Eleştiri haktır. Eleştiriyi kabul etmemek de haktır ama eleştiri haklıysa tahammül edemeyen kişi haksızdır.
birini eleştirmeye kalktığında herkesin seninle aynı imkanlarla dünyaya gelmemiş olduğunu aklına getir.
Eleştirinin haklılığı, muhatabında yarattığı olumlu etkiyle ölçülmeli. Birinin bedeninde sigara söndürür gibi cümleler kurmak eleştiri değildir. insafsızlığın sonu insansızlıktır.
(bkz: Ahmet Mümtaz Taylan)
Gereksiz eleştiri, ya çekememezlikten ya da gizli hayranlıktan kaynaklanır.
Kendini eleştiribilen kişi,herkesi eleştirme hakkına sahiptir.
Diktatörler hariç herkese yapılabilir. Linç ederler valla.
Çoğu insanın çekemediği, bir işin doğrusunu ve yanlışını gösterme anlamına gelen sözcük.

Kaldıramıyorsunuz abi, yalan mı?
bir insanı, konuyu, eseri doğru ve yanlış yanlarını bulup gösterme amacıyla yapılan iş, tenkit; bir edebiyat ve ya sanat eserini değerlendirmek, anlaşılmasını sağlamak amacıyla yazılan yazı türü anlamlarına gelir. (bkz: edebi eleştiri) ise okuyucuya yardımcı olmak ve yazara yol göstermek amacıyla yazılır.
(bkz: tenkit)
(bkz: kritik)
Bugünlerde kimsenin tahammül edemediği bir durum.
eğer eleştirdiğin işi yapıyorsan saygı çerçevesinde sınırsız eleştirebilirsin lakin işin sadece takipçisi isen yorum yap geç. çünkü daha iyisini yapana kadar ondan fazlasına hakkın yok. işbu entry oğuzhan uğur şahsına ithafen yazılan bir entrye cevap niteliği taşır.
Türk edebiyatında olmayan bir türdür. Özellikle günümüzde. Herkes birbirinin götünu yalar. Eleştiri dedikleri de tanıtım yazisidir, hani şu gazetelerin kitap eklerinde çıkan beş para etmez şeyler. Herkes orada birbirinin götünu yalamak için sıraya girer. Herkes kendi çetesini kurmuştur Türk edebiyatında. Aksama kadar birbirlerini parmaklarlar. Twitter da birbirlerine methiyeler düzerler. Birbirlerinin kitaplarını paylaşırlar. Bunların çoğu da götüm gibi yazarlardır. Tek başlarına bir yere gelemeyeceklerini bildikleri için ceteleşirler. Iyi yazarın böyle şeylerle işi yoktur zaten. Ama iyi yazarı da göklere cikarttim mi bir daha indiremiyorsun? Niye eleştiri yok. Bi kişi de çıkıp hasan ali Toptaş bozdu diyebiliyor mu? Yok. Yalamaya devam.
Dünyanın saçma kuralları. Dünyanın direttikleri. Dünyanın yaşanan değil, dünyanın yaşamaya çalışılan bir yer olması. Dünyanın geçerli saydığı bir biriminin olmaması. Dünyanın dönen zaman çarkında mutluluğun değil acının sesinin çıkması. Dünyanın hayata sığmayacak acılara sahip olması. Dünyanın istenilen her şeye bir taş koyması. Dünyadaki her insanın yaşamak zorunda olması. Dünyadaki gerekli olan şeylerin acıya sevketmesi. Dünyanın gereklilik barındırması. Hayatın zorunluluk tuttuğu acılara sahip olması.
eleştiri ile hakaret arasındaki çizgiyi aşmadıktan sonra her eleştiriye bir saygım vardır her zaman.
eleştiri; yağmur gibi, bir insanı köklerine zarar vermeden besleyecek kadar nazik olmalıdır.

eleştiri yapmanın da bir adabı üslubu var.
ne yazık ki insanlar eleştiri ve hakaret etmeyi birbirine karıştırıyor, düşünce özgürlüğü kılıfı altında hakaret ediyor ve buna eleştiri diyor.
bir eseri olumlu ve olumsuz yönlerinin kaleme alınmasına eleştiri denir.
"ELEŞTiRi NE DEĞiLDiR?

1) Eleştiri beğenmediğini ifade etmek değildir.
2) Eleştiri karşıtlık belirtmek değildir.
3) Eleştiri karşı çıkılamaz bir değer, bir tür erdem değildir.
4) Eleştiri, yaptığınızı zannettiğiniz zaman size gık çıkarılmaması gerektiğini sandığınız bir tür 'kutsal' eylem değildir.
5) Eleştiri her zaman ve zeminde olmazsa olmaz değildir.

Peki, eleştiri nedir?
'Elemek-elden geçirmek' kökünden gelmesi hasebiyle eleştiri, mevcut olanı belirli aklî ilkeler ışığında gözden geçirmektir. Eleştiri amaç değil, araçtır. Amaç gerçektir. Gerçek ise, şu ya da bu boyutuyla, hangi anlamında alırsanız alın, eleştiri götürmez, eleştiri gerektirmez, ona varılınca artık eleştiriye ihtiyaç kalmaz. Eleştiri ona (gerçek) giden yoldaki araçlardan sadece birisidir. Ve son madde:

6) Eleştiri, 'vıdı vıdı yapmak' değildir. "
aslında doğru kullanılsa var ya topluma çağ attıracak bir kapışmadır. eleştirmek ve eleştirilmek aslında çok güzel şeyler ama bunu bazen sağlamak güç oluyor çünkü yobaz çok.
Bir kişi, olay ya da durum hakkında yapılan olumlu ya da olumsuz yorum. Halkımızca ise yalnızca olumsuz olarak yapıldığı sanılmaktadır. Ve ayrıca eleştiri yapmayı bilmeyen, Hakaret edip eleştiri yaptım canım diyen insanları da halkımız bünyesinde barındırmaktadır. Bunların yanında bir de yapılan eleştiriyi sindirebilme olgunluğu gösterebilmek gerçekten önemlidir.
dusunce ozgurlugu geregince herkes her konu hakkinda "dusunce"sini ozgurce dile getirebilir. tirnak icinde yazilan dusunce kelimesine dikkat edelim.
eleştirmek herkezin doğal hakkıdır. fakat bazı asalaklar eleştirmiyor. hakaret ediyor.
"birinin yaptığı işi eleştirme" hakkını nasıl kazanırız, bi fikrim yok.

bireyler arası ilişkilerde, bir insanı yaptığı herhangi bir davranıştan dolayı eleştirebilir miyiz ? bunu yapmanız doğru mudur?

yardımcı olabilecek yazarların mesajlarını beklemedeyim.
eleştirdiğim duruma genel de düştüğüm için onun yerine vicdan ile yorum yapıyorum.
--spoiler--
"genç ve toy günlerimde babamın verdiği bir öğüt aklımdan hiç çıkmadı.
"içinden ne zaman birini eleştirmek gelse,” demişti, bu dünyada herkesin senin sahip olduğun üstünlüklerle doğmadığını anımsa, yeter."
--spoiler-- * *
bir dizi takibi kadar, ekonomi, terör,yolsuzluk takibi yapabilsek; her şey daha anlamlı olacak.