italyanın köyüne düşen ceterisin hüzünlü hikayesinin ana temasıdır. Bakalım değişicez.

edit: polonya-gdansk ile değişilmiştir. güz döneminde postalanıcaz.
türk düşmanı filozof.Ne acıdır ki Ulusal Ajans adı altında erasmus projesi, genç beyinleri devşirme programı 1 milyar euro bütçe ile çalışma yapmaktadır.
Gün itibari ile Alamanya'nın Giessen şehrindeki Justus-Liebig Üniversitesi' ne gitme hakkı kazandığım öğrenci değişim programı. Okul ve ekseriyetle Frankfurt Am Main hakkında bilgisi olan kardeşlerim varsa inboxumu yeşillendirebilirler.

aylar sonra gelen edit: belge angaryası yüzünden vazgeçmenin eşiğine geldiğim program. bürokrasini sikeyim almanya!

aylar sonra gelen bir başka edit: gün itibari ile vize beklenmektedir.
guzel bir deneyim. ozellikle belcika, fransa, hollanda ya da almanyadaysaniz bu saydigim ulkelerin hepsini trenle ziyaret edebilirsiniz. bati avrupayi fethedebilirsiniz. milletin turkiyeden ucaga binip sadece avrupanin bir sehrine gittigi yerde siz avrupadaki bircok sehiri gorebilme imkaniniz olur. ancak dogu avrupaya gore buralarda hayat daha pahali. ozellikle belcikaya gitmek isteyenler bunu goz onunde bulundursun.
evrak koşuşturmacası kazanmaktan daha eziyetli olan öğrenci değişim programı.
imkanı olanlar kesinlikle yapsın, sonra çok keşke diyorsunuz.
(bkz: ben)
devletin verdiği para ile hovardalık yapma işidir.

edit: gitmeye karar verdim. fikirler dinamikmiş onu anlamış oldum. karşı çıktığım şeyi yapacağım.
Devletin sağladığı hibe ve mali yardımlar hakkında iyi niyetli yazarlardan bilgi beklediğim oluşum. Help me pls.
deliliğe övgü adlı güzel bir eseri olan yazar.
deliliğe övgü kitabının hollandalı yazarı.
hayatımın en güzel günlerini geçirdiğim zamanları bana hatırlatan program. ülkemi severim ama sikmişim Türkiye'yi dedirtip bana daha güzel bir hayat sunuyorsa sikmişim Türkiye'yi. Türklükten değil ülkeden dem vuruyorum. zaten burda çok mutluyum diyen varsa ağır gavattır.
devletin sağladığı paranın pek de ucuz olmayan bir avrupa ülkesine gidildiğinde ilk ayda biteceği bilinmelidir fakat yine de kalınan süreye göre avrupayı gezmek, yaşamak, hatta öğrenci olarak yaşamak için güzel bir fırsattır ve hem tek başına yapılan gezilerden farklıdır hem de daha uyguna gelir. kalacak yeri okulun sağladığı okullar da vardır veya en azından yardımcı olduğu bunlar da ekonomik olabilir. yine okuldan okula ve bölümden bölüme değişmek üzere derslerin zorlama özelliği olabilir. evet derslere girmez kimse(genelde) fakat zorlayan hocalar yine olabilir. önerilen erasmus öğrencilerinin çoğunlukta olduğu bir yurtta kalınmasıdır ki çevre edinilebilsin. güzeldir, eğlencelidir, bazen kendinizi yabancı bir filmde hissettiren programdır.
anası skilesi bir eğitim (!?) programı. alkol, sex, gezme eylemlerinin şuursuz bir bilinçle yapılması için en uygun ortam. mustafa keser gidip mustafa sandal gibi dönmmeyene selam olsun.
hayatımı siken kelime.
ne zaman adını duysam şu video aklıma geliyor gülüyorum amınakoyim. http://www.youtube.com/watch?v=001On31E9jY
Bir okulda yılda kaç tane kontenjan açıldığı konusunda kafamda soru işaretleri olan olay.

Kendi okullarındaki yıllık erasmus kontenjanını bilenler bana da bir çıtlatırsa sevinirim.
gidilmesi gereken mükemmel aktivitedir. yüksek lisansta giderseniz kan alırlar bir yeriniZden. lisans Son sene oluyorsa gidin ve dönmeyin.
yirmi altı yılda bir milyon bebeğin doğumuna vesile olmuş avrupa birliği öğrenci değişim programı.

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/27265737.asp
erasmus sayesinde 1 milyon çocuk doğdu. http://www.hurriyet.com.tr/dunya/27265737.asp
Şuan kyk tarzı bir yurtta kalmama rağmen biramı rahatca yudumlayabildiğim ve muhtemelen bir daha yaşayamayacağım deneyimdir. Ulan yan odamda ispanyol ve birde çekik gozlu bir herif uyuyor. Kültür çorbalaması. Yok yok harbi eğlenceli. Ha normalde bu saatlerde yataktaysanız ya yorgunsunuzdur yada midenizi dinlendiriyorsunuzdur. Yoksa adamın yuzune tukururler. Elindeki birayı plastik bardağa döküp ilk trenle sopota. Haydi ben nadastsyım. Eyvallah.
Thomas more'nin kankası olan ve en ünlü eseri "deliliğe övgü"yü more ithafen yazılmış olup ya more'nin yanına giderken yolculuk esnasında yazılmıştır, ya da more'nin evinde tam hatırlamıyorum. Lakin diyeceğim şu ki güzel bir eser çıkarmış tuhaf görünüşlü bir abidir. Şu cümlesi muhteşemdir; beni tanımlayamazsın çünkü beni tanımlamak benim kudretime sınır çizmektir oysa benim kudretimin sınırı yoktur."
(bkz: erasmusa fuhuş için gitmeyin)

söyleyeceklerim bu kadar.

görüyorum gittiği ülkenin kültürünü öğrenmek yerine 'kız kız kızz' diye gezinen abazanları, dış hatlara çıkınca elit oldum sanan kezbanları. hayır sonra kimlik bunalımı yaşıyorsunuz ülkeye dönünce. '' auuuw canıım beean yurtdışındaykeeen''
ya almanya'ya ya da macaristan'a gönderen program. ikisinin de esprisi yok. ingiltere, fransa veya amerika gibi ülkelere gönderse de farklılık yaratsa.
1 aydır kanlı canlı içinde bulunduğum program. az biraz vaktim oldu ve şoyle bir genel goruşlerimi yazayım dedim.( evet çılgınlar gibi eğleniyoruz ve parti yapıyoruz burda. bunu okuyup eksi basma, geri kalanını da oku ey sozluk ahalisi, amaç kimseyi yermek değil.)

Oncelikle, erasmusa gidecek arkadaşlara ilk tavsiyem geliyor: ingilizce oğrenmeden buraya gelmeyin. rica ediyorum gelmeyin. millet o kadar ülkeden toplanmış, ortama dalsanız genel kültür havuzu, ama ingilizceniz yetersiz olduğu için bir köşede oturursunuz. şuan bulunduğum yerde bir türk grubu var ki(aynı zamanda benimde birlikte geldiğim arkadaş grubu) tam bir çete oldular, ayrılmıyorlar birbirlerinden, kendi aralarında gelişen bir erasmus arkadaşlığı söz konusu. bu sadece sizle de alakalı değil, burda insanlar gerçekten ülkelerini temsil ettiklerinin farkındalar, konuşurlarken bunu hissedebiliyorsunuz(tabiki ayıkken konuştuklarında). speaking' inizi akıcı bir seviyeye getirmeden erasmusa nolur gelmeyin, memleketi geçtim kendiniz için büyük hata yaparsınız. küçümsemek gibi olacak, ama elin gabonlusunun sean connery ingilizcesi konuştuğu yerde, koşede elinizde biranızla oturmanıza sizi bırakın, benim içim elvermez.

gelmeden gideceğiniz yer hakkında araştırma yapın. nerden sim kart alınır, nerelerde yemek yenir, işlem yapacağınız devlet binaları nereleri, fakültenize nasıl gidersiniz, bunları oğrenin. sonra salak salak etrafta dolanıp etrafınızdaki arkadaşlarınızı 'şunu nasıl yapacağım, bunu nasıl edeceğim?' diye bunaltırsınız.

en onemli bir başka faktör: üzerinizdeki türk çekingenliğini atın. özellikle de kızlar. burda konuştuğunuz kimse sizi yemeye kalkmayacak(kısmen). tanıştığınız her insan, sizin erasmusunuza bambaşka bir boyut katabilir, bunu unutmayın. biri sizi dışarıya çağırdığında sakın ' bu akşam başım ağrıyor' diyip çıkmamazlık etmeyin, erasmus' un amacı zaten sizi yıllardır pineklediğiniz evinizden veyatta yurdunuzdan çıkartıp farklı ortamlara sürüklemek. hiçbir fırsatı geri çevirmeyin. bir arkadaşınız sizi badminton' a bile çağırsa gidin, kesinlikle yeni bir şey oğrenirsiniz.

seks ve bilimum fiziksel ilişki hakkında sadece şunu soyleyeceğim: koşturun koşturmasına hakkınızdır, hem türk erkeklerinin hemde türk kızlarının, ama etrafta deli dana gibi de dolaşmayın. gerçekten vakit geçirebileceğiniz, gerektiğinde nehir kenarına gidip pazar gününü geçirebileceğiniz veya karaokeye gidebileceğiniz arkadaşlarınız da olsun.

dil öğrenin. ' amk sokarım dersine, ben buraya eğlenmeye geldim' kafasında iseniz bile, bir dil kursuna katılın. haftada iki günü geçmez, dersleri kaçırmadan takip edin. geldiği ülkenin dili olmadığı halde burda korece kursuna yazılan bir kızla tanıştım dün, küçük dilimi yutacaktım.

yaşadığınız her zamanın keyfini çıkarın. gerçekten çok güzel bir program bu, gitmeyenler büyük ihtimalle gidemedikleri için bok atacaktır ama hiç aldırmayın. daha fazla övmek istemiyorum ama farklı ülkeler ve kültürler tanımak bulunmaz bir nimet. ayrıca bu programda yemin ediyorum kendinizi tanıyacaksınız. bazılarınız yemek yapmayı, bazılarınız temizlik yapmayı, bazılarınızda başka şeyleri burada ilk kez öğrenecek/yapacak. sınırlarınızı ve neyi yapıp neleri yapamadığınızı anlayacaksınız.

son olarak: mümkünse google maps' i açın, okulunuzun anlaşmalı olduğu üniversitelerin şehirleri ile bulunduğunuz şehrin arasını hesaplayın ve yine mümkünse en uzakta olana gidin. çok ciddiyim bu konuda.türkten zaten kaçamazsınız, onu bi kenara yazın. bu dünyada zaireye bile gitseniz sokakta biri ' hey hemşehrim' diye arkanızdan gelecektir. ama şu bir gerçektir ki, erasmusun keyfine ülkenize en uzak kültürlerin olduğu yerlerde daha çok varırsınız.

şimdilik bu kadar, i'm out.
yaklaşık 5 ay sonra ilk izlenimlerimi aktaracağım program.