bugün

enflasyon

Zimbabwe'de sürekli artan ultra-hiper enflasyonla baş edebilmek için piyasaya 100 bin dolarlık banknot sürüldü. Ancak bu yüz bin dolarlık banknotla sadece bir ekmek alınabiliyor. Bu tabi ki de ABD Doları değil, Zimbabwe Doları.

ilk duyulduğunda çok tuhaf geliyor ama aslında bu haberin Türk halkını çok şaşırtmaması gerekiyor. Zira daha bir yıl evvel paramızdan 6 sıfır atılmadan önce 500 bin türk lirasına 1 ekmek alıyorduk. Para birimimizin Türk Lirası değil de Türk Doları olduğunu düşünün. Oradaki durumdan farkımız ne? Ekmeği onlardan 5 kat pahalıya almamızı saymazsak.

Tabi Zimbabwelilerin durumu bizden çok çok daha iyi görünüyor çünkü onların en son basılan en büyük banknotları 100 bin dolar. Bizim ise daha 1 yıl öncesine kadar 20 milyon Türk Liramız vardı. Şöyle yeşil yeşil üzerinde 7 sıfırlı. (Ulan dünyanın en tembel öğrencisinin karnesinde yok o kadar sıfır, bizim banknotlarımızın üzeri sıfırdan geçilmiyor.)Düşünebiliyor musunuz Amerika'da elinizde 20 milyon dolarlık banknotunuz olsa neler yapabileceğinizi.. Şöyle bir hayal edelim, bu paranın 5 milyon dolarıyla Beverly Hills'de güzel bir malikane alsak, 3 milyon dolara mobilya falan dünyanın en kaliteli ürünleriyle doldursak, özel yapım bir Bentley alsak, (ki fiyatı 900 bin dolar falandır, bizde para kum ya 100 bin dolar da getiren çocuğa bahşiş verelim) etti mi sana 8 milyon dolar. Angelina Jolie film başına 5 milyon dolar alıyormuş, hadi onu da alalım, atalım 5 milyon dolarlık malikanemizin içine, (nasıl olsa biz de malikanemizde Angelina'yla film çevirmeyecek miyiz canım).. 1 milyon doları Beverly Hills Camii'nin yapımında kullansak, 1 milyon dolar da kiliseye bağışlasak (hak geçmesin:)) Eveeet altına bir çizgi çekelim, ne etti? 15 milyon dolar.. Yahu bu gavurun parası ne bereketliymiş ("gavur"-"bereket" hayırdır inşallah:)) harca harca bitmiyor. Cebimizde hala 5 milyon dolar var n'apsak bilmiyorum ki, oldu olacak bir de Fenerbahçe'ye transfer yapalım da tam olsun.. Dur şimdi kafam karıştı, Fener'e bir yıldız mı alalım yoksa bu 5 milyoncuğumuzu hakemleri sübvanse etmek için mi saklayalım? Ya da Aziz Yıldırım'ı geri döndürmek için helikopter kiralayıp villasının üzerine 1907 tane gül mü attıralım..

Bak sen yahu, keferenin 20 milyon dolarını harcarken yoruluyoruz, bizim 20 milyon türk liramızla bir vupır menü ancak alabiliyoruz. Yabancı turistlerin bize kıçlarıyla gülmelerine pek şaşmamak lazım. Haklı olarak millet üzerinde bu kadar bol sıfırı olan bir kağıt parçası görünce, onun para mı yoksa başka bir şey mi olduğunu düşünmeden edemiyor. Ne yaptık? 6 sıfır atarak paramıza dünya gözünde (sözde) itibar kazandırdık. Hayırlı uğurlu olsun da, ben bu memleketi şu kadar tanıyorsam, paralardaki sıfırların geri dönüşü fazla sürmez. Daha önce 50 yıl geçmesi gerekmişti, paranın bu hale gelmesi için, bakalım bu sefer kaç yılda bu işi halledebileceğiz. Neyse en azından paradan sıfırların atıldığı bir döneme şahit olan bir kişi olarak, 20 sene sonra çocuklarımıza anlatabileceğimiz bir geyik mevzuu elde etmiş olduk.. 20 yıl sonraki halimi şimdiden görebiliyorum: " -Baba 100 bin lira versene sakız alıcam.

-Ah ah bizim gençliğimizde 100 bin liraya Ataköy'de daire alınırdı."