Ben olsam muallayı secerdim tereddüt etmezdim dedirten roman. Peyami safanın okudugum en güzel romanı.
peyami safa' nın bir eseri. iki kadın arasında kalmış bir erkeği anlatır. yazar mualla' ya aşıkken vildan çıkar o da yazara aşıktır. mualla yazarın evlenme teklifini kabul ederken vildan yazara evlenme teklifi eder. sonra vildan "ben aslında vildan değilim" qandırdım zaa der. sonrea yazar sen ne konuşuyon lan değişik deyince vildan bugün git yarın gel der. çok tereddütlü bir roman aman neyse boşverin.
vildan, mualla ve muharrir abinin hikayesidir. sevgi, aşk, kadın erkek meselelerini iyi incelemiş ve anlatmış olan peyami safa romanıdır. safa inceden kendini anlatır aslında. hele "kaldırım çocukları" diye muharririn yazdığı bir bölüm vardır ki bu kadar güzel anlatır dünyayı, insanca yaşamayı.
romanda çok hoşuma giden bölümlerden biri:

beni değil, sözlerimin kendisindeki akislerini dinleyerek başını iki üç defa salladı ve bana değil kendi kendine cevap verdi :

beni bu kadar düşmeğe muktedir bir insan mı sanıyorsun? hayır. ben senin hizana indim. seninle ancak bu nokta üstünde buluşup anlaşmak kabil oluyor. seninle çekişmek lazım, büyük hareketlerin manasını anlamıyorsun. bu saatte, bu kadar yoldan sana gelen bir kadını adi adamların gururiyle , adi bir mücadele psikolojisiyle karşılıyorsun. beni tahrik etmeğe kadar varıyorsun. fakat bu kuvveti benim sana verdiğimi düşünmüyorsun. kendi haline kalırsan nesin sen? bu kuvveti almak için benim hayalime ihtiyacın var. kendini benim hayalimin dev aynasında görerek mağrur oluyorsun. ve sen...
--spoiler--
bes on dakika sonra vildan elini divan yastıklarından birinin içine soktu ve kucuk bir hancer cıkardı... baktım üstünde italyanca bir cümle hakkedilmişti:
vildan: entrero in un cuore
- evet?
v: manası nedir biliyor musun? bir kalbe girecegim demek!
- ah, bir hancere en yakısan iddia..
--spoiler--
peyami safa'nın en carpıcı romanlarından biri.. * peyami safa'nın diger romanlarında goze carpan anlatım tarzı burada da kendini gostermektedir.. ''iyi'' * ve ''kotu'' * karakterler arasındaki kesin cizgi daha romanın basında cizilmektedir.. sahip olunan degerler ve toplumsal gidişin dayattıgı degerler arasındaki sıkışma ve bunun verdigi bunalım hali romanda goze carpar..

--spoiler--
- ... alakalarımızın yüz bin sekline isim bulamıyoruz ve '' sevmek '' deyip cıkıyoruz.. onun için ne kadar suistimale ugruyor bu kelime..

- ''yıkılıyor hersey yıkılıyor'' , diyorum.. yıkılmıyor,sallanıyor.. hersey baskalaşmak uzere yerinde kalacak...

- + sevmek öldürmektir..bunu cok soyledim ben.. boyledir.. hepimiz kaatiliz..
*fakat bilmeyerek, istemeyerek azar azar oldurerek oyle degil mi?
+evet

- ...mütearifelere karsı isyanımızı bir orjinalite sanıyoruz, bu senin ve sizin kabahatinizden ziyade, tesiri altında kaldıgınız avrupa fikriyatının züppeliğine ait bir şaşkınlıktır... analığa karsı hürmetsizliğimizin cezası aynı zamanda hem tabiatten hem de cemiyetten geldigi için iki misli dehsetli olacaktır.. onun için ben derim ki saadetin ve idealin ve herseyin karnındadır.. daima oldugun gibi kainatı da senin karnın idare edecektir.. bilmem ki bana hak veriyor musun?
--spoiler--
Bir yazarın iki kadın arasında evlenmek için yaşadığı tereddütü anlatıyor.

Kitap Mualla adında bir kızın arkadaşı tarafından tavsiye edilen bir kitabı okumasıyla başlar. Kitap kendisine çok ilginç gelir ve yazarıyla bir baloda karşılaşır. Yazar Mualla' yı görür görmez beğenir ve evlenme teklif eder. Mualla da düşünmek için süre ister.Yazar daha sonra eskiden tanıştığı ve bir hayranı olan Vildan ile karşılaşır. Vildan da yazara evlenme teklif eder. Ona kocasından ayrılarak geldiğini söyler. Fakat yazar bunu nazik bir dille geri çevirir. Vildan yazarı intihar etmekle tehdit eder. Bir kaç ay geçtikten sonra yazar tekrar Vildan ile karşılaşır. Kendi izini ona bir süre kaybettirmiştir. Ama bu yeni karşılaşma Vildan' daki değişikliği yazara fark ettirir. Vildan' ın, evine çağırma teklifini kabul eder. Evine gittiğinde Vildan' dan bazı itiraflar duyar. Vildanın asıl isminin Vildan olmadığını ve kocasından ayrılmadığını ve bir de sevgilisi olduğunu öğrenir. Ertesi gün Vildan' ın evine gelip gerçekleri öğrenmek istediğinde ise evden taşındığını öğrenir ve Vildan hakkında hiçbir bilgi alamaz.

insanlar önemli bir karar verirken daima tereddüt içinde olmuşlardır. Önemli buluşlar ve icatlar hep şüphe ve tereddütten doğmuştur.
Peyami safa'nın aydın çevrelerde yaşanan yozlaşmayı merkeze aldığı romanlarından biridir. Hatta en iyisidir.
peyami safa'nın kendine has, orijinal üslübuyla okuyucuyu psikoljik bir maceraya sürüklediği bir romanı.
bir peyami safa romanı, belki de en güzel romanı...