkz: im here)
En son 1900lü yıllarda görülmüş türü kaybolmuş nesildir.Pars gibi bu değere de sahip çıkamadık.
"filhakika, hanım şu takım elbisemi ütüle de bakkala kadar gideyim" diyebilen beylerdir.
dedemdir efendım,azda olsa var böyle kişiler yalnız bu kişilere özenen kişiler gerçekten çok yapmacık ve komik olmaktadırlar.
son yazılığının üzerinden yıl geçmiş olmasına şaşırmadığım,
sonradan olunamayan sadece doğuştan, damarlardaki asil kanın getirmiş olduğu özelliktir beyefendilik konuşmayı, oturmayı-kalkmayı, üsturuplu olmayı bilmektir aslında bu kadar az karşılaşılması öncelerinde iyi olmanın yanı sıra şimdilerde o kadar çok özlemini çektiğimiz insanlar sadece yanlarına bayramlarda veya özel günlerde veya güzel bahar günlerinde bir ağaç altında nargilelerini tüttüren, nasihatlerini, anılarını keyifle dinlediğimiz o insanları yanlarında bulunmaktan, sohbetlerinden keyif aldığımız insanları kaybetmenin artık bulamamanın üzüntüsünü yaşamak aslında çok özlem duyduğumuz günlerin başlayacağına işaret mi etmektedir.
istanbul saçmalıklarından birisidir.
(bkz: adnan bey)
aşkı memnu romanının açıklamasında istanbul beyefendisi diye geçer.
yaklaşık bir yıldır, bağcılar minibüsçülerinin arka camında yazılı olan vasıftır. o minibüslerde mesleki eğitim almış, levye, bıçak,sopa kullanmada usta. yol kesme, kural ihlalinde doktora yapmış istanbul beyefendileri çalışmaktaymış.
(bkz: Mehmet Vehbi Dervişoğlu)
var galiba böyle bir şey. en azından havasını almış olması yeterli. böyle bir arkadaşa sahibim. onunla eğlenmek hadi bir ayrı. tabi hepsi için söyleyemem bunu. kıymeti bilinmeli.
inşallah istanbul hanimefendisi'nin aradığı kamuran'dır. *
Yolda yürürken karşıdan gelene dirsek atan,otobüse binerken önündeki kadına ömrü billah öncelik tanımamaya yeminli,bacaklarını sere serpe yayarak oturmayı huy edinmiş günümüz zontaları için, en az Fransızca kadar anlamsız gelecek tamlamadırr.
kalmadı lan. artık herkes tişört ve kot.
çocukken bunları görüdüm hakkat giyimleriyle saygı uyandırırlardı, bi kere.
sonra konusşmalarındaki o kibarlık ve tevazu.
benim gördüklerim genellikle göçmen kökenliydi hani sarışın lık eserleri olurdu saçlarında ama sarışın olmazlardı.eser miktarda olurdu yani.
bazılarının dededen kalma toprakları olurdu, bolu da izmit te. hatta çiftlik ürettiklerini sattıkları pahalı şarküterileri olurdu. kendi çiftliklerine ait marka olan konserveler falan satılırdı, buralarda. birinin adı hala aklımda altındal çiftliği. sahipleri sağ mıdır bilmem ama bütün köy o çiftlikte çalışırdı. iyi insanlardı.

böyle böyle anılar falan işte.

not: bkz yi ilerde doldurma ihtimalim var. bekler olun.
Bir yaşlı amca şarkısı.

"Ve onla bakıştıktan sonra ben kesildim;
Ne Roma, ne Londra
Ne Madrid, ne Viyana

Bir istanbul beyefendisi gibi
Bir istanbul beyefendisi.

Agresif ama oldukça nazik,
Bir istanbul beyefendisi."
adabı muaşeret kanunlarını bilen, ona göre hareket eden, türkçe'yi kurallarıyla kullanan er kişidir. bir de tabi istanbul'lu olacak.

yani ben kısaca.