bugün

argoda kullanılan bir çok terimin çıkış kaynağı eylem.posta koymak,rest çekmek anlamlarında kullanılır.
(bkz: ağır trip)
(bkz: alayına isyan)
Artistlik yapmak ile eş anlamlı olarak kullanılır. Aslında terimin çıkış kaynağı kuş cinsi arabalarla * * * * turlayan mahallenin doğan görünümlü şahin abileridir. Arabanın türlü sesler çıkarmak suretiyle gider gibi yapması fakat gitmemesi ve bunun toplum içinde bir artistlik olarak görülmesi gerçeğine dayanır.
bursa belediyesi çalışıyor sloganındaki anlatılmak istenen gizli eylem. *
sokak ağızında eş anlamlısı atar yapmaktır.
(bkz: gidere gider)
(bkz: büyük argo sözlüğü)
(bkz: var mi lan bana yan bakan)
vücudu horoz şeklinde kabartıp argo kelimeler kullanarak diklenmek.
(bkz: atar yapmak)
*
esnaf lügatın da ; (muhasebecinin verdiği uyarıdan sonra) vergi ayları yaklaştığın da gelir gider dengesi oluşturmak amacı ile uzun zaman yapılan faturasız ticaretten sonra kapı kapı dolaşıp gider göstermek amacı ile toplanan abuk subuk faturaların tümü.

-hacı be sen de bir 1000 tl nalburiye keste şu muhasebeciye vereyim.
-olur yeğenim biz de az kesmişiz bu ay zati.
bu eylemin akabinde, eylemler zinciri kötü bir seyirde tezahür etmiş olacak ki, (bkz: aids) denen hastalığı bulabilmişiz.
ilgi çekmeye ve dediklerinin diğer insanlar tarafından anlaşılmamasına önem veren kimi bünyelerin kulladıkları argo cümle ya da cümlemsi. şimdi benim anlayamadığım bir şey var bu konu hakkında:

dilinize yeni kelimeler ya da deyimler almak popüler kültürün dayatması ile mi oluyor? günümüzde bir çok insan farklı nesiller arasında yaşanmışlık farkından meydana gelen uçurumları ve iletişim bozukluğunu kabullenmiş durumda. peki ya aynı nesiller içinde yer alan insanların iletişim bozukluğu? işte bunun nedenin merak eden ve cevabını arayan insan sayısı az. "gider yapmak " denilip bu karşıdaki insan tarafından anlaşılmayınca anlayamayan insana karşı garip bir bakış açısı oluşuyor. "gider yapan" kişi bunu anlatıp da anlamı karşıdaki insan tarafından algılanamayınca " nasıl bilmezsin ya , herkes kullanıyor bunu" gibi bir kanıya sahip oluyor bir anda. işte bence bu anlamsız. anlaşılamayan cümle esasen zorlama bir şey; kaldı ki dilinde o cümlenin anlamını karşılayabilecek bir çok kelime ya da cümle kalıbı mevcut.

işte buna benzer bir olaya geçenlerde şahit oldum:

haciz için istanbul' un bir ilçesine giden stajyer bir arkadaşım memur tarafından sırası göz ardı edilerek bütüm gün boyunca arabada dolaştırılınca en sonunda isyan ediyor ve memuru bir güzel paylıyor. tabi ki karşısındakinden böyle bir çıkışı beklemeyen memur şaşırıyor ve bizimkinin işini hemen hallediyor. arkadaş ofise geldiğinde olayı bize anlatırken avukat arkadaş geldi ve " vaay gider yapmışsın memura " şeklinde bir cümle kurdu. cümleyi kullanmasam da anlamını bilen ben ne demek istediğini anlamama rağmen arkadaşımın anlayabilmek için acı çekmesine gözlerimle şahit oldum. en sonunda avukat şaka yollu olarak " ya tamam sen de bir şeyi anlayamadın " diyerek ortamdan ayrıldı ama ben bahsettiğim bakış açısını orada fark ettim. ve bana gerçekten çok anlamsız geldi.

git gide birbirlerinin anlatmaya çalıştıklarını anlamaktan aciz bir nesil haline geliyoruz ve bu hayatımızın her alanına yansıyor. arkadaşlarımızla, sevgililerimizle anlaşamıyoruz çünkü popüler kültürün bize sunduğu her şeyi sorgusuz sualsiz kabul ediyoruz. ve ben nacizane bir genç nesil temsilcisi olarak sonumuzun nasıl olacağını gerçekten merak ediyorum.
halk agzıyla, " afra tafra yapanlara " kelime öbekleriyle savaş ilan etmektir.

X ve Y samimi arkadaş profili çizdikleri bir barda tek başına oturan Z ye bakarak gülerler, dalga geçerler.Z bu duruma bir süre sonra tahammül edememeye başlar , X ile Y 'nin yanına gider aradaki diyalog gerçekleşir.

Z: Siz şimdi çok yakın arkadaşsınız dimi?
(Y ve Z nin birbirine anlamsız anlamsız ve tedirgin bir şekilde bakmaları)
Y: eeveet?
Z: Şimdi karar verin hanginizi sikiyim!
(bkz: banyo giderini gözüne kestiren ultra abazan)
ingilizcede "to have a go at someone" şeklinde bir karşılığı var sanırım, birini azarlamak, eleştirmek anlamındadır genellikle.