bugün

an itibariyle sözlükteki yazarların sayısını görünce akla gelen cümle.
"5 kişi olduk artık voltran'ı oluşturabiliriz" diye beklentiye sevk eden mevzu.
ahmet kaya'nın tok sesiyle okuduğu,şiir tadında mükemmel şarkısı.nazlıcan,bedirhan ve suphi'den oluşmuştur parça.
her sabah istisnasız yaşanan bu duruma karşı ister istemez akla gelen şarkı.
an itibariyle bu sabah da gerçekleşen, ne zaman ki sabahları çift haneli sayılara geçeriz o zaman büyümüşüzdür dedirten hadise.
gözlemlerime göre her sabah 8.30- 9.30 saatleri arasında mutlaka yaşanması kaçınılmaz olan durum.
an itibariyle; baadir, febe ve benim oluşturdugum sayısal topluluk.
sinerji yaratmak için uygun ortam...
(bkz: dünyanın en muhteşem üçlüsü)
baadır_febe_mintiminti
an itibariyle sözlükteki yazar sayısı
alligator
berbay
bl
telefon çalar ve olaylar gelişir;
-alouw?
-himmet abi, benim vedat?
-ne var olm gece gece?
-abi biz üç kişiydik okey oynayalım dedik. dördüncüyü bulamadık?
-aferim iyi düşünmüşsünüz.
me myself and jack daniels şeklinde devam eden tümce.
(#1161994)
yusuf hayaloğlunun güzel şiirlerinden biridir.bir acayip adamda ki suphi'nin hayat hikayesini merak eden vatandaşlar için yazmıştır.
biz üç kişiydik; nescafe - coffe mate - şeker. * *
(bkz: biz üç kız kardeştik)
yusuf hayaloğlu şiiridir. kendisi de ahmet kaya da mükemmel okumuştur...
(bkz: o da bişey mi biz beş kişiydik)

(bkz: uzayıp giden lise maceraları)
ahmet kaya'nın dokunma yanarsın albümünden bir şarkı. ahmet kayan'ın eşsiz yorumu ve müziğinin vuruculuğuyla takdire şayan parça.
yusuf hayaloğlu'nun güzel şiiri. şiirde suphi; ahmet kaya , nazlıcan; selda bağcan , bedirhan; yusuf hayaloğlu'dur.
biz üç kişiydik;
bedirhan, nazlıcan ve ben
üç ağız, üç yürek, üç yeminli fişek
adımız bela diye yazılmıştı dağlara taşlara
boynumuzda ağır vebal, koynumuzda çapraz tüfek

el tetikte kulak kirişte
ve sırtımız toprağa emanet
baldıran acısıyla ovarak üşüyen ellerimizi
yıldız yorgan altında birbirimize sarılırdık
deniz çok uzaktaydı
ve dokunuyordu yalnızlık
gece uçurum boylarında
uzak çakal sesleri
yüzümüze, ekmeğimize
türkümüze çarpar geçerdi

göğsüne kekik süredi nazlıcan
tüterdi buram buram
gizlice ona bakardık
yüreğimiz göçerdi

belki bir çoban kavalında yitirdik nazlıcan'ı
ateşböcekleriyle bir oldu kırpışarak tükendi
bir narin kelebek ölüsü bırakıp tam ortamıza
kurşun gibi, mayın gibi tutuşarak tükendi

oy nazlıcan vahşi bayırların maralı
nazlıcan saçları fırtınayla taralı

sen de gider miydin böyle yıldızlar ülkesine
oy nazlıcan oy can evinden yaralı

nazlıcan serin yayla çiçeği
nazlıcan deli dolu heyecan
göğsümde bir sevda kelebeği
nazlıcan ah nazlıcan

artık yenilmiş ordular kadar
eziktik, sahipsizdik
geçip gittik, parka ve yürek paramparça

gerisi ölüm duygusu, gerisi sağır sessizlik
geçip gittik, nazlıcan boşluğu aramızda

bedirhan'ı bir geçitte sırtından vurdular
yarıp çıkmışken nice büyük ablukaları
omuzdan kayan bir tüfek gibi usulca
titredi ve iki yana düştü kolları.
ölüm bir ısırgan otu gibi sarmıştı her yanını
devrilmiş bir ağaçtı ayışığında gölgesi
uzanıp bir damla yaş ile dokundum kirpiklerine
göğsümü çatlatırken nabzımın tükenmiş sesi

sanki bir şakaydı bu, birazdan uyanacaktı
birazdan ateşi karıştırıp bir sigara saracaktı
oysa ölüm sadık kalmıştı randevusuna ah
o da nazlıcan gibi bir daha olmayacaktı

ey bedirhan; katran gecelerin heyulası
ey bedirhan; kancık pusuların belası
sen de böyle düşecek adam mıydın konuşsana
ey bedirhan ey mezarı kartal yuvası

bedirhan mor dağların kaçağı
bedirhan mavi gözleri şahan
zulamda suskun gece bıçağı
bedirhan ah bedirhan

biz üç kişiydik
üç intihar çiçeği
bedirhan, nazlıcan ve ben
ahmet kayanın ömrü boyunca her fırsatta yaptığı gibi terörizmi ve teröristleri methettiği parçalarından biri.
mazhar- fuat- özkan.
Ahmet Kaya'nın çok güzel parçalarından biridir, ardından bir acayip adam dinlenirse olaya farklı bir duygu yoğunluğu katar.*
suphi'nin bedirhan ve nazlıcan'ın ilişkisine girişinde acaba bedirhan'ın muvafakati var mıdır ? diye düşündüren üç kişilik gavat senfonisi.