bugün

Halayın başını çeken yazardır.
kendisi tepeden tırnağa boğa burcu kadınıdır. sevmekte ve silmekte mahirdir.

ha bir de kuşları çok seviyor. kuş diye diye kafayı yiyecek.
dünya tatlısı bir hint bülbülü var kendisinin. kuşlara bayılıyor evet. muhabbet kuşu mu alsam kanarya mı diye düşünüyor şu ara.

hint bülbülümü elime alıp öpemiyorum, ürküyor ve ısırmaya kalkıyor. istiyorum ki şöyle baaaaç baaaçç diye öpebileceğim bir kuşum olsun. baykuş mu beslesem acaba? bana somut sevgi lazım. öpeyim, okşayayım falan.

kuşlar melek bence. bu kadar tatlı olmanın başka açıklaması olamaz.
Buram buram halay kokan nick.
kuşsever, şirin ve entelektüel kadın yazar.

görsel
Abi sen ne yaptın ya nicke bak yarısını okuyana kadar gün biter lan. Ahıska türkü bir yazar sanırım.
21. yüzyılın emine ışınsu'su denecek kadar iyi yazar. hem blog hem sözlük yazılarını okuyorum. son derece ağırbaşlı ve hanımefendi olmasının yanı sıra fazlasıyla detaycı ve mükemmeliyetçi bir insan. ciddiyet abidesi gibi duruyor ama esprili bir tarafı da var. detaycılığı sayesinde enteresan konular hakkında düşünüyor. emine ışınsu romanlarındaki kadın karakterlerin cinsel kimlik bunalımı üzerine bir şeyler yazıyordu en son. zannedersem erteledi. sancı'daki leyla hakkında nokta atışı tespitleri var. ak topraklar ve tutku'yu da irdeliyor. sabırsızlıkla bekliyorum. ayrıca emine ışınsu gibi boğa burcudur kendileri. venüs'ün etkisi bariz görülüyor. muhteşem kadınlar. bir de böyle sevdikleri insanları yere göğe sığdıramayıp, sevmediklerini yerin dibine sokma huylarına bayılıyorum. içlerini dökmek ve net olmak için gelmişler dünyaya. özgün bir tarzı var ama. üslup olarak değil de karakter olarak benziyor. ek olarak neden tarkovsky olamıyorum adlı film üzerine sohbet edecektik. alfred hitchcock konusunu da unutmayalım lütfen.

omzuna kuşlar konsun ağrı dağı'nın kızı. takipteyiz.
fahri ispirli hemşehrimiz, kıpçak ruhlu oğuz kızı, tarihçi. erzurum merkez ve sarıkamış'tan olduğu halde bir ispirliden farkı yoktur. şeytan esprisi yapacak olanlar sıraya girsin. bayatladı zaten.

ispirliler derneği'ne gurbetteki bir ispirli olarak burdan sesleniyorum. plaket yaptırın, ispir'i seven insanları "fahri ispirli" ünvanıyla taltif edin. bu hanım kızımız yarın öbür gün akademisyen olup ispir hakkında akademik eser falan yazdığında, sempozyumlara katıldığında siz tanışmaya gidersiniz. insanların değerini bilin yani.

ispir sevdalısı, ülkücü, teşkilat hiyerarşisini çekirdekten yetişerek öğrenmiş, detaycı ve mükemmeliyetçi bir yazarın yazılarını büyük bir zevkle okuyorum. çok sevecen, hanım hanımcık ve türk düşmanlarına karşı son derece kindar ve intikamcı olmasını takdir ediyorum. yolu açık olsun.
tam bir deli. elinden gelse ispir'e taşınır ve ömrünü orada geçirir. ispir üniversitesi edebiyat fakültesi tarih bölümü diye bir şey olsa kırk gün kırk gece konfetiler, havai fişekler patlatarak kutlar diye düşünüyorum.

büyük ve kutsal idealleri var ama çok sevimli minik hayalleri de var. mesajlaşırken durduk yere "oğlum var ya şimdi ispir kalesine çıkıp fasulye turşusu kemirirken çoruh'u seyretmek vardı" diyerek kahkaha attırmıştır. şapşik. yapar da bunu. gözümde canlandırıyorum. dilara ispir'de önüne gelenin kapısını çalıp "fasulye turşunuz var mı? ha yok, manyak değilim ben. ispir kalesine çıkarken yanımda bulunsun diye dedim" falan der kesin. ahahaha. yok bizimkiler gani gönüllüdür. ispir'de misafir olup da açıkta kalmazsınız. hiçbir şeyi esirgemezler. ama tedbir manyağı dilara turşuyu kendi getirir kesin. turşu delisi. ispir'e hoş gelir inşallah, bekliyoruz fahri hemşehrimizi.
evet, dilara. çok sevdiğim ve sevmediğim yönleri vardır. net ve sabit olmasını çok severim. sabit derken bağnaz anlamında değil. dediği ve yaptığı birbirini tutar. değerlerinden asla taviz vermez. 10 yıl önce neyi savunuyorsa 10 yıl sonra da aynısını savunur. eleştiriye açıktır ama. olumsuz yönlerini söylediğinizde size memnuniyetle teşekkür eder çünkü kendini geliştirme fırsatı verdiğinizi düşünür. teşekkür eden, özür dileyen ve istemediğine hayır demeyi bilen biridir. ancaaak! en sinir olduğum huyu birini sildi mi bir daha o kişinin suratına bile bakmamasıdır. sildiği insan ölse cenazesine gitmez, kindardır. intikamcılığı da vardır. çok sevdiklerine ise ömürlük sadakati vardır. çok vefalıdır. yapılan en küçük iyiliği unutmaz ve minnet duyar. hakkında bilmeniz gereken üç önemli şey: 1. Türk milliyetçisidir. 2. boğa burcudur. 3. doğu anadolu ve batı azerbaycan konusunda çok hassastır. aman diyim. yanında erivan, ermenistan, yeraz (batı azerbaycanlı türklere "yerevanlı" anlamında rusların verdiği uydurma admış.) falan kelimelerini kullanmak çok kötü sonuçlara sebebiyet verebilir. hassas olduğu bazı konular dışında mantıklıdır. en kötü huyu gri nedir bilmemesidir. onun için herşey ya siyah ya beyazdır.
genceli türk kızı. borçalı'nın gence'ye bağlı olduğu o saadet asırlarında yaşamayı çok isterdi sanıyorum. ama revan daha ağır basıyor elbette. insanın neresi çok ağrırsa canı ordadır hesabı. safevi türkmenleri ağaydı, paşaydı. türksen rahattın, mutluydun, azerbaycanda edebiyatta zanaatta senin elindeydi. safevi şahları türk övme yarışı içindeydi. osmanlıya "siz türk değilsiniz zaten, en çok biz türküz ooohh canımıza değsin" tribi atıyorlardı. şu durum çok zoruna gidiyordur eminim.

yalnız bunlar ona çok güzel bir şey kazandırmış: unutmamak ve herşeye misliyle karşılık vermek. canını yakarsanız kiniyle daha beter can yakar. ama kucak açarsanız sizi sarıp sarmalar ve kat kat karşılığını alırsınız.

bir de ben onu lisanstan beri tanıyan biri olarak şunu diyeceğim. baki olan sevdası için fani olan sevdasından vazgeçmiş idealist biridir. akademisyen olup milletine hizmet etmek uğruna deli gibi aşık olduğu sevgilisini feda etmek günümüz kızlarının pek yapmayacağı şeydir. hele ki tam isteme arefesindeyken... mezuniyetin yaklaştığı dönem. bizim kız ikna etmeye çalışıyor yüksek lisans yapalım diye. oğlan da diyorki: "ben ikimiz için para kazanmak zorundayım, ığdır'a dönüp dükkanların başına geçeceğim. evlenmemiz için bu gerekli. seni alıp ığdır'a götüreceğim ve çok rahat yaşayacağız. hem çocuk olunca annem yanımızda olur yardım eder" o da kendince haklı. ama dilara biraz fazla idealist. "burada kal, evlendikten sonra ben de part time çalışırım. hiç bir şeyde gözüm yok. sadece nikah kıyarız. küçük bi ev tutarız eşya da çok olmasın. yeterki tarihçi olalım." abi ne yalan söyleyeyim ben mezhep ayrılığı yüzünden bitecek diye düşünürdüm. kız sünni oğlan şii. kenar mahalle kezbanlarına sorsan düğün dernek, tek taş pırlanta yüzük, balayı falan olmadan evlenmezler. dilara galip erdem minimalizmi içinde. çile çekmeye gönüllü. böylelerinin değeri bilinmez zaten. herif öldür allah kabul etmedi. ığdırlı inadı. güya ülkücü bir de. "ya benim olursun ya burada kalırsın" dedi. dilara ne yardan geçiyor ne serden. çok uğraştı orta yol bulmak için. sonra hocanın odasına gitmiş yüksek lisans yapmak istediğini söylemiş. hoca zaten onu almayı düşünüyormuş. dilara odadan ağlayarak çıkınca biz o iş olmadı zannettik. "olmadı, olduramadım" diye ağlıyor. meğer sevdiği herif için diyormuş. içim çok acımıştı. o sevdiği olacak herife son sözü "ben abime (dursun önkuzudan bahsediyor) söz vermiştim dönemem." oldu.

bu yarım kalmış aşk öyküsünü niye anlattım? ülkücülerin çoğu öyküsü yarım kalır zaten. dünyaya her şey kursağımızda kalsın diye gelmişiz. neyse yani özetle dilara bişeyleri feda ederek şu konuma geldi. evde kendi çocuğunu büyüten bir kadın olmak yerine tüm türk çocukları için çabalaması gerektiğini düşündü. (bunları ondan izin alarak anlattım) inşallah amacına ulaşır. ve bir gün onu anlayan, sevdasına sırtını çevirmeyip onunla davaya hizmet edecek biri çıkacak. buna inanıyorum.
Boğa burcu kızı, ispir ve revan hastası. Fahrettin Kırzıoğlu için kars ne ise dilara için ispir ve revan odur. Yanında aleyhte konuşmak çok tehlikeli olabilir. ispirlilerle çok sağlam ahbap olur. Kafede bile ispirli garsona denk gelse (o bir kere yüzüne baktı mı anlar) "buyrun oturun konuşalım, ispir'in hangi köyündensiniz?" deyip şok edebilir. Sensörlü bir vatandaştır.

Aşırı derecede detaycı ve mükemmeliyetçi olduğu için ortaçağ konusunda ince eleyip sık dokuduğundan "nasıl yetiştireceğim bunca şeyi böhhüüüeeeğğ" diye anksiyete atağı geçirmişliği çoktur. Ha bir de sevdiklerine sonsuz vefalıdır. Siz ona bir adım atarsanız kendini size mancınıkla fırlatır. Sevdiklerine çok bağlıdır. Hafızası da fil gibi olduğu için yumurtayı rafadan mı kayısı mı sevdiğinizi bile yıllar geçse unutmaz. Ama sevdiği biri ona bir hıyanette bulunursa bunun hesabını en uygun zamanda sorar. Sildi mi de bitirir. Net olur, canımızı yer.
(bkz: halaylarda yaşıyor bazı ibneler)
üniversiteden arkadaşım. çok güzel bir kadın be! ceylan gibi gözleri var. tipik azerbaycan güzeli. ok gibi kirpikleri var. badem gibi dudakları falan. ama dış güzelliğini gölgede bırakacak kadar harika bir karakteri de var. erkek olduğum halde hiç yan gözle bakmadım. burada böyle güzelliğini anlattığıma bakmayın.

dilara çelik gibi bir iradeye sahip. bütün insanların zaafları vardır. kiminin paraya, kiminin karşı cinse, kiminin mevki makama, kiminin egosunun tatmin edilmesine falan filan. o bir şeye ya da birine iltifat etmiyorsa ömür boyu etmeyecektir. garip ama öyle. nefs, zaaf, heva gibi şeyleri çıkarıp kenara koymuş sanki. gerçekten dilara diye biri var mı ondan bile emin değilim. Çünkü rüya gibi. Bu devirde böyle kız kaldı mı yahu dedirtecek cinsten. derdi tarihçi olmak, ırkına hizmet etmek, türk çocuklarının geleceğini düşünmek gibi şeyler. robotlaşmış desem o da değil. gayet duyguları var. çok sevdiği, kalbinin içine sokmak isteyecek kadar düşkün olduğu, sürekli bahsetse bıkmayacağı insanlar var. kin tuttuğu ve nefret ettiği insanlar da. komik gelecek ama geçenlerde bir yazar onun için şöyle demişti: dilara'ya bir demet çiçek ve tek taş yüzükle gelen, altında son model arabası olan çok yakışıklı fakat türk milliyetçisi olmayan bir erkek hiçbir şey ifade etmez. "yakışıklıymışsın ama dünya ahiret gardaşımsın kusura bakma" der. ama mesela dönerciye götürüp ülkücü şehitler konusunu açıp, atsız'ın aşk şiirlerinden birini okursanız ve kendisine revan hanlığı armalı zihgir veya kolçak falan hediye ederseniz, vasat bir tipiniz olsa bile hayatının erkeği olmanız işten bile değil. Ama çok zor beğenir o ayrı. abi ne acayip kız ya dedirten cinsten.

sen kime nasip olacaksın bilmiyorum ama sana sahip olacak adam çok şanslı!
ismiyle müsemma insan. adı farsçada "gönül süsleyen" demek. Dil ve aray=dilara. Kırım ve Safevi hanım sultanlarının adı aynı zamanda. Kıpçak ve Safevi sevgisi de adına yakışıyor. Çok naif ve zarif bir hanımefendi.

Ancak antik roma'da feminizmden tutun da sanat akımlarına, flamenkodan tutun da efendime söyleyeyim fildişi sahili adlı ülkenin sosyo-ekonomik yapısına varana kadar bir sürü değişik konu üzerine konuşabildiğimiz bu hanımefendi tam bir faşist. Bu kadar entelektüel bir insanın tam bir Türk ırkçısı olması çok tuhaf. Sol görüşlü olsun da demiyorum ama çok katı ve militarist bir insan. Biraz liberal olsun. Askeriye disiplininden geçmiş gibi aşırı sert. Ablacım çok güzelsin yapma bunu ya. Hayranlık uyandıran bütün yönlerini nötrlüyorsun. Değişmez de bu. Taş kırılır tunç erir ama türklük ebedidir ona göre. Çok ilginç biri.
Bugun denk geldik ayhan asan uzerine muhabbetlestik. Yanliz bunca yillik hayatimda biriyle ayhan asan muhabbeti yapacagim aklima gelmezdi. Bu duyguyu yasattigi icin minnettariz.
Agir islamci. Muhattap olunmamasi gereken.
türkçü yazar. kendisini şahsen bizzat tanırım. chpli olmayana islamcı deniyor. ağır malsınız.
derdiyle dertlendirebilen bir türkçü kardeşimiz...

bazen türkçülüğünün ayarını kaçırdığına inansam da yazdığı çoğu şeye katılırım...

sözlüğün seviyesini yükselten bir avuç yazardan biridir.. var olsun.
Bu gözler solcuyum deyip suriyeli Afgan avlayacağız diyenler(üstelik kız) de gördü ya pes artık.

Bir kabusta olmalıyım biri beni uyandırsın.

Hadi abicim git tiktok videosu izle.
kadınların namusunun dillere dolandığı bir başlık altında

''namus iki bacak arasında değildir'' görüşünü savunan kadınlarla aynı düşüncede olmadığını söylemiştir.. anlayabiliyorum kendisini.

lakin başlık sahibi ahlaksız bir cinsiyetçi itin iğrenç söylemlerine tek bir cevap vermemesiyle hayretlere düşürmüştür beni...

namusu insanların yaşadığı cinsellikle ölçüp biçebilirsin kıymetli kardeşim...
ama esas namussuzluk insanların tercihlerine saygısızlık etmektir..
kadınlara tercih hakkı tanımamaktır namussuzluk.

kadınların özgürce seçim yapabilmesine müdahale etmek veya tercihlerinden dolayı taciz etmektir namussuzluk...
sözüm sana değil bu görüşteki namussuz erkeklere... kadınlara kadınlardan çok ben destek oluyorum sanki...
Canımın içidir kendisi. Yalnız kafasının içi mesleğiyle ilgili konularda o kadar dolu ki, ister istemez diğer bilgileri beyin siliyor. Dün ne yediğini sorsan hatırlamaz ama 1040 yılında yapılmış Dandanakan savaşı'nı savaş meydanındaymış gibi anlatabilir.

Atsız'ın geri gelen mektup adlı şiirinde "hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince" dizesi vardır. Bu tam olarak Dilara'yı tarif ediyor. Hem çok sert hem çok zarif olmayı nasıl beceriyor bilmiyorum ama Kafkas Türkü olmasıyla çok ilgili bence. Çok yakın arkadaşlarına çok sadıktır. Ölüme gidiyoruz desek gelir, buna eminim. Şu sıralar Aşktan ayakları yerden kesilmiş vaziyette. Enişte beyle henüz tanışmadık ama ondan bahsederken gözlerinin içi gülüyor, eli ayağı birbirine dolaşıyor. Çok tatlı. inşallah hiç ayrılmazlar.

Offf bir de Kafkas Türkü dedik, kadın Karapapak Türklerinden. Bunlar manyak oluyor bak. Halk oyunu oynarken bileklerini çok güzel kıvıran ve parmak ucunda kayarak giden bu hanım kızımıza ermeni veya Rus derseniz gözü döner. Yani bazen çok asil ve zarif, bazen de özel harekatçı modu açık oluyor.
ufak tefek, güzel mi şirin mi hâlâ karar veremediğim hanım kızımız. Çok zarif ve asil bir duruşu var. Bazen çok şeker ve çocuksu bir kız, bazen de son derece şuh ama ağırbaşlı bir kadın oluyor. Azıcık kilo alsa taş gibi olur net. Gözleri ceylan gibi zaten.

Kendisiyle uzun uzun sohbet edince entelektüel bir insan olduğunu anlıyorsunuz. Üç dil biliyor zaten boru değil. Yalnız şöyle bir şey var, eğer Türk düşmanı biriyle karşılaşırsa kurt kadına dönüşmesi saliselik bir olay. Muhacir bir Türk kızı olduğu için milli savunma refleksi çok gelişmiş durumda. Yani Allah korusun ülkenin başına bir şey gelse namusunu, ailesini, vatanını aslanlar gibi savunur.

Ha bi de bu aralar çok değişti. Çünkü sırılsıklam aşık olduğu biri var. Ondan bahsederken gözlerinin içi gülüyor, heyecanlanıyor, yüzü kıpkırmızı oluyor. Enişte için "Esmer güneşim" diyor. Çok tatlı lan. Allah ayırmasın.
Hani bazı kadınlar vardır, aynı tornadan çıkmışçasına pek çok estetikli, açık saçık giyimli, dikkat çekmek için her şeyi yapan kadınların arasında sade güzellikleri ve asaletiyle herkesten çok dikkat çekerler. Hah, Dilara o kadınlardan biri işte.

Birkaç yıl önce bir tarih çalıştayına katıldık. Öncesinde de resim sergisi ve kokteyl vardı. Ressam erkek düşürmek için oraya gelmiş olan pek çok yapma barbi bebek tipli kadın, yarım aklıyla resimlere alık alık bakarken Dilara resimlerdeki sembolleri çok mantıklı bir şekilde açıklıyordu. Birkaç ressam beyefendi de Dilara'nın yanına gelip sohbet etti. Minyon, şirin, alımlı ve çok güzel bir kız olduğu halde çok zeki olduğu için dikkat çekti. Ressam beyler çok etkilenmişlerdi.

Bunu niye anlattım? Günün sonunda zeki kadın herkesten çok dikkat çeker. Blogunu takip edenlere de müjde verelim. Sevgilisiyle kendisine dair birbirinden ilginç hayallerini öyküleştirdiği yazı dizisi yayınlanacak.
Çok fake hesabı var galiba.

Hahaha fake hesap ile kendi reklamını yapmak çok gomik.