bugün

katiller de kalemle defterle geziyordu sanki aq. bu solcu teröristlerin hepsi mal olmak zorunda mı.
Mansur yavaşa oy verenlerin şehit ettiği ülkücü.
pkk destekçisi solcu tipler tarafından öldürülmüştür. solcular adam olsa pkklı kürtçülerle birlik olup ülkücülere saldirmazdi. eskideki devrimcilere bak bide yeni nesil olanlara bak çoğu hewallerden korkuyor.
Elinde satırla insan doğramaya giderken avlanan bir ülkücü.
Hiç üzülmedim.
Ülkücülerin işi gücü bu işte yararsız sınıfsızlar... ülkeye bir faydaları da yok anca mafyacılık oynarlar.
Kürtleri ve pkk sevicileri zaten hayatıma sokmam. Bir trakyalı olarak hepiniz vasıfsızsınıZ.
Mezhebi ve ırki faşizm güderken, ülkede Mit Başkanı ve de Adalet Bakanı olabilen türleri varken hala azınlık olduğunu bize yedirmeye çalışanların kötülemeye çalıştığı vatansever.

Unutursak kalbimiz kurusun. Bu adamı sevmeyen vatandaşlarımızın geneline bakarsanız Kürt ve ya Alevi olduklarını görürsünüz.

Onların bu durumu da çok normal tabii. Yani siz her söylenene inanmayın lütfen.

Şüheda kanıyla sulanmış bu topraklara sevgisi olan her insana bir ad hominem yapılıyor artık. Uyanın...
ernestonun akşam akşam kabusuna girmiştir.

edit: atatürk ve bayrak yürüyüşünden sonra insanların boy boy fotoğraflarını paylaşıp hedef gösterip, devamında saldırıp akabinde sonra sopalı satırlı diye edebiyat yapıp ağlaşacak kadar basitleşmeyin. tek mücadelesi üniversitede direkt olarak pkklılar ile olan bir kişinin bunlarla kavgası size ne diye dokunuyor? pkklıysanız pkklıyım diyin paravan aramayın kendinize.

siz fırat çakıroğlu'nun ne karakterinin ne seviyesinin yanından geçemezsiniz. bir aynaya bakıp haddinizi bilin.
pkklı biri tarafından şehit edilen ülkücü. bizim fakültedeydi.
olaydan önce 2 senedir fen edebiyatın ve yabancı dillerin önünü bilmeyen keko söylemi. devletin dekanlığa tahakkümü, dekanlığında göz yummasıyla iğreti derecesine varan pkk propogandalarını görmemiş cahil fikridir.

bu olay geliyorum diye bağırdı. herkes göz yumdu. olay günü otobüslerle içeri öğrenci olmayan insanlar sokuldu. her iki taraftan da.

yazık, üniversiteye geliş amacı pkk propogandası olan ki o dönem doğuda kandille eşdeğerdi batıda ege üniversitesi boş beleş çavoların başarılı bir genci katletmesiyle son buldu bu acı olay.

hatalı mı arıyorsun? çözüm süreci zırvaları, devlet, dekanlık, yök, polis teşkilatı, eğitim sistemi vs vs vs.
Fırat kimseye abilik yapmaya kalkmayan, üniversitede pek kimsenin tanımadığı, kampüste kendi halinde bir arkadaşımdı.
Ne zaman ‘Ege’de terörist istemiyoruz’ yürüyüşü yaptık, o zaman fişlendi Fırat, hem de benim sınıfta okuyan pkklı bir orospunun çektiği fotoğraflarla.
Sonra pkklılar kendisiyle uğraştı, tehdit etti, tek yakaladıklarında kıstırdı. Sonunda da şehit olduğu kavga gerçekleşti.
O dönem Ege üniversitesi açık açık PKK ve öcalan bayrakları açan teröristlerle doluydu.
Çünkü akapenin çözüm süreci vardı ve bu orospu çocuklarına polis dokunmuyordu.
Fırat Çakıroğlu bazı andavalların anlayamayacağı değerler için şehit olmuştur. Şehit diyorum.
Çakıroğlu orada paçavraları çekip Türk Bayrağı'nı indirmeye çalışanlara karşı durdu.
Ölümüne giden süreci tekrar anlatmak isterim.
Kendisi benden bir alt dönem olan, aynı binada okuduğumuz bir arkadaşımdı.
Ege üniversitesini bilen eski iletişim ve edebiyat binasını bilir.
Her neyse...
Aslında kendisini ölüme götüren süreç şehit edildiği 2015 yılında değil, 2014 yılında başlamıştır...

Anlatalım...
2011 girişliyim. Ege’ye girdiğim dönem barış süreci adı altında terör örgütünün her türlü kahpeliği yaptığı, her türlü kahpeliğine müsaade edildiği bir dönemdi.
Edebiyatın bahçesinde stand açıp, Apo ve PKK bayrakları sallıyorlardı. Şikayet ettiğimiz polisler ise ‘çözüm süreci kardeşim, bir şey yapamıyoruz’ diyorlardı.
Bugün ortalıkta ‘hdp ve CHP ittifakı diyen akapelilerin’ eseriydi yani...

Okula kayıt olduğum ilk zamanlar van depremi olmuştu. Edebiyat ve iletişim fakülteleri terörist öğrenci kaynıyordu. Dgs ile geçtiğim için 2. Sınıftan başlatılmıştım ve kimin kim olduğunu bilmiyordum. Daha okula yeni başlamışken Facebook grubunda Van depremi üzerine dönen bir muhabbette pkklı bir piç tarafından öldürülmekle tehdit edildim. Tartışma esnasında tanımadığım birisi tehdidi yapan piçin ev adresini göndermişti. Mahalleden kim varsa toplayıp piçin evini basmıştık. Evde yoktu. Tartışmanın döndüğü postun Altına evinden fotoğraf atıp bekliyorum demiştim. Ertesi gün 5 kişi gelip özür dilediler. Birkaç ay sonra yine aynı muhabbet oldu, bizzat okulun içinde dövdük bunları.
Neyse sabırla sükutla okuduk...

Sene 2014. Bu kahpeler iyice azdılar. Okulda polisle çatışıp, arabaları ters çevirip, molotof ve hawai fişek atmaya başladılar. O gün olayların tam ortasında kalmıştım. Yanımdaki salak arkadaş da fotoğraf makinesini çıkarıp fotoğraf çekiyordu. Pkklı orospulardan biri çekme diye soda şişesi fırlatmıştı. Bizim arkadaş uzun saçlı, komünist görünümlü olmasa belki molotof bile atarlardı...

Ben o zaman medya kulübü başkanıyım. Atatürkçü düşünce kulübü ile kardeş kulüpleriz. Birbirimizin organizasyonları düzenleyip, birlikte hareket ediyoruz. Atatürkçü düşünce kulübü yönetimi o zamanlar perinçekçi ttb’liler tarafından yönetiliyor... biz medya kulübü ise sosyal demokratlardan oluşan öğrencileriz.
Ülkücüler ise esameleri çok okunmayan, ara sıra PKK ile gerginlik yaşayan kişilerdi. Sayıları azdı çünkü.

Günlerden bir gün... Fırat Çakıroğlu ben ve Atatürkçü düşünce topluluğu başkanı arkadaşımla toplantı yapmak istedi, kabul ettik.
Okuldaki kulüp odamızda (biz Atatürkçü düşünce topluluğu ile aynı odayı ortak kullanıyorduk) oturup buluştuk. Kampüsteki PKK’lıların artık iyice azıttığını, buna bir dur demek gerektiğini söyleyerek, birlikte yürüyüş yapmayı teklif etti...
Konuyu değerlendirdik. Aynı rahatsızlıkları yaşadığımızı, Ataol Behramoğlu söyleşisinde pkk’lılar tarafından saldırıya uğradığımızı, aynı hassasiyetleri taşıdığımızı belirterek söz konusu teklifi kabul ettik.
Ardından meşhur ‘Ege’de terörist istemiyoruz’ yürüyüşünü gerçekleştirdik.
Bu yürüyüş Fırat çakıroğlu’nun tamamen fişlendiği yürüyüş olmuştu...

Benim sınıfımda okuyan gül isimli terör sempatizanı bir orospu yürüyüşten fotoğraflar çekmiş, Facebook’ta aynı gün açılan ‘Ege’de faşizm istemiyoruz’ sayfasına Fırat çakıroğlu’nun işaretlendiği fotoğrafları yükleyerek Fırat Çakıroğlu hedef gösterilmiştir. Söz konusu iğrenç sayfa paylaşımlarını sürekli güncellemiştir.
1 sene sonra ise malum olay yaşanmış ve Fırat
Çakıroğlu şehit edilmiştir...

Gelelim bir MHP rezilliğine daha...
Okulda Atatürkçü, sonradan MHP izmir milletvekili adayı olan bir hocam tarafından, okulda çalışan ülkücü bir personelle tanıştırılmıştım.
Bu abiyle aramız çok iyiydi, hala severim.
Ben 2014’te mezun olunca ıvır zıvır işlerle yolumu bulmaya çalışırken bu abi beni aktif olduğu MHP Bornova ilçe başkanlığında çalışmaya davet etmişti. MHP’li ve ülkücü olmadığımı bilmesine rağmen ısrar etmişti, ben de bu ısrarlara dayanamayıp gitmiştim... 2015 genel seçimleri yaklaştığı için beni ısrarla çağırıyorlardı.
Bornova ilçe başkanı ibrahim yayla ile tanıştırıldım. Kendisiyle oturup görüştük. Beni tanıyınca izmir il başkanlığına geçmemin daha faydalı olacağını söylemişti. Burada da başkana ülkücü olmadığımı ifade etmiştim. Saygıyla karşılayıp, milliyetçi ve Atatürkçü duruşumun yeterli olduğunu söylemişti.

izmir il başkanlığında izmir il başkan yardımcısı ile görüşüp basın danışmanlığı görevine başlamıştım. Tamamen para-hizmete dayalı profesyonel bir iş. Orada Ülkü ocaklarında kafası çalışan bir ekiple kadrolaşıp, Harika bir iş çıkarmıştık ki MHP izmir’de gelmiş geçmiş en yüksek oyunu almıştı sanırım...

Parti binasındayım. Milletvekili adayları gelip gidiyor. Şimdi adını vermek istemediğim bir milletvekili adayı ekibiyle birlikte içeri girdi. Bir baktım; Fırat çakıroğlu’nu fişleyen Gül orospusu da yanında, fotoğrafçılığını yapıyor.
Durumu önce yanımda çalışan ülkücü arkadaşlara anlattım. Milletvekili adayının başdanışmanını yanımıza çağırdık. Gül’ü tanıdığımı, fırat’ı Fişleyen kişi olduğunu, göndermezlerse izmir il başkanına durumu rapor edeceğimi belirttim.
Başdanışman hemen göndereceklerini söyledi.
Ertesi gün... adı geçen milletvekili adayının paylaşımlarını takip ediyorum, Çeşme’ye gitmiş... Gül adlı terörist yine yanında.
Girdim gül’ün Twitter hesabına. Tüm paylaşımları terör yanlısı şeyler... çıktılarını alıp, il başkanına çıktım. Tüm bildiklerimi anlattım. Söz konusu adayı acilen çağırdılar, apar topar 1 saat içinde Çeşme’den basmane’deki il binasına geldi. Durumu tekrar izah ettim. Aynı dakika içinde hem gül denen teröristi, hem de önceki gün durumu anlatmama rağmen o orospuyu göndermeyen başdanışmanı postaladılar.

Yani bir parti düşünün ki; Fırat çakıroğlu’nu fişleyen terör sempatizanını milletvekili adayına fotoğrafçı yapıyor...
Seçimler bitti hükümet kurulamadı. Erken seçim kararı çıkınca arayıp tekrar çağırdılar, özür dileyip affımı istedim ve bir daha gitmedim. Baştan sona zaten profesyonel bir iş olarak bakıyordum, MHP’ye gönül bağım hiçbir zaman olmamıştı ama bu gibi saçmalıklara katlanacak değildim.

Fırat’ı fişleyen orospunun hala serbest olduğunu da belirtmek isterim.
Sesini yeterince duyuramayan Bir Türk Milliyetçisi.Şehit edilmiştir
https://youtu.be/zVw-0JMgkH4
Şehit edenler üniversiteleri işgal etmişlerdi şimdi ise çoğu ölü
https://youtu.be/quUmctLrh14
safkan o. çocuğu terörist bir kürt tarafından şehit edilen, fedakar türk evladıdır. kendisi en büyük ülkücüdür. öz kardeşimdir. bahçeli denen bunak stepne, bu kardeşimizin cenazesine gitmemiştir. çözüm süreci denen en büyük vatan hainliğinin kurbanı olmuştur. hepiniz ermeniyiz diyenlerin, pkk'ya aşık cihangir solcularının, gavat kürtçülerin nefret ettiği soydaşımdır. kendisindeki yürek, bu pisliklerin hiçbirinde yoktur. bu yiğit türk'ün nasıl şehit edildiğini unutmayın ki bunlara olan kinimiz hiç soğumasın. eren bülbül'ü, cayır cayır yakılan serap eser'i unutmayın. onları sürekli analım ki yaşayabilsinler. batıda yaşayan malum ırkın nasıl bir güce ulaştığının en büyük kanıtıdır bu kahraman vatan evladı. kardeşlik masallarıyla kendinizi uyutmaya daha ne kadar devam edeceksiniz bilmiyorum ama sizin sonunuz kötüdür. tinin şad olsun büyük türk kahramanı. ant içeriz ki seni unutmayacağız.
Vatan hainleri tarafından şehit edilmiş yiğit.
Bir kez daha rahmetle andığım kişidir.

Anlat hele gardaşım,
güzel midir oralar?
önkuzu? kanıyor mu hala ciğerleri?
imamoğlu'nu da gördün mü? söyle ona, şehit olduktan sonra cebinden 35 kuruş çıktığını, 24 saattir yemek yemediğini öğrendik. kahrolduk, mahvolduk, öldük, dirilemedik.
anlat hele gardaşım.
kılıçkıran da iyi mi? acıyor mu hala kurşun yerleri?
neyse gardaşım.
çenem düştü yine, biliyorsun; benim konuşmam yasak bu aralar. hele sana konuşmam, seninle konuşmam...
sabır nöbetindeyim vuslat için, ant olsun koşarak geleceğim...
şu olay üniversitelerde siyaset yapmanın ne denli gereksiz olduğunu göstermiştir.

üniversite gibi aklınıza gelebilecek her türlü insanın olduğu yerde bu tip eylemlere katılmak pek mantıklı değil.

o zamanlar çözüm süreci falan derken devlet pkk sempatizanlarına bayağı tolerans tanıdı.

tam o yıllarda üniversitelerde inanılmaz bir pkk yapılanması vardı şimdi gelinen noktada ise bu sempatizanlar okullardan temizlendi.
Üniversiteleri kandil'e çevirmeye çalışan teröristlerce katledilen genç. Cinayet zanlısı gerçekten teröristti bu arada, açın bakın.
çözüm süreci denilen garabeti bizzat öğrenciyken yaşamış, bölücü yaratıklara karşı sayısız çatışmaya, kavgaya, tutuklamaya vs. girmiş birisiyim.

fikren uyuşmadığımız noktalar olsa da (bkz: ülkücülük) şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki fırat çakıroğlu mustafa kemal'in bursa nutkunu benimseyip ona göre hareket etmiş bir yürekli bir türk evladıdır.

altında kuduran vatansız semogiller (bkz: nurullah semo) şunu iyi bellemelidir:

"türkiye türklerindir." mustafa kemal atatürk, 16 mart 1923 adana.
1 Ocak 1991 yılında Konya'nın Akşehir ilçesinde doğmuş şehidimizin uçmağa vardığı gün bugün.

Tam 50 gün önce de ad gününü kutlamıştık.

Babası Fuat Mahir Çakıroğlu ile annesi Özlem Çakıroğlu'nun tek evladıydı.

1996 yılında öğretmen olan annesi Özlem Çakıroğlu'nun Diyarbakır'a tayini üzerine çocukluğunu ve ilkokul yıllarını Diyarbakır'da geçirdi, büyük ihtimalle Türk çocuğu olduğu için Kürtçüler tarafından ezildiği yıllardı bu yıllar, o yüzden vatanına ve milletine sıkı sıkıya bağlandı.

Çözüm süreci denilen saçmalıkta Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. Sınıf Öğrencisiydi.

Kendisi gibi yiğit, cesur Türk gençleri yetiştirecekti.

Ama hain, vatansız, soysuz köpekler tarafından şehit edildi...

Ah be Fırat...

Acaba annenin tayini Diyarbakır'a çıktığında nasıl ayrımcılıklar gördün Türk çocuğu olduğun için?

Doğar doğmaz Türk nefreti aşılanan soysuzlar nasıl davrandı sana?

Neler yaptılar sana da vatanına böyle sıkı sıkıya bağlandın?

Yazarken gözlerim doluyor, çünkü anlıyorum Fırat.

Seni çok iyi anlıyorum Fırat.

Onların o nefretini çocukluğunu onların içinde geçirmeyenler anlamaz zaten, boş ver bu zavallıları.

O seni şehit edenlerin pis kanından olan soysuzlar, kendi eli sapanlı minik şeytan teröristlerini cici göstermek için ne yalanlar söyledi de onlar kadar değer görmedin, en çokta buna yanıyorum Fırat.

Bu arada hiçbir şey değişmedi Fırat.

O soysuzlar hala istilalarına devam ediyor, durmuyorlar, Türk kardeşlerimiz uyuyor, kirli bir ittifak altında, Atatürk'ümüzün de ismini istismar ederek, Atatürkçü olduklarını söyleyerek kandırıyorlar artık halkımızı.

Atatürkçüyüm diyenler, PKK'nın siyasi ayağı HDP'lilerle aynı söylemlere sahip, aynı dili kullanıyor ve ittifak içerisinde.

Üzülüyorum Fırat, bugün yaşasaydın, Atatürkçü olduğunu iddia eden o insanların nasıl HDP-KK'lılarla aynı yolda yürüdüğünü görsen eminim sen de üzülürdün...

görsel
görsel

Bu arada ben de barış süreci, çözüm süreci denilen saçmalıkta bir Türk olarak çok zor şartlar altında mezun olmayı başardım Fırat.

Ama sen o kadar şanslı olamadın.

Belki vatan ve millet sevgim seninki kadar yüce değildi o sıralarda ya da umursamamaya çalışıyordum, o yüzden sağ kurtuldum.

Ama orada bile çok kötü şeyler yaşadı tüm vatansever arkadaşlarım, bunlara şahit oldum Fırat.

Sürekli olay çıkarırdı HDP-KK'lılar gereksiz yere ve poliste hiçbir şey yapmazdı.

Resmen içeriden istila edilmişti üniversitemiz...

Senin gibi etten kemikten vücudunu vatanı için kalkan yapan genç arkadaşlarımızda vardı tabii.

Talat Paşa'mızın, Enver Paşa'mızın fotoğrafları üstlerine "Katil" yazılarak asılırdı kampüslerde, PKK militanlarının fotoğrafları asılır, her yerde HDP afişleri görürdük.

Hiç kimse o fotoğrafları oradan kaldıracak kadar da cesaretli değildi, senin gibi gençlerimiz hariç.

Ama HDP-KK'lılar her şeye rağmen biz Türkleri çok fena eziyorlardı, yanlarında bir de Türk olduğunu iddia eden soysuz sahte solcular vardı tabii.

Her yaptıkları eylemlerde attıkları terör örgütü sloganlarından sonra ''bunlar bizden değil, biz masumuz.'' gibi şeyler söylerlerdi.

Dhkp-c'liler dersi basıp adam döverdi, kimse müdahale edemez, korkudan sinmiş halde derslerine devam ederdi.

Kandil gibi bir yerdi üniversitemiz.

Akademisyenlerde bu terör sempatizanlarını mağdur görür, mazlum olduklarına inanır ve onlara sempati ile bakardı en garibi.

Çünkü onların yanında süt dökmüş kediye dönerlerdi, onların gerçek yüzünü, Türklere duydukları o nefreti ve kini bilmezlerdi.

Bu terör sempatizanlarına karşı gelsek senin gibi bizlerde şehit olurduk Fırat, eminim.

Çünkü Türkçülerin arasına sızmış solcu-sazcı sözde aydın tipler vardı bizim üniversitemizde ve fişleniyordu Türkçü arkadaşlarımız.

Her pkk, dhkp-c sloganlarının atıldığı eylemde ''bunlar dışarıdan geldi.'' diyen tipler, PKK'lıların, DHKP-C'lilerin akrabası ya da kankasıydı.

Türk üniversiteleri adına hiçbir şey değişmedi Fırat.

Kürtçüler tarafından Türk üniversitelerinin esir alınmış olması rezilliği devam ediyor ve bu PKK'lılar en büyük desteği eli sazlı, Sahte Atatürkçü, y-CHP'ye gözü kapalı oy basan solculardan alıyorlar.

En kötüsü de ne biliyor musun Fırat?

Baroları, Mimarlar Odasını, Türk Tabipler birliğini, Kadın hakları, lgbt, küresel iklim krizi örgütlerini ele geçirdi bu zihniyet ve durmuyorlar, durmak bilmiyor Fırat.

Çok kötüyüm Fırat, çok kötüyüm çünkü sen etten kemikten bedenini bu ülke toprakları bölünmesin, Atatürk'ümüzün kurduğu Türkiye Cumhuriyetimizin birliği ve beraberliği bozulmasın, PKK'lılar gençlerimizi ideolojik tecavüzlerle asimile etmesin, Kürtçü yapmasın diye bir savaş verirken, y-CHP'li Sahte Atatürkçüler de bu insanlarla artık gizli değil, açık açık bir ittifak haline ülkemize ikinci bir çözüm süreci yaşatmaya çalışıyor.

Ne diyeceğimi bilemiyorum ama sen en cesurumuzdun, en yiğidimizdin seni aramızdan aldılar...

Umarım ikinci bir çözüm süreci yaşatacak olan ve senin gibi en yiğitlerimizi, en cesurlarımızı aramızdan alacak olan bu kirli ittifaka karşı halkımız uyanır da, benzer şeyler yaşamayız Fırat.

Umarım.

Uçmağa vardığın gün kutlu olsun kardeşim benim...

Vaktiyle bir Fırat varmış, var olsun!
Çözüm süreci denen ihanet sürecinde, pkk'lı bir kırdo xexosu tarafından şehit edilmiş, ülkücü ve atatürkçü yiğit türk gencidir.

Kendisi şehit edilmeseydi, şimdi tarih öğretmeni olacaktı ve öğrencilerine ders verecekti..

Baxçeli denen dinozor, cenazesine bile gitmemiştir bu yiğidin.. And olsun ki seni hiç unutmadık kardeşim.. Sende kimsenin yüreği yok... Uçmağda serap eser'le, eren bülbül'le, neşe alten'le ve diğer şehit türklerle huzur bulursun umarım..

Öşexçi, vandal, terörist kırdoların nasıl bir güce ulaştığının kanıtıdır fırat çakıroğlu.. Bu yiğidin intikamını gün gelecek çıkaracağız..

Not: bazı pkk sempatizanı şerefsiiiiiz solcular, sırf ülkücü diye kendisine hakaret etmektedir.. Neymiş elinde satır varmış.. Karşısındaki it oğlu it de çiçek uzatmıyordu.. Solcu iki yüzlülüğü bunu gerektirir işte.. Eğer fırat solcu olsaydı, kendisine övgüler yağdırırlardı.. Bu solcularla, dinciler kadar yüzsüz ve hain bir topluluk daha yoktur.. Zaten zamanında birlikte iş yapmışlardır.. Fırat'ın kanı ellerindedir yani.. Bu yiğit hâlâ pkk'lıları ve pkk yalayacısı solcuları epey kudurtur.. Nasıl bir korku vermişse artık..

Tinin şad olsun kardeşim.. Rahat uyu..
nurullah semo adlı pkk militanı tarafından çözüm sürecinde katledilmiştir.
devletin askeri, kolluk kuvveti, hakimi, savcısı vs varken üniversitelerde yuvalanıp karşıt görüşlülere satırlarla, sopalarla saldıran ülkücülerden sadece birisiydi. sol görüşlü öğrencilere sürekli saldırıyorlar. üniversitede her görüşten insan var kimse kimseye saldıramaz. terörist varsa da onu bulmak vatandaşın değil devletin görevidir. nokta.
şehit edildiği günlerde ege üniversitesinden bir fotoğraf.
görsel
Bu gencecik insan çözüm süreci denilen kepazeliğin hemen hemen ortasında öldürülmemiş olsaydı iktidar tarafından adı bayrak gibi taşınırdı. Bugün ölümüne isyan edenlerin bu gerçeği de görmeleri lazım. Takipçisi oldukları siyasetin son olmayacak kurbanlarından biridir. Berkin Elvan'dan da, Eren Bülbül'den de , Ali ismail Korkmaz'dan da ve siyasi menfaatler uğruna gencecik yaşta hayattan koparılan diğer çocuklarımızdan da bir farkı yoktur. Siyasetçilerin koltuklarında oturmalarının diyeti gençlerimiz olmamalı.
akp'nin pkk'Lıları şımarttığı kürt açılımı yıllarında, türk milliyetçilerini sindirmek, korkutmak amacıyla planlı, programlı ve organize bir şekilde şehit edilen türk evladı...

korktuk mu?
hayır.
sustuk mu?
hayır.
korkacak mıyız?
asla.
susacak mıyız?
asla.

bir ölür bin diriliriz, yine de bu kutsal vatanı sizlere dar ederiz.

"Ben yumruklarımla dövüşeceğim,
Yumruklarım, memleket kadar büyük..."

şehadetinin 7. yılında sevgilerimle anıyorum seni fırat kardeşim...

görsel