bugün

insan bu kıvrım kıvrım akarya ,

bir yanda akan benim diğer yan da sakarya ...

(bkz: serbest çağrışım)
insanlar babalarından çok, zamanlarının çocuklarıdır.
gelecekkolik. *
sanat'ın yaratıcısı.
dünyada orjinali az bulanan canlı türü. nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
düşünebilen doğadan başkası değil..
evrende dünya adlı gezegende meydana gelmiş bir virüs düşünebilen cinsinden.

dünyayı ısıran ve onu hasta eden bütün evrene yayılmak isteyen garip şekilli bir virüs.
hayal edebilme yeteneği olan ve hayal ettiklerini gerçekleştirebilmek için gerekli donanıma sahip olabilme yeteneğine haiz tek canlıdır.
doğar, büyür ve sevişir.
(bkz: nesli tükenmekte olan canlılar)*
mağara duvarlarına resim çizmeye başladığında doğanın bir parçası olmayı bırakıp kafasında yaşamaya başlayan canlı türü. bu yüzden doğa katliamlarına ses çıkarmıyoruz; çünkü artık doğanın bir parçası değiliz.
insan 30 milyar hücredan oluşan, genetik bir sistem tarafından denetlenen, yenilenen bir makinadır.

insan, psiko-toplumsal iki katmandan oluşmamıştır.

insan, canlı bir madde değil, canlı bir sistemdir.

insan, bio-psiko sosyal bütünlüğe sahiptir.

insan, gerçekliği hatada gizli olan bir varlıktır.

insan, deli bilgedir.

insan, tam anlamıyla bunalımlı bir hayvandır. gülümseme, kahkaha, gözyaşları insanın doğuştan getirdiği özellikleridir.

insan, kullanılmasa bile tükenen bir enerji türüdür.

insan, olguları ve olayları aklileştirir.

insan, başarıya ve ünlü olmaya, övülmeye tutkundur.

ve insan;

yüreğinde bir ışık tutar, bu sevgidir.

bütün sorun insanı biyolojik, psikolojik, ve sosyolojik bir varlık olarak düşünebilmektedir.
insan hata yapar;bu insanın bir özelliğidir.
"insan, hareket ve faaliyetin, yani dinamizmin ifadesidir."

(Afet inan, M. Kemal Atatürk'ten Yazdıklarım, (Ankara, Kültür Bakanlığı Y., 1971), s. 123
günde ortalama 23 000 kez nefes alır.
bir insan 7 dakika içinde uykuya dalar. demek ki ben insan değilim..
200 milyon soluk alıp verme 1 milyar kalp atışı 300 milyon mide kasılması ve 20 milyar göz kırpması kadar yaşarlar. tabi ortalama bu..
yalnızdır insan bütün tutsaklıklara karşı yalnız ve çaresiz,
zavallı yaratık, kimi zaman kaybederken yenilmeyi öğrenen.
tapılasıdır ayrıca.
bütün kirlilikler onda.
sevişmeyi bilen, anlatan tek canlı,oysa bütün sevişmeleri çaresiz.
kapanıcak bu saatler biticek derken,yeni bir başlangıç her daim uzak ve tutsak.
insan!
nedir ki acımasızdır çoğu zaman,ne kendine ne de kendine kalana.
insan tüketir herşeyi;var olmayıda, yok olmayıda insan ne dir ki :
zavallı bir yaratık.
biz insanların homo sapiens nitelemesini hak edecek kadar akıllı olmadığımız, artık anlaşılmıştır...
manyak bir varlık lan bu insan.

valla.

18 yıldır bu dünyadayım ve değerlendirme yapacak kadar çok insan gördüm kanısındayım. ama galiba bir tek ben bu kanıdayım çünkü kime desem "insanlar çok piç", sen heledur daha neler görecen, neler yaşayacan hele bir büyü deyular. tabii olabilir ama. bu yaşta da çok şerefsizlik, çok gıcıklık, çok kıllık gördüm. bunlara çoğu zaman içimden çok seyrek dışımdan küfür ettim.

asıl garip ve benim açımdan üzücü olansa şu: çok insan da bana ve benim yaptığım piçlik/şerefsizlik/gıcıklıklara küfretti.

çok manyak bi şey lan insan.

hepimiz görüyoruz, hissediyoruz, yapıyoruz bazı şeyleri.

mesela yapmacık davranıyoruz birbirimize. baya baya içten değiliz, yüze gülüp arkadan küfür sallıyoruz. bunu yaptığımız bize karşı bunu yapıyor.

komşularla yapmacığız, sınıf arkadaşlarıyla yapmacığız, iş arkadaşlarıyla yapmacığız.

niye böyle lan? niyekimse kendi tarzını, istediklerini, yaşama şeklini yaşayamıyor da herkes "millet ne der" şeklinde bir anlayışla düz bir yaşam tarzını seçiyor kendine?

niye bazı insanlar manyak?

gidip baya baya çocuk, bebek öldürüyor çeşitli yerlerde, gençecik askerler şehit oluyor...

niye lan böyle bu işler?

çok kibirli yalnız bu insanoğlu.

herkese göre en süpersoniği kendisi...

küsüyor, kızıyor, bize uymayanı bir daha aynı şekilde karşılamıyoruz.

bu olup bitenleri ben niye büyüyünce (ne kadar büyüyeceksem daha) anlıyorum?

sorularım bunlar hakim bey.

not: bu entrynin ergenlik bunalımlar vb. ilen alakası yohtur.
insan büyüdükçe küçülen, küçüldükçe büyüyen bir varlıktır.
insan, evrenin tek rasyonel (akli) varlığıdır. Realite ve insan bilinci, belirli bir kimliğe sahiptir; belirli bir tabiatı ve ihtiyaçları vardır. Realiteyi anlamak ve hayatta kalmak için,insanın en temel aracı aklıdır.
insan ağaç gibidir. Gökyüzünde en yükseye ulaşmaya çalışan bir ağaç. Gökyüzünde güneşe en yakın olmaya çalışan ve daha fazla ışık alıp daha fazla suya ulaşmaya çalışan ağaçlar... Daha da yükseğe çıkması için ağaçların köklerini de daha da derinlere göndermesi gerekir. Daha iyi temeller için. Daha da derinlere iner. Köklerini gömer aşağılara doğru. insan da gömer kendini. Kendi kötülükleri olur o derinlerde ki kökler de. Ama bunu bilmez, anlayamaz. Çok sonraları bunun farkına varır ve o kökleri daha da yukarı çıkarmaya başlar ama olmaz. Yapamaz. Artık kökler çok derinlerde büyük temellerdedir.

Ama değişmeye çalışır insan. Artık yeteri kadar güneş almıştır. Yol açmaya başlar başkalarına ama derinlerdeki kökler izin vermez buna. Asla değişmez o kökler, sadece ilerlemeyi durdurur, daha da aşağılara yol almaz. * *
doğduğu zamandan çocukluğunun ortalarına kadar yetişkin bakımına muhtaç bir canlı türüdür.

bu fiziksel zayıflığıyla hayvanlardan ayrılır. zira hayvanlar yaşama çok daha yetkin doğarlar, çoğu hayvan türü doğar doğmaz yürür, takip eder, bilinç seviyesi daha erken artar.

insan bu handikapını zekası, ifade yeteneği ve öğrenme kabiliyetiyle kapatır. büyüdükçe daha komplike düşünür, değişkenleri hesaba katar, plan yapar.

hayvanlardan böyle ayrılırız.

nesilden nesile aktarılan yaşamsal bilgiler de bu ayrımda rol oynar.

eğer bu gezegenin dominant türü olduysak bunun nedeni budur.

100 milyon sene önce dinazorların gezegenin sahibi olmasının sebebinin fiziksel üstünlükler olması gibi insanın da mental gelişimi burda aynı rolü oynamaktadır.
4 grupta toplabiliriz:
1) bildiğini bilen: arkasından git.
2) bildiğini bilmeyen: uyandır.
3) bilmediğini bilen: öğret.
4) bilmediğini bilmeyen: uzakdur, yanınabile yaklaştırma...
(bkz: yusuf erbay)
çiftleşme olayında türlü türlü pozisyonlar geliştimiştir.