bugün

ders içeriği:

Dilbilimsel analizin temel kavramları; farkındalık yaratma, dil öğrencilerinin verileri üzerine yanlış çözümlemesi, durum çalışması ve karşılaştırmalı anadil ve yabancı dil analizlerinin yardımı ile dilin doğasına, yapısına ve kullanımına ilişkin kavramlar; bir sistem olarak dilin bileşenleri; dilbilimsel edinç ve edim, dilbilimin alt dalları, dilbilgisi türleri, dil evrenselleri, dilsel yaratıcılık, dilbilimsel nedensizlik, işaret dilleri, yapay diller ve canlılar arası iletişim; beyin ve dil, yanallaşma ve ellilik, dilin evrimi, insan dili işleyiş modelleri, dil kullanımı ve dil bozuklukları ile ilgili araştırmalar (örn.: eş zamanlı dinleme testi, bölünmüş beyin, WADA testi); sesbilgisi, akustik, duyuşsal ve söyleyiş sesbilgisi, konuşma organları, sesbirim, ünlü ve ünsüz harfler, uluslararası sesbilim alfabesi, çift ünlü, üçlü ünlü, söyleyiş şekli ve yeri; sesbilim, ses örnekleri, benzeşim, benzeşmezlik, bağlama, ünsüz harf kümeleri, sessiz harfler, parçalarüstü, vurgu ve ezgi; anlambilimi, anlam bileşenleri çözümlemesi, anlamsal ilişkiler, anlamsal ilinti, anlam ve gönderme, eşdizimlilik.
Dilbilim (linguistique), dil ediniminin (le langage, türkçemizde sadece "dil, lisan" olarak kullanılır) incelenmesi konu alan bir disiplindir. Kendi içerisinde 3 ana katman altında incelenebilir;

1) Fonoloji (phonologie)
2) Sözcük Bilgisi (Lexicologie)
3) Söz Dizim (Syntaxe)

1) Fonoloji

Kelimeleri bir araya getiren sesleri inceleyen alandır. Bu seslerin (phonème) sayısı, dilden dile farklılık göstermekle birlikte türkçemizde ortalama 28-29 ("ğ" sesinde tartışmalar devam etmektedir), fransızcada ise ortalama 36 birimciktir.

2) Sözcük bilgisi

Kelimelerin yapı (Morphologie) ve anlamlarını (sémantique) inceleyen alt disiplin dalıdır. Kendi içerisinde 2 alt katmanda incelenebilir;

- Monème Lexical (Kelime Kökü) *
- Monème Gramatical (Son Ek) *

Örnek: Yarın okula gideceğim.

Bu tümcede "gid-" monème lexical olup gitmek eylemine, "-eceğim." ise Monème Gramatical olup 1. tekil şahısın, gelecek zamanda yapacağı bir eyleme atıfta bulunur.

* Türkçeleştirilmeleri şahsıma aittir. Terminolojisinde bir karşığını bilen uyarırsa, mutlu olurum.

3) Söz dizim

Sözcüklerin dilin belirli kuralları çerçevesinde bir araya getirilmesidir.

Türkçemizde özne-nesne-eylem olan bu dizim, fransızca ve ingilizcede özne-eylem-nesne temel sıralaması üzerindedir.
umut sarıkaya'nın, naber dergisinin 2. sayısında (2015.02) yazdığı şöyle bir yazı mevcuttur.

###

dilbilimciler

kelimeler ne işe yarar? bir objeyi, bir duyguyu ya da bir durumu karşımızdakine anlatmaya yarar. yani sonuçta amaç kelime değil, karşımızdakinin ne hakkında konuştuğumuzu anlamısıdır. mesela "kırmızı" dediğim zaman neden bahsettiğimi anlarsınız ya da "elma", "yorgunluk", "kadın" vs... iki kişi düşünelim ve bu iki kişinin aralarında bir dil oluşturduklarını farzedelim. bunlar "kırmızı" kelimesi yerine "a", "elma" kelimesi yerine de "b" demeyi kararlaştırmış olsunlar. biri diğerine "ab" dediği zaman, diğeri "kırmızı elma"dan bahsettiğini anlar. onlara gidip "neden 'kırmızı elma' demiyorsunuz, bu yaptığınız çok yanlış." diyebilir miyiz? sonuçta iletişim kurulmuş, dil işlevini yapmıştır. dil için kelimeler amaç değil araçtır. dil her zaman kelimelerden bağımsızdır.

bir kaç hafta önce eski bir arkadaşımla buluşmak için sözleştik. "Cihangir'de Kaktüs Kafe diye bir yer var, oraya gelsene." dedi arkadaşım. "Cihangir'i çok iyi bilmediğimi, tarif etmesini söyledim.", "ya kime sorsan gösterirler, çok bilindik bir yer" dedi arkadaşım.

bir taksiye binip "Abi Cihangir tarafına gideceğim. Orada kaktüs kafe diye bir yer varmı. biliyor musunuz?" diye sordum. "buluruz." dedi. semte girdiğimiz halde bir türlü bulamadık. aynı kafelerin önünden bir kaç defa geçince "abi birine mi sorsak acaba?" dedim. yol kenarında yürüyen tam cihangirli tipli bir adam vardı, kulağında kulaklıkla köpeğini gezdiriyordu. taksici korna çaldı, el etti, adamı çağırdı. adam kulaklığını çıkarıp, istemeyerek taksiye yaklaştı. taksici "yaa buralarda kaptüs kafe diye bir yer varmış biliyor musun?" diye sordu. adam sinirlenerek "NE!!" diye sordu. Taksici "kaptüs kaptüs!" diye tekrar etti. "Kaktüs diyeceksin be adam. Kak-tüs! kak-tüs!" diye azarladı taksiciyi adam. "nerede ora?" diye sordu taksici. "sol, sol yapıp sağa gideceksin, görürsün." dedi adam ve yoluna devam etti.

yolda giderken taksici bana dönüp "ha kaptüs, ha kaktüs! ikisi de aynı şey! anladın işte, ne uzatıyorsun .mcık söylesene." dedi. aman allah'ım benim haftalardır düşündüğüm şeyi iki dakikada özetlemişti taksici. kendimi tutamayıp "biliyor musunuz ünlü dil bilimci vitgenştayn da öyle düşünüyor?" dedim "Aynen öyle... ben de onların hamına koyayım abi" dedi. "Efendim abi?" dedim. kafelerde oturan insanları göstererek "ünlü filimciler hep bu genşleri düşürüyor. ben de böyle genşliğin taaamına koyiii" dedi.
(bkz: etimoloji)
her alanı, her dibi köşesi ayrı zevkli sosyal bilim dalı. ingilizce dili üzerine yapılan çalışmalar açısından artık ciğerlerime, böbreklerime kadar işledi.

en aydınlatıcı idallarından biri için;
(bkz: toplumdilbilim)