bugün

ispanyanın Granada şehrinde bulunan endülüs emeilerinin inşaa ettiği, mükemmel ötesi yapı. rüya gibi birşey olduğu söylenir. Paris'teki institut du monde d'Arap (Arap Dünyası Enstitüsü) eski Başkanı Edgar Pisani bu saray hakkında şöyle demiştir;"Elhamra inşa edilirken hiçbir şey tesadüfe bırakılmamış, her detay itina ile hesaplanmıştır. Kavislerin bölünüşünde, tek ve çift sütunların hoşa geden bir tarzda yerleştirilmelerinde, kapı ve pencere yerlerinin tespitinde bunu anlamak mümkündür. işte bu sayede harikulâde perspektifler ortaya çıkmış, avlular ile açık salonlar arasında güneş ışığı, suların akışı ve gölgelerin oyunu buluşturularak, dış alemle inanılmaz bir uyum ve zarafet sağlanmıştır. Bu, sanki el değince kırılıp dökülecek hissi veren yüksek bir zarafettir. Elhamra'yı gerçekten anlamak için, sarayın içindeki pek çok kitabeyi anlayarak okumak gerekir. Kur'an'dan alınan ayetlerin ve ibn-i Zamrak'la diğer Müslüman şairlerin mısralarının kazınmış olduğu bu kitabeler bazı duvarları tamamen kaplamakta, kemerler, kapı çerçeveleri ve sütun tekneleri boyunca uzayıp gitmektedir. Öyle ki, bu yazıları süsleme motiflerinden ayırmak neredeyse imkansız haldedir. Evet, Elhamra konuşur. Hem de kutsal kitabının sesiyle konuşur."
(bkz: hamra)
elhamra sarayı 12. yüzyıl'da ispanya granada 13 hektarlık bir alana kurulmuş ve mimarisi ile dünyadaki sayılı saraylardan biri olmuştur.
duvarlarında kırmızı tuğla, çatısında kırmızı kiremit kullanılmasından dolayı bu ismi almıştır. el-hamra; kırmızı demektir. ayrıca "dünyanın yeni yedi harikası" listesi adaylarından. geçen sene sarayın bir kısmı ziyarete kapalıydı. çalışmalar ve çekimler yapılıyordu. gezmek için bir günün yetmeyeceği kadar büyüktür.
süslemelerinin geometrisi, lineer cebirdeki bütün simetri gruplarını kapsamaktadır. döndürme ilerletme ve yansıtma simetrilerinin hepsini barındıran bu süslemelere sahip sarayı, m.s. escher de ziyaret etmiştir. saray kendisine ilham kaynağı olmuştur.
ispanya'nın granada kentinde endülüs emevileri döneminden kalma ünlü saray. görkemli bir saraydır. öte yandan sarayın dışında kalan ve etrafını çevreleyen bahçeler de bir o kadar güzeldir. ispanyollar bu sarayı ele geçirdiklerinde hayran kalmışlar ve kralları için balayı yeri olarak kullanmışlardır *.
granada'nın hemen yanıbaşındaki tepeye kurulmuş, yaklaşık 700 yıldır şehre, sözün iki anlamıyla da tepeden bakan bir saray. adı arapça 'al hamra'dan gelmektedir ve 'kırmızı olan' manasını taşır. sarayın yapımında kullanılan kırmızıya kaçan renkteki taşlardan bu adı almıştır. sarayın kendisi öyle aman aman çığır açacak nitelikte bir mimariye sahip değildir, ancak büyüklüğü, şehre egemen yapısı, inanılmaz güzellikteki iç mekan işlemeleri, fayansları, kurak bozkırların ortasındaki klimaları ve cennet parçası bahçeleri ile birleşince kompleks akıl almaz bir güzellik kazanır.

14.yy'da kurulan elhamra'nın bahçesinde klimalar var, evet. araplar bir devirdaim sistemi kurarak suyun kompleks içinde sürekli akmasını sağlamış. gerçekten de sarayın bahçelerinde dolaşırken dört bir yandaki kanallarda şarıl şarıl sular akıyor, dolambaçlı kanallar suyun daha çok dolaşmasını sağlıyor ve ortamın sıcaklığını düşürüyor. bu sayede şehirde 40 dereceleri bulan hava sıcaklığı elhamra'nın bahçelerinde hep 28 derece civarında kalabiliyor. kuraklıktan uzak bu yapı sayesinde çöl gibi bir bozkırın ortasında dev ağaçlar, büyük bahçeler, çeşitli bitkiler yetiştirilebilmiş araplar.

en az sarayın kendisi kadar güzel olan bir unsur ise akıl almaz bahçeleri. ispanyolların anlayamayıp 'generalife' adını verdikleri bu bahçelerin asıl adı arapça 'cennet el-arif', yani arifin cenneti. sarayın mükemmel su ve serinletme sistemi sayesinde sahip olduğu bu bahçeleri görünce neden adını cennet koyduklarını çok iyi anlıyor insan.
estetik harikası.

http://www.trekearth.com/...ranada/Alhambra/page5.htm
beni ahmer devleti'nin başkenti olan gırnata'da yapılmış olan ve yanından geçen darro nehrine bakan islam sanatının gurur kaynağı olan saraydır.. bu saray 1492 yılında ispanyollar tarafından ele geçirilerek kraliyet sarayı haline getirilmiştir. 1809 da ise sarayın kulelerini napolyon havaya uçurmak istemişse de bunu başaramamıştır.
Endülüs Emevileri'nin ispanya'ya bıraktıkları en büyük miras. Kızıl ve oryantal Dünya harikası,Elhamrâ.
http://natgeotv.com/tr/an...-yapilar/videolar/elhamra
ispanya'nın Granada'sında yer alan devasa saray.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, eğer sarayı gezmek istiyorsanız mutlaka 1 gün öncesinden bilet almanızda fayda var, zira elininiz boş dönebilirsiniz, çünkü ilk girişte içeriye belli sayıda insan alıyorlar. (bkz: La Caixa)isimli bankaların, saray için bilet satan otomatik makinesi var, veya şehrin belli yerlerde sarayın resmi dükkanları mevcut, ordan da bilet satın alabiliyorsunuz, fiyatları da aynı her ikisinde de. ( Temmuz'da 14 euro gibi bişi ödemiştim).O nedenle işinizi şansa bırakmayın ve bu yerlerden birinden bir sonraki güne bileti temin edin derim ben.
Bilet fiyatları da görmek istediğiniz alanlara göre değişmekte, misal sadece bahçelerini gezmek istiyorum veya bütün sarayı gezmek istiyorum gibi seçenekleri var.Biletlerin üzerinde (bkz: Nasrid s Palace) 'de olmanız gereken saatler yazıyor ve o anda mutlaka orda bulunmalısınız çünkü orda yazan saate göre alım yapıyorlar eğer ki gecikir iseniz, işiniz yaş o nedenle dikkat!
Şehrin merkezindeki katedraldan kalkan otobüslerle ulaşım sağlanıyor zira, El Hamra şehrin epeyce yükseğinde konumlanmış.Yanlış hatırlamıyor isem, saraya 3 ana giriş kapısı var, otobüsten giriş yapacağınız kapıya göre inebiliyorsunuz.
Saray, gerçekten de epey geniş ve girdiğiniz her bölüm mutlaka bir bahçeye veya başka bir bölüme geçişi sağlıyor.Duvarlarda Arapça yazılar, aşina olduğumuz türden dualar, süslemeler mevcut.Bir de simetri çok önemli imiş o dönemki eserlerde.Tepeden eski şehri izlemek keyifli, manzarası da garantisi.Epeyce bahçesi var sarayın ve de cidden görkemliler hatta bahçeler binalarından daha görkemli diyebilirim, bir de su kaynaklarına çok önem vermişler, bahçelerde mutlaka havuz yer alıyor ve bazen saray içlerinden bahçe havuzuna ulaşan, yerden bağlantıları var.
Tepeye vardığınızda, diğer kulelerini de görebiliyorsunuz. Her yeri tarih ve yaşanmışlıklarla bezeli bu kentte her an Prince of Persia veya Assasin's Creed sahnesini yaşabilirmişim gibi hissettim.
Saray çıkısında da otobüs yerine yürümeyi tercih ettik biz, tepeden aşağıya kadarki kalan arada ormanımsı bir alan var, biraz dönemeçli ama bir sürü ağacın içinden geçerek mis gibi kokular eşliğinde şehre inmek, size yorgunluğunuzu unutturacak düzeyde.

Endülüs ' e yolunuz düşerse, ne yapın ne edin bilet alıp gezin bu sarayı.Türkiye'de sarayın ve mimarinin alası mevcut ama burda başka bir tat var.
odalarında sultanların kibre kapılmaması için ''allah'tan başka galip yoktur'' yazan saray. öyle ki, neredeyse görülen her sütuna yazılan bu sözcükle, saray adeta allah'ı zikretmektedir.
125 yılda tamamlanmış saraydır.
saray duvarlarında '' vele galibe illallah '' yazan saraydır. yunus suresinde geçen bir ayetten alınmıştır.
sarayda bulunan sultanlara ve saraya gelen yabancı devlet adamlarına , allahın herşeye galip geldiğini anlatmak istemişlerdir.
kırmızı olan anlamına gelen arapça kelimedir. sarayın yapıldığı topraktan dolayı duvarlar biraz kırmızıdır.
http://www.youtube.com/watch?v=6DXlJolOKZw
Amin Maalouf'un kitabı Afrikalı Leo sayesinde haberdar olduğum saray, Mimari bakımdan gerçekten muazzam. Endülüs Emevilerin yaptığı en iyi işlerden birisi.
içerisini gezebilmek için 1 ay önceden rezervasyon yaptırılması gereken muhteşem saray.
Ucu bucağı olmayan saraydır. Bir tarafta la alhambra kalesi ve dış duvarları öbür tarafta la alhambra bahçeleri ve tabiki en sonunda halifenin evleri ve süs havuzları...

Hepsi birbirinden güzeldir. Elhambra kalesi genelde atlanır. Ancak muhakkak çıkılıp şehir kuşbakışı izlenmelidir. Bahçeleri ise alabildiğine yeşil ve süs havuzlarıyla doludur. Adamlar gerçekten mimaride zirveye ulaşmış dersiniz o gün için. Ben en çok süs havuzlarının olduğu bahçeyi sevdim.

Hele yaz dönemi giderseniz şansınıza flamenko gösterileri de oluyor o bahçede. Ben flamenkoya denk geldim. Ücret biraz pahalı olsa da, gösterinin hakkını vermişti. 20-25 € civarıydı. Ancak bu sorun değil. Granada merkezde tapas barlarda bedava flamenko gösterileri oluyor. Tabi yiyip içmenin yanında olduğundan ona da para vermiş gibi oluyorsunuz. Kısacası endülüs ispanyasını merak ediyorsanız elhambrayı görmeden ayrılmayın, bir de muhakkak tapas barlara uğrayın. Endülüse gittim de granada, sevilla, cordoba ve malagaya uğramadım demeyin. Geri kalan şehirlere uğramasanız da olur. Zira jaen de falan pek bir şey yok ama granada candır *
Gençler bilmez, bahçesindeki havuzda belirli kategorideki yıldızlar yansıması ile izlenirdi.

Her yerinde "la galibe illallah" ALLAHTAN BAŞKA GALiP YOKTUR. YAZAR.

bu sebeple en çok zikreden yapı diye de anılır.
Girifit bir yapıya sahip olan Elhamra Sarayı, birbiriyle bağlantılı sayısız odalar ve salonlar, bu mekanların arasında yer alan avlular, ferahlatıcı yeşil alanlar, fıskiyeli havuzlar, akar çeşmeler ve bahçelerden ibarettir.
mükemmel bir yer olmasının yanı sıra süsleme detaylarıyla epey zorlu bir yerdir.
aslanlı avlu sütun:
görsel
Aslanlı avlu sütun detay, “ve lâ galibe ilâllah.” “Allah’tan başka galip yoktur.” :
görsel
Cennet’ül Arif bahçeleri (generalife):
görsel
Bereket bahçeleri:
görsel
Meşveret Salonu:
görsel
Kızkardeşler Salonu:
görsel
görsel
aslanlı avlu:
görsel