bugün
- kanınıza rengini verir misiniz12
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı27
- aristoteles'in orta yolu9
- anın görüntüsü15
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- türkiyede çok abartılan arabalar10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss16
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- akp seçmeni9
- ali erbaş17
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi13
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
Kendini insan sarrafı zanneden,görüşmeye aldığı insanı
maymuna çeviren,aslında mülakata alınan kişinin bölümü
hakkında tek kelime dahi bilgisi olmadığı halde öyle imiş
gibi davranan,sandalyede öylece oturup içinden dua eden kişiyle
kedinin fareyle oynadığı gibi oynayan,"lan işinin de parasının da"
dedirten,kendini beğenmiş insancıkların servisi.
maymuna çeviren,aslında mülakata alınan kişinin bölümü
hakkında tek kelime dahi bilgisi olmadığı halde öyle imiş
gibi davranan,sandalyede öylece oturup içinden dua eden kişiyle
kedinin fareyle oynadığı gibi oynayan,"lan işinin de parasının da"
dedirten,kendini beğenmiş insancıkların servisi.
eski ismiyle personel müdürlüğü..
insanı herhangi bir üretim faktörü gibi ele alan, kişiye kullanabileceği bir "kaynak" olarak bakan zihniyetin ortaya attığı bölümdür.
ve ayrıca;
(bkz: emek mal değildir)
ve ayrıca;
(bkz: emek mal değildir)
nedense, bünyesindeki çalışanların ve konusunda uzmanlaşan kişilerin insani taraflarının zayıf olduğu departmandır. şirketlerdeki var olma amacı, çalışanların işe girişinde işeten çıkışına kadarki olan bölümde en iyi* şekilde değerlendirilmesini sağlamak ve buradan yola çıkarak çalışanların takibini yapmaktır. çalışan insanı bir resim olarak düşünürsek, insan kaynakları resmin çerçevesidir.
Ülkemizde ise çoğu özel işletme Taylor'cu yaklaşımı* kullandığı için, bu departman, personel işleri ötesine nadiren geçebilmektedir. Çalışanın, işletmenin duran varlıklarından daha büyük bir değer olduğu, üst yönetimler tarafından kabul gördüğü zaman ve çalışanlar da işlerini tam olarak benimsedikleri zaman, bu departman işini hakkıyla yapmaya başlayacaktır.
3 yıl sonra editi: Yukarıdaki tanıma bazı eklemeler yapmam gerekiyor çünkü son değerlendirmemden beri birkaç farklı yönetim, bir sürü ik yöneticisi ve elemanı tanıdım ve birçok insanla insan kaynakları tarafından beklentileri hakkında konuştum.
Bu departmanda çalışanlar belirli iş alanlarından bozma ve genellikle iş başlangıçları insan kaynaklarından olan kişilerdir. Ancak, bir kişinin bu görevi hakkıyla yapabilmesi için empatisinin çok kuvvetli olması gerekiyor. Yani karşıdakinin yüzüne gülüp de ihtiyacını karşılayamayan kişinin de insan kaynaklarında vasıflı olduğu söylenemez. Oysa ki yurt dışında, belirli bir işte yıllar geçirmiş bir kişinin o sektörde bir firmada ik*'cı olması daha yaygın bir uygulama. yani iş görüşmesini yapan adam hakikaten işi bilen, o işte çalışan insanları tanıyan bir adam olduğu için muhtemelen daha az adayı ve çalışanı hayal kırıklığına uğratıyordur.
Bizde ise, ik tabelalı bir odaya kapatılan bir grup insandan çeşitli tanıdıklarıyla iş görüşmesi yapmasını isteyen yöneticiler, odalarından dışarı çıkmayan ve sürekli maliyet çıkartan önerilerle karşılarına gelen ik'cılarla iş yapmaya çalışırlar. sonuç ise tabelada kalan bir departman olur.
diyeceğim odur ki, empatisi kuvvetli, çalıştığı şirketin yaptığı işten haberdar olmayan, işletme karlılığına katkı sağlamayan ik'cı, işe yaramaz ik'cıdır. Kendisini finanse edebilecek şirketlerde kaynayıp gider belki, ama nitelik olarak kendisini ve çevresindekileri ne kadar ileri götürür tartışılır.
ayrıca, bu departmanı her an çalışanlarını olumsuz birşeye kışkırtmaya çalışan, şamaroğlanı olarak kullanan; özlük ve yan haklardan, entellektüel sermayeden ve hatta insan haklarından bihaber; daha kötüsü bunları kendisine hatırlatacak basirette olan ik çalışanlarına sahip olup da önerilerine kulak tıkayan patron ve yöneticilerin başındaki şirketlerden ise... çok açık ve net söylüyorum: bir bok olmaz.
ik departmanlarından daha iyisini bekleyenlere atacağım tek taş da, olumsuz bir olay karşısında sessizliğini bozmayan, tepki göstermeyenlerin tepkisizliklerinin, olumsuz olaya destek vermekten başka işe yaramadığı gerçeğini vurgulamaktır.
Ülkemizde ise çoğu özel işletme Taylor'cu yaklaşımı* kullandığı için, bu departman, personel işleri ötesine nadiren geçebilmektedir. Çalışanın, işletmenin duran varlıklarından daha büyük bir değer olduğu, üst yönetimler tarafından kabul gördüğü zaman ve çalışanlar da işlerini tam olarak benimsedikleri zaman, bu departman işini hakkıyla yapmaya başlayacaktır.
3 yıl sonra editi: Yukarıdaki tanıma bazı eklemeler yapmam gerekiyor çünkü son değerlendirmemden beri birkaç farklı yönetim, bir sürü ik yöneticisi ve elemanı tanıdım ve birçok insanla insan kaynakları tarafından beklentileri hakkında konuştum.
Bu departmanda çalışanlar belirli iş alanlarından bozma ve genellikle iş başlangıçları insan kaynaklarından olan kişilerdir. Ancak, bir kişinin bu görevi hakkıyla yapabilmesi için empatisinin çok kuvvetli olması gerekiyor. Yani karşıdakinin yüzüne gülüp de ihtiyacını karşılayamayan kişinin de insan kaynaklarında vasıflı olduğu söylenemez. Oysa ki yurt dışında, belirli bir işte yıllar geçirmiş bir kişinin o sektörde bir firmada ik*'cı olması daha yaygın bir uygulama. yani iş görüşmesini yapan adam hakikaten işi bilen, o işte çalışan insanları tanıyan bir adam olduğu için muhtemelen daha az adayı ve çalışanı hayal kırıklığına uğratıyordur.
Bizde ise, ik tabelalı bir odaya kapatılan bir grup insandan çeşitli tanıdıklarıyla iş görüşmesi yapmasını isteyen yöneticiler, odalarından dışarı çıkmayan ve sürekli maliyet çıkartan önerilerle karşılarına gelen ik'cılarla iş yapmaya çalışırlar. sonuç ise tabelada kalan bir departman olur.
diyeceğim odur ki, empatisi kuvvetli, çalıştığı şirketin yaptığı işten haberdar olmayan, işletme karlılığına katkı sağlamayan ik'cı, işe yaramaz ik'cıdır. Kendisini finanse edebilecek şirketlerde kaynayıp gider belki, ama nitelik olarak kendisini ve çevresindekileri ne kadar ileri götürür tartışılır.
ayrıca, bu departmanı her an çalışanlarını olumsuz birşeye kışkırtmaya çalışan, şamaroğlanı olarak kullanan; özlük ve yan haklardan, entellektüel sermayeden ve hatta insan haklarından bihaber; daha kötüsü bunları kendisine hatırlatacak basirette olan ik çalışanlarına sahip olup da önerilerine kulak tıkayan patron ve yöneticilerin başındaki şirketlerden ise... çok açık ve net söylüyorum: bir bok olmaz.
ik departmanlarından daha iyisini bekleyenlere atacağım tek taş da, olumsuz bir olay karşısında sessizliğini bozmayan, tepki göstermeyenlerin tepkisizliklerinin, olumsuz olaya destek vermekten başka işe yaramadığı gerçeğini vurgulamaktır.
tüm şirketlerde her nedense mülakat zamanları klimaları bozuk olan departman. *
şirketlerin revizyona gitmesi gerçekten profesyonelleşmesi gerektiği departmanlar.
çok kıyak bi departman. eleman seç, toplantılarda şirketi tanıt, bi iki telefona bak hayvan gibi ücret al. bal değildir de nedir?
departman adı içinde insan adı geciyor olmasına ragmen insana karşı bir nebze bile sevgi beslenmeyen bir bölümdür.. insanlarla cok ugraşmak orada calışan bir insana insan oldugunu çoktan unutturmuştur, insanlarla ugraşmak zordur dedirtir....ama bir iş yeri için olmazsa olmaz bir bölümdür.. çalışan kadronun hertürlü ihtiyacına karşılık vermektedir..
bir sevimsizlik bir sahtekarlık departmanıdır.
şirketlerin en siktiriboktan, en gereksiz departmanları.
şirket hakkında genellikle birşey bilmezler, gelenlerle de kedinin fare ile oynadığı gibi oynarlar. insanları sınıflara ayırırken tek baktıkları ne kadar ücret istediğidir. diğerleri hikaye.
tüm şirketlerin insan kaynakları departmanına aynı anda cv gönderilebilecek bir sistem icat etmeleri gereken departman.. hepsine tek tek cv göndermek bir ömür sürüyor..
ayrıca hiçbirisi işe almıyor.. uyuzlar.. *
ayrıca hiçbirisi işe almıyor.. uyuzlar.. *
çalışanların çoğunluğu kendini sigmund freud zannederler.
dünyada ve türkiyede önemi gittikçe daha çok anlaşılan ve anlaşılacak olan departmandır. yetkin bir çalışanı işe alırsanız şirkete en büyük değeri sağlarsınız felsefesi daha yeni yeni oturmaya başlamıştır.
çok konuşan ve/veya sıcakkanlı insanların çalışmasının yararlı olacağı bölüm.
kendilerine çok önemli bir iş yapıyormuş izlenimi veren, çalışan personelden kendilerini ayrı gören, bencil, kendini beğenmiş, genelde hiçbir halttan anlamayan insanların çalıştıkları departman.
bunların yaptıkları işi eskiden muhasebe müdürlükleri yapardı. yani hem muhasebe hem iK yapardı fakat bunlar kadar sızlanmazdı.
bunların yaptıkları işi eskiden muhasebe müdürlükleri yapardı. yani hem muhasebe hem iK yapardı fakat bunlar kadar sızlanmazdı.
hiç gülmeyen, siz espri yaptığınızda acaba bunun yüzünde botox mu var dedirten, cool görünmeye çalışan, çok önemli bir iş yaptıklarını zanneden ama aslında hiç gerek olmayan bir departmandır. eskiden böyle bir departman yoktu ama işler daha iyi yürüyordu düşüncesini sağlamlaştıran çalışanlar topluluğu.
çalışmayıp, yatmak isteyenleri uyandırdığı ve 'bak aslında sen bir bok değilsin, dışarıda senden daha yetenekli bir sürü adam var' ı sık sık anımsattığı için şirketin diğer çalışanlarınca 'tu kaka' olarak nitelendirilen departmandır.
Nasıl yatarak para kazanırım sorusunun cevabı.
Boş beleş iş.
Bu firmaya gore degisen yatan ve ya cok calisan insanlarin dahil oldugu meslek grubudur.
Ornegin; bizim firmaya gunde nereden baksan yuzlerce cv duser. Departmanlarina gore ayrilir, departman mudurlerine iletilir, gorusmeler ayarlanir. Maas bordrolarini, sigortalari, yasalari takip ederler. Ise alim sureclerinde, referans kontrolleri ilk gorusmeleri yaparlar. Bir suzgec departmani aslinda yatarak para kazanirlar diye yermiyorum. Bizim firma da harbiden cok calisiyorlar ve hepsi guzel bayanlardan olusuyor.
Ornegin; bizim firmaya gunde nereden baksan yuzlerce cv duser. Departmanlarina gore ayrilir, departman mudurlerine iletilir, gorusmeler ayarlanir. Maas bordrolarini, sigortalari, yasalari takip ederler. Ise alim sureclerinde, referans kontrolleri ilk gorusmeleri yaparlar. Bir suzgec departmani aslinda yatarak para kazanirlar diye yermiyorum. Bizim firma da harbiden cok calisiyorlar ve hepsi guzel bayanlardan olusuyor.
Şimdiye kadar görüşmeye gittiğim büyük firmalarda istisnasız hepsi çok tatlı insanlardı, bugün de bu düşüncemin doğruluğunu tekrar gördüm. Çok pozitif, insanın halinden anlayan, işinde de başarılı kişilere denk geldim hep.
iKA olarak kısaltılır. Şirketteki bütün kokoşlar ordadır, personeli işe alana kadar harikadırlar ama işe aldıktan sonra sana çok fazla tepeden bakarlar.
firmalarda en yalancı elemanların istihdam edildiği departmanlardır.
şirketlerin çöplüğü.
güncel Önemli Başlıklar