bugün

intihar düşüncesi diye bir şey yoktur. düşününce intihar edilmez çünkü. mantıktan uzak, duygusal bir boşlukta olur olursa.
(bkz: sarı kantaron)
bana nedense olmuyor. aslında hayatta çok tutunan bir insan değilim hatta hiçbir şeye de inanmam ama ölüm bana çok uzak geliyor. ne biliyim sanki ölürsem bir daha asla çilekli puding yiyemeyecekmişim gibi bir his var içimde ve bu beni açıkçası üzüyor. bide zaten öleceğim ne acelesi var?
ayrıca hayatın bana borçlandığı çok şey var hepsini misliyle geri almadan siksen ölmem.
insanın her gün yaptığı en iyi şey intihar etmemeye karar vermektir.
Kendine ulaşamayacağını bir hedef ya da çok zorlukla elde edebileceğini bir amaç belirle. Belki de istediğin her şeyi elde ettiğin için artık hayat anlamsız geliyordur. Istatistiklere bakacak olursan intihara en çok meyleden insanlar norveç te yani yaşam standartlarının yüksek olduğu yerler. Ayrıca bu his inancının eksikliğinden de kaynaklıdır.
80 doları ver ve doktora git. Yaşın gereği karamsar olman çok normal, hepimiz bu yaşlardan geçtik ya da geçiyoruz. Bunalımlı yaşlardır her şey yoluna girecek biraz sabır gerekiyor. Antidepresanların intihar eğilimi gibi bir yan etkisi var bu yüzden antidepresan yerine yeşil reçeteli ilaçlar verebilir doktor daha uygundur bence.

Çok dalgalı zamanlardır bu zamanlar. Her şey belirsizdir hoş kaç yaşına gelirsen gel belirsiz olan çok şey oluyor insanın hayatında. Ayrıca bir yanın da hayata tutunuyor farkındaysan hala ümidin var bu ümide doğru git. Hayatımıza doğru insanlar er ya da geç giriyor bunu da unutma.

Hepimiz içimize çekildiğimizde yalnızız hatta kalabalıklar içinde de yalnızız. Hiç kimseler dokunamazlar zihnimize , kimseleri almayız içeriye. Hayatlarımıza dokunan birileri hep olacaktır. Umarım bu yazdıklarım da sana dokunur. Seni ne mutlu eder bir düşün ne yaparsan mutlu hissedeceksin kendini ? intihar dışında lütfen. Yanlış şeyler yapıyorsun belki , aradığın çok uzaklarda değil de çok yakınında belki bunu bir düşün lütfen. Belki okuduğun bölümden memnun değilsin, belki bulunduğun ülkeden. Herkes aynı şeyleri isteyip sevmek zorunda değil ki . Sen ne istiyorsun?
Saçma sapan bir düşüncedir.

Mantıklı bir insan, herhangi bir kişilik bozukluğu vs. olmayan insan böyle bir düşünceye sahip olamaz. Olmamalı.
Düşünme; geçer.
Zaman zaman her insanın aklından geçen ama birçoğunun hayata tutunma sebebi bulup, üretip ya da cesaret edemediği evrensel düşüncedir.
iyi ki de öyledir...
intihar etmek hayatını yok yere mahvedip sonra da ailesinin arkasından üzüleceğini bile bile sonsuzluğa intikal etmektir lakin böyle bir kararı hayatla mücadelesini bitiren ve yenik olduğunu anlayan aslında pes etmemesi gerektiğini kendisine söyleyemeyen zavallılar verir.
içindeki bir şeyi öldürmek istediğin zaman ortaya çıkar. sonlanmasını istediğin hayatın değildir, seni ölüme götürmesine izin verdiğin o olaylar bütünüdür.
(bkz: naçar)
(bkz: herkes aynı hayatta kendini bir şey sanma)
Gerizekalılar düşünemez ki?
umudunu kaybetmiş insanlarda ortaya çıkar.
Charles bukowskinin söylediği gibi:
"Ölümü sol cepte taşımaktır."
Ara sıra cebinizden çıkarıp konuşun onunla...
geçenlerde gittiğim tiyatronun konusuydu. genç bir adam intihar etmeden önce neler hissettiğini anlatıyordu. orada bir sözü gülümsetmişti:

"psikiyatriste gittim, tedavi olmaya çalıştım. çocukluğumda travma var dedim. onların en sevdiği şeyler...(ahahah) oysa travmam filan yoktu. çok mutlu bir çocukluk geçirmiştim."
eğer biri kafasında intihar düşüncesini geçirmeye başladıysa çevresinde biri ona bunu mutlaka ama mutlaka telkin etmiştir. illa sözle değil, davranışla, kaşıyla gözüyle, hareketleriyle, imalarıyla... önce bu zehirli kişiyi tespit etmesi gerekir. bu zehirli kişinin davranışlarını mercek altına alıp tahlil etmeli ve kendisinde uyandırdığı olumsuz duyguların farkına varıp o kişiden road runner hızında uzaklaşması gerekir. uzaklaşması pek mümkün değilse (bu zehirli kişi çoğunlukla en yakınlardan biri oluyor maalesef) mesafe koysun. onu yok saysın, pek arayıp sormasın efenim, lazım değil yani... çevresini ace çamaşır suyuyla arındırsın, mikroplardan kurtulsun ahahha.

ömrüm boyunca iki kere intihar hissine kapıldım. biri 16-17 yaşlarında staj yaparken. staj bitince bu düşünce yok oldu. diğeri yakın biri. onu hayatımdan çıkardım. şimdi mutlu ve mesudum.
Çoğu antidepresan ile oluşabilecek his. Hatta bazen antidepresan niyetine alınmayıp aynı etkileri oluşturan başka ilaçlar da var. Birçok ilaç Tam olarak ölme isteği uyandırmasa bile hayatı anlamsızlaştırıp, insanı ha ölmüşüm ha kalmışım kafasına sokabiliyor. Böyle bir durum da kişiyi ölüme daha cesaretli-istekli hâle getirebiliyor.

Not: antidepresan karşıtı değilim.
allah var kanka yapma.
nasıl, ne yöntemle ne zaman gerçekleşeceği gibi şeyler düşünmeye başlarsın ve bunu her gün veya iki günde bir. Depresif olduğunda daha da fazla alevlenir bu düşünce. Kendini uzaklaştırmak istersin çünkü hayatta kalmaya programlısın. Çok sabredersin sonra olmuyor işte düşünceleri başlar. Bu düşünceye o kadar çok bağlanırsın ve kendine hatırlatırsın ki çok basit bir şey bile ölmen gerektiğini düşündürtür ve korkutur. Kendine öfkelenirsin. Ne kadar değersiz ve her şeyin ne kadar anlamsız olduğunu bilirsin. Kendini daha da çok dibe çekersin. Kimse iyi gelmez. Kimse sana yardım edemez. Çaresizleşirsin. insanlarla iletişimin kopmaya başlar. Kendini yalnızlaştırıp bu düşünceye kendini daha da çok boğarsın.

Psikiyatriste gidersin. Ağlaya ağlaya Anlatırsın sikine takmaz sikko bi reçete verir. Eczane eczane dolaşırsın. Bulamazsın. Bulup kullandığında iyi gelmez daha da kötü hale gelirsin. Sonra başka bir doktora gidersin yine kendini tutamayıp ağlamaya başlarsın. Yine elinde reçete eczane eczane dolaşırsın. Yine iyi hissetmez ve artık denemeye değer görmezsin. ikna olursun varolmaktan vazgeçmeye.
Hayat oldukça kısa zaten, canınızı dünyevi meseleler ile sıkmayın gülün, eğlenin maddi imkanlarınız dahilinde hayatınızı yaşayın bir şekilde, kimsenin sizin hayatınızı şekillendirmesine izin vermeyin,gerçekleşmesi mümkün olan basit hayallerinizi gerçekleştirin ve öncelikle kafanızdan intihar düşüncesini bir kenera atın, bu dünyayı hiç görmemiş, bu dünya'nın hiç sesini duyamamış engelli insanlar var, onlardaki yaşama azmi sizlerde'de olsun.
Camus'ye göre felsefenin en ciddi konusu.
Yok öyle bir düşünce!!! Asla umutsuz olmayın.. güneşin doğduğu her an size umut olsun.. hayatta hiçbir şey canınızdan önemli değil. Kendinizi sevin.
evlenmeden önce yaşanan durum. 40 yaşına kadar yaşa ve öl, cesedin yakışıklı olsun mottosunu benimsemiş bir hayat.
sevgili terk etmesi, ailevi problem, ekonomik zorluk, akraba toplum ilişkisi, çocuklukta yaşanan travma vs yoktu ama yine de bu hissi-düşünceyi taşıyordum.

insanlardan uzak kalmaya çalışıyordum. belki de bunun getirisi olan yalnızlık hissi tetiklemesidir veya nedensiz olarak insanlardan nefret etmem, başkalarına değer vermemem de olabilir ya da içimde taşıdığım korkak katil ruhun yansımasıdır kendimi öldürmek istemem.
eğer cesur olsaydım içimde ki katil ruhla seri katil olur başkalarını öldürürdüm.
neyse...
evlendim, sevdim ve belki de sorumluluk sahibi olmamla içimde öldürme duygusu/katil ruh (korkak katil ruha sahip olan kendiini, cesur olan katil ruh başkalarını öldürür, seri katil olur) böylelikle yok oldu ama insanlara nefretim geçeceğine arttı.