birine verilen en büyük fiziksel zarar

Tek yumrukta bayıltmak.
Amel defteri kapanmıştı elemanın.

Kafa atıp burnunu, tekmeleyerek de kaburgasını kırmam.

Bir kez de direksiyon kilidiyle 14 dikiş atılacak şekilde kafa yarmıştım.

Tabi bunlar hep geçmişte kaldı.

lisede bi kızın kolunu kırmıştım. bağırarak tekme atıp duruyordu son tekmeyi üreme organına yememle birlikte dayanamadım. küçük yaştan beri judoya gitmemin verdiği olgunlukla normalde kavgadan hep kaçan taraf olsamda kızı tuttuğum gibi kafamın üstünde çevirip yere atmıştım. tekniğin adını unuttum japonca bişeydi ama kız kolunun üstüne düştü kırıldı.

ebeveynleri ebeveynlerimle görüştü, okul işin içine girdi derken kınama cezası almıştım. lise bitti bi daha görmedim derken büyüdük üniversite bitti lise mezunları pilav gününe gittiğimde karşılaştım. o günden sonra çok iyi arkadaş olduk. kendiside hakettiğini söylüyor. haketti yani çocuğum olmayacaktı belkide.

7-8 yıl önce lise sondayken ingilizce öğretmenim olan şişman amerikalı dingili tahtaya vurmuştum sınıfta yere düştüğünde burnunu kırmıştı.

Ateş etmiştim direkt kendisine yeleği vardı zaten p*çin canı yansın maksat.

Kaza ile oldu ama annemin ayağını kırdım şaka değil psikolojim bozulmuştu.

Benim yüzümden biri ölümün yanından geçti..

Primum non nocere! Bizde meslek gereği böyle.

Kucukken parkta surekli benimle ugrasan, gordugu yerde kilolu oldugum icin benimle dalga gecen bir pic vardi. Bir gun yine beni ayar ederken parkta buldugum insaat demirini dogrudan kafasina firlatmistim. Artik o sinirle nasil firlattiysam 30 metre otedeki bebenin kafasini yarmistim. Dikis atilmisti. Sonra o bu picin anasi babasi baskina geldi ama cocuklarinin suclu oldugunu bildikleri icin cok ses edemediler.

Ilkokula giderken girayhan diye bir pic vardi. Adindan da anlasilacagi uzerine orospu cocugunun onde gideniydi. Surekli satasip millete hep kavga cikartirdi. Bir gun; okulun kapanmasina birkac gun kala arkadan yaklasip diz kapaginin arkasina vurarak diz kapagini kalorifer peteklerine sokmustum. O zamanlar mavi onlugun altina sort giyebiliyorduk. Sortlu oldugu icin dogrudan saplanmisti sivri koselerine. Uzunca bir sure bacagi bandajli gezmisti.

Yine ayni ilkokulda can diye bir yavsagin evladi vardi. Benden zorla para isterdi. Vermeyince de surekli saldirirdi. Bir gun gozum dondu kafasini beyaz tahtaya carpmistim. Agzi yuzu kan icinde kalmisti. Ogretmenime de benden zorla para istiyor diye kac kez sikayet etmistim. Hepsi sonucsuz kalinca kendi adaletimi cok saglam bir sekilde sagladim. Aradan 20 yil gecti neredeyse On dislerinden birisi hala yarim kiriktir.

Mahallede de topac mustafa diye bir yavsagin evladi vardi. Alt dudagindan boncuklu tabancayla vurmustum. Neden vurdugumu hatirlamiyorum ama muhakkak kanima dokunacak bir sey yapmistir.

Anil diye bir bebe vardi mahallede. Her zaman bok kokardi. Bir gun yakalamacilik oynarken bebenin sortunu indirmistim. Altina sicmis, olanca bok sortundan yere dusmustu. O olaydan sonra asagiya inememisti ve sonrasinda da tasinip baska bir semte siktirip gitmislerdi.

Ha bir de kucukken bakkaldan sut aliyorum diye dalga gecen mehtap diye yavsak bir kari vardi. Kac yasina geldin hala sut mu iciyorsun ayip sana diye bakkalda beni rencide etmisti herkesin icinde. Azili pic dusmanim girayhan ile bu yavsaklarin arabasinin kilidine camlari kirip sokmustuk. Kocasi olacak pezevenk tum kiliterini yenilemis ve bunu bizim yaptigimizdan haberi olmamisti.

Kucukken iblisin tekiydim ama sonra buyuyunce gecti. Yaptiklarim icin de asla pisman degilim. Bana zarar veren herkesin hesabini kestim cocukken. *

Daha çok küçüktüm bir balığımız vardı. Biraz sudan çıkarıp elimde severken fazla uzun sevmişim elimde can verdi. Hala vicdan azabı çekiyorum.. ama küçüktüm .

sertimdir ama fazla kavgayi sevmem. bundan mutevellit mumkun mertebe sabrederim. cok uzun zamandir spor yapmanin ve brans sporlariyla ugrasmanin sonucu olarak anatomiyi ogreniyorsun. sonra nerde ne vardir, nereye darbe vurulur bunu da ogreniyorsun. hepsinin neticesinde, bir gece kulubu cikisi, senden daha iri herifin birinin diyaframina tek bir yumruk atip, yerde "abi nefes alamiyorum nolur yardim et" deyisini seyrediyosun.

6 yaşındayken 12 yaşında bi kızı dövdüm. Küçükken en yakın arkadaşımı sürekli dövermişim. Akrabamın otobüste saçını başını yolmuşum. E küçükmüşüm. Şimdi ise verdiğim en büyük zarar boynu kırılan güvercini tedavi için sepetin altına koymam ve 2 saat içinde kedinin kapması.

Iş arkadaşımın abimle flört ettiğini duyunca kızın saçından tutup kafasını su dolu kovaya sokmuştum.

Hızlı zamanlarımdı neyse ki artık sakinim.

Dinleneyim diye yaslandigim dolabin dengesini kaybedip ayaklarinda paten olan kuzenime carpmasi, kuzenimin merdivenlerden yuvarlanmasi, on disinin kirilmasi.
Kizin yanina kosarken oldugunu dusunmustum. Ben de kucuktum o zamanlar. Ucuz atlatmisiz resmen.

Kavgada birinin burnunu kırmıştım okul yıllarımda. Başımın ciddi belaya girmesine ramak kalmıştı. Çocuk daha sonra başka okula gitti.

Ve ilahi adalet kısa süre sonra motor kazası yaptım ve asfaltta burun üstü süründüm. Bunun mantıklı bir açıklaması yok. Çocuğun ahı bende kalmadı.

7. sınıftaydım. sınıfta biri, teknoloji tasarım dersi projesi olarak okula küçük bir kova ve vileda getirmişti. getirdiği kovayı, teneffüste makara olsun muzurluk olsun diye benim kafama geçirmişti. bunun üzerine sınıfın en tembel ve en hayta öğrencisi olarak bilinen kişi, (aslında sınıfta daha hayta tipler de vardı, onun adının daha çok çıkmasının sebebi sınıfın en başarısızı olmasıydı.) benimle alay etmeye ve sataşmaya başlamıştı. ben ise hıncımı çıkarmak maksadıyla elime geçen ilk cisim olan, kovanın viledasını onun kafasına sürmeye ve kafası üzerinde gezdirmeye başlamıştım. eşya sahibinin "dur o çivili ! " diye bağırması beni durdurdu. meğerse viledada, monte amaçlı kullanılmış bir çivi varmış. netice olarak, saçının dibi çizilmiş ve hafifçe kanamış.
başka da kimseye öyle elle tutulur bir zarar verdiğimi hatırlamıyorum..

1.sınıftayken apartmanın bahçesinde duvar dibinde oyuncak arabalarla oyun oynuyordum. Traktörümün önüne kocaman Bi taş çıktı. Hemen o taşı oyuncak Traktörümün önünden çekip duvarın diğer tarafına atmamla beraber ayk diye Bi ses geldi. Benimle yaşıt Tuğba diye Bi kız vardı, kafası yarılmış. Annem beni 3 ay oyun oynamaya sokağa çıkartmamıştı.

Her şey her yerde yazılmaz bebekleeer. *

Tüm yorumları okudum sizinkikerin yanında kayda değer bir fiziksel zararım yokmuş.

Birisini bicaklamistim.

7. Sınıftayken zayıf çelimsiz ve bembeyaz tenim olduğu için baya bulaşan oluyordu. Sözlüden çıkıp tuvalete girmiştim. Biri tanıdık iki öğrenci elini yıkıyordu selam verdim tuvalete girip çıktım. Ben elimi yıkarken bu ikisi hala oradaydı.

Sonrasında o tanımadığım çocuk yüzüme avucuna doldurduğu suyu şap! Diye bir attı. Lan napıyorsun bilmem ne derken. Bu ikisiyle başladık kavgaya, dövüşe dövüşe yandaki 3-5 m enindeki çayhane odasına girdik. Bir o vuruyor bir öteki bir o vuruyor bir öteki.(ben kafayi mecbur egdim kendimi korumaya çalışyorum) bunlar vurdular da vurdular. sonrasında bunlar artık hareket denemeye başladı öyle Reymisteryo hareketleri falan tekmeler bilmem neler Kanka bak ne yapıyorum deyip hareket göstermeler...

hızlarını alamadılar içlerinden biri yandaki tahta sopalı süpürgeyi aldı falan onunla bana vurmaya çalışıyor. Tam vuracağı sırada yakaladım sopayı,
orada ellerinden sopayı kaptım Kalktım ama bir ucundan o tutuyor bir ucundan Ben. derken sopayı öne doğru itekledim sopa koridora uçtu. sopadan kurtuldum ama bunlar hala tekme atıyor. Sonra baktım olacak gibi değil Kafamı öne Eğdim biraz daha yumruk falan yedim derken ya Allah dedim yere düştüm çocuğun Afedersin daşşağını bir tuttum. Başladım sıkmaya ama imansız gibi sıktım böyle iki elimle. Ben sıkarken çocuk başladı bas bas bağırmaya. Ben ama tüm kuvvetimle sıktım öyle bıraktım.
sonrasında bu çocuk yere düştü çığlık çığlığa ağlamaya başladı. Diğer çocuk lan arkadaşıma ne yaptın derken Buna da bir tane gelişine yumruğu yapıştırdım. bu tezgahın üstüne çıkınca Ben o hışımla koşa koşa müdür yardımcısına gittim.

Dedim ki "hocam"dedim "kimseyle kavga etme demiştiniz Ama dedim işte bunlar geldi bana sataştı beni dövdü Dedim iki kişiler zaten" falan Hoca da yürü bakalım dedi. Benle beraber bir çıktık yukarı bir baktık Bu ikisi merdivenlerde zırıl zırıl ağlıyor. diğer çocuk tasagini sıktığımı avutuyor falan. çok ağrıyor diye bas bas bağırıyor çocukda bilmem ne. Hoca bir bana baktı bir onlara. Noldu deyince çocukta hocam şeyim deyip ağlamaya devam etmesin mi? Ne yaptın lan sen? dedi hoca enseme bir yapıştırdı... koşa koşa sınıfa çıktım.

Sonrasında olay kapandı. Çocuğa inşallah birşey olmamıştır. Fakat hep korkum oldu; ya biride bana aynı şeyi yaparsa diye. Çok korkardım. Allah kimseye o acıyı yaşatmasın, çocuğun çığlığı hala kulağımdadır.

Not: her kavga ettiğimizde müdür yardımcısından dayak yediğimiz için artık tövbe etmiştik kavga etmeye. Hergün odasında dayak yiyorduk artık.

Püü ne babayiğitler var buralarda. Sokakta bir olay olsa ayakları götüne vuracak kaçarken birçoğunun.

Zarar vermedim, vermem. Karıncayı incitebilen biri değilim. Şiddet kötüdür, karşınızda şerefsiz yoksa sakin kalın.

Kafatasını çatlatmak. Yumruk ile.

Kızım yeni doğduğunda tırnaklarını keserken serçe parmağını kesip kanatmıştım. Hatırladıkça içim gidiyor hala.
Ufacık bir kesik ama evlat söz konusu olunca en derin yara gibi.

ortaokuldayken akran zorbalığına uğrayan bir bebeydim.
anne baba ayrılınca güzel okulumdan ayrılıp bombok bir okula vermişlerdi beni.
iki sene bu zorbalıklara katlandım.
en son bana sataşanlardan biri beni takip ederken kafasına yumruk atmıştım.
başka birinin ayak bileğine tekme atmıştım.bok çuvalı gibi düşmüştü yere.
pişman mıyım?asla!bir daha olsun daha beter ederim.
Lütfen çocuklarınızı empati yoksunu bir mal olarak yetiştirmeyin.