bugün

yoğunluk olan günlerde ara ara günlük olarak yapıp günlük olarak yapılcak iş mi bu ya diyerek terk ettiğim iştir.
zordur godomanlara hizmet etmek bide yanında manitası varsa hava atıcam diye kulağınızın arkasına kadar ilerler.
Hizmet sektörünün olmazsa olmaz mesleklerinden birisidir. bu mesleğe girmek isteyecek kişilerin diksiyonuna, giyinmesine ve bakımlı olmalarına dikkat etmeleri gerekir. satış yapacağı sektör konusunda kısa bir eğitim almadan işe soyunan bu mesleğin erbabı kişiler büyük hüsrana uğrayabilir. Dışarıdan kolay olarak görünen bir meslek olmasının yanı sıra aşırı dikkat ve enerji gerektiren bir iştir.
hayatımdan 1 ay çalabilmiş meslektir.* o değilde garson olabilmek için şöyle olabilmek böyle olabilmek yalandır efendim. en beyefendi adamından tut en ayısına kadar bu ülkede herkes garson olabilir. hemde 5 yıldızlı otellerde.
zor ama yeri geldiğinde de eğlenceli bir iştir. bütün bir ömür yapılacak bir meslek olmasa öğrencilik zamanında ve yaz tatillerinde yapılabilecek en uygun iştir.
uzun bir süre yaptığım iş. bahşişi iyiyse keyiflidir. yoksa çekilmez. hele papyon taktırıyorlarsa intiharın eşiğine gelebilirsiniz. lan adama su vericem ne papyonu. damat mıyım ben?
sanırım dünyanın en zevkli işlerinden biri. çünkü oldukça sosyal bir meslek. eğer olaya abaza bir gözle bakıyorsanız, her türlü karı-kız ortamı olan ve her türlü karı-kızla muhabbetinizin olduğu bir meslektir.
yok düzgün bir gözle bakıyorsanız, her türlü insanla karşılaşıp, her türlü muhabbete girebileceğiniz, kendinizi geliştirebileceğiniz bir meslek. özellikle asosyallik sorunu yaşayanların mutlaka yapması gereken mesleklerden. çünkü iş icabı akşama kadar bir sürü insanla muhatap oluyorsunuz. zamanla diliniz açılıyor ve özgüven sahibi olmaya başlıyorsunuz.

gel gelelim bir yandan da dünyanın en boktan işlerinden biridir. çünkü bazen öyle müşteriler gelir ki, resmen şerefsizin bayrak taşıyanı ile karşı karşıya kalabilirsiniz. bazıları sırf eziyet olsun diye hiçbir şeyi beğenmez. ya da insanlıktan nasibini almamış, nasıl konuşması gerektiğini bilmeyen insanlarla da karşılaşabilirsiniz.
ama bazen de öyle şeker müşteriler olur ki, bildiğin şekerdir. gelip gittikçe muhabbet edersiniz. yeri gelir, eğer öğrenciyseniz size ders notlarını falan verir.

işin özü, cidden çok zevkli meslektir. şahsen masa başı bir iş yapıp akşama kadar saksı gibi bilgisayarın başında oturmaktansa, garsonluk yapıp akşama kadar envai çeşit insan görüp, bir sürü muhabbetin içinde bulmak isterim kendimi.
türkiye'de üniversite mezunu olmayı gerektiren meslek.
hizmet etmek değildir.
hele ki evinde, çevresinde eşine dostuna laf geçiremeyen dangalaklara hizmet etmek hiç değildir. garsonluk para kazanmak ve özellikle bahşiş almak için yapılan, çok sık dinlenme, mola verme ihtiyacı hissedilen, yiyecek-içecek servis etme işidir. ne laçkalık gerektirir ne de şu an adını veremediğim -aklıma gelmeyen- bir başka şey.
"garsondan beklentisi yüksek olan adam hayattan beklentisi, kazanımı az olan adamdır" der mavrasiz.

(bkz: biliyorum da konuşuyorum)
üçüncü sınıf, insanı gibi davranır çoğu insan kırmaları bu alanda çalışanlara.
sadece bir gün yaptığım meslektir. garsonluk için hiçbir deneyimim olmamasına rağmen işveren beni çalışmalarımdan ötürü beğenmiş, göğsüme gazi madalyası takarak dükkandan siktir etmiştir.
dünya'nın en zor mesleklerindendir.
mesele ekmekse o da yapılır. hiç surat ekşitmemek gerekir. hele ki garsonlukla.

aslında garsonluk da gayet basit bir getir götür işidir, biraz da halkla ilişki meselesidir.

onun dışında bir suculuğun, ve dahi hamallığın yanında hiçbir şeydr.

sırtında buzdolabı taşıyan ne yapsın?
çok zor bir meslektir turizm işidir genelde cahil ve saf kurbanımız bilmeden turizm lisesi okur ve acı sonu stajda öğrenir çalıştığın yerdeki yöneticilerinin ellerinde bi kırbaçları eksiktir onu kullanmamalarının nedenide cinsel bir obje oluşundandır. *
(bkz: adamın götünden kan alırlar kamil)
zor işlerden biri. şöyle ki efenim, işe başlamamın 10. gününe girmiş olduk ve anca anca açılmaya başladım. ama bin çeşit insan gördüm yahu. ulan ne şerefsiz insanlar var. hele i phone ya da galaxy s serisinden bir telefon koyunca masaya, kralı oluyor oranın pezeveng. ama üni başlayana kadar bu eziyet. sonra istanbul'a devam.
Kaliteli bir mekanda gayet güzel kazandırabilecek meslektir.
hayatımda 1 ay yapıp bıraktığım iş. milletin nazını, ağız kokusunu, çirkefliğini, kendini beğenmişliğini çektiğiniz mesleğimsi. belirteyim, kovulmadım kendim bıraktım. bir kez daha anladım ki özgürlüğüne düşkün insanların asla bulaşmaması gereken hede garsonluk. işsiz kalınır ama garsonluk yapılmaz.
Küçüklüğümden beri gizli olan ve 2 broke girls sayesinde tekrar canlanmış hayalim.
bu yaz ve hatta belkide bir 5-10 yıl yapacağım meslek. bakalım nasıl olucak.
Yazları çok yaptım.
Hatta babamın hastalığı dolayısı ile 2-3 sene kadar aralıksız yaptığım da oldu.
Dünyanın en kötü mesleğidir bana göre.
Nefret ederim. Canımı alsınlar ama bana 2 dakika bile şu mesleği yaptırmasınlar diye tanımlayabileceğim meslektir.
her işin elbette zorluğu var ama bu iş harbi adamın anasını ağlatıyor.

hele hele ramazan ayında işlek bir mekanda iftar vaktinde hepten nefret ediyorsunuz.

benim önerim gidin okuyun da masa başı bir işte çalışın ve bu mesleğe uğramayın bile!

ha gerçi okuduk da ne oldu? iş bulamadık ve bu işte vücudun amına koymaktayız.

ne kendinize vakit ayırabiliyorsunuz ne de hayattan zevk alabiliyorsunuz.

uyan, işe git, eve gel, banyo yap, yat, uyan... ve kabus devam eder.
yorumları okudukça bir ben mi zevk alıyordum bu işten dedim. 7 ay aralıksız yaptığım part-time iştir. belli müşterileri olan bir mekandı. herkesle az çok muhabbetim vardı. ve bundan keyif alıyordum. mekan sahibi de abim gibiydi. canımı sıkan bir müşteri olursa duruma göre yol veriyorduk veya başkası ilgileniyordu. neden ayrıldın diye soracak olursanız, okul hayatınız sendeliyor ve kendinize vakit ayıramıyorsunuz.
en dipten not: kafenin üstü kız öğrenci yurduydu.
garsonluk da zor he. bakar mısınız burayı toplar mısınız, siler misiniz, şunu getirir misiniz. getirdiğimizi beğenmeyen olur geri git yenisini getir falan filan ohoooo.
Bir gün kısa süreli de olsa edinmek istediğim bir tecrübe.
Ayaklar vücuttan yüksek olacak şekilde dinlenmek ve yatmak. Çalışırken yumuşak tabanlı ayakkabıları tercih etmek. Eğer klasik ve rugan ayakkabı gibi sert tabanlı ayakkabı mecburiyeti varsa ilave keçe koyup öyle giymek. En acemisi 1 haftada bu işi öğrenir. Öğrendikten sonra bir daha böyle deli tavuk gibi gezilmeyeceğinden daha az ayak ağrısı olacak veya ağrı olmayacak. Onun içinde birazcık sabır etmek gerek.
güncel Önemli Başlıklar