erkekler için olan son bombasi;

hepinize otobüsümüzle bir tur vereceğiz. *

(bkz: chp nin secim otobusuyle secmene bir tur vermesi)
faiz dışı fazla oranını düşürerek kaynak yaratacaklarını beyan etmişlerdir. öncelikle faiz dışı fazla nedir ona bakmak gerekir. diyelim ki 100 lira geliriniz var ve bütçe giderleriniz de 140 lira. bu giderlerden 50 lirası faiz gideri, geriye kalan 90 lira ise faiz dışı gider olsun. bütçe gelirinden faiz dışı giderleri çıkardığınız zaman elde edilen sonuca faiz dışı fazla denir. yani 100 - 90 = 10 liralık bir faiz dışı fazla elde etmişsiniz demektir bütçeniz açık verse dahi * * *...

faiz dışı fazla borcu geri çevirebilmek için önemlidir. borç giderlerinin milli gelire oranı %60 olursa bu gerçekleşebilir denilmektedir *. iktidar partisinin imf gözetiminde uygulamış olduğu politikalarla, %6.5 faiz dışı fazla ile borçların geri döndürülebilmesi için gerekli olan oran tutturulmuştur ve artık bu faiz dışı fazla oranının yüksek olduğu söylenmektedir. cumhuriyet halk partisinin de iddiası bu yöndedir.

şimdi asıl soru bu noktada geliyor. faiz dışı fazla vermesine rağmen bütçe, giderek daha da borçlanılıyor. bu noktada yapılması gereken faiz dışı fazlayı azaltmak mı, yoksa faiz dışı fazlayı arttırmak mıdır? faiz dışı fazlayı azaltmak daha da borçlanmak gibi gözüküyor.
eğer bize oy verirseniz; tayyip erdoğan, devlet bahçeli ve ben deniz baykal türk siyasine tekrar dönmeyerek cehennem'in yedi kat altında halk'ın parası ile son defa bir ev yaptırıp, geri dönmeyeceğiz..

edit: en iyi vaadleri bu olurdu herhalde.
'şimdi değişim zamanı'

2007 seçimlerinde chp'nin sloganıdır bu cümle ve de vaadlerindeki temel felsefeyi yansıtır.* oysa 3 kasımdan bu yana chp'nin çizgisine baktığmızda aksi bir durum görüyoruz. mevcut durumu koruma, bütün değişikliklere -muhalefet yapmanın bundan ibaret olduğunu düşünerek- karşı çıkma, en bariz tavrı olmuş partinin. kucaklaması gereken kesimi bir kenara bırakan, elit kesimin taleplerini yakalayan, sosyal devlet yapısı adına yapılması gereken reformlara sırtı dönük politika üreten, merkeze yerleşen bir partiyle karşı karşıyayız.

herşey bu kadar açıkken, 'şimdi değişim zamanı' gibi bir sloganla halkın önüne çıkmak pek samimi gelmiyor, ama cesaretini taktir ediyorum baykal'ın o ayrı.

slogandaki değişiklikten kasıt, sadece iktidarın el değiştirmesiyse eğer; anlattıklarım tamamen yanılgıdan ve hasetten ibarettir.
CHP'nin "Pusula'07" Adını Verdiği Seçim Bildirgesinde Terör, Güvenlik, işsizlik, Açlık, Sağlık, Sosyal Güvenlik, Dokunulmazlıklar ve Eğitime ilişkin Saptamalar ve Çözüm Önerileri Bulunuyor.

CHP'nin "Pusula'07" adını verdiği seçim bildirgesinde terör, güvenlik, işsizlik, açlık, sağlık, sosyal güvenlik, dokunulmazlıklar ve eğitime ilişkin saptamalar ve çözüm önerileri bulunuyor.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Pusula 2007" adını verdikleri seçim bildirgesini kamuoyuna açıkladı. Bildirgenin sıradan bir seçim bildirgesi olmadığını ifade eden Baykal, bildirgeye "Pusula" adını verdiklerini, Türkiye'ye bir "pusula" sunduklarını kaydetti.


Seçim bildirgesini CHP Genel Merkezi'nde, kurmaylarıyla birlikte açıklayan Baykal, tek başına iktidar hedeflediklerini belirterek, "72 milyondan oy istiyoruz" dedi. Baykal, Pusula 2007 bildirgesinden ana başlıklar hakkında bilgi verdi.

Basın toplantısına, CHP'nin yeni yüzleri Prof. Dr. Nur Serter, ilhan Kesici'nin yanı sıra Genel Başkan Yardımcıları Eşref Erdem, Mustafa Özyürek, Genel Sekreter Önder Sav, Genel Sekreter Yardımcıları Cevdet Selvi, Bihlun Tamaylıgil, Algan Hacaloğlu, eski DSP'li Emrehan Halıcı, Nesrin Baytok ve bazı milletvekili adayları da katıldı. Baykal, Pusula 2007 bildirgesi için, "Bu program, Türkiye'yi restore etme projesidir, rehabilite etme projesidir, güçlendirme ve ayağa kaldırma programıdır. Vatandaşlardan buna destek istiyorum" dedi.

işte CHP'nin Pusula'07 adını verdiği seçim bildirgesi:

"Temel eğitim 10 yıla çıkarılacak.

Yeşil kart uygulamasına son verilecek, sağlık alanında nüfus cüzdanı tek belge olarak kullanılacak.

Muhtarlık sistemi en uçtaki kamu hizmet birimi olacak. Şehirlerin güvenliği için semt karakolları oluşturulacak. Polise, etkin görev için her türlü olanak sağlanacak. Polislerin özlük hakları ve çalışma koşulları iyileştirilecek. Emniyet teşkilatında hiçbir siyasallaşmaya ve tarikatçı sızmaya izin verilmeyecek.

Terörün çözümü için gerekli siyasi irade gösterilecek.

Çağdaş, laik cumhuriyetin, tüm değerleri ve kurumları titizlikle korunacak, yasal ve idari düzenlemelerle gerçek hedefinden uzaklaştırılan Cumhuriyet kurumlarına sahip çıkılacak.

Dinin siyasallaşmasına, siyasetin de dinselleştirilmesine izin verilmeyecek. Camilere, ibadet yerlerine siyasetin girmesi önlenecek. Dinin baskı unsuru olmasını da din duygusunun ve dini inançların baskı altına alınması da engellenecek.

YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ

Dış ilişkilerde, Türkiye'nin hakları, çıkarları ve onuru korunacak. Atatürk'ün, 'Yurtta Barış, Dünyada Barış' ilkesine sahip çıkılacak.

Avrupa Birliği hedefi, 'eşit koşullu ulusal devlet, üniter devlet, laik devlet ilkelerine saygılı tam üyelik' anlayışı olacak.

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER

Temel, hak ve özgürlükler özenle korunacak. CHP iktidarında barışçı, dayanışması ve eşitlikçi bir toplum oluşturulacak, insan haklarına dayalı, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiyi güçlendirmek, bireyi daha özgür, toplumu daha örgütlü devleti daha demokratik hale getirmek hedef olacak. Hak arama kanalları işletilecek. Örgütlü sivil toplum yapılanması teşvik edilecek. Basın haklarını ve iletişim özgürlüğü sonuna kadar savunulacak. Medya ve iletişim özgürlüğü sağlanacak. Çocuk hakkı, çalışma hakkı, sendikal haklar, eğitim hakları, barınma ve konut hakkı, çevre hakkı, kentli hakları ve diğer temel haklar geliştirilecek, Laik düzen ve Cumhuriyetin çağdaş kazanımlarına karşı komplolara, politikaya kamu yönetimi ve eğitimin din tacirlerine ve tarikatlar tarafından kuşatılması çabalarına fırsat verilmeyecek.

YARGI VE YARGIÇ BAĞIMSIZLIĞI SAĞLANACAK

Yargı, yasama ve yürütmenin etkisine sokulmayacak. Yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi koşulsuz olarak sağlanacak. Hukuk devleti ilkeleri, sosyal devlet anlayışı çerçevecinde tam ve kusursuz olarak hayata geçirilecek. Yargıda siyasallaşma engellenecek. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bağımsız bir yapıya kavuşturulacak. Kurulda, Adalet Bakanı ve Müsteşarı'nın yer almaması sağlanacak. Hukuk eğitiminin kalitesi yükseltilecek, yargı kararlarına uyulması temel alınacak. Yargılama sürecinin hızlandıracak yeni düzenlemeler yapılacak. AB standartlarına uygun adli kolluk oluşturulacak.

MiLLETVEKiLi DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILACAK

Milletvekili dokunulmazlığının adi suçlara kalkan olmasına son verilecek. Dokunulmazlık, düşünce ve ifade özgürlüğü ile sınırlandırılacak. Görevlerinde suç işleyen bakanların yargı önünde hesap vermeleri sağlanacak.

SiYASi ETiK YASASI ÇIKARILACAK

Temiz siyaset kural olacak. Siyasi Ahlak (Etik) Yasası çıkarılacak. Siyasi partilerin ve milletvekili adaylarının seçim harcamalarının Batı demokrasileri normlarına göre sınırlanmasını ve denetlenmesini, Başbakan ve bakanların, kontrolleri altındaki varlıklarının portföy yönetiminin, görevleri süresince kayyuma devredilmesi, milletvekili mal bildirimlerinin kamuoyuna açık olması sağlanacak.

SOSYAL PiYASA EKONOMiSi

Üretim ekonomisi için güçlü mali piyasalar yaratılacak. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı korunacak. iMKB'nin daha çok derinleştirilmesi, sermaye piyasalarına olan güveninin artırılması, sermayenin tabana yayılmasının hızlandırılması hedef alınacak. Kamu açıklarının, Merkez Bankası kaynaklarıyla finanse edilmesinden uzak durulacak. Bütçe disiplinine kararlılıkla uyulacak. Vergi kamu harcamaları finansmanının temel kaynağını oluşturacak. Vergi politikaları adaletli, çağdaş, kolaylaştırıcı ve yatırımları özendirici olacak. Güçlü ve ileri bir teknolojiye dayalı, dışa açık bir sanayileşme politikasıyla işsizlik azaltılacak, sosyal dengelere korunacak. Hedef, verimli, örgütlü, kayıtlı, dünyaya açık sosyal piyasa ekonomisi olacak.

MALi PiYASALAR KURUMU OLUŞTURULACAK

Bütçe disiplinine bağlı kalınacak. Ziraat Bankası özelleştirilmeyecek. Mali Piyasalar Kurumu oluşturulacak. Halk Bankası, esnaf ve KOBi'lerin ulusal ihtisas bankasına dönüştürülecek. Sermayenin tabana yayılması desteklenecek. Deprem sigortasına işlerlik kazandırılacak.

KAZANCA GÖRE VERGi

Vergi sistemi, ekonomik büyümenin engeli değil, destekçisi olan bir yapıya dönüştürülecek. Vergi reformu yapılacak. Adil, sürdürülebilir, ekonomik büyümeye kaktı sağlayan halkta adalet ve güven duygusu yaratan, etkin ve basit bir vergi sistemi oluşturulacak. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınacak. Herkes ödeme gücüne göre vergi ödeyecek. Ücretli ve maaşlıların vergi yükü azaltılacak. KOBi'lere yönelik vergi kolaylıkları getirilecek. Yüzde 72 düzeyinde olan dolaylı vergilerin, toplam vergiler içindeki yapı, tüketim vergileri payının Avrupa ülkeleri düzeyine çekilmesi hedef alınacak. istihdam üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik yükü azaltılacak. AB uygulamalarına paralel olarak, halen yüzde 18 olan KDV'ye tabi çeşitli sektör ve alanlarda KDV oranları gözden geçirilecek. Özerk, etkin, saygın verimli ve saydam bir vergi idaresi oluşturulacak. (ANKA)

http://www.haberler.com/c...ula-07-bildirgesi-haberi/
yüksek öğrenim öğrenci bursları 250 ytl olacakmış.*
diğer partilerinkinden farklı olmayan vaatlerdir.
(bkz: öss yi kaldırmak)
iktidar olsakta muhalefet olacağız. halk bizi böyle bildi böyle sevdi. zaten elimizden daha iyisi gelmez sayın halkımız.
iktidar olunca ilk iş 367 çoğunluğunun iptali.
laikliği kurtarmak, şeriatı bir daha iktidar olamayacak şekilde uzaklaştırmak, Atatürk ilke ve devrimlerini tam manasıyla hayata geçirmek şeklinde "halk"ın gözünde değeri olmayan; halkın laikliği koruyana değil karnını doyurana oy verdiği düşünülecek olursa yine işe yaramayacak, chp'yi ilelebet muhalefet saflarına mahkum edecek vaatlerdir.
dyp ile anap'n birleşip yaptıkları yeni sembolün daha cafcaflısını yapıcaz.

(bkz: eros özentisi güvercin)

edit: türk işi olacakmış. malkoçoğlu gibi bir seferde dört ok atıyormuş. vay anasını sayın seyirciler...
(bkz: şeriatı getirmeyecek)
(bkz: cumhuriyeti koruyacak)
(bkz: laiklik elden gitmeyecek)

güvenlik şirketi mübarek.

yok işte, bir önceki seçimlerde chp yi barajın altında bırakan bir başkandan ne bekliyorsunuz? süprizmi? 22 temmuz da süprizi görürsünüz.
en son seçimlerden önce kanal d'de yayınlanan bir program da rte ile deniz baykal beraberdi. seçim vaatlerinde bulunuyorlardı..

db : iktidara gelirsek ilk işimiz dokunulmazlıkları kaldıracağız.
rte: bizde kaldıracağız.

sonuç; deniz baykal hala aynı vaatini sürdürüyor. rte ise kaç yıldır iktidar?
(bkz: ülkeyi 30 yıl geriye götürmek)
"deniz baykal başbakan olmayacak"
cumhuriyet'in temel kazanımlarını kavileştirmek.

ayrıca:
laiklik elden gitmeyecek.

edit:
yani bu mudur? deyip gücenmeyin.
öyle bir laiklik ki bu hepimize yeter alimallah.
fakire aş, çiftçiye destek, kobiye ihracat kapısı.
büyümenin lokomotifi, eğitim ve sağlık problemlerinin çözümü,
dış politikadaki atılımların ilacı, istanbul'un trafik çilesinin dermanı,
yolsuzluğa, vurguna, yargının siyasallaşmasına birebir tedbir niteliğinde bir laiklik bu.

diğer taraftan laikliği mayo giyme özgürlüğüne indirgeyip, başörtüsüne ise türban-sıkmabaş gibi kendi uydurdukları kavramlar üzerinden karşı çıkmaya devam ederek laikliğin sonsuza dek dünyada eşi benzeri olmadığı şekilde mükemmel işlemesini sağlayacak olan fakat o cahil, aptal (%80-90) halkın bu mucizevi reçeteye bir türlü aklını çalıştırıp (aptal demiştik) onay vermediği vaatlerdir.
şu ana kadar net bir şey söylemedikleri için yok. pek bir şey söylecekleri de yok gibi, akp varya hakkında atar tutarlar, bunun adı seçim vaadiyse, o zaman var.