bugün

basta dinlerler birlikte ciktiklarinda fazla komik durmayan uzerinde bulundugu cografyayla bir sekilde ortusen kuralar butunuyken, billimin ilerlemesiyle teknolojik gelismelerle birlikte giderek insanlarin inanmalarina ve uymalari guclesen kuralar olmuslardir. muslumanlikta olsun hristiyanlikta olsun dunyanin gelismesiyle birlikte bu ritueler inanilmasi ve uyulmasi guc hal almistir. uyulmasi ne kadar guc olursa o kadar baskiyla o kadar zorla kabul etirilmeye calisilmistir.

bu ritiuel ciktiktan 100-200 yil sonra son kulanma tarihlerini yitirirler ve bozulurlar iste o zaman sirf insanlar bu kuralara uysun diye katliamlar ve savaslar baslar.ama insan aklini hicbir savas ve baski yenemiyor. bu ritiueler teker teker silinmektedir. mesela bundan 100 yil once bulundugumuz cografyada cihad mantikli bir kavramken olarak gorulurken suan insanlarin kulturel ve billimsel olarak gelismesiyle ve egitilmesiyle birlikte mantiksiz ve dinlerle bagdastirlmayan bir kural olmaya mahkum olmustur.
(bkz: dine saldırmak)
din hakkında daha en temel kavramlar olan ayet, hadis ayrımını bilmeyenlerce dinin sorgulanması ile ortaya çıkan asılsız tespitlere hedef olan kutsal ritüeller bütünü. bu tespitleri yapanlar dinin kutsal kitabında ne yazdığını bilmez, kulaktan dolma bilgiler ve köpürmüş fikirleriyle ısıracak kutsallıklar ararlar. ben bu davranışa saldırı demeyeceğim. nasıl ki sivrisinek insandan bir zerre kan çektiğinde onun adı saldırı değilde ısırık oluyorsa ve insan bünyesindeki etkisi 3-5 kaşınmadan öteye gidemiyorsa, dini ısıranların da ya dişleri kırılıyor yada bu eylemlerinin devamına mukabil körelmiş bir organa sahip oluyorlar. o organ gönül gözüdür.

yıllarca manayı madde gözü ile arayanların gönül gözlerinde biriken küsufun kalıntıları yüzünden manaya körelen bireyden, başka bir genelleme beklenmez.