bugün
- claudia s cloud9
- kızını zenci ile evlendiren baba10
- tebriz'i vurmak bizi vurmaktır46
- escorta evlenme teklifi etmek12
- 13 haziran 2025 israil'in iran'a saldırması48
- yemek yerken izlemelik şeyler16
- en son ne yediniz14
- ankara da su fiyatlarına yüzde 169 zam8
- pizzanın 500 tl olması saçmalığı11
- bu saldırı bize yapılsaydı nasıl karşılık verirdik11
- en son neye şaşırdınız9
- biriniz çay demlese de dağıtsa11
- bik bik ve true aşkı23
- abridgeeeee9
- düşün ki o bunu okuyor10
- daha güzeliyle tanışınca önceki kadını unutmak21
- anın görüntüsü13
- israil'i türklere dost sanmak27
- binyamin netanyahu10
- beyaz bikini10
- v a m p i r o v10
- 13 haziran 2025 iran'ın israil'e saldırması20
- sakız adasında sakızlı muhallebi yemek24
- baklava abartılmış balon bir tatlıdır11
- sözlüğe çükünün resmini atan erkek8
- en son aldığınız iltifat10
- osimhen liverpool pendik gs12
- iran kağıttan kaplandır23
- hangi sözlük kızı daha güzel21
- iranın ırzına geçilmiş8
- akp döneminde israil'in coşması12
- allah neden israili durdurmuyor8
- kürdün en büyük dostu türk tür21
- true yu neden evlendiremiyoruz15
- ay tırnağım kırıldı diyen erkek13
- 11 haziran 2025 ortadoğu daki hareketlilik13
- galatasaray8
- baba olmak12
- sözlükte emek vermek10
- suya fahiş zam9
- erkek erkeğe 69 yapmak8
- çocuğunun ciğerinden et yesin de iyileşemesin8
- sudekiray8
Bir ülkede fiyatlar genel seviyesinin sürekli yükselmesi, paranın satınalma gücünün sürekli azalması durumudur. Sürekli enflasyon ülkenin ekonomik, toplumsal olmak üzere bütün kesimini etkileyebilir.
bir ülkenin gelişmişliğini ya da gerilemişliğini gösteren rakamsal değerler.
(bkz: enflasyon canavarı),kaçılması gereken öcü.
fiyatlar genel seviyesindeki değişimdir. Toptan Eşya Fiyat Endeksleri, Tüketici Fiyat Endeksleri ve imalat Sanayii Fiyat Endeksleri gibi çeşitli endeksler aracılığı ile ölçülmektedir.
talep fazlası bulunan durum.bir nevi bolluktan kaynaklanan dengesizlik.denge bozulması anlamında bile kullanılabilir.
çok düşük oranlarda olmasınında iyiye işaret olmadığı, türküyede kronikleşen oran.
(bkz: halkın enflasyonu)
(bkz: some kind of monster)
(bkz: 2006 enflasyonu)
dolaşımdaki paranın dolaşımdaki mal hacmine oranla artmasıdır.
2007 hedefi yüzde 4 olan alet, edevat. çok zor evet ama kriz çıktığında yüzde 0 olsa neye yarar? portföy yatırımı ve imf'ye bu kadar bel bağlanacağına yatırımlar desteklense, kendiliğinden düşer zaten, kurcalamaya gerek yok.
fiyatlar genel seviyesindeki atışa tekabül eder. bir de tam tersi durumu vardır;
(bkz: deflasyon)
hem deflasyon hem de enflasyon ekonomi için iyi bir durum değildir ki en makbul olanı fiyatlar genel seviyesinin sabit kalması durumudur.
talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu olmak üzere ikiye ayrılır.
2007 sonunda %10 ya da %11 olması tahmin edilmektedir.
(bkz: türkiye ekonomisi ve analizi dersi)
(bkz: deflasyon)
hem deflasyon hem de enflasyon ekonomi için iyi bir durum değildir ki en makbul olanı fiyatlar genel seviyesinin sabit kalması durumudur.
talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu olmak üzere ikiye ayrılır.
2007 sonunda %10 ya da %11 olması tahmin edilmektedir.
(bkz: türkiye ekonomisi ve analizi dersi)
bu yılki enflasyon oranını tahmin edebilmek için iç ve dış piyasalara bakmamız gerekecektir. şöyle ki;
iç piyasada yatırım hareketlerindeki durgunluğun sebebi, siyaset arenasında yaşanan kaosun gelecekle ilgili belirsizlikleri artırmasındandır.
dış piyasalarda ise uluslararası piyasalardaki petrol fiyatlarında olası bir artış, kuraklık beklentisi (üretim yetersizliğinin gerçekleşemesi anlamında) gibi beklentilerin gerçekleşmesi ve ismini koyamadığımız diğer olası hareketlerdeki devinimin, fiyatlar genel seviyesinde ortaya çıkacak harekete artış yönünde ivme vereceği ve bunların gerçekleşme olasılığının güçlü olması itibarıyla, ağustos ayından itibaren fiyatlar genel seviyesinin artış trendine gireceği ve bu trendin hızlanacağıdır.
türk siyaset ortamının seçim dönemine girmesiyle piyasalarda yaşanan belirsizlik artmakta ve bireylerin gelecekle ilgili kaygılarını artırmaktadır. bu eğilimin devamlılığı sürdükçe fiyatlar genel seviyesindeki hareket, beklenenin altında gerçekleşecektir. çünkü ortada büyük çaplı yatırımlar mevcut değildir. 22 temmuz 2007 sonrası fiyat hareketlerindeki bu yavaşlama yerini hareketlenmeye bırakacaktır.
bu hareketlenmeye göre 2007 yılının muhtemel enflasyon oranının %10-11 dolaylarında seyretmesi muhtemeldir.
kaynak: ilgili makaleler, gazetelerin ekonomi sayfaları... ve ödevim : )
iç piyasada yatırım hareketlerindeki durgunluğun sebebi, siyaset arenasında yaşanan kaosun gelecekle ilgili belirsizlikleri artırmasındandır.
dış piyasalarda ise uluslararası piyasalardaki petrol fiyatlarında olası bir artış, kuraklık beklentisi (üretim yetersizliğinin gerçekleşemesi anlamında) gibi beklentilerin gerçekleşmesi ve ismini koyamadığımız diğer olası hareketlerdeki devinimin, fiyatlar genel seviyesinde ortaya çıkacak harekete artış yönünde ivme vereceği ve bunların gerçekleşme olasılığının güçlü olması itibarıyla, ağustos ayından itibaren fiyatlar genel seviyesinin artış trendine gireceği ve bu trendin hızlanacağıdır.
türk siyaset ortamının seçim dönemine girmesiyle piyasalarda yaşanan belirsizlik artmakta ve bireylerin gelecekle ilgili kaygılarını artırmaktadır. bu eğilimin devamlılığı sürdükçe fiyatlar genel seviyesindeki hareket, beklenenin altında gerçekleşecektir. çünkü ortada büyük çaplı yatırımlar mevcut değildir. 22 temmuz 2007 sonrası fiyat hareketlerindeki bu yavaşlama yerini hareketlenmeye bırakacaktır.
bu hareketlenmeye göre 2007 yılının muhtemel enflasyon oranının %10-11 dolaylarında seyretmesi muhtemeldir.
kaynak: ilgili makaleler, gazetelerin ekonomi sayfaları... ve ödevim : )
genelde faiz oranlari ile pozitif bir korelasyona sahiptir. ornegin ekonomi dusun bir seyir icinde ise enflasyon ve faiz oranlari dusuktur.
bir ulkede enflasyon yuksek ise merkez bankasi faiz oranlarini yuklseterek ekonominiyi serinletmeye calisir.
bunun sonucunda issizlik artacak, tuketiciler ve sirketlerin para talebini azaltacak, bunun sonucunda faiz oranlari dusmeye ticari aktiviteler duser. yani ticari aktiviter ile faiz oranlari da ayni sekilde pozitif iliski icindedir.
bir ulkede enflasyon yuksek ise merkez bankasi faiz oranlarini yuklseterek ekonominiyi serinletmeye calisir.
bunun sonucunda issizlik artacak, tuketiciler ve sirketlerin para talebini azaltacak, bunun sonucunda faiz oranlari dusmeye ticari aktiviteler duser. yani ticari aktiviter ile faiz oranlari da ayni sekilde pozitif iliski icindedir.
puding, klima, radyatör, ultrason ücreti, mp3 çalar, ADSL modem, şans oyunu iddia, özel üniversite ücreti, bitki çayı, doğalgaz abone ücreti, yatak bazası, bornoz, sakız, krem peynir, emar ücreti, PVC pencere, DVD player, kontak lens, tansiyon aletleri, LPG araba tüpü gibi ürünlerden hesaplanan durum.
(bkz: ya yaa)
(bkz: ya yaa)
(bkz: philips eğrisi)
üretimin tüketimden fazla olması sonuçu enflasyona sebebiyet verir.
birinci olarak tek bir fiyat ya da fiyat grubu değil, fiyatlar genel seviyesi gösterge alınmaktadır.
ikinci olarak artışın bir kereye ya da birkaç defaya mahsus olmadığı, sürekli olduğu vurgulanmaktadır.
birinci olarak tek bir fiyat ya da fiyat grubu değil, fiyatlar genel seviyesi gösterge alınmaktadır.
ikinci olarak artışın bir kereye ya da birkaç defaya mahsus olmadığı, sürekli olduğu vurgulanmaktadır.
fakirden alıp zengine veren gerçek bir canavar.
piyasadaki para miktarının artması sonucu o para birimiminin değerinin düşmesidir.
geri gelmekte olan şeydir. *
Zimbabwe'de sürekli artan ultra-hiper enflasyonla baş edebilmek için piyasaya 100 bin dolarlık banknot sürüldü. Ancak bu yüz bin dolarlık banknotla sadece bir ekmek alınabiliyor. Bu tabi ki de ABD Doları değil, Zimbabwe Doları.
ilk duyulduğunda çok tuhaf geliyor ama aslında bu haberin Türk halkını çok şaşırtmaması gerekiyor. Zira daha bir yıl evvel paramızdan 6 sıfır atılmadan önce 500 bin türk lirasına 1 ekmek alıyorduk. Para birimimizin Türk Lirası değil de Türk Doları olduğunu düşünün. Oradaki durumdan farkımız ne? Ekmeği onlardan 5 kat pahalıya almamızı saymazsak.
Tabi Zimbabwelilerin durumu bizden çok çok daha iyi görünüyor çünkü onların en son basılan en büyük banknotları 100 bin dolar. Bizim ise daha 1 yıl öncesine kadar 20 milyon Türk Liramız vardı. Şöyle yeşil yeşil üzerinde 7 sıfırlı. (Ulan dünyanın en tembel öğrencisinin karnesinde yok o kadar sıfır, bizim banknotlarımızın üzeri sıfırdan geçilmiyor.)Düşünebiliyor musunuz Amerika'da elinizde 20 milyon dolarlık banknotunuz olsa neler yapabileceğinizi.. Şöyle bir hayal edelim, bu paranın 5 milyon dolarıyla Beverly Hills'de güzel bir malikane alsak, 3 milyon dolara mobilya falan dünyanın en kaliteli ürünleriyle doldursak, özel yapım bir Bentley alsak, (ki fiyatı 900 bin dolar falandır, bizde para kum ya 100 bin dolar da getiren çocuğa bahşiş verelim) etti mi sana 8 milyon dolar. Angelina Jolie film başına 5 milyon dolar alıyormuş, hadi onu da alalım, atalım 5 milyon dolarlık malikanemizin içine, (nasıl olsa biz de malikanemizde Angelina'yla film çevirmeyecek miyiz canım).. 1 milyon doları Beverly Hills Camii'nin yapımında kullansak, 1 milyon dolar da kiliseye bağışlasak (hak geçmesin:)) Eveeet altına bir çizgi çekelim, ne etti? 15 milyon dolar.. Yahu bu gavurun parası ne bereketliymiş ("gavur"-"bereket" hayırdır inşallah:)) harca harca bitmiyor. Cebimizde hala 5 milyon dolar var n'apsak bilmiyorum ki, oldu olacak bir de Fenerbahçe'ye transfer yapalım da tam olsun.. Dur şimdi kafam karıştı, Fener'e bir yıldız mı alalım yoksa bu 5 milyoncuğumuzu hakemleri sübvanse etmek için mi saklayalım? Ya da Aziz Yıldırım'ı geri döndürmek için helikopter kiralayıp villasının üzerine 1907 tane gül mü attıralım..
Bak sen yahu, keferenin 20 milyon dolarını harcarken yoruluyoruz, bizim 20 milyon türk liramızla bir vupır menü ancak alabiliyoruz. Yabancı turistlerin bize kıçlarıyla gülmelerine pek şaşmamak lazım. Haklı olarak millet üzerinde bu kadar bol sıfırı olan bir kağıt parçası görünce, onun para mı yoksa başka bir şey mi olduğunu düşünmeden edemiyor. Ne yaptık? 6 sıfır atarak paramıza dünya gözünde (sözde) itibar kazandırdık. Hayırlı uğurlu olsun da, ben bu memleketi şu kadar tanıyorsam, paralardaki sıfırların geri dönüşü fazla sürmez. Daha önce 50 yıl geçmesi gerekmişti, paranın bu hale gelmesi için, bakalım bu sefer kaç yılda bu işi halledebileceğiz. Neyse en azından paradan sıfırların atıldığı bir döneme şahit olan bir kişi olarak, 20 sene sonra çocuklarımıza anlatabileceğimiz bir geyik mevzuu elde etmiş olduk.. 20 yıl sonraki halimi şimdiden görebiliyorum: " -Baba 100 bin lira versene sakız alıcam.
-Ah ah bizim gençliğimizde 100 bin liraya Ataköy'de daire alınırdı."
ilk duyulduğunda çok tuhaf geliyor ama aslında bu haberin Türk halkını çok şaşırtmaması gerekiyor. Zira daha bir yıl evvel paramızdan 6 sıfır atılmadan önce 500 bin türk lirasına 1 ekmek alıyorduk. Para birimimizin Türk Lirası değil de Türk Doları olduğunu düşünün. Oradaki durumdan farkımız ne? Ekmeği onlardan 5 kat pahalıya almamızı saymazsak.
Tabi Zimbabwelilerin durumu bizden çok çok daha iyi görünüyor çünkü onların en son basılan en büyük banknotları 100 bin dolar. Bizim ise daha 1 yıl öncesine kadar 20 milyon Türk Liramız vardı. Şöyle yeşil yeşil üzerinde 7 sıfırlı. (Ulan dünyanın en tembel öğrencisinin karnesinde yok o kadar sıfır, bizim banknotlarımızın üzeri sıfırdan geçilmiyor.)Düşünebiliyor musunuz Amerika'da elinizde 20 milyon dolarlık banknotunuz olsa neler yapabileceğinizi.. Şöyle bir hayal edelim, bu paranın 5 milyon dolarıyla Beverly Hills'de güzel bir malikane alsak, 3 milyon dolara mobilya falan dünyanın en kaliteli ürünleriyle doldursak, özel yapım bir Bentley alsak, (ki fiyatı 900 bin dolar falandır, bizde para kum ya 100 bin dolar da getiren çocuğa bahşiş verelim) etti mi sana 8 milyon dolar. Angelina Jolie film başına 5 milyon dolar alıyormuş, hadi onu da alalım, atalım 5 milyon dolarlık malikanemizin içine, (nasıl olsa biz de malikanemizde Angelina'yla film çevirmeyecek miyiz canım).. 1 milyon doları Beverly Hills Camii'nin yapımında kullansak, 1 milyon dolar da kiliseye bağışlasak (hak geçmesin:)) Eveeet altına bir çizgi çekelim, ne etti? 15 milyon dolar.. Yahu bu gavurun parası ne bereketliymiş ("gavur"-"bereket" hayırdır inşallah:)) harca harca bitmiyor. Cebimizde hala 5 milyon dolar var n'apsak bilmiyorum ki, oldu olacak bir de Fenerbahçe'ye transfer yapalım da tam olsun.. Dur şimdi kafam karıştı, Fener'e bir yıldız mı alalım yoksa bu 5 milyoncuğumuzu hakemleri sübvanse etmek için mi saklayalım? Ya da Aziz Yıldırım'ı geri döndürmek için helikopter kiralayıp villasının üzerine 1907 tane gül mü attıralım..
Bak sen yahu, keferenin 20 milyon dolarını harcarken yoruluyoruz, bizim 20 milyon türk liramızla bir vupır menü ancak alabiliyoruz. Yabancı turistlerin bize kıçlarıyla gülmelerine pek şaşmamak lazım. Haklı olarak millet üzerinde bu kadar bol sıfırı olan bir kağıt parçası görünce, onun para mı yoksa başka bir şey mi olduğunu düşünmeden edemiyor. Ne yaptık? 6 sıfır atarak paramıza dünya gözünde (sözde) itibar kazandırdık. Hayırlı uğurlu olsun da, ben bu memleketi şu kadar tanıyorsam, paralardaki sıfırların geri dönüşü fazla sürmez. Daha önce 50 yıl geçmesi gerekmişti, paranın bu hale gelmesi için, bakalım bu sefer kaç yılda bu işi halledebileceğiz. Neyse en azından paradan sıfırların atıldığı bir döneme şahit olan bir kişi olarak, 20 sene sonra çocuklarımıza anlatabileceğimiz bir geyik mevzuu elde etmiş olduk.. 20 yıl sonraki halimi şimdiden görebiliyorum: " -Baba 100 bin lira versene sakız alıcam.
-Ah ah bizim gençliğimizde 100 bin liraya Ataköy'de daire alınırdı."
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar