bugün

tanım: yaşanan her günün sonunda insanın hayata, ailesine, sevdiği kişiye hatta kendisine dair öğrendiklerinin tümü.
örnek: kolay vazgeçmemek ama vakti gelince vazgeçmeyi bilmek.
bir şeyi illa diyerek istemenin ne kadar yanlış olduğu gerçeği.
hayat zaten b.ktan hiçbir şeyi kafaya takmamak.
istenilen bir şey için elinden geleni yaptıktan sonra sadece beklemek, üzerine düşmemek, onu umursamamak.
kendini ne kadar farklı görürsen o kadar çok sıradanlaşırsın.
Hayat! O kadar genişsin ki her geçen anın da bana farklı bir şey öğretiyorsun. Hangi birini yazayım dedirten durum.
(bkz: hayattan ne öğrendim)
Hayatta yeni temiz bir sayfa açmak diye bir kavramın olmadığı ve geçmişin bizleri her zaman izliyor olduğu gerçeği...
ne kadar çabalarsan çabala bazen olmadığı gerçeği.
bir bilmece gibisin hayat, bunu öğrendim senden. ben ne zaman seni çözdüm sansam, sen aslında saw filmlerindeki gibi bir sonraki bilmecenin ipucunu veriyormuşsun bana. (bunu anladığımda o kadar çok gülmüştüm ki en sonunda delirdiğimi düşünmüşlerdi.)

yok yok delirmedim, sadece biraz daha akıllandım. seni hiçbir zaman hiç kimsenin çözemeyeceğini, sadece hakkında ileri geri konuşup atıp tutabileceğini öğrendim. öyle izliyoruz seni film gibi, dur bakalım daha neler olacak. çok heyecanlı lan!
yaşadıkça başa gelen tecrübeler sonrası kişinin kendi kendine ders çıkarması sonucu ile elde ettiği bulgulardır.
etrafta dolanan "sahte" dostlara karşı uyanık olmak gibin..
hiç kimse, hiç kimse için ölmez.
ömür dediğimiz şey hayata sunulmus bir armagandır,ve hayat, sunulmus bir armagandır insana
hayata öğrenmek için geldiğini ama en önemli bilginin hayattan nasıl zevk alarak yaşayacağın sorusunun cevabı olduğu.
iyi kulanilirsa eger hayatinizin devaminda size cok yarayabilecek seylerdir bunlar.
bir insan hayatindan bir sekilde ciktiysa * * bir daha hayatiniza girmesine izin vermeyin. eger degerli olsadi ya da sizi degerli bulsaydi zaten hayatinizdan hic cikmazdi ki...
Gercegi ogrendim bir gun...
Ve gercegin aci oldugunu...

Sonra dozunda acının, yemege oldugu kadar hayata da lezzet kattıginı ogrendim.

ve her canlinin bir gun olumu tadicagini ama bazilarinin hayatin tadina varacagini ogrendim ...
öğrenmenin değil de unutmanın asıl maharet olduğu.
- aile hariç kimse vazgeçilmez değilmiş, öğrendim.
- hayal dünyası zamanla daralırmış, öğrendim.
- geçmişe bakarak ileri adım atılmıyormuş, öğrendim.
- adı üstünde eski olan şey bir daha yeni olmuyormuş, öğrendim.
- insan bazen abartmamak şartıyla polyannacılık oynamayı bilmeliymiş, öğrendim.
- büyük konuşmamak gerekiyormuş asla, öğrendim.
- hayat sana sunulan değil, senin inşa ettiğin kadarmış, öğrendim.
- yıllarca aynı evi paylaştıkların gerçek dost olmayabilirmiş, öğrendim.
- etrafında onlarca insana derdini anlatsan bile asıl çözüm kendindeymiş, öğrendim.
- boşuna çırpındığını farketmek en acı duygulardanmış, öğrendim.
- herkesi kendin gibi sanmak aptallığın en büyük kanıtıymış, öğrendim.
- ne para, ne kariyer, ne çevre. kendin olduğun sürece mutlusundur, öğrendim.
- aşk çok matah bir şey değilmiş, öğrendim.
-cevap vermeyince susuyorlar.
-sakin olmak gerekiyor.
-intikam almak kolay bir iş değil.
-hissettiklerinin zıttı davranmak işe yarıyor.
şairin dediği gibi hayat bir armağan insana...* *

ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle

Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı

Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına

Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:

Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına

Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır

Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.
evde kuponu yapıp bayiye gittiğinde asla maç ekleme.
Mutsuzlugu paylasacak kimsen olmayinca, gucleniyorsun.
hayat bize ders vermeden sınav yapıyor .
insanlara fazla değer vermemek, çok bağlanmamak, umursamamak...