bugün

derin bir offf çekmek
iki tek attiktan sonra basa gelen can sikan durum.
icmeye bahane olan en önemli hadise *
melankolik olma halinin delikanlı sözlüğündeki karşılığı.
(bkz: delikanlı sözlüğü)
insanın ilk önce girmek istemediği, ama girdiği takdirde de çok hoşuna giden bir ruh halini yaşamasıdır.
bi girdiniz mi asla çıkmak istemezsiniz o efkarlı moddan. her ne kadar "kötü" bir şeymiş gibi yansısa da, aslında kötü bir şey değildir. zevklidir pekala.

ancak, bi çıktınız mı da, bir daha girmek istemezsiniz aynı moda, bu da vardır. enteresan bir şeydir bu.
tasalanmak.
sıkıntıların insanın üzerine öbeklendiği durumlar da, kişinin kendini ifade etme şekli. kederli görünüş, kasvetin basması, efkarın yoğunlaşmış hali.
(bkz: efkarlanirim)
durup dururken geçmişi hatırlayıp özlemektir.
(bkz: bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır)
sonucunda bir dal yakıp derin derin içine çekmekle sonuçlanabilecek eylemdir. * * *
içinizde ki duygularin birden iki gogusunuzun arasinda toplanip bir "ahhhhhh ulan!" demenizi saglayan süreçtir efenim.. özellikle

http://www.dailymotion.co...yasmin-levy-naci-en-alamo_

bunu dinledikçe..
derin bir effff çekmek.
şöyle bir ''oofff'' çekmektir..

(bkz: rakı)
(bkz: balık)
(bkz: müzeyyen senar)
rakı içerken istemsizce oluşan duygudur.
cepte para yok,öğrenim hayatı uzatmalarda ve yenik durumda,
sevgilinse hiç olmadı.
dostum diyecek kimsende yok;kalabalığın içinde yalnızlık gibi..

her bir yana kök salmış yalanların...
daha fazla yüklenme kendine;onun da suçu değil artık.

hadi efkarlanmak;sıra sende.
fikirlenmek. yani düşünmek, düşüncelere dalmak.
dertlerin derya olup bir anda insanın üstüne binmesi halidir. Bir sigara yakılır ve en yakın arabesk şarkı açılır.**
yakılan bir sigarayla durumu daha çekilebilir hale getirme sebebidir bazen. bir şarkı çalar, bir şişe açılır, bir koku duyulur ya da ona benzeyen birini görmek/onun adıyla çağırılan birini duymaktır. adına şarkılar yazılmış ruh halidir, kurtuluşu bünyenin zayıflığıyla alakalıdır.
düşüncelere dalmak.
daha çok şarkılar sebep olur bu hisse. en dibe iteklediğiniz o his birden kulağınıza ilişiveren müzikle vuku bulur ve efkarlanma gündeme gelir. o efkarın sebebi olan her neyse aklınızı kurcalamaya başlar. biraz daha betimleme yapacak olursak; eve yeni gelmişsindir, sadece girişin ışığını açarsın, loştur o ışık da. hali hazırda o şarkıyı en çabuk şekilde tekrar dinleyebileceğiniz yolu bulursunuz. üzerinizdekileri çıkarmadan oturursunuz kanepeye, önce anlamasızca perdelere bakarsınız sonra tavana. gelişigüzel bi' şekilde üzerinizdeki ceketi tek elinizle çıkarmaya çalışır, beceremeyince fazla uğraşmaz öyle durmaya devam edersiniz ve biliyorsunuzdur birazdan şarkının en acıklı kısmı gelecektir, kendinizi o ana hazırlarsınız ve uzun süreden sonra tekrar hatırladığınız o sebepten ve şarkının efkar katalizörlüğünden mütevellit -yanmaktan değil ey dost sönmekten kaçtım- dercesine o muhteşem hüzün çökertmesini yaşarsınız.
Diline erkin koraydan bir şarkı dolanır söyler söyler durursun derdini tek tek sönen sigaralara anlatırsın bi o dinler zaten bi de amk duvarları en güzeli de yargılamıyolar amk.
Gecenin köründe, düşlerin çıkmazda yankılandığı zaman diliminde..

Bastıran ve hiç uzaklaşmayan duygudur.