bugün

ideolojisi olmayan insan

isin asli hidayete ermis, hayatin sirrini bulmaya giden yola girmis insandir. burada su ayrimi yapmak lazim, ideolojisi olmamayi hayata karsi durusunu butunuyle bedenin hazlarina adayip, dunya yansa donup gotunu isitan tipler ile en iyiside dahil butun ideolojilerin insani tanimlamaya tek basina yetmeyecegini anlamis insan birbirinden ayridir. ilki tam bir embesildir ve toplum icin potansiyel tehlikedir. arti bir deger uretemez ve dunyayi kendi etrafinda dondurur.

ikinci ise ustad cemil meric'in dedigi gibi "izm'ler idrakimize giydirilmis deli gomlekleridir" sozu ile formulize ettigi hayati dogru anlamis ve siyah-beyaz arasinda gri tonlarinda olabileceginin farkina varmis, idrak ufku izm'leri asmis insandir. hicbir ideolojinin insandan daha kiymetli olmadigini, daha dogrusu insana hizmet etmesi gerektigini anlamistir.

tabi bu noktaya insani getiren bir surec var. kendiliginden olusmuyor bu dusunce ve hayat tarzi. belli yasanmisliklarin sonucu yasanan hayalkirikliklari, ideolojisi icin insanin kendinden kaybetmesi vb. olaylar sonucu olusan birikimin eseri bu. daha dune kadar universite yillarinda ideolojisi ugruna kavga edip dayak yiyen, dunyayi kurtarmaya calisirken kendini bir batakliga atip acilar ceken ve bazen gayri insani muamelelere maruz kalan ve/veya maruz birakan insanlar, hayatin akisi karsisinda bir anaforda biriken cop kivamina gelince anliyorlar asil mevzuyu. kavga ettigi, vurustugu insanlarla ayni isyerinde maas bordrolarinda yapilan kesintiyi, coluk-cocuklarinin iasesini, ev kirasini, araba taksitlerini konusuyorlar. elbette yine amaclari, hedefleri var ama bu sefer ki fark ideoloji-insan karsilastirmasinda insani nereye koyduklarinda dugumleniyor mesele...
güncel Önemli Başlıklar