bugün

pirates of the caribbean at world's end'in başında korsanların asıldığı sahnede çalan çok etkileyici şarkı.

the king and his men stole the queen from her bed
and bound her in her bones
the seas be ours and by the powers
where we will, we'll roam

yo, ho, haul together,
hoist the colors high
heave ho, thieves and beggars,
never shall we die

some men have died and some are alive
and others sail on the sea
with the keys to the cage and the devil to pay
we lay to fiddler's green

the bell has been raised from it's watery grave
do you hear it's sepulchral tone?
a call to all, pay heed the squall
and turn your sail toward home
http://www.youtube.com/watch?v=Oh3lv3ANlCA adresinden dinlenebilecek nam-ı diğer pirate song.
sonu gelenin şarkısı. bir korsan şarkısı. tüyler ürperten bir şarkı. cesaret veren bir şarkı. şarkıdan çok anthem gibi, marş gibi.
ing. renkleri hemlendirin
korsan bir ülkede anlamını bilenlerce söylenince daha da güzel olan şarkı.

kıprıs'da yedidalga diye bir yer 2009 senesinde laü'de araştırma görevlisi olan arkadaş bir ev tutmuştu orada ballandıra ballandıra anlatıyordu,

- (arkadaş) + (ben, biz)

-hacı evin tam karşısında gümrük binası var eski böyle çok şekilli.
+ gümrük binası filan aratma bize adres ver numara ver ya da kaldır kıçını karşıla bizi.
- lan derste olacağım diyorum nasıl geleyim?
+ ne diycez adamlara gümrük binasının karşısındaki eve götür bizi mi?
- evet.
+ ya daha net bir şey söylesene
- adres madres yok lan burada alla allaa gemikonağına gelin sonra oradaki taksicilere korsanın evini sorun söyler olmadı dümdüz erenköy'e doğru gidin sol tarafta kara bayrağı görünce dur diyin.
+ne nasıl ya?
- dediğimi yapın hacı kapı açık olacak derse girmem gerek görüşürüz akşam.

neyse bu muhabbetten sonra "-olmadı okula gider oradan ararız" dedik ve düştük yola. uçaktan indik, taksiye bindik pazarlık ettik 60 liraya anlaştık. yollar filan inşa halinde güzel, kameralar var hız sınırı için o da güzel. neyse geldik gemikonağına adama dedik abi dur bir taksicinin yanında bir şey soracağız diye. ne soracaksınız ben de lefke'nin taksicisiyim dedi. korsanın evini soracağız abi dedik. haa tamam ben biliyorum dedi. 5 dakika sonra durdu. "50 lira aldı bizden baştan deseydiniz ya korsanın ahbabı olduğunuzu" diye de kızdı.

abi önce gümrük binasını gördüm, arkadaş "yo ho all together, * hoist the colors high" diye şarkı söylemeye başladı dönüp baktım ve ben de eşlik ettim. en az 2x3 kara bayrak vardı eski iki katlı evin terasında dalgalanan.

bu da böyle bir anımdır.
efsane bir pirates of the carrabian soundtracki.

fantastik evrenlerle aranız iyiyse etkisi x2 olacaktır. filmde çaldığı sahneyi bilmeseniz de, size ölümle yüz yüze olmanın verdiği hissi yaşatacaktır. gözünüzü kapatın ve glorfindel'in melkor ile savaşırken ayağının takılıp düştüğü anı, kwothe'nin chandrialılarla ilk karşılaştığı çocukluk halini, drizzt'in mağaralardaki karanlıkla ilk yüzleşmesini, sam tarly'nin fist of the first man'deki white walkers ile karşılaşmasını düşünün...

ve tabii ki; (bkz: hans zimmer)
(bkz: celtics)

Büyük ve önemli bir ırk...geni, kanı denizcilik olan bir ırk ...öyle çok da gözü ölümden korkan bir ırk olmayan bir ırk!!

Bunlar...mert, gerçekten mert(!!) Adamlar...

Ben bikaç tane tanıdım onlardan...inşallah siz de tanıyın!!

Şarki da onu anlatıyo işte...ölüme düğünmüş gibi giden adamları anlatıyo, denizci herif, atlantikle güreşmiş. Senin darağacından korkar mı?

Denizci, hele atlantik denizcisi, hiçbi şeyden korkmaz!! Yoksa denizci olmaz, di mi?!!!

Işte..."never shall we die" o işte...hem tüyleri ürpertiyo, hem gözden yaş getiriyo...ama gerçek de o...ya gidecen denize, ya da gitmeyecen...ortası yok!!