bugün

emile heskey ile gianfranco zola'nın çiftleşmesiyle ortaya çıkmıştır.
Natüralizm akımının öncüsü olan ünlü Fransız yazar.
(bkz: pozitivizm)
(bkz: natüralizm)
(bkz: l assommoir)
germinal ve therese raquin'i okumayan roman okumamış demektir.
emineye benzer adı ile çocukluk zamanlarımda kadın olduğunu zannettiğim yazar.
"eser" isimli eseri tavsiye edilecek yazar.
Meyhane ve nana adlı kitaplarını okumama rağmen hep bayan sandığım ve erkek olduğunu sözlükten öğrendiğim yazar.
ne güzel isim lan, eminim kendisi de güzeldir diye düşünüp 31 çekmiş arkadaşım vardır.
(bkz: bir arkadaşım ekolü)
doğalcılık ya da natüralizm denen akımın kurucusu fransız romancı ve eleştirmen. (1840,1902)
bir fahişeyi anlattığı nana romanı ve madencileri konu ettiği germinal adlı eserleri ünlüdür. ayrıca pek bilinmese de "j'accuse" (itham ediyorum) adlı denemesi de dikkat çekicidir.
babası italyan annesi fransızdır. kendisinin fransız olmasının nedeni fransız olmak istemesinden ya da paris doğumlu olmasından olabilir. evet alkol aldım da biraz, sanırım doğum yerinin paris olması kendisinin fransız olmasında etkili olmuş olsa gerek. yoksa ben olsam italyan olmayı seçerdim lan, negzel.
aslında kendisini sıkı bir romancı olarak bilsek de diğer pek çok edebiyatçı gibi şiir yazmakla başlamıştır bu işe.
kendisi tipik bir bilim insanıdır, zaten zamanının trend dünya görüşü de bu yöndedir. devrimin ertesindeki bir fransa'da tanrı tanrı diye yerlere çöreklenen insanların olmasını bekleymezdik zaten. diderot ve montaigneden etkilenmiştir.
şahsen pek katılmasam da genel natüralist bir düşüncenin ürünü olarak, ki kendisi başta da dediğim gibi bu akımın en büyük temsilcisidir, romanlarındaki karakterleri ve genel havayı bir laboratuvar ortamı gibi tasvir eder. insanların yaşadıkları sıkıntıları, kişilik bozuntularını tıbbın olanakları ile tamamen ortadan kaldırılabileceğini öne sürer. böylece insan doğası tamamen mükemmelleşecektir. zaten kahramanlarına bazen tahammül sınırlarını zorlayıcı karakter ve klinik testleri yaparak okurun bilinçaltında işler.
genel olarak solcu bir yazar olarak bilinir. çünkü zamanın imparatorluğuna açık şekilde karşı çıkmıştır. hatta sadece sol değil devrimci bir yazar olarak bile lanse edilir bazen.
gianfranco zola ile aynı soyadı taşıyan kişi.
fransa'yı dreyfus davası yüzünden terketmiş gerçekleri kovalayan bir yazar.
türkiye kendi zola'larını arıyor günümüzde.
natüralizm değil, natürizm akımının kurucularındandır. hayatta olan her şeyi, iyilikler kadar kötülükleri de olduğu gibi vermeyi öngörür bu akım.

emile zola büyük bir romancıdır. özllikle eser adlı romanını okumayanlar, çok şey kaçırmıştır.
(bkz: 19 uncu yüzyıl fransız edebiyatı)
bıyıklı fransız yazar.

çoğu kişi gibi adını ilk duyduğumda kadın olduğunu sanmam yetmiyormuş gibi, türk olduğunu sanmıştım.
yıllarca kadın sandıktan sonra yaşadığım hayal kırıklığına konu olan yazar.
therese raquin adlı kitabında cani tarafını okuyucularına göstermiş yazardır.

--spoiler--
kayıktan düşmeden önce dişleriyle adamın boğazını tuttu ve ondan bi parça kopararak denize düştü.
--spoiler--
hayatın iğrenç ve çirkin sahnelerini bir bilim adamı tarafsızlığıyla anlatmaktan çekinmemiştir.
''tehlikenin gözünün içine baktın mı sana zararı dokunmaz.''
fransız edebiyatında natüralizm akımının en büyük temsilcisi olan yazar.
bugün doğumgününü kutladığımız natüralizimin öncülerinden olan yazar. (2 Nisan 1840 – 29 Eylül 1902)
Dreyfus davasının iflah olmaz muhalifiydi, iyi ki öyleydi. Belki de sonraki nesillerin, mesela sartre'ın, varolmanın bir gereği olarak fransadan nefret etmek gerektiğini farketmelerini sağlayanlardan biriydi o.
hep kız sandığım yazardı meğerse erkekmiş.
kız sanmanın yanında sürekli emine diyesim gelen ve hatta dediğim yazar...
Germinal olunması ve okutulması gereken bir eserdir. Saçlı sakallı bir abimizdir kendisi.
Adı naturalizm ile birlikte anılan ünlü Fransız romancısıdır. Romanlarında genellikle insan ruhunun çelişkileri içinde verdiği mücadeleyi konu edinir. Yazarlık hayatına romantik şiirler yazarak başlasada pek bir başarı sağlayamamıştır. Sosyalist fikirleri savunduğu için zamanında bir çok kişi tarafından ağır tenkitlere uğramış yazardır.
Suçluyorum adlı kitabı ise mektup niteliği taşıyan güçlü bir aydın başkaldırısıdır. Yahudi kökenli bir subayın haksız yere casuslukla suçlanması ve zindana sürgün edilmesiyle başlayan Dreyfus Davası'nı konu edinir. Emile Zola'nın gazetede mektubunun yayınlanmasından sonra ise vatan hainliği ile suçlanmış kitapları toplatılıp yakılmıştır. Bu eser, haksızlıklar karşısında boyun eğmeyerek sesinizi yükseltme kabiliyetinizi, mücadeleci tavrınızı pekiştirmenize katkı sağlayacaktır. Okunması şiddetle tavsiye edilir.