bugün

Yorulmuş biraz da sıkılmıştım, kafa dinlemek çıktım 10. Kattaki asansor inşaatına, rüzgârlı oluyor biraz ama manzaraya değer hani, ankara nin içimize sinmişliğinden midir, yoksa çocukluğumuzun dizisi çiçek taksi den mi bilinmez, oldum olası severim caddelerden trafiğin akışını izlemeyi, bir kaç da kavşak varsa değme keyfime. Elimde çayla biraz vakit öldüreyim derken hastanenin pencerelerine kaydı gözlerim, hani oyuncak evler vardır aksiyel bir kesit almışlardır karşı dan görürsün tüm odalarını, aynen öyleydi işte hastanenin görüntüsü. Duvarları var ama ben karşıdan hepsini görebiliyorum. cerrahi katını bi süzeyim diyorum alttan sayıyorum üstten sayıyorum, yemekhaneyi referans alıyorum, hah tamam şurası dedim buldum sonunda, ne yapıyor bizimkiler diye basit bir meraktı başında. Sonra tartışan bir çift takıldı gözüme, yan yana her pencere ayrı bir odanın, her oda ayrı bir dünyanın. Asistan odasına baklava getirmişler afiyetle yiyor bizimkiler, sevinçli bir hasta belli ki dosyasında 'şifa ile' yazıyor. Bir yan odada sessizlik hakim, televizyon açık sadece. 9. Hariciye koğuşu var ya o geliyor aklıma ben inadına dahiliyeyi arıyorum ama, dahiliye katındayım; biri harıl harıl birşeyler anlatmaya çalışıyor elpençe divan şekilde, karşısındaki takım elbiseli adama, adam hoca belli ki, ümit ister gibi yalvarıyor adam karşısındakine, hoca çıkıyor odadan sarılıyor yataktaki hastasına. Gözüm çok seçmese de, elleriyle başını okşuyor hastanın sonra da öpüyor yavaşça, ve muhtemelen ağlayarak. Üst katta başka bir oda önlüklüler çok ve birbirlerine çok yakınlar, ama hasta odası biliyorum orasını hayra delalet değil anlayacağınız, yolcu var geri dön diye zorluyor yorulmuş bir kalbi bizimkiler. Sonra aşağıdan bir ses bir feryat, dönüyorum oraya doğru acil görünmüyor burdan ama feryatlara bakılırsa zor yine durum. Yeni doğan servisinde ise mor bir ışık erken doğum var anlayacağınız, sarılığı fazlaca olmuş demek ki. O sırada benim olduğum binadan bir tabut çıkıyor dışarı, tabutu bir kaç öğrenci görüyor ürküyorlar hafifçe, tabutun arkasından bakakalmalarından anlaşılıyor bu.
Binlerce insan birarada tek çatı altında ama Hepsi apayrı yaşıyorlar hayatı, bir oda da sevinç bir odada hüzün bir odada kaygı, bir odada metanet, bir odada yalnızlık hepsinde apayrı dünyalar var, her ne kadar bir dünya var deselerde değil işte, birinin kıyameti koparken diğeri gülebiliyor, birinin dünyası ömrünü tamamlamış yaşıyor kıyametini ve yıkılıyor dünyası, diğerinin ki yeni başlıyor yenidoğan servisinde.
Gecenin ilerleyen saatlerinde sessizleşen odalardır.
çok konforludur. inanılmaz temizdir. tv lerde gösterildiği üzere herkesin kendine has, özel odası mevcuttur. işi olmayan giremez.
2.5 yıldır staj yapıp enfeksiyon kapmadığım odalardır. direnç geliştirmişim demek ki. *