bugün

başkanına sadakatli taraftardır. başkanın arkadasından demediğini bırakmayan, daha sonra iki basit transferle başkana başarılar, yaşasın yönetim diyerek yalakalık etmez.
kulübünün yönetim binasını basarak, içerde ne var ne yok yağmalamayanlardan değillerdir, allahtan !
30 000 kombine alıp 150 kişinin takımını desteklemeye stada gittiği galatasaray taraftarından farkı olan taraftardır.
işe yarayan stadının, ki bu "asiye" oluyor, son yıllarda ezeli rakibin, gerdeğe girdiği stat oldğunu unutanlardan değillerdir, şükürler olsun ki !
bir sezonda rakibini tüm branjlarda toplamda 30 kez yenen ve bir tane de mağlup olunmaz mı dedirten takımın taraftarıdır.
kendilerini şirket sanıp stadıyla övünen taraftartır. haklıdırlar, çünkü övünecek pek fazla bir şeyleri yoktur. ayrıca 2 kere istifa edip tekrar geri dönen asker kaçağı bir başkanlara sahiptirler.
övünecek 17 şampiyonluğu, rakiplerini yerin dibine sokmaya yetecek kadar da destan görmüş taraftardır. 10 yıldır evinde ezeli rakibi olduğu iddia edilen galatasaray'a puan vermemiş takımın taraftarıdır, beşiktaş gibi adının büyükler içinde geçmesi için uğraş veren takımları muhattap alması ilginç bir taraftardır, öyle ki bizim yıldızlarımız mahkemeyle alınmamıştır..
bu taraftarın övünecek hiçbirşeyi olmasa derbileri vardır.. bjk ve gs'yi rzmenin tadını en iyi bu taraftar bilir.. (bkz: baldız baldan tatlıdır)
- bizim stadımız var.
+ arkadaşım konu futbol, basketbol vb. kısaca spor. bana bunlarda almış olduğunuz kupalardan bahset.
- ama bizim stadımız 50.000 kişilik. -rakam sallanmıştır.-
+ olm bana sportif başarılarından bahset. ne olur?
- biz geçen sene 2 milyon tane forma sattık.
+ aferin kuzum sana. ama bunun yanına ilave olarak "siktir git" lütfen.

diyaloğunu yaşayacağınız kişilerden oluşan canlılardır.
fenerbahçe'de doğmuş, büyümüş ve hala orada yaşamaya devam eden kişidir.
bir tür insandır.
-bizim stadımız var
+arkadaşım konu futbol, basketbol vb. kısaca spor. bana bunlarda almış olduğunuz kupalardan bahset.
-arkadaşım biz sizi voleybol basketbol ve futbol branşlarının hepsinde yendik..
+bizim uefa kupamız var
-arkadaşım biz size evimizde 10 yıldır maç vermiyoruz..
+bizim süper kupamız var
-arkadaşım 17 şampiyonluğu olan biziz, son 4 yılda da 3 kez biz şampiyon olduk
+benim gitmem lazım randevum var..
-bizim stadımız var
+arkadaşım konu futbol, basketbol vb. kısaca spor. bana bunlarda almış olduğunuz kupalardan bahset.
-arkadaşım biz sizi voleybol basketbol ve futbol branşlarının hepsinde yendik..
+bizim uefa kupamız var. kupada gol kralımız var. yenilmeden alınmış bir kupa hem de.
-arkadaşım biz size evimizde 10 yıldır maç vermiyoruz..
+bizim süper kupamız var. real madrid e karşı. şu 34 yaşındaki carlos una bile senede 4.3 milyon euro verdiğiniz takıma karşı.
-arkadaşım 17 şampiyonluğu olan biziz, son 4 yılda da 3 kez biz şampiyon olduk
+4 sene üstüste şampiyon olan tek takımız.
-ama biz sizi 6-0 yendik?
+7-0 ımız var.
-...
+???
-abi edirneden ötesini bilmiyoruz..*
+ağlama... beni de ağlatacaksın... *
1910'lu yılların skorlarıyla övünmeyen taraftardır.
uefa kupasına 6-0 ı ile cevap ver(ebil)diğini düşünen ve bundan haz alan taraftardır.

(bkz: bir gün edirne de geçilecek)*
6alatasarayın k0casının taraftarlarıdır.
1910'lu yılların skorlarıyla övünmeyen taraftardır.

buraya kadar güzel. övünmeyendir. peki, mazinde bir tarih yatar, yaşa fenerbahçe mısrasının olduğu marşı hep bir ağızdan söylerken, burada sözü geçen mazi 1911'den öncesini almıyor mu acaba?

bunu da sormak lazımdır canımmm fenevlilere.
köklü bir kurumun taraftarı değillerdir.
kıs. fenerli.. hayret kimse yazmamış..

(bkz: bir küfür olarak fenerli) -oeeh-
Bir denizlispor'lunun karsisinda hayati boyunca eziklik hissi duyacak insandir.
(bkz: 14 mayis 2006 denizlispor fenerbahce maci)
devletin mali deniz atlamayan keriz felsefesine sahip olan ve devlet arazilerini peşkeş cekmeyen takımın taraftaridir.
Sadece Galatasaray'ın, Lisesi'nden dolayı hem belli bir zümrenin, hem de belli bir felsefenin takımı olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'deki spor alanlarında başladıkları mücadeleyi, UEFA Kupası Şampiyonluğuna kadar getirmelerine rağmen, bugün yaşadıkları çıkmaz, köklü denilen kulüplerimizin aslında ne kadar zayıf olduklarını da ortaya koyuyor.
Fenerbahçe'yi Türkiye'deki diğer örneklerinden ayıran önemli bir özelliği vardır. Bu karakterini hiç değiştirmemiz ve gerektiği her anda da ortaya çıkarmıştır. Fenerbahçe "isyanın" takımıdır. Her tahakküm karşısında ilk baş kıldırışı gösteren ve mücadeleye giren kurum olmuştur.

Abdülhamit, 40 yıl süren hanedanlığında kurduğu ispiyonculuk ağı ile tebasını kontrol altına alıp, tahtını emniyetle yaşamak isterken, Türklerin futbol oynamasını yasaklamıştı. Birden çok kişinin bir araya gelip, bir organizasyon gerçekleştirmesi Abdülhamit'e göre, kendisine karşı yapılacak isyanların toplantı zemini olabilirdi.
işte Siyah çoraplılar bu zamanda kuruldu. Türk futbolcular ingiliz isimleri altında oynadılar. Fenerbahçe'nin kuruluşu bu futbolcuların bir araya gelmesiyle olmuştu. Tarih 1899'du.

Kurtuluş Savaşı sırasında istanbul'dan, teknelerle Anadolu'ya silah kaçırılırken, Fenerbahçe'nin Dereağzı'ndaki binası merkez görevi üstlendi. Çanakkale Savaşı'ndan sağ dönebilen sporcular, işgal altındaki istanbul'daki silah depolarından mühimmat çalıyor ve bunları Atatürk'ün ordularına aktarıyordu.

Sonunda ingilizler binayı bastılar. Kulübü kapatmak için uğraştılar. Harrington Kupası'nda da derslerini aldılar.
Süreç devam ederken, Türkiye darbeler yaşadı. Efsane Başkanlar'dan Faruk Ilgaz, Adalet Partisinde siyaset yapıyordu. Cunta kulübü kapatmak, Ilgaz'ı hapsetmek istiyordu. Fenerbahçe camiası demokrasi ateşini yaşayarak Ilgaz'a sahip çıktı. Cuntaya direndiler. Halkın sessizliği içinde, suskun değillerdi. Tahakkümün karşısında kaldılar.

Son olarak 96-2000 yıllarını hatırlatmak isteriz. Bu sefer tahakküm futbol sahaları üstünde ve Galatasaray damgalıydı. 10 yıl öncesini hatırlamakta zorlananlar olabilir. Hakemlerin ne kararlar verdiklerini, federasyonların nasıl tavır aldıklarını, kuralların nasıl çifte standartlarla alındığını bilmeyenler olabilir.

Ancak bu dönem Galatasaray şampiyonlukları üst üste elde ediyor, dört tane peş peşe kazanıp, Türkiye'de ilk oluyor ve beşincisine gidiyordu.

Karşısına kim çıkabildi?
Elbette Fenerbahçe...

Aziz Yıldırım o dönemde 70 milyon dolarlık transfer harcaması yaptı. Camiayı hedefe kilitledi. Akıllı bir seçimle Mustafa Denizli'yi takımın başına getirdi. Denizli'nin vizyonu sayesinde ilişkiler dengede yürüdü. Ve Fenerbahçe Galatasaray'ın önünü kesip, 2001 yılını şampiyon tamamladı.

Tahakküme karşı duracak gücü elinde tutan tek takımdı.

Galatasaray ile Beşiktaş'ın 14 - 15 sene şampiyonluk hasreti çektiği dönemde, Trabzonspor fırtınası karşısında da tek duran takım Fenerbahçe'ydi.

O yüzden Trabzonsporlular Fenerbahçe'yi sevmezler. Çünkü karşılarında buldukları tek rakip oydu.

Bu yüzden değerli büyüğümüz islam Çupi'nin yazdığı gibi Fenerbahçe büyüklüğü, kupa büyüklüğü değildir. Başka bir büyüklüktür ve anlatılamaz.

Fenerbahçe'yi tutanlar da bunun farkına varsınlar ve ona göre davransınlar.
Onlar taraftar değiller. Başka bir şeyler. Bir misyonun sahibiler. Buna göre davransınlar, örnek olsunlar.

alıntı
beşiktaş'ın aldığı yıldızlara b.k atıp, her ne hikmetse, beşiktaş aldıktan sonra federasyona başvuran yönetime sahip inşaat şirketinin taraftarıdırlar.

ayrıca, beşiktaş'a verilen yıldız, federasyonun tüm karşı eylemlerine karşılık, fifa ve uefa'nın "ey güzel kardeşim sen bu kulübü bize 2 sene türkiye şampiyonu diye göndermişsin, bu adamların yıldızını vereceksin" dayatmasıyla verilmiştir. beşiktaş davasında haklı olunca ve davasını kazanınca, aynı başvuruyu fenerbahçe de yapmış, uefa ve fifa çok afedersiniz "siktir" çekmiştir.
(bkz: recep tayyip erdoğan)
(bkz: winner)
üşengeç kelimesinin zıt anlamıdır. işim gücüm var demeden fenerin aleyhine her entryi eksiler. *