bugün

kendisi mhp'yi kanlı çizgisinden uzaklaştırıp, davasını fikri temeller üzerine oturtan bir kişiliktir. kız arkadaşınla giderken yol kesen militaristler yok artık. partisini temizledi ve hedefine* emin adımlarla gidiyor.

sakın bizi bırakma başkanım. gerçek bozkurtlar, densizlerin cevabını eşit platformlarda ağız dalaşına bile girmeden veriyor. ülkeyi artık silahla değil; bilgiyle koruyor. şekilci olup saçtan, sakaldan, giyim tarzından maraza çıkarmıyor. öğrettiğin gibi; ülkücülüğü anıttepe'yle kocatepe arasına çekilmiş bir halat olarak tanımlıyor.

not: ah bir de canını yediğim retorik dersleri alsan var ya...
yeni gelen yedinci nesil yazarların üzerinden prim yapmaya çalıştığı siyasetçi, devlet adamı.

edit: sen de yedinci nesilsin bu ne çelişki blablabla diyenlere ben geleli 2 ay oluyo nan bir misin sen benle *
türk milliyetçiliği'nin güiza'sıdır.
devlet adamıymış. hiç devlet adamı görememiş kör gözler için devlet adamı olması muhtemel. zamanında kendi partisinden bir bakan (sadi somuncuoğlu) cumhurbaşkanlığına aday oldu diye cemal enginyurt'u dövmesi için gönderen bu başkan değil miydi? cemal enginyurt "Siyasi hürriyeti tahdit", "Görevli memurlara cebir ve şiddet, tehdit ve mukavemet" ile "kamu malına ızrar" suçlrından şu an hapiste değil mi? sonuç ne mi oldu? devlet adamı sananlara duyurulur. sadi somuncuoğlu aday oldu diye bakanlıktan azledildi.

olayı bilmeyenler için veya bilip unutanlar için tazeleyelim.

--spoiler--
MHP ile Sadi Somuncuoğlu arasındaki gerginlik, Somuncuoğlu'nun, Cumhurbaşkanı adaylık başvurusu için 25 Nisan gecesi geldiği TBMM'de MHP'li bazı milletvekilleri tarafından "zor kullanılarak engellenmek istenmesi" üzerine gündeme geldi.

MHP Aksaray Milletvekili, Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu'nun adaylık başvurusu, bir grup MHP'li milletvekilince engellenmek istendi. Somuncuoğlu, saat 23.10'da, adaylık başvurusunu yapmak üzere makam otomobiliyle TBMM'ye geldi. Genel Evrak ve Arşiv Müdürlüğü önünde bekleyen bazı milletvekilleri, Somuncuoğlu'nun gelmesi üzerine otomobilin etrafında toplandılar. MHP'li Şevkat Çetin ile Orhan Bıçakçıoğlu, Somuncuoğlu'nun otomobiline binerek, bir süre kendisiyle konuştular. Bu sırada, MHP'li bazı milletvekilleri de Somuncuoğlu'na tepki gösterdiler. Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt'un, "Hem partiden hem de bakanlıktan istifa et, öyle aday ol. Türk milliyetçilerini rezil ettin. Türkeş'e bile ihanet ettin. Biz seni yine de milletvekili yaptık" diye bağırdığı görüldü. Bakan'ın koruma polislerinin kendisine müdahale etmeye kalkışması üzerine, Enginyurt, polislere tokat attı. Çıkan kargaşa sırasında bazı basın mensuplarının da fotoğraf makineleri ve kameraları hasar gördü. Somuncuoğlu, bir süre sonra makam otomobilinden indi ve başvuru dilekçesini vermek istedi. Otomobilin etrafını saran MHP'li milletvekilleri Somuncuoğlu'na tepki gösterdiler. Sadi Somuncuoğlu, tepkilere rağmen başvurusunu yaptı.

Bu arada, Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu ve korumaları, yaşanan olayla ilgili olarak 4 milletvekilinden şikayetçi oldu. Somuncuoğlu ve korumaları olaydan sonra Kavaklıdere Karakolu'na giderek, MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, MHP Ankara Milletvekili Şefkat Çetin, MHP Yozgat milletvekili Ahmet Ersoy ve MHP istanbul Milletvekili Mustafa Verkaya hakkında şikayetçi oldular. Polislerden biri 5, diğeri 3 gün iş göremez raporu aldı. cemal enginyurt 2009 sonlarında türkiye'ye girerken yakalandı ve 20 aylık hapis cezasını şu an yatıyor.

Somuncuoğlu, Cumhurbaşkanı seçiminde ilk turda 58, ikinci turda 32, üçüncü ve son turda ise 43 oy almıştı.
--spoiler--

--spoiler--
Somuncuoğlu'nun açıklaması şöyle:

"25 Nisan 2000 gecesi TBMM'de uğradığım saldırı, 8 Mayıs günü azil işlemi ile ikmal edilmiş bulunmaktadır. Kabinenin bir üyesinin uğradığı ve milleti derinden üzen, yaralayan saldırı karşısında kınamada bile bulunamayan Sn. Başbakan ve Sn. Cumhurbaşkanı'nı azil işlemindeki cesaretlerinden dolayı kutluyorum.

Maruz kaldığım saldırıyı haklı kılacak, demokrasinin kurallarına ve hukuka aykırı hiçbir davranışım olmamıştır. Ama gerek Meclis bahçesindeki saldırganların, gerekse onların isteklerine uygun olarak gerçekleştirilen azil işlemini yapanların dayandığı hukuki ve ahlaki değerlerin neler olabileceğini aziz milletimizin takdirlerine bırakıyorum. Hiç şüphe yok ki, mazlum olan şahsıma karşı saldırganlarla işbirliği yapılması anlamına gelen bu işlem uzun süre tartışılacaktır. Saldırganlar elllerini kollarını sallayarak dolaşıp, himaye görürlerken, şahsımın cezalandırılmak istenmesi aziz milletimizin vicdanını bir kez daha sızlatacaktır. Kaldı ki, kutsal değerleri savunduğum için uğradığım bu muameleyi şeref nişanı olarak görüyorum.

Azli yapanlar bilmelidirler ki, hukuk devletinin tesisi, devletin başına bir hukukçu getirilerek sağlanamaz. Hukuk devleti ancak, kurallarına samimiyetle inanmak ve gereğini yapmakla gerçekleştirilebilir.

Ellerinde yetki olduğu için böyle bir işlemi yapabilirler ama asla haklı olamazlar. Haklı olan benim. Çünkü demokratik, hukuki ve ahlaki değerleri kararlılıkla savundum. Türk demokrasisine ve yönetimine dürüstlük ve fazilet adına bir örnek sunabildiysem kendimi bahtiyar sayacağım.

Özetle ifade ediyorum ki, alnım açık, başım diktir. "
--spoiler--
http://www.belgenet.com/belge/ssazil.html den olayın ayrıntılarını okuyabilirsiniz.
pekala sadi somuncuoğlu'nun ahmet necdet sezer'e karşı kazanma şansı neydi bakalım isterseniz...
1 DSP 136
2 MHP 129
3 FP 111
4 ANAP 86
5 DYP 85

fp, sadi somuncuoğlu'nu destekleyeceğini deklare etmişti. fakat olaylardan sonra kendi partisinin bile karşı çıktığı birini seçmekten vazgeçtiklerini açıkladılar. sadece mhp ve fp oyları alsa bile neredeyse mecilsin yarısı yapar. dsp dışında partilerin sağ olduğunu düşünürseniz seçilmesi ahmet necdet sezer'e göre kesindir. fakat o sıralar 28 şubatçıların güdümündeki basın ve siyasetçiler ahmet necdet sezer'i göklere çıkarmış ve kazandırmıştır. ahmet necdet sezer çok iyi bir cumhurbaşkanı mıydı?

devlet bahçeli'nin vicdanı sızlıyor mu acaba?

not: eski bir milliyetçi olan babamın dediği gibi biz bunun koalisyon ortaklığı yaptıkları adamlara kurşun sıktık, kavga ettik, şimdi onlarla kol kolayız. biz bunlar için mi yıllarca hapislerde, işkencelerde ömrümüzü çürüttük.
Prtsinin 40 yıl dönümünde yaptığı matematik işlemiyle internetet tıklanma rekoru kırmıştı. Adeta yandaşlarına devlet oxforda profösör olsana dedirtmiştir. ya da dvlet sahneye 40 çektir mhp ye dedirtmişitir.
surekli bagiran siyasetci abimiz.
o biiiiir matematik dehası.

(bkz: kaldı mı dohuz)
(bkz: kırk yapar)
insanda biraz yüz olur lafını sık sık dillendirmemize sebep olan siyasetçi. amerika dış ilişkiler komisyonundan çıkan kararla ermeni soykırımı yasa tasarısı görüşülmesi kararı çıkınca akp'yi pısırık siyaset yürütmekle suçladığını gün itibariyle gördük. insanda biraz yüz olur. aynı komisyon 2000 yılında aynı kararı aldığında devlet bahçeli nerdeydi dersiniz? tabiki hükümette idi. o zamanlar aynen günümüzdeki gibi karar çıkınca kendini pısırık hissetmiş olacak ki akp için böyle birşey telaffuz edebiliyor. insan bir geçmişe bakar. bakmazsan benim gibiler çıkar sana ikiyüzlüsün, bıktık artık ikiyüzlü siyasetçilerden der.
kendisini gunahim kadar sevmem ama ayni tasari 2000 yillinda bill clinton in istegiyle komisyona gecmesi engelenmisti. yani tasari gecmemisti.

akp nin tum dis politikasi basarisiz ve dansozce.
şurekası kendisine çok bağlıdır. zira kendisini gördüğünde ulumaya başlayanları bile var.
akp yi ikiyüzlülükle suçlayan kendi geçmişini unutan adam. ama unutması normal zira aklında birşey tutamadığı kürsüde konuşurken dahi belli.bu kadar pasif işlevsiz bir adam nasıl oluyor da hala mhp nin başında duruyor bende bunu anlamıyorum arkadaş.neyse anlaşılan şudur ki yavru muhalefetle ana muhalefet ölene dek muhalefet.
29+ 11= 40. ve milliyetçi hareket partisinin kuruluşunun 40. yıl dönümü.
tanımı: matematiği kuvvetli bir siyaset adamı.
--spoiler--
kendisini gunahim kadar sevmem ama ayni tasari 2000 yillinda bill clinton in istegiyle komisyona gecmesi engelenmisti. yani tasari gecmemisti.

akp nin tum dis politikasi basarisiz ve dansozce.
--spoiler--

yanlış bilgilendirme olmaması açısından düzeltelim. aynı yasa tasarısı 2000 yılında 21'e karşı 27 oyla dış ilişkiler komisyonunda kabul edilmiştir. 2007'de tekrar geçmiştir. her iki yasa tasarısı da abd başkanlarının isteği doğrultusunda temsilciler meclisi genel kurulunda gündeme alınmamıştır. 2000 ylında devlet bahçeli koalisyon ortağı olarak hükümette olduğuna göre sorumluluğu olmalıdır.

bu sistem aynen bizim ülkemizde de işler. bir kanun çıkarılacağında onunla ilgili bir komisyon kurulur. o komisyon hazırladığı bu tasarıyı kendi arasında oylar ve kabul edilirse tbmm genel kurulunda görüşülür ve oylanır.

not: konuyla alakası olmasa da neler olacağını yazalım. şimdi amerika'nın dış ilişkiler komisyonu yasayı kabul etti. başkan isterse ülke güvenliği tehlikeye girebilir diyerek temsilciler meclisi genel kurulunda(bizim tbmm genel kurulu gibi) görüşülmemesini isteyebilir ve yasa tasarısı tekrar rafa kaldırılmış olur. yani tasarının genel kurula inmesi kararı geçti ama temsilciler meclisi oylama yapmadığı için kanun haline gelmedi. bunun 2000 veya 2007'de geçenler ile arasında gram fark yoktur. şimdi aynı şekilde obama devreye girerse görüşülmeyecek, oylanmayacak. obama devreye girmesse görüşülecek ve oylanacak. ama bir görüşe göre temsilciler meclisinde bu kararın geçme olasılığı düşük. aslında obama izin verse ve oylansa düşük bir oy alıp reddedilecek. temsilciler meclisi 450 üyeden oluşuyor. şu an bu tasarıyı destekleyeceği tahmin edilen üye sayısı 135 civarı. temsilciler meclisinin üçte biri bile değil. aslında bizden çok ermeniler obama'nın tasarının görüşülmesine karşı çıkmasını istiyor. fakat bizim iç siyasetimizin bunu bilse bile bir iktidar kavgasına kurban ediliyor. muhalefet iktidara karşı kullanacağı için bizim siyasi iktidarda temsilciler meclisinde görüşülmemesi için çaba gösterirmiş gibi yapıyor. bu tasarı hazırlanırken oylama yapacak temsilciler meclisi dış ilişkiler komisyonu üyeleri çok önceden açıklamalarıyla geçireceklerini belirttikleri halde zor geçti. çünkü obama temsilciler meclisine indirebilecek sözler vermişti. obama ermenilere verdiği sözde durur da temsilciler meclisine inerse tasarının reddedilmesi tam bir yenilgi olacağından bunu göze alamadılar. karar vermeleri zor olduysa da en sonunda obama'nın temsilciler meclisine getirmesini engelleyebileceklerini anlamış olacaklar ki bu başarıyı elde edelim bari deyip geçirdiler. ek olarak aynı tasarının senatodan da geçmesi halinde yasalaşır. senato daha önce gemiş tasarıları kabul etmediği için yasalaşmamıştı.

http://arsiv.sabah.com.tr/2000/10/21/d03.html
2000 yılında dsp başkanı ve dönemin "aciz" başbakanı bülent ecevit'in abdullah öcalan idamının ertelenmesi kararını açıklarken sağında bulunan aciz adam.tabii mesut yılmaz ile birlikte.
(bkz: vay bee neredeeen nereyee)
elinde ip olup oraya buraya atan sağda solda asacak adam arayan fakat idam kanunun kaldırılmasına destek veren bi anlamda ne yapacağı kestirelemeyen evlenmeyen ablası ile yaşayan hisleri alınmış gibi durabilen bağırarak konuşan yüz hatları donuk bir politikacıdır. mhp de olması akp nin işine yarayan lider..
bir brutal vokaldir.
matematik dehasını başka bir konuşmasında daha göstermiş ama bu konuşması fazla farkedilmemiş siyasi lider.

konuşma adana mitinginde. daha evvel 4 kez belediye başkanı olan aytaç durak 2009 seçimlerinde mhp den adaydır ve bahçeli adana mitinginde durak ı 5. kez seçtirmek için halktan oy istemektedir. konuşma şöyle devam eder.

"Adana yiğitlerin ülkesidir, Adana yiğitlerin ilidir, baskıya dayanmaz, bir tokat atarsan 5 tokatla cevap verir. Onun için Aytaç Durak 5. defa Adana da belediye başkanı olarak cevap vermelidir."

böyleyken böyle.. daha ne diyeyim.

edit: imla
matematik profesörüdür. mitinginde yaptığı matematik hesabıyla ağzım açık izlememe vesile olmuştur.
sayesinde ülkücü camiayı ve mhp tabanını akp ye kaydıran muhalif lider.osman durmuşun başörtüsünde gördümüz üzere ve bu insanları partiden ihraç etmeyerek daha çok oy kaybı yaşayacak insan erdoğanın başbakan seçilmesinde deniz baykaldan sonra en etkili isim.
bölücü başının idamını kaldıran belgede imzası bulunan milliyetçi hareket partisi genel başkanıdır.
sandıkta onlara bir osmanlı tokatı atacaz ve asacak ip bulamıyorsanız alın size ip sözleriyle milyonların dalga konusu.
yerel seçim öncesi bir gün okula giderken otobüsten indiğim sırada okulumun yakınlarındaki meydanda seçim konuşması yaparken sesini duymak zorunda kaldığım ve ses tonu yüzünden intiharıma sebebiyet verebileceğine inandığım , faşist mhp lideri.
faşistin önde gideni. belki das kapitali okusaydı böyle olmazdı. yazık. türk olup olmadığı bile belli değil ki bu adamların.
partisinin adına yakışan birisi. milleti harekete geçirmekte üstüne yok.

http://www.facebook.com/v...40617887658&ref=share
bir tv spikerinin alışılagelmiş magazinel gevşeklik formatında "efendim sizi gülerken pek göremiyoruz" serzenişine, "memleketin halinde gülünecek bir şey yok" şeklinde cevap veren politikacı.