bugün

islamiyet ve kuran-ı kerimden zerre haz duymayan ateistin ağlaması. ağla ağla cigerlerin açılsın.
islamiyet ilk kez 600 lü yıllarda geldi sanan bir zihniyet için öyle olabilir, fakat islamiyet insanlıkla başladığı için tüm diğer dinler ve öğretiler ondan araktır.

asıl söylenmesi gereken şey şudur,

islamiyet hz adem ile başladığı için ve bundan sonra da bir çok peygamber geldiği için, islam ve kuran içeriği olarak 7. yy dan önceki dinlere benzerlik gösterir, bunun sebebi de o dinlerin bir çoğunun kaynağının islamiyet olmasıdır.

ekleme:

bir insanın islamiyet ve kuran, sümer inancından yahut benzer inançlardan araklamalar taşıyor diyebilmesi için hakikaten geri zekalı olması gerekir.

arkadaşım mal mısın? 600 lü yıllarda internet mi vardı? yeri gelince cahil dediğiniz adam çölün ortasında bu bilgilere nasıl ulaştı?

7. yy da eski tabletleri kim arapça'ya çevirdi? mekke üniversitesi mi?

kronolojik sıralamalar ve o günün şartları değerlendirilmeden nasıl bu kadar gerzek yorumlar yapılabiliyor anlamak mümkün değil.
siyaset ve din bilgisini kemalist, ateist şoparlardan öğrenen ergen gençliğin yanılgısıdır. sus ve slogan atmaya devam et.
(bkz: islam a saldırmanın dayanılmaz hafifliği)
turan dursun, muazzez ilmiye çığ, orhan hançerlioğlu gibi insanları okursanız tabi beyniniz sulanır arkadaş diyesim geldi. hadi siz okuyun bunları gerçek er yada geç bulur sizleri.
bazılarının beyinlerinin arak olduğu gerçeği daha önemlidir. bir ateistin sıçışı.
Birincisi; müslümanlar islam'a değil Allah'a tapar.
ikincisi; islamiyet Hz. Adem'den beri gönderilen tek dindir. Peygamberimiz ile tamama ermiştir. Bu nedenle önceki inanç sistemlerinde de islamiyet'in izlerini görmek mümkündür.
bir monosakkarit iddasıdır. ciddiye alınmaz.
muhammedin babasının adı abd-ullahtır. allahın kulu manasında. islam en başında copy paste bir din iken, zincirlerinden boşanmayı becermiş araplar tarafından zamanla kes yapıştırın daha uygun olduğu da görülmüştür. e tabi 1000 sene boyunca kesince orijinalinden birşey pek kalmıyor geride.
evet acı gerçek hazreti peygamber aleyhisselatü vesselam google'dan derlemiş islamı.
kumların altına sakladığı laptopu ile kuran'ın algoritmasını belirleyip 23 senede peyderpey sarsılmaz bir abide ortaya koymuştur. geleceğe ilişkin haberler ve bilimin sonradan keşfettiği gerçekler hep bu "arak"lamadan kaynaklanır.

allah iman kuran nasip etsin derler anadolu'da. nasip olmayınca olmuyor işte.
(bkz: varaka bin nevfel/#10319838)
iskandinav mitlerindeki ragnarok da buna örnektir.

he thor da peygamberdi.
tıpkı hıristiyanlığın paganizmden türemesi gibi.. islamiyet de, şamanizmden türemiş diyebiliriz.(?)
gerçektir gerçektir.hazreti muhammed incilden tevrattan copy paste yapmıştır.hem de nasıl biliyomusunuz kaynak göstermeden.şu telif hakları konusunda hiç de hassas davranmamış. kınıyoruz onu. evet işin geyik kısmı bitti,bişi sorcam şimdi;islamiyet araksa inananlar ne kaybeder?inanmayanlar ne kazanır?pragmatistmiyim?evet,belki...ama zaten dünyada çok fazla mutlu olmamış biri olaraktan öbür dünyamı %1 ihtimalle bile olsa riske atmam.ki islamiyetin arak olmadığını ispatlayan milyon mucize var kur'anda.en basitinden müddesir suresi 74.sure,30. ayet... yazmıyorum efendim açıp bakın bi zahmet.benim ekstradan delile ihtiyacım yok inandıklarım haricnde.ama herkesle her platformda da kapışırım din mevzuunda.şükürler olsun bilgim epeyce vardır.Allah aşkına sizden isteğim bi kuran meali okuyun sonra girin bu tür tartışmalara.kutuplarda niye namaz kılınması oruç tutulması için bi sistem yok tarzı bi soruyla çıkarsanız tabii kale alınmazsınız.dine sonuna kadar inanıyorum şükürler olsun.ateistleri de sadece anlamaya çalışabilirim,farklı düşüncelere saygıdan ötürü.ama açıkçası anlamıyorum,ama asla bütün kafirleri katletmek lazım tarzı bişeyi de onaylamıyorum.şahsi fikirler vs vs
(bkz: ahirette götümüze girecek başlıklar)
--spoiler--
islam kaynaklarından öğrenmekteyiz ki, Kuran'daki çelişkiler, islamın daha ilk anlarından itibaren fark edilir olmuştur. Ö kadar ki, Muhammed'in verdiği emirlerin birbirini tutmaması ve örneğin bir gün "helal" bilip izin verdiği şeyi, bir başka gün "haram" sayması ya da yasaklaması, çevrede dedikodu konusu olmuştur.
Birtakım kişiler açıkça şöyle konuşmaya başlamışlardır: "Muhammed bugün emrettiğini yarın yasaklayarak ashabıyla alay ediyor." Bunu söylerlerken Muhammed'i iftiracı olarak tanımlamışlardır.
Muhammed, o dönemde henüz güçlü durumda olmadığı ve bu nedenle bu gibi kişilere karşı şiddet yoluna başvuramayacağını bildiği için, buyrukların Tanrı tarafından konup, gerektiğinde Tanrı tarafından kaldırıldığına dair Kuran'a ayetler koymuştur.

Bunlardan biri şöyledir:
"Biz bir ayetin yerine başka bir ayeti getirdiğimiz zaman ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- Sen ancak bir iftiracısın dediler"(Nahl Suresi, ayet 101).

Söylemeye gerek yoktur ki, böyle bir ayet, hani sanki Tanrı yanlış hüküm indirirmiş de, bir başka hükümle bu yanlışlığı giderirmiş gibi bir tanıma sokmak bakımından daha da olumsuz bir sonuç yaratmaktadır.
Muhammed, giderek güçlendikten sonra, yumuşak tutumunu değiştirmiş ve kendisi hakkında "bugün emrettiğini yarın yasaklayarak ashabıyla alay ediyor" şeklinde konuşanların hakkından gelmesini bilmiştir.
Nahl Suresi'nin 101. ayetinin Diyanet Vakfı tarafından açıklanmasına bakınız. Bundan dolayıdır .ki, Muhammed'in hayatta bulunduğu süre boyunca, hiç kimse Kuran'daki çelişkileri ortaya koymak cesaretini gösterememiştir. Fakat, onun ölümünden hemen sonra, çelişkiler ve tutarsızlıklar şeriat uygulayıcılarını bir hayli uğraştırmış ve güç durumlarda bırakmıştır.
Örneğin, Ashab-ı Kiram bu yüzden pek çok sorunu çözümleyememiş, çoğu zaman çaresizlik içinde bocalamıştır. ilerideki bölümlerde, çelişkilerin yarattığı kötü sonuçlan belirtirken göreceğiz ki, Halife Osman b. Aftan bile, Kuran'daki iki ayetin birbiriyle çatışır olması yüzünden belli konularda fetva verememiş ve çoğu zaman işi askıya alıp geciktirmek
(talik etmek) zorunluluğunda kalmıştır.
Örneğin, bir kez kendisine iki kardeşin mülk-i yeminde birlikte yemin edip edemeyecekleri sorulmuş, o da, "Ne bileyim? Bunu bir ayet helal, öbür ayet de haram kılmıştır" diyerek soruyu cevapsız bırakmıştır. Yine bunun gibi, Kuran bilgisine sahip ünlülerden Abdullah b. Amr'e, pazartesi günleri oruç tutmayı nezreden (kendi kendine adamış olan) bir kimsenin, "nezir" günü bayram gününe rastlayacak olursa, ne yapacağı sorulmuş, o da, "Ne bileyim? Bir tarafta Allah nezrin yerine getirilmesini emrediyor, öbür tarafta da Resulullah bayram günü oruç tutmayı yasak etmiştir" diyerek fetva vermekten çekinmiştir.

Çelişkilerin yarattığı sakıncalar sadece bu bakımdan değil, ileride ayrıca belirteceğimiz gibi, insan beynini tutarlı ve mantıklı şekilde düşünemez, işleyemez ve gelişemez hale getirmek bakımından ortaya çıkmıştır.

islam ülkelerinde fikirsel, sosyal ve siyasal alanlarda geri kalmışlığın nedenlerinden biri de budur.
Sahih-i, Diyanet Yayınları, c.11, s.52. 246
--spoiler--
her dinin bir önceki dinden etkilendiğini açıklayan cümle.
bütün dinler insan düşüncesinden yaratılmıştır tezinin alt versiyonudur.en son geldiği iddia edilen din islamiyet olduğuna göre, islamiyet bütün dinlerin bir karışımıdır denilebilir.islamiyette mecusilik, hrıstiyanlık ve yahudililik iç içedir.
(bkz: kafirler için yaşasın cehennem)
Objektif bi sekilde dusunulmesi gereken baslik.

Butun dinlerin ortak noktalari vardir. Uc buyuk denilen, birbirlerine en cok benzeyen dinler * * * arasinda en son olusan din islamiyettir. Yani diger ikisinden en cok etkilenen de islamiyettir. Benzeriklerini kimse inkar edemez. Tabi kendi yorumu vardir, o ayri. Ama temelleri aynidir aslinda.
Bir koyunla onbin kişinin doyması mitini açın tüm dinlerde göreceksiniz yemek değişsede hikaye değişmez

1 tavukla bin kişi doyar , bir inekle yüzbin kişi doyar gibi her dinde böle hikayalerin olması bazı çevrelerce acaba sorusunu gündeme getirir.
arakçı ayıp sana arakçı ayıp sana.

(bkz: dora the explorer)
allah'ın tarih boyunca kurallarının ve gerçeklerinin değişmediği ; zaman zaman yoldan çıkan kavimlere eski kuralları yenileyrek tekrar hatırlattığını göz önünde bulundurursak ; orjinal tevrat , orjinal incil ve kuran'daki bilgi öğreti ve kuralların aynı olduğu görülecektir.
"islamiyet en son ve kabul gören dindir" gerçeğiyle ters düşen gerçek.
çamur at izi kalsın gerçeğidir.

(bkz: güneş balçıkla sıvanmaz)