bugün

o yeni bir yazar,
o sekizinci nesil yazar,
ve o bu başlığa girilen hoşgelişler ola sözünün sahibidir.. *
hoşgelmiştir.
ahoj sana. (çekçe merhaba)
bu kadar sürede hakkında bu kadar az enty girildiğine göre amlı değil.
fake hesabım.
olmamış diyoruz ve yolumuza devam ediyoruz.
çıktığı yeri beğenmeyen, insanlıktan çıkmış yazarımsıdır. fazla da söze gerek yoktur.
(#11050488) anlam veremediğim neyin kafasını yaşıyo lan bu diye sorduğum yazardır.
geçmiş dalgasını akşam akşam.
(bkz: #11050598)
trollüğü geçtim aynı zamanda 13 yaşında olduğunu düşündüğüm yazardır.. hor görmemek gerekir belki ama haddini aşmaktadır, söylediği lafların da nereye gideceğinin farkında olmayandır.. yaşının küçük değil minik olması zekasındaki derin boşlukları açıklar niteliktedir..
sözlükle kafa bulup güldüren yazar. en azından ben öyle sanıyorum. *
'şaka' dediğim yazar.
(#11125676)güldürmüş yazardır.
not: üstelik fenerbahçeliyim.
atılan bir mesaja bile karşılık vermeyen aciz kişilik.
otoriteye hiçbir zorluk çıkarmadan çekoslavakyalılaşan akıllı yazar. gerçi çekoslavakya tarih oldu ama olsun, maksat namı yürüsün.
(#11503019) içeriği okumadan entry giren troll.
ergen. bana daha ilk defa bugün mesaj attı. sanki kırk yıllık tanıyormuş gibi düşüncemi falan söyledi. hasssiktir diyemedim tabi hakaret, argo içerir diye. kendi dünyasında bir şeyler kurmuş işte benim hakkımda.

ha, bir de beddua etmiş bana. ''o kadar çok istiyorum ki ailen'den birinin şehit olmasını'' diye.

boşuna edilen beddualar ters teper, göte girer.
(#11581361) bu sözlükte senden başka olamaz kimse.

anladın sen onu.
laikçi ne lan diye sorup duran bir arkadaş. zannedersem kendisi laikçi.

--spoiler--
iFTiHARLA açıklayabilirim ki, çok bilmişlerin "uydurma" demeye kalkıştığı o "laikçilik" deyiminin Türkçedeki mûcidi benim. En azından, yıllardan beri sıradanlaştırdım. Ama hadi burnu büyük davranmayayım ve uyarlama yaptığımı söylemekle yetineyim.

Çünkü terim tabii ki mevcuttur ve de ukalá iddiaların aksine, uydurma falan değildir! Yahut, bütün dillerdeki kelimeler ne kadar "uydurma"ysa, işte o kadar uydurmadır. En başta da, bizzat "laik" ve "laiklik" kavramlarının olduğu ölçüde "uydurma"dır!

* * *

ÖYLE, zira Fransız Devrimi’ne dek "laik" sözcüğünün tek, ama tek bir anlamı vardı: Kelime, Katolik Kilisesi’ndeki ruhban sınıfına dahil olmayan bütün herkesi tanımlardı. Yani kim ki papaz, rahip, keşiş, zangoç vs. değildir, işte o "laik"tir. Nokta.

Ve neden sonradır ki Jakoben ülke lisánında anlam kayması gerçekleşip, "laiklik" kavramıyla din - devlet işlerinin ayrıştıran sosyo-politik sistem; "laik" ifadesiyle de o sistemi benimseyen yurttaşlar çağrıştırılmaya başlandı, her iki kelime de "uydurulmuş" oldu.

Nitekim, bizim de aynen oradan aldığımız bu terimler Fransızcayla özdeşleştiği içindir ki, Anglo-Sakson lisanlarda "laik" ve "laiklik" kavramlarının tam karşılığı yoktur.

* * *

iMDii, sapına kadar Fransevi olan ve gördüğümüz gibi, son tahlilde yine "yanlış" sayılması gereken "laik" ve "laiklik" sözcüklerine toz kondurmayacaksınız. Ama iş "laikçilik" ifadesine geldiğinde "uydurma" diye kıyameti kopartacaksınız.

Güler misin, ağlar mısın, çünkücüğüme bunların karşılığı Fransızca lûgatte yokmuş.

N’apim yahu, benim göbeğim Voltaire lisánıyla kesilmedi. Türkçe yazıyorum.

Onun dilinde bunların gerçekten olmadığını farzetsek bile ne değişir? Kaç yazar?

Eğer ben bir fikri, bir tarzı, bir olguyu yansıtmak ihtiyacını hissediyorsam; yani bizi şu an ilgilendiren çerçevede, evrensel açıdan ortalama kabul görmüş "laiklik" tanımını aşan bir durumu ifade etmek istiyorsam, ona en yakın olacağını varsaydığım kelimeleri icát ederim.

Yahut, madem öyle buyruluyor, uy-du-ru-rum! Evet evet, uy-du-ru-rum!

Tutar veya tutmaz o başka bir mesele ama, "dil" dediğimiz canlı organizma da zaten "tutmuş uydurmalar silsilesi"nin kurallaştırılmış şeklinden başka bir şey değildir!

* * *

ANCAK, haddini bilmezlik karşısında ortalık boş değil, iddiaların aksine "laikçi" ve "laikçilik" kavramları o yere göğe koyamadıkları Fransızcada da mevcuttur. Yaşamaktadır. ilkine "laicard" veya "laiciste"; diğerine ise "laicardisme" yahut "laicisme" denilir.

Bu olumsuzlamalar, laikliğin yukarıda belirttiğim şekilde aşırılaşmasını mecázi kılar.

Ama doğru, henüz lûgatte yer almamışlardır. Fakat yine ne değişir ki? Ne yazar ki? Bugün değilse yarın; yarın değilse öbürsü gün, akademik istimin bütün lisanlarda hayatın arkasından gelmesindeki gibi, dilbilimciler onları da kaydetmek zorunda kalacaktır.

* * *

NiTEKiM, yüzlerce, binlerce örneğin arasından hangi birini sayayım?

"Le Monde" ceridesinin "Fransız laikçiliğe Anglo-Sakson yorum" diye yayınladığı makaleleri mi? "Liberation" gazetesinin "laikçi Chirac sofu Sarkozy’ye vaaz çekti" diye attığı manşetleri mi? Yoksa, her iki kelimenin dile pelesenk edildiği ekran tartışmalarını mı?

Evet evet, sözcükler yaşayan Fransızcaya çoktan gir-miş-tir ve çoktan tut-muş-tur.

Çünkü, "laikçi" ve "laikçilik" deyimlerinin çağdaş Voltaire dilinde "uydurulması", Fransa’daki bir durumu, bir hissiyatı, bir tarzı ifade etmek ihtiyacından kaynaklanmıştır.

Tıpkı, aynı ihtiyaçtan dolayı bunların Türkçede de kavramlaşmasındaki gibi!

O halde, sorun cüretkárların iddia ettiği gibi bir lisán "uydurması"nda değil, "laik" ve "laiklik" kelimelerinin içerik tanımlanmasında yatıyor ki, bunu daha çok tartışacağız
--spoiler--
imla kurallarına dikkat etmesi gereken yazardır. çekoslovakyalılaşmış ama imlayı öğrenememiş efendim.
edit: birde pişkince ben bilerek yazdım diyerek yarmıştır beni *
(#11892300)budur.
(bkz: #11977092) entrysi ile az önce "ayarına kurban" dedirtmiştir bünyeme. helal olsundur.
http://inciswf.com/1302803070.swf

bu linki koyarak akp li seçmenin profilini göstermeye çalışmış elitist bir faşisttir. ama özgürlükçü olduğunu iddia edeceğine de eminim. insanları küçük gören bi sosyalist olduğunu iddia edenlere alıştık zira.

se o kadınkarın köpeği bile olamazsın diyorum, hatta ileri gidiyorum sen o kadınların çocuklarının kazandığı başarının onda birini bile kazanamazsın diyorum...

ve diyorum ki sen istediğin kadar içine sindireme, o kadınların çocukları yönetecek bu ülkeyi. senin gibi baba torpili ile bürokrat olmayı beklerken, bi baltaya sap olamayanlar değil.
(#12141189)

önelikle hoşgeldin der yaşamın ve sözlüğün bir numaralı kuralı olan
'başka düşüncelere saygılı olmak' kavramını 8. nesil yazar arkadaşımıza hatırlatmayı bir borç bilirim..

kendisi de unutmamalı ki, babalar gününü unutmuş olarak uyandığı bu güzel pazar sabahında ona bugünün 'babalar günü' olduğunu hatırlatan şeyin google olması da bir o kadar acınası ve düşündürücü bir durumdur..

üslubunun da argo kelimelerden temizlenmesini merakla beklemekteyim,
olucak abisi olucak..zamanla.
Dakika: bir Gol: bir durumuyla beni benden almış yazardır. Bombadır. Candır.(#12109047)