bugün

anlam verilemeyendir.

ne garip duygu şu ölmek
öptügüm kızlar geliyor aklıma..
kimsesiz olan.
(bkz: gurbet)*
(bkz: garip akımı)
bulunduğu yere ait olma duygusuna sahip olmayan,bulunması gerektiğini düşündüğü yerde bulun(a)mayan kişi.
kemal sunal'ın komiklik sıralamasında en gerilerde yer alan filmi.her ne kadar fazla güldürü amacıyla çekilmeyen bir film olsa da kemal sunal ismi geçince insan birşeyler bekliyor.yine de kendini izleten bir filmdir.kemal sunal "çocuğu ne çekiştirip duruyosun mahmutpaşa fanilası gibi" repliğiyle kısa süreliğine de olsa güldürür.
duyguları okşayan, Edip Akbayram şarkısı.
erkek ismi olarak kullanıldığı da görülmüştür.
kimi zaman, anlamlandırılamayan durumlar neticesinde varılan nimfikrin ki$ide uyandırdığı nimintiba sonucu söylenmesi zarûri bir hâl almı$ sıfat..
(kimi zamanda, sersefil bir yalnız seyyahtır kalbinde altın güller.. adımlar.. adımlar..)
edip akbayramin bir parçasi sözleri ise:

hızlı hızlı giden yolcu
bu mezarda bir garip var
bak taşına acı acı
bu mezarda bir garip var
garip, garip, garip, garip

kurumuş yeşil otları
toprak olmuş umutları
gökte mazi bulutları
şu mezarda bir garip var
garip, garip, garip, garip

izi bile yok dünyada
onu arama beyhude
ne gezersin şu ovada
bu mezarda bir garip var
garip, garip, garip, garip
ezik in emrah zamanlarında söylenme şekli.
(bkz: sıra dışı)
neşet ertaş'ın çoğu şarkısında kullandığı kelimedir. kendi şarkılarında ki anlamı saz çalıp para kazanan kişidir.

(bkz: neredesin sen)
1986 yılında çekilen kemal sunal filmi. yönetmeni memduh ün olan filmin senaryosu fatma girik'e aittir.
gurbet elde kimsenin umrunda olmayandır garip. bir kendi bilir yaşadığını bir de allah. bu satırların yazarı, kendini garip hissettiği bir anda şöyle demiştir :

Gurbet elde yollarını şaşırmış
Tam üç sene yavan ekmek pişirmiş
Pencereye naylon torba geçirmiş
Yaz deftere şu halimi böylece

2007
edip akbayram'ın hiç eskimeyen şarkılarından biri.
bir sunay akın şiiri.

Şiirden kovduğu uyağın
dönüp dolaşıp
sonunda mezar taşına
konması ne
garip:

Orhan Veli
1914 - 1950.
neşet ertaş'ın türkülerinde kullandığı mahlastır.
mahzuni şerif 'in şiiridir..
kemal sunal'ın sevilen , duygusal bir filmi.
fatoş'un hastalıktan kurtulduğu ilk sabah kuş'a yaklaşıp
çok acıktım , sende acıktınmı?
al ye boncuk ,yavrum boncuk demesi beni benden alan repliktir.
orhan veli kanık, melih cevdet anday ve oktay rifat'in kurduğu akım.bu akımı'ın en belirgin özelliği ise şiirdeki uyak kafiye ve ölçü düzeninin şiirin duygusunun önüne geçmesinden kaynaklı doğan tepki olmasıdır.
hokkabaz filminin * en komik sahnesine damga vuran edip akbayram şarkısıdır.
doğu kültüründe gurbette doğanlara verilen isim.
osmanlı'da savaş sırasında hazineyi ve ganimeti korumakla görevlendirilen kişiler.
bir kemal sunal filmi . ama öyle bir film ki son yıllarda o kadar gelişmişlik ve teknolojiye rağmen doğru düzgün film yapamayan * türk sinemasına örnek olması gereken bir film . duygular bu kadar mı gerçek yansıtılır arkadaşım ? bu kadar mı doğal oynanır bir film . oynadığı her türlü filme de köküne kadar hakkını veren kemal sunal ı da anıyorum burdan...
güncel Önemli Başlıklar