bugün

normalde tekerlekte konuşarak enerjisini atması gereken ama benimkinin bir kez bindiğini görmediğim hayvan. ulan kaç kez sabahladım görmek için binmiyor. onun yerine bütün gece borudan atlıyodu şerefsiz.
iki gündür alacağım da alacağım diye tutturduğum, karda kışta tüm petshopları gezdiğim, yarın geleceğini öğrendiğim, uğruna donduğum mıncık mıncık edilesi hayvancık. kendileri elleriyle bir yemek yer efendim hayran olursunuz, uzanın yanlarınızda gezer mest olursunuz o meraklı haliyle ordan oraya gezişine, bıyıklarına dokunursunuz kasti olarak defalarca bıkmadan kızmadan elleriyle ovuşturur bıyıklarını. tüm verdiğiniz yemekleri yanaklarına doldurur gider bir kuytuya depolar, çorabınızın içinde uyur vs vs * evlat olsa bu kadar sevilir cinsten hayvandır işte. en şirinleri de krem rengi sarımsı olanlar.
detaylı bilgi için; (bkz: http://www.xhamster.com)
minicik kafesle getirilen, fakat büyüdüğünde bırakın kafeste dolaşmayı, tırmanmayı adet edinen minik hayvan. yer kalmadığından havalarda geziyor. sırf bunun için kafesin orta yerine bir ip astım. ipe tutunup karşıdan karşıya geçiyor. *
kaçmayı çok seven bir hayvan. öyle ki dişleriyle kafes kapısını tutup çok kolay bir şekilde kaldırabiliyor. bunun için bir toka işinizi görecektir.
ayrıca salak falan diyorlar ama aşırı akıllı hayvanlar. atla deyince elimden atlıyor. bir de tahta parçalarından labirent yapınca çıkışa koyulan peyniri bulma rekoru da var benimkinin.
yem vermeyi geciktirirseniz vay halinize. tık tık tık diyerek kafanızın etini yer. gece uyumaz,uyutmaz.
benimkinin adı "leke gofret". evet leke gofret. başka isim bulamadım *
dün aldığım hayvan. ilk gün çok hareketliydi de, şimdi paso uyuyor. zaten bunlar sabah uyuyomuş akşama doğru hareketleniyormuş.
benimkinin adı shot.* ona bugün biraz oyuncak almak istiyorum. canı sıkılıyo herifin.
niye bilmiyorum ama benim hamsterım için; günün 16 saati uyuyan hayvan.
son dönemde adını yasaklı sözcükler arasında bir türlü göremediğim hayvandır.

onca sözcüğü, nedensizce yasaklayanlar xhamster'ı atlamış olamazlar. di'mi canıtın?
alıp da beslemek istediğim ama sonra kaçar veya 30 tane yavrusu olur diye aile fertlerimce reddedilen haycancağızdır.
erkeklerinde karpuz gibi taşak vardır.
Cok dayaniksiz hayvanlar. Fazla havuç yemekten oldu garibim.karnı şişti. Sırt üstü yattı dili dışarı sarktı. bir daha da hareket etmedi. Cok beslememek lazimmis galiba.
adını yancı koyabileceğiniz* * güzide, temiz, sevimli ve bir o kadar da tembel hayvan.
Öncelikle bir kemirgen olduğu unutulmaması gerekir. evet, çok şirindir fakat bulduğu her şeyi kemirir. Hep en küçük deliklere girme isteği vardır, kendini durduramaz, açık bir alanda durmaktan hoşlanmaz, diplere köşelere girip kendini temizlemek ya da diğer faresel işlerini halletmek ister. Gündüz uyur, gece geç saatlerde coşar, tanıyamazsınız, o masum, top olmuş uyuyan tatlı hayvan gitmiş, yerini manyak bir fare almıştır. Su içmesi biraz sesli gerçekleşir, çünkü suluğunun topunu dişleriyle iter ve su gelir, hatta bazen o topu bile kemirmeye çalıştığı görülmüştür. Genelde onu besleyen insanoğlu ile bağ kurar, gözlerinin içine bakar, insanoğlu ise bunu anlamaz "aaay çok şekeer nasıl da bakıyoor" der ve eline alıp mıncıklar. Fakat hamsterın istediği bu değildir. Eğer o güzel simsiyah gözleri ile kafesinin içinden gözlerinizin içine bakıyor ise hamsterın istediği şey özgür olmaktır, bazen yem, hatta bazen kafesinin temizlenmesini bile ister. Fakat eğer dışarı çıkarttığınızda gözlerinizin içine bakıyor ise büyük ihtimalle yüksek bir sesten korkmuş, kaskatı kesilmiştir. O size bakarken gözlerinizi kırparsanız, aranızda bir güven ortamı oluşur. Bu çoğu hayvan için böyledir. Gözlerinizi kırptığınızda ve ya yumuşak bir ses çıkarttığınızda yaptığı şeye kaldığı yerden devam edecektir. Aynı zamanda hamster elinizdeyken telefon falan çalarsa sizdeki adrenalin artışını hissedip elinizden atlamaya, yerinde duramamaya başlar. Kendisini duvara çarptığı hatta zıplayarak odanın diğer ucuna düştüğü görülmüştür. Kısa mesafeden yere düşünce pek bir şey olmaz. Hamsterınızın uzun ömürlü olmasını istiyorsanız, tarihi geçmemiş ve kaliteli yem ile beslemeli, haftada bir dışarıdan az miktarda elma, havuç, peynir gibi gıdalar ile takviyede bulunmalısınız. Ballı kraker alırsanız bayıla bayıla yiyecektir. Talaşı da kaliteli ya da en azından tozsuz olmalıdır çünkü talaşındaki toz hamsterı hapşırtır, rahatsız eder. yaşlandıkça kötü kokmaya, kendisini temizleyememeye başlar. özel şampuanları satılmaktadır fakat biraz tuzludur, minicik hayvan için kocaman şampuan diye düşündürür. yine yaşlandıkça tüylerini tarayamamaya başlar, siz bir diş fırçası ile nazikçe tarayabilirsiniz. Sonuç olarak bakımı çok zahmetli olmayan fakat nazik davranmanızı gerektiren, günlük şirinlik ihtiyacınızı fazlasıyla karşılayabilecek, minik kemirgenlerdir. ***
2 sene önce kedime kafes almaya gittiğim bi pet shopta saldırdı bana ,tamam belki de benim mallığımdı elimi uzattım ,o kadar besleme gibi duruyodu ki zayıf çelimsiz,dedim kesin zararsızdır ,neyse uzattım eli,ben ne biliyim 1 saniye içinde hem elleriyle parmağımı tutup hem koklayıp hem ısırabileceğini.hem de öyle bir ısırdı ki anam diye çığlık attırdı kan desen yerlere damladı, o gün bugundür kin güderim.
(bkz: dinamo)
şu an üç tanesine sahip olduğum şeytani sevimlilikteki minik kemirgen. Kızım perihan onu aldıktan on gün sonra beş tane birden doğurunca anneanne olmanın sevinciyle dolmuşumdur. ne yazık ki torunlardan biri perihanın yuvanın dışında unutması, biri doğum anormalisi yüzünden yaşama veda etmişlerdir. diğer gerizekalı da kafasını çarkla kafes arasına sıkıştırıp ölmüştür.
farenin kuyruksuz halidir. eve fare girse kaçacak delik arayan insanların pek bi sevdiği hayvandır.
farelerden daha sevimli ama herkesin yine de iğrendiği hayvanlardır.ne kadar aynı familyadan da olsalar yine de aralarında büyük farklar vardır.

hayatım boyunca 2 defa besledim ben bunlardan. çok severdim. ellerini öperdim hep. o da elleriyle burnumdan iterdi sanırım pek hoşlanmazdı. ama sonra kaçtı.
çay bardağı kadardı aldığımda. öğrenci evinde ne bulupta yediyse fıçı kadar oldu 3 ay sonra. beslemek masraflı olunca geri götürüp vereyim dedim petshopa. adam almadı "ben ne yapacam bu sığırı" dedi. tatil için memlekete gittiğimde bi arkadaşa emanet ettim. dahada görmedim. kaçtı dediler ama 4. kattan nasıl kaçsın, nereye kaçsın. yürüyemiyordu bile. hacıyatmaz gibi bi köşede ööyle duruyordu garibim. yedi şerefsizler biliyorum. o oldu dahada hayvan sokmadım eve.

bekirdi la adı. şirin bişeydi.
sakın oynasın diyerekten penisinizi vermeyin bunların eline. hayvan oğlu hayvan onu da kemirmeye kalkıyor.
oldukça şirin hayvanlardır ve boyutuna aldanıp zekasını küçümsememek gerekir. çünkü o ufacık kafalarına rağmen çok ama çok zeki hayvanlardır.
görsel
başında x olmadıktan sonra bir halta yaramayandır.
hamster deyince artık görüşemediğim eski sevgilim geldi aklıma.

(bkz: xhamster)
insanlarla garip ilişkiler kurduğu rivayetine iyiden iyiye inandığım hayvan.

yer: merakli melahatin odası.
saat: gece 2 suları.
olay: hamsterım benjamin her gece yaptığı gibi kafesinin köşesine tırmanmış, demirleri kemirmektedir. merakli melahat'in "abicim gecenin bu saatinde ne yapıyosun ya? git uyu ya bak yarın erken kalkıcam." lafını ikiletmeden tırmandığı yerden inip kafasını içi samandan geçilmeyen mavi çatılı evine sokuvermesi.*
daha çok ufakken alınan, sahibinin sesine alışınca beraber çekirdek çitleyip film izlenilebilen, gece vakti çoştuğu için küfür dağarcığınızın gelişmesini sağlayan, savaş çıkmışçasına zula yapan, ömrü kısa olan sevimli hayvan.*