ideolojisi olmayan insan

acayip kafa adamdır.

peşinen belirteyim ki hiç ayar vermeye kalkmayın; ideolojik bir duruşu olmayan insanın da ideolojisi bu olabilir. ama bu tartışmalı mevzu gibi bilemedim pek. ben başka şeyler söylemek istiyorum.

bu tarz insanlar aralarında çeşitlilik gösterse de, temel olarak iki türü vardır.

1. gerzek olanlar.

2. olayı çözenler.

birinci tür için tek yorumum, ''sikimden aşağısı'' olacaktır. enterese etmiyorlar pek beni. ama ikinci tür herifler benim en sevdiğim insan türünün tepesinde geliyor.

çünkü bu tarz adamlar, hayat adı verilen, sikilme biçiminin tamamen farkına varmış ve '' tecavüz kaçınılmazsa zevk almak'' olayını hayatlarına entegre etmiş insanlardır. kendileri hakkında ne söylenirse söylensin ( apolitik, fikirsiz, aptal, yarak kafalı, kahpe vs) en ufak bir etki yaratmaz üstlerinde.

tabii yine de bunu anlayamayıp, bu tarz herifleri 1. tür gerzekler ile karıştırıp eleştirmeye kalkanlar var ki onların tümden amına koyayım. şimdi aranızda bolca gerzek olma ihtimaline karşı daha basit anlatayım.

tdk: Siyasal veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükûmetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dinî, moral, estetik düşünceler bütünü.

kısacası ideolojisi olmayan insanların ideolojisi budur. bir de bunların, kendi '' düşünceleri '' ışığında yaşayanları var ki tam bir pisliktir onlar, çok severim.

-izm lere körü körüne bağlı olmayan, düşünebilen, eleştirebilen, sorgulayan ve sadece kendi için, başkalarına dayatmadığı, gerçekleri, değerleri, inançları olan insandır.

iki ihtimal vardır.

ya bütün ideolojilerin aslında hepsinin ne anlatıyor olursa olsun birşeyleri birşeylerle örterek asıl sebebin kendi çıkarları doğrultusunda insanları kendi normlarına uydurma çabası olduğunun farkına varmış insandır.

ya da yemişim -izmleri ortam karı kız dolu tandansıyla yaşayan insandır.

en asıl duygunun insanıdır da.sevmek lazım bence.

bi de böyle "insan,insan,.." diye hızlı hızlı söyleyince "sanin" oluyor. hayat çok garip lan.!

isin asli hidayete ermis, hayatin sirrini bulmaya giden yola girmis insandir. burada su ayrimi yapmak lazim, ideolojisi olmamayi hayata karsi durusunu butunuyle bedenin hazlarina adayip, dunya yansa donup gotunu isitan tipler ile en iyiside dahil butun ideolojilerin insani tanimlamaya tek basina yetmeyecegini anlamis insan birbirinden ayridir. ilki tam bir embesildir ve toplum icin potansiyel tehlikedir. arti bir deger uretemez ve dunyayi kendi etrafinda dondurur.

ikinci ise ustad cemil meric'in dedigi gibi "izm'ler idrakimize giydirilmis deli gomlekleridir" sozu ile formulize ettigi hayati dogru anlamis ve siyah-beyaz arasinda gri tonlarinda olabileceginin farkina varmis, idrak ufku izm'leri asmis insandir. hicbir ideolojinin insandan daha kiymetli olmadigini, daha dogrusu insana hizmet etmesi gerektigini anlamistir.

tabi bu noktaya insani getiren bir surec var. kendiliginden olusmuyor bu dusunce ve hayat tarzi. belli yasanmisliklarin sonucu yasanan hayalkirikliklari, ideolojisi icin insanin kendinden kaybetmesi vb. olaylar sonucu olusan birikimin eseri bu. daha dune kadar universite yillarinda ideolojisi ugruna kavga edip dayak yiyen, dunyayi kurtarmaya calisirken kendini bir batakliga atip acilar ceken ve bazen gayri insani muamelelere maruz kalan ve/veya maruz birakan insanlar, hayatin akisi karsisinda bir anaforda biriken cop kivamina gelince anliyorlar asil mevzuyu. kavga ettigi, vurustugu insanlarla ayni isyerinde maas bordrolarinda yapilan kesintiyi, coluk-cocuklarinin iasesini, ev kirasini, araba taksitlerini konusuyorlar. elbette yine amaclari, hedefleri var ama bu sefer ki fark ideoloji-insan karsilastirmasinda insani nereye koyduklarinda dugumleniyor mesele...

genelde liboş diye tabir edilen kitleler bu tanıma fazlasıyla uyar.

(bkz: taraf olmayan bertaraf olur)

çoğu zaman iki taraflı oynayacak insanlardır. bulundukları topluluğa göre ideolojik görüş belirtirler. yazıktır.

hep içimizde bu duygu "iyi olan bizler ve kötü olan,anlaşılması,dinlenmesi gerekmeyen yanlış olan onlar". bir tarafta olmalıyız,bir kalabalığın içinde mutlaka olmalıyız, öyle ya da böyle,beğensek de beğenmesek de, özümsesek de özümsemesek de yoksa "bertaraf" oluruz, değil mi?

tek başına ayakta duran, kendi hayatını yaşayandır. kimsenin fikirlerini kendi süzgecinden geçirmeden onaylamaz. o süzgeç küçük delikli olur genelde.

bu sebepten adam gibi adam budur.

hiçbir ideolojinin hayatın kendisinden daha değerli olduğunu düşünmeyen insandır. ya da ideoloji sahiplerinin birbiriyle olan münasebetlerini görüp bunun anlamsız bir şey olduğunu farketmiş insan da olabilir.

(bkz: ya benimsin ya toprağın)

akıl, fikir, meslek sahibi olan kişiler içi bosaltilmiş ideolojilere, aklı fikri bir kenara atarak post kapmaciliğin demokrasi, siyasi fikir ve benzeri dingillikler boyasina boyandiği için tenezzül edip de onlara rağbet etmez.

zaten maddi ve manevi konularda mantıklı düşünebiliyorsa ve özü görebilmiş ise ve zahiri dünyayi pek umursamiyorsa ayni bokun suyu olan sloganistle bosaltimiş ideolojilere niye rağbet etsin?

hadi onu geçtim yedi samuray meselinde anlatildiği gibi sadece köylüler kazanir. en kazandiğini zannetsen bile eninde sonunda hayvan ciftliği gibi olur durum.

taraf olmak gerek ama akla, bilime, öze, iyi yaşabilmeye, taraf olmamak gerekir ayşenin donuna, fatmanin sacina, hüdaverdinin eblehliklerine.

eh madem iyi birşey yapilmasi gerek o vakit önce kendinizi kurtariniz ondan sonra diğerlerini kurtariniz. yoksa vasatliğa temsil olup sadece bir istatistik rakamı olursunuz.

çağınızı bilin, çağınıza yaraşmanın yolu, yoksa papazın eşşeğini kovala dur, aldat dur aldan dur, evladim hayat bu mudur?

en güzeli aç bir şampanya bak keyfine, zaten bozuldu bağlar yansın sepeler....

tanım : ali desidero'nun manitası.

"Elbetteki feminist bir kız
Metafiziğe de inanmakta
Bir kusuru var yalnız kızın
Biraz entel takılmakta
Optimist hem de pesimist biraz
idealizmi de savunmakta

teoride desen zehir gibi
pratik dersen sallanmakta
bazen ben hümanistim diyor,
bazen rasyonalist oluyor.
değişik bir psikoloji!
bir felsefe : idiotloji.

idiot-idiot-idiotloji."

hedonist insandır. hazzı ara acıdan kaçtır felsefesi. ideolojisi olmayan insandan değilde yaşam felsefesi olmayan insanın durumu zordur. (bkz: eric hoffer)

kafası rahat adamdır. geniştir, kaygısızdır, gamsızdır.

adamım.

modern yönetim biçiminin tam istediği türde boşbeleş insandır. düşünmez, yargılamaz, seçmez, onun için hiç bir şey fark etmez. elindeki uzaktan kumandasıyla hayatını kumanda eder*. hayatı televizyonudur...

Porçay yardımcı olur bu insanlara * .

(bkz: porçay).

Çamurdan farkı olmayan insan müsveddesidir, asalaktır, dolgu maddesidir, kelle sayısıdır, tek başına hiçbirşey ifade etmeyen oluşmamış karakterdir.
içine her türlü pislik girebilecek, içi boş bir gaz tenekesi gibidir.
Dünya görüşü yoktur sonuç olarak!

yeni doğmuş her insandır.
hepimiz "insan" olarak doğarız;
sonra bizi "komünist, faşist, feminist, ateist..." şeklinde sınıflara ayırırlar.
oysaki bir düşünsek doğduğumuzda hiçbir ideolojiye sahip olmadığımızı; ideolojilerin, bizi ayırmak, kutuplaştırmak için uydurulmuş saçmalar olduğunu anlasak, değişir dünya.

Ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın modunda takılan insandır. Ortam adamıdır. Kimseyle kötü olmak istemez. Dini inanışı da agnostizm olabilir.

Kitap okumuyordur, herhangi bir arastirma yapmiyordur efendim. Bir insanin kendini herhangi bir ideolojiye daha yakin hissetmemesi imkansizdir. Yakin buldugunuz ideolojinin size gore yanlisliklari bulunabilir, siz farkli acidan bakabilirsiniz ama ideolojisiz olamazsiniz.

insan gibi insan.

(bkz: olanları da gördük)