bugün

hakkını vererek çalmanın uzun yıllar aldığı enstrüman.rahatlatır, huzur verir içinizden geleni çaldığınızda...
Akor basarak ritim tutup gitar çaldığını zanneden insanların da yaptığı eylemdir.
geniş bir yelpazede ele alınmalıdır.

(bkz: yngwie malmsteen)
(bkz: david gilmour)
(bkz: fazlı teoman yakupoğlu)
Sahil kenarı ve yazlık yerlerde, müthiş karizma sağlayan müzik aletidir. Akşamları gitarı kapıp sahilde çaldığınız ezgilerle sevgili yapma olasılığınız yüksektir.
yeni başlandıysa öğrenilen ilk parçalar ( beethoven insanlık, samanyolu falan ) tüm aile fertlerine defalarca çalınır. heyecan verir mutlu eder.
üniversitede bir işe yaramayandır. plaj mı la ora okul amk. evet.
(bkz: erkeklerden soğuma nedenleri) çok subjektif ama olay bu napayım.

Zor olduğu rivayet edilen olay. Ayrıca gitar çalanların çok iyi ud çaldığı da söylenir.
ilk olarak da solak olarak tasarlanmış olduğunu bir efsane olarak okumuştum. Doğruluk payını bilemiyorum.
Evde kendinizi knopfler, clapton, satriani edasında kasılmanıza sebep olabilir.
artık eskide kalan eylemdir kimse kimsenin gitar çalmasıyla ilgilenmez şarkıcıysa çalınabilir ama illa gidip karı kız tavlamak için asla öğrenilmemelidir...
Bir piyano çalmak olmasa da güzeldir. Liseye başlamadan öğrenilmesi tavsiye edilir, havanız olur lan. Kendinizi ilerletin, elektro gitar alın, internetten akorlara bakın, müzik ruhun gıdasıdır, müzik aleti çalmak ayrıcalıktır.
ilk başta hevesle başlayıp belli bi süreden sonra sıkılıp bateriye geçtiğim aktivitedir
buralardan uzaklaşmak için çok iyi gelir. sizi müziğin içine bırakır...*
Bir süre sonra türk müziği için yetersiz kalsada zevklidir.
hırsızlığa girebilir.
Ortamlar da eski piyasası kalmamış müzik enstrümanıdır.
iki akor öğrenen bir arkadaşımız kendini birden s.o.a.d parçaları çalacak kadar yetenekli, seksi, mükemmel bir gitarist sanmaya başlar ve ortam terkedilir, tüm ilişkiler koparılır.
elektro olanını ciddi anlamda çalabilmek tadından yenmeyecek olanıdır. bir "fade to black" introsu ile yeme de yanında yat.
ilk olarak arkadaş ortamlarında çalarız, söyleriz merakıyla yada sevdiğin bir şarkıyı çalabilme umuduyla başlanan, sonradan kendi kendine sözsüz melodilerle devam eden serüven.

artistliği bir kenara bırakırsak istediğin kalitede bir kaç melodi çıkarmak, belki sevdiğin bir şarkıyı kendince çalıp söylemenin insana verdiği huzur gibisi yoktur. kaldı ki istediğin enstrumanla.

diyeceğim o ki insanların hevesini kıracağınıza destekleyin lan. siz de iki akor öğrenip artistlik yapmayın. ortada buluşalım.
çalmayı bilmeyenlerin hava atarız sanrısıyla ortalığa düşmemesi gerekir. ben de beş on şarkı çalarım basit sololar atarım ama biliyorum ki gitar çalıyorum demekten çok uzağım. hele ki ritm atmaktan başka hiçbirşey yapamayan ların adını ağzına almaması gerekir bu enstrümanın.
karı kız için değil, müzik için yapılması gereken eylemdir.
kedimi yetersiz görüp yaklaşık 8 senedir uzak durduğum fakat bir deli cesaretiyle 1 ay önce başlamış olduğum eylem. Büyük eksiklikmiş gerçekten hayatımda...
"gitarı öğrendim" diye bir şey diyemezsin... çünkü gitarı öğrenmenin sonu yoktur....

edit: çalıntıdır. hoşuma gitti ne yapayım.
ney üflemekten çok daha kolay bir eylemdir kesinlikle. böyle özel bir yeteneğe hiç gerek yok. istikrar, istek, çok pratik yaparak çalışmak gitar çalmanıza yetecektir.

ben ki çalabiliyorum, her insan evladı çalabilir.

not: ney’im var ama sadece üfleyerek ses çıkartabiliyorum. parça çalamıyorum. gitar iyidir...
ilk başlarda oldukça acı veren eylem. o tellere basmak düzgün sesi çıkarmak için çok sıkı bir şekilde tellere basılır. sonuç tel izleri çıkmış sızlayan parmaklar. acele etmemek gerek.
"bilindik bir şeyler çal" cümlesine sıkça rastlatacak müzik aletini çalma eylemidir.
güncel Önemli Başlıklar